YEREL HABERLER - 15 Aralık 2011 Perşembe 09:50

GENÇ İNİSİYATİF PLATFORMU BAŞKANI YRD. DOÇ. DR. SAVAŞ EĞİLMEZ:

A
A
A
GENÇ İNİSİYATİF PLATFORMU BAŞKANI YRD. DOÇ. DR. SAVAŞ EĞİLMEZ:

Genç İnisiyatif Platformu Başkanı Yrd. Doç. Dr. Savaş Eğilmez, Fransa’nın bir kez daha ermeni maşasını eline alarak Türkiye’nin sinirlerini gerdiğini belirterek, “Son olarak da gelecek hafta kendi meclislerinde görüşülmek üzere yeni bir yasa tasarısıyla ermeni meselesini kaşımaya başladılar” dedi.
Fransa parlamentosunun 29 Ocak 2001 tarihinde, ’’Fransa, 1915 yılındaki Ermeni soykırımını tanır’’ ifadesiyle kaleme alınan bir yasayı onayladığını hatırlatan Yrd. Doç. Dr. Eğilmez, “Şimdi de Fransa meclisi yasalar komisyonunda geçen hafta kabul edilen, iktidardaki Halk Hareketi Birliği (UMP) Marsilya milletvekili Valerie Boyer tarafından hazırlanan yasa teklifi, 22 Aralık’ta sabah saatlerinde genel kurulda oylanacak. Yasalar komisyonunda kabul edilen yasa teklifinde, ’’Fransız yasaları tarafından tanınan soykırımların inkârı, bir yıl hapis ile 45 bin avro para cezasına çarptırılır’’ ifadesi yer alıyor. Görüşülecek yasa o kadar ahlaksız, o kadar yüzsüz ve o kadar antidemokratik bir yapıya sahip ki tartışıp eleştirmeye bile gerek yok.” Diye konuştu.
“Fransa’da gerek iktidarın gerekse muhalefetin bu yasayı gündeme getirmekteki amacının; yaklaşan seçimlerde Fransa’da yaşayan Ermenilerin oyunu almak olduğu artık herkes tarafından bilinmektedir” diyen Yrd. Doç. Dr. Eğilmez, “Bu aynı bizim de seçim zamanları yüz yüze kaldığımız bazı siyasetçilerin ipe sapa gelmez vaatlerine benziyor. Yalnız burada çok önemli bir sorun var. Soykırım konusunda çok hassas davranan Fransa, bu konuyla ilgili yasalar hazırlarken, 1945 yılında Cezayir de katlettiği 1,5 milyon insanı aklına getiriyor mu? Acaba bir gün birileri çıkıp da katlettiğim çocukların, kadınların hesabını bana sorar mı diye düşünüyor mu? Fransa’dan hesap sorulur mu sorulmaz mı bilemeyiz ama tarihin Cezayir de yapılanları asla unutmayacağından eminiz.
Daha kısa bir süre önce Fransa Meclis Başkanı Bernard Accoyer’in başkanlığındaki araştırma komisyonunun, "Parlamentoların rolünün tarihi olayları değerlendirmek ve özellikle yasa çıkartarak cezai müeyyide istemek olmadığı’’ sonucuyla biten rapor ortadayken böyle bir yasanın kabulü, hiç şüphe yok ki Türk ve Fransız ilişkilerinde tamiri imkânsız yaralar açacaktır. Ulusal parlamentolar özellikle Fransa gibi sabıka dosyası bir hayli kabarık olan ülkelerin parlamentoları tartışmaya açık tarihi olaylar konusunda karar almaktan özellikle kaçınmalıdır. Tarihi olaylar, tarihçiler ve araştırmacılara bırakılmalıdır.” Şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara HAK-İŞ Başkanı Arslan: "Setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların temel pek çok haklarından mahrum bırakılması bizi üzüyor" Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) Genel Başkanı Mahmut Arslan, "Özellikle 1 buçuk, 2 saat süren dizi sürelerinin aynı zamanda insan hakları ihlali olduğunu düşünüyoruz. O setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların gerçekten temel pek çok haklarından mahrum bırakılması ve kendilerinin gerçek anlamda bir sendikasının olmaması bizi ciddi şekilde üzüyor" dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı katkılarıyla uluslararası alanda gerçekleştirilen ’HAK-İŞ 14’üncü Uluslararası Kısa Film Yarışması’ ödülleri sahiplerini buluyor. Ankara’da bir otelde düzenlenen yarışmanın ödül töreninde, ulusal ve uluslararası kategoride 4 dalda toplam 8 ödül ve ’Sendikacı Gözünden’ kategorilerinde ödüller verildi. Törene, HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan, yarışmacılar, aileleri ve davetliler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan tören, gün özelinde hazırlanan tanıtım filminin seyredilmesiyle devam etti. Şiir ve balaban dinletisinin ardından açılış konuşmalarına geçildi. "Biz bütün kültür ve sanat alanında yeni şeyler yapmaya çalışıyoruz" Sanat ve kültürün sinemayla, dizilerle sınırlı olmadığını belirten Arslan, "Biz bütün bu kültür ve sanat alanında yeni şeyler yapmaya çalışıyoruz. 50’nci yılımız etkinliğinden bir tanesi Türkiye’nin gerçekten hepimizin tanıdığı, gurur duyduğu büyük sanatçılarımızın birer tane eserini Ankara’da Resim Heykel Müzesi’nde sergiledik ve o eserlerin satışını ressamlarımız Filistinlilere bağış olarak gerçekleştirdi. Resim yarışmalarımızdan başlayarak ebru sanatını tekrar ihya etmek, özellikle meddah diplemeleriyle ilgili unutulmuş sanatlarımızı yeniden toplumla buluşturma çabalarımız daha birçok çalışmalarımızla beraber HAK-İŞ, kültür ve sanat alanında da yeni damarları açmaya devam edecek. Sizlerden desteğimiz bizi bu konuda daha çok teşvik etmeniz, bu konudaki çalışmalarımıza destek olmanız ve bu işin sendikacılığımızın o temel kurallarından bir tanesi olduğunu da sizin de inanmanızı, bize de inandırmanızı istiyoruz. Özellikle Emek Hareketi’nin bir temsilcisi olarak sinema ve dizi sanatçılarının özellikle mevzuat açısından, örgütlenme açısından, sendikalaşma açısından da kendilerine her türlü desteği katkıyı vereceğimizi buradan ilan etmek istiyoruz" diye konuştu. "Setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların temel pek çok haklarından mahrum bırakılması bizi üzüyor" Dizi konusunda Türkiye’nin, dünyanın pek çok ülkesine ihracat yaptığını dile getiren Arslan, "Dizide görev alan emekçilerin, oyuncuların ve bu konuda gerçekten alın teri akıtan insanların haklarının aynı ölçüde korunmadığını görüyoruz. Özellikle 1 buçuk, 2 saat süren dizi sürelerinin aynı zamanda insan hakları ihlali olduğunu düşünüyoruz. O setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların gerçekten temel pek çok haklarından mahrum bırakılması ve kendilerinin gerçek anlamda bir sendikasının olmaması bizi ciddi şekilde üzüyor. Bir başka sorun toplumumuzu ne yazık ki bu uzun dizi saatleri başka bir noktaya taşıyor. Bunun tedbirlerin alınması gerekiyor" şeklinde konuştu. Arslan, konuşmasında Mevlana’nın pergel metaforuna atıf yaparak sendikal anlayışlarını anlattı. Pergelin sabit ayağı gibi değerlerine, inancına ve medeniyetine bağlı durduklarını, diğer ayağıyla ise tüm dünyaya açık, evrensel bir sendikal perspektif benimsediklerini ifade etti. HAK-İŞ’in hem milli duruşu hem de evrensel sendikal ilkeleri birlikte taşıyan bir hareket olduğunu vurgulayan Arslan, kuruluş felsefelerinden ve emek mücadelesine kattıkları ilkelerden vazgeçmeden yollarına devam edeceklerini kaydetti. Ödül alacak sanatçıların yanı sıra televizyon dizilerindeki oyunculuklarıyla tanınan, dizi ve sinema filmleri oyuncuları Arzu Balkan, Hakan Boyav, Koray Karaca, Zeynep Aytem, Fatih Küçük, Dursun Ali Erzincanlı ve Melahat Abbasova katılacak. Sanatçılara "Emeğe Saygı" plaketi takdim edilecek.