POLİTİKA - 20 Şubat 2024 Salı 17:02

Yüksel Çakır bağımsız Erzincan Belediye Başkan adayı oldu

A
A
A
Yüksel Çakır bağımsız Erzincan Belediye Başkan adayı oldu

2009-2014 yılları arasında Erzincan Belediye Başkanlığı yapan Yüksel Çakır, Erzincan’dan bağımsız belediye başkanı adaylığı için Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) başvuru yaptı.


Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) başvurunu yaptıktan sonra Adliye önünde basın mensuplarına açıklamada bulunan Yüksel Çakır, Erzincan’da bu seçimde ittifakın belediye başkan adaylığı da bağımsız belediye başkan adaylığı da Erzincan halkı ve seçmeninin ilk kez yaşayacağı bir süreç olacağını belirterek kimsenin kimseyi incitmeyeceği kimsenin kimseyi kırmayacağı çok çevreci ve duyarlı bir kampanya ile kimsenin kaybetmeyeceği bir süreç olacağını söyledi.


Çakır konuşmasında şunları kaydetti:


“31 Mart 2024 Pazar günü yapılacak olan Mahalli İdareler Seçimlerinde Erzincan Belediye Başkanı adayı olarak tüm Erzincan halkına hizmet etmek, Erzincan’ın farklılıklarının temsilcisi olabilmek, bugünün değil geleceğin Erzincan’ını inşa edebilmek, her fikrin, her düşüncenin değer gördüğü, dikkate alındığı bir yönetim sergileyebilmek için bugüne kadar gösterilen ilgiyi, alakayı his ve duyguları karşılamak için bağımsı olarak Erzincan Belediye Başkan adayı oluyorum.


2009-2014 yılları arasında bizlere verilen destek ve duyulan güvenle 5 yıl 60 ay, 1825 gün boyunca gecemizi, gündüzümüzü bilgi ve birikimimizi, enerjimizi Erzincan’ın ve Erzincan halkının duygu ve düşüncelerini ihtiyaçlarını küçük büyük genç yaşlı kadın erkek esnaf tüccar işçi memur engelli engelsiz demeden tüm kurum ve kuruluşlarımızla oluşturduğumuz paydaşlık ve ortaklık anlayışı ve vizyonuyla hep birlikte Erzincan’da yaşayan tüm kent sakinlerinin hizmetine adadık.


Hem hemşerilerimizin verdikleri destek ve duyguları güvenle, gösterdikleri anlayış ve hoşgörüyle, 2004 yılından 2019 yılına kadar şehrimizin altyapısını, üst yapısını sil baştan yeniledik.


İmar-şehircilik-ulaşım projeleriyle yol-kaldırım-altyapı çalışmalarıyla çevresel dönüşüm ve yeşil alan çalışmalarıyla kentsel tasarım ve dönüşüm çalışmalarıyla idari ve kurumsal çalışmalarıyla sosyal - kültürel çalışmalar ve halkla ilişkiler çalışmalarıyla Erzincan’ımızı başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Binali Yıldırım Beyefendi ve tüm bakanlarımız, Milletvekillerimiz Tevhit Karakaya, Talip Kaban, Mihrali Aksu, Sebahattin Karakelle, Erdal Tınastepe, Muharrem Işık, Talha Erol Durmaz, Erdoğan Özyalçın, Serkan Bayram, Süleyman Karaman, Burhan Çakır, tüm valilerimiz ve yöneticilerimizle tüm belediye başkanlarımız ve ekipleriyle Erzincan Üniversitesi Rektörleri Prof. Dr Erdoğan Büyükkasap, Prof. Dr. İlyas Çapoğlu, Prof. Dr. Akın Levent beyefendi tüm kurum ve kuruluşlarımızın yönetici ve çalışanlarıyla sivil toplum kuruluşlarımızın başkan ve üyeleriyle, dernek-vakıf başkan ve yöneticileriyle, esnaf odaları- ticaret odalarımızın başkan ve yönetimiyle hep birlikte düşünerek, çalışarak, üreterek bugünkü seviyesine getirdik. Emeği geçen herkese katkılarından dolayı minnettarız. Bugün attığımız adımla önümüzdeki 5 yılın ve sonraki dönemlerin hayallerine, rüyalarına, ihtiyaçlarına gelecek vizyonuna bir sayfa açıyoruz. Bu hayırlı bir yarış olacak, bu hayırlı bir rekabet olacak. Kimsenin kimseyi incitmeyeceği kimsenin kimseyi kırmayacağı çok çevreci ve duyarlı bir kampanya ile kimsenin kaybetmeyeceği bir süreç olacak çünkü hepimizin ortak çatısı, ortak paydası, ay yıldızlı bayrağımızın dalgalandığı, vatanımız, devletimiz yüzyıllardır birlikte yaşayan milletimizdir. Hepimizin ata ocağı, baba ocağı olan 9 ilçesi 522 köyüyle 22 mahallesi ile Erzincan’ımız. Erzincan’ımız bu seçimde ilkleri yaşayacak ittifakın belediye başkan adaylığı da bağımsız belediye başkan adaylığı da Erzincan halkı ve seçmeninin ilk kez yaşayacağı bir süreç olacak. Bu seçimde Erzincan’a hizmet etmek için yola çıkan tüm partilerimizin adaylarına kolaylıklar diliyorum.


