GENEL - 08 Kasım 2019 Cuma 12:46

Misafiri "Kapı tokmağı" sesinden tanıyorlar

A
A
A
Misafiri "Kapı tokmağı" sesinden tanıyorlar

Erzincan’ın Kemaliye ilçesinde sadece bir demirci ustası tarafından üretilen kapı tokmakları motifleri ve sesleriyle bin yıllık bir tarihin kapısını aralıyor.

Erzincan’ın Kemaliye ilçesinde sadece bir demirci ustası tarafından üretilen kapı tokmakları motifleri ve sesleriyle bin yıllık bir tarihin kapısını aralıyor. Tarihe açılan kapılardaki bu sırrı tekrar yaşatmaya çalışan Mustafa Demirci, yok olmakla yüz yüze olan bir geleneği yaşatmaya çalışıyor. İlçe sakinleri evlerin kapılarına takılan tokmaklar sayesinde ev sahipleri, kapıyı çalan misafirlerini görmeden kadın ya da erkek olup olmadığını anlayabiliyor.


Derin kanyonlar arasında uzanan bir vadiye yerleştirilmiş küçük ve şirin bir ilçe olan Kemaliye’de asırlardır yaşatılan çeşitli motiflerle kapı süsleme ve demir kapı tokmağı üretimi geleneği, ilçedeki Mustafa Demirci usta tarafından yaşatılıyor.


Erzincan’a 150 kilometre uzaklıkta bulunan 2 bin nüfuslu Kemaliye’de yazları nüfus 15 bini buluyor. İnsanların genelde yürüyerek bir yere gitmeyi tercih ettiği ilçede hiç trafik olmuyor. İlçeye dışarıdan gelenlerin gözüne ilk çarpan şey ahşap yapılar ve bu yapıların kapıları üzerindeki tokmaklar oluyor. Kemaliye’nin binlerce yıllık tarihini ve sosyolojik yapısını anlatan kapı tokmakları kentin göze çarpan en belirgin özelliklerinden biri. Geleneklere göre bir eve gelen misafir kapı tokmağını çalışına göre karşılanıyor. Ev sahibi tokmak sesine göre misafirin kim olduğunu anlıyor. Kapı tokmağının sesi gelenin kadın mı yoksa erkek mi olduğunu haber veriyor. Eğer misafir büyük tokmağı kullanır ve ses tok ve gür çıkarsa gelen kişi erkek ama diğerine göre ince daha az sesi olan küçük tokmak kullanılırsa gelen kişi kadındır.


Kapı tokmaklarının mesajları bunlarla sınırlı değil. Tokmaklar üzerindeki motiflerin de bir anlamı var. Örneğin lamba motifli bir kapı tokmağı evin ocağı sönmesin hayat daim olsun anlamını taşıyor. Kuş motifi kullanılmışsa bu da ev sahibinin gurbette bir yakınının olduğu ve haber beklediği anlamına geliyor. Sağa sola ayrılan ve kuş kafasını andıran motifler evin Müslüman bir aileye ait olduğunu vurguluyor. Öküz motifi ise ailenin birlik olduğunu simgeliyor.


Günümüzde Kemaliye’de kapı tokmakları yapan kişi 6 kuşaktır geleneklere bağlı olarak bu işi yapan Demirci ailesinden Mustafa Demirci. Yaklaşık 120 yıl aradan sonra tekrar 1996 yılında bu geleneği sürdürme kararı alan Demirci ailesinin bu kararı sadece kaybolmakta olan bir geleneği yaşatmak değil aynı zamanda bu tokmakların işleneceği kapıları yapan marangozları ve buna bağlı olarak da eski taş ustalarını hayata bağlamış. Pek kimsenin rağbet etmediği marangozluk ve taş ustacılığı da kapı tokmakları sayesinde yeniden nefes almaya başlamış.


Yıllar önce Kemaliye’de kapı tokmağı yapan yaklaşık 350 kişinin olduğunu ifade eden Mustafa Demirci, “Tabi o zaman kimse birbirinin yaptığını kopya etmezmiş. Ama bir süre sonra kopyalama başlamış. Kopya işin içine girince işin kalitesi düşmüş ve ustalar da artık kendi yaptıklarından zevk alamaz duruma gelmişler ve işi bırakmışlar. 120 yıldır kimse yapmıyordu. Biz 1996’da tekrar başladık” diye konuştu.


