GENEL - 29 Haziran 2020 Pazartesi 15:12

Gazenne kumaşı kadınların elinde yeniden hayat buluyor

A
A
A
Gazenne kumaşı kadınların elinde yeniden hayat buluyor

Erzincan’ın Kemaliye ilçesinde Geleneksel Kemaliye Gazenne Dokuması Yaşatma ve Koruma Projesi kapsamında üretilen ürünler kadınlara hem meslek hem de gelir kapısı oluyor.

Erzincan’ın Kemaliye ilçesinde Geleneksel Kemaliye Gazenne Dokuması Yaşatma ve Koruma Projesi kapsamında üretilen ürünler kadınlara hem meslek hem de gelir kapısı oluyor.


Yok olmak üzere olan yöresel Gazenne kumaşı, Kemaliyeli kadınların elinde yeniden hayat buluyor. Kemaliyeli Kadınlar Derneğinin (KEKAD) hazırladığı ve İş Kur İl Müdürlüğünce desteklenen Geleneksel Kemaliye Gazenne Dokuması Yaşatma ve Koruma Projesi kapsamında 12 kadın, açılan kursta Kemaliye’ye özgü olan kumaşı dokuyarak meslek öğreniyor. 1960 yılına kadar dokunan Kemaliye yöresine özgü Gazenne kumaşının iplikleri kökboyası ile boyanıyor, yüzde 100 pamuk ve kendine özgü çizgiler bulunuyor. Projede Gazenne kumaşının yerel ürün olarak turizme kazandırılması suretiyle sosyo-ekonomik kalkınmaya katkı sağlamak ve kadınların istihdamı hedefleniyor.


Açılan kursta kumaş dokuyan Saadet Erdal, “Bu dokumayı ben 5 sene önce öğrendim. Daha önceden kayınvalidelerimiz, onların anneleri falan çok dokumuşlar. Zamanla yok olmuş. Daha sonradan Kadınlar Derneği ve kaymakamlık sayesinde tekrardan gündeme geldi. Tezgahlar alındı. Projeler sunuldu. Ondan sonra bizlere öğretildi eğitmenler tarafından. Bizde öğrendik. Çokta memnunuz. Çok güzel bir uğraş. Ev ekonomisine katkıda bulunuyoruz. Çocuklarımıza gelecekte bir şeyler bırakabiliyoruz. Geçmişten geleceğe güzel bir eser olsun diye. Kumaşımız peştamal olarak dokuduğumuzda her türlü kullanabiliyorsunuz. El emeği olduğu için kıyamayıp masa üstünde değerlendirenler var. Kare masa örtüsü olarak yapıyoruz. Onları kare masa örtüsü yapıyorlar. Kumaş dokuyoruz, Gazenne kumaşı o da elbise dikiliyor, gömlek dikiliyor. Onun özelliği de yazın serin tutması, kışın sıcak tutması. Yüzde yüz pamuk ve çizgisi sadece Eğin’e has bir dokuma. Bu görmüş olduğunuz peştamal olacak. 2 metre kadar dokuyoruz, 1,80. Gazenne kumaşımız da dediğim gibi gömlek, elbiselik, her türlü kullanabileceğiniz bir kumaş” dedi.


Şerife Erdoğan ise, “Ben de bu kursa devam ettim unutulmaya yüz tutmuş mesleklerimizi öğrenip yaşatmak için. Gazenne buraya ait bir kumaş deseni. İsmi Gazenne. Dokuması aynı, içi dışı pamuklu. Öğrenip dokuyoruz. Devam ediyoruz. Modeli eskiden her yerde kullanmışlar. Şimdi bulunmadığı için daha çok yöresel elbisede, gömlek, istediğin şekilde kullanabilirsin. Bizim buraya ait olduğu için elbise daha güzel oluyor” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.