Bu vesile ile İliç ilçemize meydana gelen kaza dolayısıyla bekleyen ailelerimize İliç’imize ve Erzincan’ımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor gece gündüz çalışan tüm ekiplere teşekkür ediyoruz. Allah yar ve yardımcımız olsun. 31 Mart seçimleri Erzincan’ımıza ve Erzincan halkına hayırlı ve uğurlu olsun” dedi.



Yüksel Çakır bağımsız Erzincan Belediye Başkan adayı oldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Rize Ortaya çıkan arşiv Türk Çayı’nın tarihine ışık tutuyor Rize’de çayın tarihinin yıllar sonra ortaya çıkan arşivle daha da eski tarihlere dayandığı ortaya çıktı. Rize’de bilinen tarihi 1938 olan çay üretiminin tarihi, 1934 yılında bugünün Ziraat Bahçesi dönemin ise Fidanlık Merkezi’nde işe Fen Memuru olarak işe başlayan Rauf Başar’ın ortaya çıkan arşivi ile netlik kazandı. İlk yapılan çalışmalardan Rize’nin toprak analizlerine kadar her şeyin yer aldığı arşivde sadece çayın değil birçok ürünün de Fidanlık Merkezi’nde üretildiği yine bu arşiv sayesinde ortaya çıktı. Mandalina, portakal ve limon fidanlarının üretildiği Fidanlık Merkezi’nde bu fidanlar o dönemlerde halka tamamen ücretsiz dağıtılmış. Ayrıca 1 sürgünde çay müstahsillerinden 500 bin tona yakın üretimi olan çayın da ilk yılında 35 kilogram olduğu, dönemin fen memuru Rauf Başar’ın tuttuğu belgelerin ortaya çıkmasıyla kayıtlara geçti. Arşivde en dikkat çekici konu ise o dönemlerde yapılan toprak analizleri sonucunda amonyum sülfat gübrenin bölgeyi sel bölgesi yapacağına dikkat çeken Başar, gübrenin yasaklanması gerektiğini yazmış. Ancak Başar’ın bu tavsiyesi 2019 yılında hayat bulmuş. "Çaya çok emek verdi ama ismi hiç geçmiyor" Çay tarımının ilk yılında sadece 35 kilogram yaş çay elde edildiğini ortaya çıkan arşivler sayesinde öğrendiklerini ifade eden Araştırmacı-Yazar Recep Koyuncu "Çayla ilgili yazılan kitapların büyük bir kısmında 1939 yılında, çok az bir kısmında ise 1938 yılında üretildiği yazar. Bizim elimizde olan bu belgelerin ışığında çayın tarihini 1931 yılına indirmiş oluyoruz. 1931 yılından itibaren Ziraat Çay Bahçesi dediğimiz alanda çay dikim işlemleri yapılmış. Bunlardan bir günlük sayesinde haberimiz oldu. Günlük toplanan yaş yaprak miktarları yazılmış. O dönemlerde çay elle yapılıyordu. O tarihlerde elde çay yapıldığını öğrenmiş bulunuyoruz. Rauf Başar’ın arşivindeki deftere göre ilk alınan yaş çay 35 kilogram. Fidanlıktan alındığını da bu arşiv sayesinde tespit ediyoruz. Onun da fotoğrafı var. Elle yapılan bu üretimin fotoğrafı çekilmiş. O da Rauf Başar’ın arşivinde yer almış" ifadelerini kullandı. Arşivi ortaya çıkan Fen Memuru Rauf Başar’ın arşivi ortaya çıkmadan önce kendisinin çay tarımına birçok hizmet vermesine rağmen çayın literatüründe adının yer almadığını ifade eden Koyuncu "Rauf Başar aslında bir Rizeli hemşehrimiz. 1934 yılında Ziraat’ta fen memuru olarak işe başlamış. 1942 yılında verem hastalığına yakalanmış ve 1945 yılında vefat etmiş. Kısacık ömrü hayatı boyunca çay tarımına çok önemli hizmetler yaptığını görmekteyiz. Fakat bugüne kadar çayla ilgili olan literatürde maalesef adı hiç geçmemekte" dedi. Araştırmacı Yazar Koyuncu, belgeler ortaya çıkmadan önce 1937 yılında İçişleri Bakanlığı’na sunulmak üzere hazırlanan belgelerin dönemin valisi tarafından hazırlandığının zannedildiğini ifade etti. Koyuncu "1937 yılından itibaren İçişleri Bakanlığı’na sunulan Rize’nin tarımsal yapısı, orman durumu ve üretim miktarlarıyla ilgili raporları biz vali beyin yazdığını düşünüyorduk fakat bu arşiv elimize geçtikten sonra bunları Rauf Başar’ın kendisinin hazırlamış olduğunu gördük. Birer kopyalarını kendi arşivinde saklamış, birer kopyalarını da vali beye sunmuş. Çay yetiştiricilerine pratik rehber adında bir kitapçık hazırlamış. 