Kopyanın yapılmasının işin kalitesini bozacağını ifade eden Demirci, “Yaptığı ürüne maneviyat vermeli kişi. Bir tokmak 3-4 günümüzü alıyor. Fiyatları ise 200 liradan başlıyor 750 liraya kadar çıkıyor. dedi.



“Misafiri kapı tokmağı sesinden tanıyorlar”


Erzincan’ın Kemaliye ilçesinde, evlerin kapılarına takılan tokmaklar sayesinde ev sahipleri, kapıyı çalan misafirlerini görmeden kadın ya da erkek olup olmadığını anlayabiliyor.


Özellikle İslam geleneğinde ev halkının evlerine gelen misafirlerin cinsiyetine göre kıyafetlerine dikkat etmesini sağlamak amacıyla ustalarca yapılıp kapılara takılan iki farklı tokmak, eve gelen misafirin cinsiyeti konusunda ev sahibine bilgi veriyor.


İlçe sakinleri, geçmişte adeta görüntülü kapı sistemi olan bu yöntemi kullanmaya devam ediyor.


Kapı tokmağı imalatçılığının unutulmaya yüz tutan bir meslek dalı olduğuna işaret eden Mustafa Demirci, kendi çocuklarını ve torunlarını yetiştirmeye çalışıyor.