1942 yılında yazmaya başladığı fakat hastalığı döneminde tamamlayamadığı da yine bir kitabı vardı. Bunu yayınlamak da geçen yıl arşivin eline geçmesiyle bizlere nasip oldu" şeklinde konuştu. "Sözleri dikkate alınsaydı Rize sel bölgesi olarak anılmayacaktı" Ortaya çıkan belgelerin içerisinde Rauf Başar’ın 1942 yılında Rize’nin sel bölgesi olmaması için amonyum sülfat gübrenin yasaklanması gerektiğini yazdığını ancak gübrenin 2019 yılında yasaklandığına dikkat çeken Koyuncu "Rauf Başar’ın 1942 yılında yapmış olduğu toprak analizleri de bizim bu arşivimizde var. O tarihteki analizleri sonucunda Rize topraklarında amonyum sülfat kesinlikle kullanılmaması gerektiğini, eğer kullanılırsa Rize topraklarını yumuşatacağını, Rize bölgesinde sellerin önüne geçilemeyeceğini o tarihte yazmış. Gübrenin 2019 yılında çay tarımında kullanılması kesinlikle yasaklanmış. Maalesef yaklaşık 70 yıl sonra bu dikkate alınmış. Bu sözleri dikkate alınmış, o gübrenin kullanımı yasaklanmış olsaydı bugün Rize sel bölgesi olarak anılmayacaktı" diye konuştu. "Yok etmek çok basit, biz zora talip olduk" Arşiv saklamanın, belgelerin korunmasının tarih için çok önemli olduğunu ifade eden Koyuncu sözlerini şöyle tamamladı: "Elimize ulaşan bu arşivi Rahmetli Rauf Başar’ın ağabeyinin oğlu Tanıl Başar ağabeyimiz bizlere ulaştırdı. Bizde bunları insanların hizmetine sunduk. 1934 ile 1939 yıları arasında yapılan çalışmaların fotoğrafları da bizim elimizde veri yoktu, duyumlar vardı ama belge yoktu. Bizim en çok üzerinde yaptığımız çalışma rahmetli Zihni Derin adıydı. Ama şimdi bu belgelerin içerisinde Zihni Derin’in yaptığı çalışmalar ve talimatnameler de var. Bunların hepsini biz Rauf Başar’ın arşivi sayesinde tedarik ettik."
Gaziantep Kadooğlu Yağ’a Gaziantep’in Yıldızları ödülü Kadooğlu Yağ, ihracat performansı ve uluslararası pazarlardaki istikrarlı büyümesiyle Gaziantep Sanayi Odası tarafından Gaziantep’in Yıldızları Ödül Töreni’nde ödüllendirildi. Yıl boyunca üretim gücü, kalite standartları ve sürdürülebilir ihracat yaklaşımıyla dikkat çeken Kadooğlu Yağ, bu anlamlı ödülle 2025 yılını bir başarıyla daha tamamlamanın gururunu yaşadı. Gaziantep Sanayi Odası’nın en prestijli organizasyonlarından biri olan Gaziantep’in Yıldızları, yıl boyunca çeşitli kurum ve kuruluşlar tarafından bir çok ödüle layık görülen Kadooğlu Yağ için ayrı bir anlam taşıyor. "Bu ödül, emeğimizin ve vizyonumuzun bir yansımasıdır" Kadooğlu Yağ Yönetim Kurulu Üyesi Azime Kadooğlu Akbulut, ödüle ilişkin değerlendirmesinde, "Gaziantep gibi üretim ve ihracat kültürü çok güçlü bir şehirde, Gaziantep Sanayi Odası tarafından böyle kıymetli bir ödüle layık görülmek bizim için büyük bir gurur kaynağı. Bu ödül, sadece ihracat rakamlarımızın değil ekip ruhumuzun, kalite anlayışımızın ve uzun vadeli vizyonumuzun da bir göstergesidir. Yılın son ödülünü almak, bu başarıyı daha da anlamlı kılıyor. Başta çalışanlarımız olmak üzere emeği geçen tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyorum" dedi. İhracatta istikrarlı büyüme vurgusu Kadooğlu Yağ, farklı coğrafyalara uzanan ihracat ağı, yüksek üretim kapasitesi ve güçlü tedarik zinciriyle Gaziantep’in ihracat başarısına katkı sunmaya devam ediyor. Firma, önümüzdeki dönemde de katma değerli üretim ve sürdürülebilir büyüme odağıyla uluslararası pazarlardaki etkinliğini artırmayı hedefliyor.