Bu tür kapı tokmaklarının halen rağbet gördüğüne işaret eden Demirci, el emeği göz nuruyla uzun uğraşlar sonucunda ürettiği kapı tokmaklarının üzerine farklı anlamlara gelen motifler de işlediklerini sözlerine ekledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Voleybolda milli takımlar için sezon açılış töreni yapıldı FIVB Milletler Ligi ve 2024 Paris Olimpiyat Oyunları’nda mücadele edecek A Milli Kadın Voleybol Takımı ile FIVB Milletler Ligi’nde yer alacak A Milli Erkek Voleybol Takımı için sezon açılış töreni gerçekleştirildi. İstanbul’da bir otelde gerçekleştirilen sezon açılışına, Türkiye Voleybol Federasyonu (TVF) Başkanı Mehmet Akif Üstündağ, TVF Yönetim Kurulu üyeleri, A Milli Kadın Voleybol Takımı Başantrenörü Daniele Santarelli ve A Milli Kadın Voleybol Takımı oyuncularının yanı sıra Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç da katıldı. Milletler Ligi (VNL) 1. ayağı karşılaşmaları hazırlıkları için İtalya’da kamp yapan A Milli Erkek Voleybol Takımı ise gönderdikleri video ile gecede yer aldı. Mehmet Akif Üstündağ: “Önümüzde uzun ve zorlu bir maraton var” Törende bir konuşma yapan TVF Başkanı Üstündağ, yeni sezon öncesi hayırlı olsun dileklerinde bulunarak, “Dünyada hiçbir ülkeye nasip olmayan bir yılda alınan üç başarı bu ülkenin gururu oldu. Önümüzde uzun, yorucu, zorlu bir maraton var. Beklenti büyük. İnşallah elinden gelen her şeyin en iyisini yapacaklarından şüphemiz yoktur. Yediden 70’e kadın erkek herkesi birleştirdikleri için, herkesi bir bütün halinde ayrıştırmadan bütünleştirdikleri için, tek bir hedefe kilitledikleri için bir kez daha huzurlarınıza oyuncularıma teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. Danile Santarelli: “Kendimi evimde hissediyorum” Sezona çok iyi hazırlandıklarını belirten Başantrenör Danile Santarelli de, “Geçen sene bize verdiğiniz destek için herkese çok teşekkür ediyorum. Bu sene de aynı desteği ilk günden itibaren hissetmeye başladık. Oyuncularım harika bir ekip, çok çalışıyoruz. Bu sene de geçen sene neler yaptıysak aynılarını yapmaya devam edeceğiz. Bizim için turnuvanın adının hiçbir önemi yok. Bu takım çıktığı her turnuvada en iyi iyisini vermek için, en iyisini göstermek için ve savaşmak için çıkıyor. Bu sene de aynı şey olacak. Çok zor bir yaz olacağına eminiz. Çünkü herkesin bizi yenmek istediğini biliyoruz. Kendimi evimde hissediyorum. Burada olduğum için çok mutluyum ve keyifliyim. İşimi en iyi yapabileceğim yerde olduğumu düşünüyorum. Sezona Antalya’da başlıyoruz. Antalya benim için çok özel bir şehir. Bu yazın yine geçen seneki gibi harika bir yaz olacağına eminim” diye konuştu. Eda Erdem Dündar: “Elimizden gelen en iyi mücadeleyi vereceğiz” Milletler Ligi’nde ve 2024 Paris Olimpiyatları’nda ellerinden geleni yapacaklarını söyleyen kaptan Eda Erdem Dündar ise , “Bu yaz bizim için çok değerli. Hepimiz bunun farkındayız. Antalya’da başlıyoruz. Geçen sene Antalya bizim için güzel geçmişti. Bizleri de çok özlediler. Biz de onları çok özledik. Bu sene de elimizden gelen en iyi mücadeleyi vereceğimizin sözünü sizlere verebiliriz. Türk kadınını, Türkiye’yi Avrupa ve dünya arenasında aynı şekilde temsil etmeye devam edeceğiz” cümlelerini kullandı.
Kütahya Başkan İbrahim Güneş: "Rektör Kızıltoprak’a güveniyoruz, camimizin bir an önce ibadete açılmasını istiyoruz" Kütahya Çinili Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı İbrahim Güneş, zemin kayması sebebiyle 6 yıldır ibadete kapalı olan kentin simgelerinden Çinili Camii’nin bir an önce ibadete açılmasını istiyor. Güneş, Kütahya’nın simge yapılarından ve 2016 yılında vefat eden merhum Ressam Ahmet Yakupoğlu’nun eseri olan Çinili Camii’nin Dumlupınar Üniversitesine bağışlandığını hatırlattı. Güneş, caminin çinilerinin sökülmesi için yapılan iki ihalenin iptal edildiğini belirtti. Caminin duruyla alakalı DPÜ Rektörü Süleyman Kızıltoprak’ın yoğun gayret sarf ettiğini belirten Güneş, "Çinili Camimiz 2018’in ekim ayından beri kapalı. Yaklaşık 6 yıl bitti, şu an 7. yıl içindeyiz. Cami kapandığından beri üç tane rektör değişti, üç tane vali değişti. İlk rektörümüzde cami kapandıktan sonra bazı projeler yapıldı. Tam bir şeylere başlanılacak denilirken rektör değişikliği yapıldı. Tam ikinci rektörde, projelerle, ihalelerle bir şeylere başlayacak, bu sefer üçüncü rektör geldi. Şu andaki Rektör Süleyman Kızıltoprak geleli yaklaşık 8-9 ay oldu. Projeler hazırlandı, tekrar her şey sil baştan yapıldı. Her yeni rektör gelişinde her şey baştan yapılıyor. Bu son rektörümüzde iki tane ihale yapıldı, iptal oldu. Şu anda en son ihale 30 Nisan’da yapıldı. 15 günlük bir itiraz süresi var. Bu ihaleyi hangi firmanın aldığını da bilmiyoruz. Ne zaman başlanacak, ne zaman sözleşmeler yapılacak? Biz artık bıktık. Bir an evvel bu ihalelerin, projelerin yapılmasını istiyoruz. Şu anda yapılan ihale sadece çini sökümü ihalesi. Onun arkasından tekrar bir proje hazırlanacak, ihaleler yapılacak, ardından yıkım aşaması onun arkasından yapım aşaması derken, artık biz yıllarca beklemek istemiyoruz. Biz camimize kavuşmak istiyoruz. Her gün buraya onlarca yerli ve yabancı turist geliyor. Artık kimseye bir şey diyemez olduk. Yani utanıyoruz. Camimize kapalı duvarın üstünden geliyorlar, fotoğraf çekinip gidiyorlar" dedi. "İstendikten sonra bu 15 günlük süreler üç aylık altı aylık süreler kısalabilir" Caminin geleceği ile alakalı prosedürlerin asgari seviye indirilmesini isteyen İbrahim Güneş, "Mesela bundan yaklaşık 5-6 ay önce Google’a ‘Kütahya’da gezilecek yerler neresi?’ Diye yazdığınızda Çinli Cami birinci sırada yer alırdı. Şu anda yazarsanız en az 14. sırada yer alıyor, yani korkuyorum. Birkaç ay sonra artık Çinli Cami’yi göremez olacağız. Kütahya’nın bir simgesi bu cami ve Kütahya’nın bir ayıbı. Burada başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere milletvekillerinden, bütün siyasilerden, bürokratlardan destek bekliyoruz. Bu sürelerin aşılmasını istiyoruz, istendiği sürece kısalabilir. Nasıl ki deprem bölgesine bir sene içerisinde 100 bin konut yapıldı, şu 140- 150 metrekarelik Çinili Cami 6 yıldır hala yapılamıyor. Biz Rektörümüze de güveniyoruz, daha önce bu tür projelerde çalışmış şu andaki rektörümüze, Valimize de güveniyoruz ama bazı prosedürler var, süreler var, bu süreleri kısaltalım artık. Bir de şöyle bir şey var. 6 yıldır mahallemizde cenazelerimiz oluyor. Hep başka camilerden kalkıyor yani gözümüzün önünde Çinili Cami dururken başka camilerden cenazelerimiz kalkıyor. Şu anda yapılmasını istediğimiz, bir an evvel bu projelerin, ihalelerin çabuklaştırılması. İstendikten sonra bu 15 günlük süreler üç aylık altı aylık süreler kısalabilir. İstensin yeter ki. Bu caminin açılması istenirse yapılır. Neden açılmıyor, neden bu camiye bu yapılmıyor? Eğer üniversite biz bu işi yapamayacağız, beceremeyeceğiz diyorsa, devretsin Diyanete. Neden devretmiyor? Rahmetli Ressam Ahmet Yakupoğlu bu Çinili Camiyi ve bütün mal varlığını üniversiteye bağışlarken, benim malıma, mülküme, camiye, üniversiteye sahip çıkar diye bağışladı" ifadelerini kullandı. Kütahyalı ressam, neyzen ve minyatür sanatçısı merhum Ahmet Yakupoğlu’nun 1972 yılında yaptırdığı şehrin simgelerinden Çinili Camii, adeta şehrin göz bebeği durumunda. Sekizgen şeklindeki caminin dış yüzeyinin tamamı seramiklerle kaplanırken, minarenin ise Orta Asya üslubunda yapıldığı kaydedildi.
Uşak CHP Genel Başkanı Özel, Başkan Yalım’ı ziyaret etti CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Uşak Belediye Başkanı Özkan Yalım’ı makamında ziyaret etti. Uşak Belediyesini ziyaret eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i Belediye Başkanı Özkan Yalım ile Uşak CHP Milletvekili Ali Karaoba, CHP İl Başkanı Sevinç Soyer Yazgan ve partililer karşıladı. Özkan Yalım’ın makam odasında konuşan Özel, “Ben Özkan Yalım’ın örgütümüzde, milletvekilimizle birlikte çok başarılı işler yapacağını, Uşak’ın ona duyduğu güveni boşa çıkarmayacağını, bizlerin beklentilerini karşılayacağını ve her geçen gün Uşak’ta hem partimize, hem kendisine duyulan güvenin, verilen desteğin bir kat daha artacağını biliyorum. İnanıyorum. Kendisine güveniyorum. Bundan sonraki süreçte kimseyi adam kayırmacılık, akraba kayırmacılık, partizanlık olmadan, bütün Uşak’a en doğru hizmetlerin yapılacağına yürekten inanıyorum. Bundan sonraki süreçte büyük bir başarı öyküsü yazılmasını dikkatle takip edeceğiz. Bize düşen ne varsa. CHP’li diğer belediyeler, Avrupa Birliği fonlarının araştırılmasında, Belediyeler Birliği’nin yapacağı projelerle katkılarla hep Uşak’ın arkasında olacağız. Karahallı için de, Eşme için de, belde belediyelerimiz için de farklı bir durum yok. İnsanlar CHP’ye verdiği oydan pişman olmayacaklar. Memnun olacaklar. Vermeyenler bir sonraki seçim için sabırsızlanacaklar" dedi. Konuşmanın ardından tebrik ziyareti basına kapalı devam etti.