YEREL HABERLER - 21 Ocak 2017 Cumartesi 11:41

Kış ayın da beslenmeye dikkat

A
A
A
Kış ayın da beslenmeye dikkat

Uzman Diyetisyen Şebnem Kandıralı, kış aylarında sağlıklı beslenme konusunda uyardı.
Diyetisyen Şebnem Kandıralı, “Kışın sağlıklı bir beslenme programı takip etmek ve egzersiz yapmak zor olabilir ancak kilo alımını önlemek ve bağışıklık sistemini güçlendirerek mikroplardan korunmak için beslenmemize dikkat etmemiz gerekir. Sağlıklı beslenmenin kışın az olmasının nedenlerinden biri güneş ışığının yeterli miktarda olmamasından kaynaklanır. Havanın daha erken kararması ile güneş ışığına maruziyetimiz azalır buda serotonin seviyelerimizde düşmeye neden olur Bu düşüş depresyon ve yeme isteği eğilimimizi arttırabilir . Sağlıklı karbonhidratlarla serotonini arttırabiliriz. Tam tahıllar, bal kabağı, tatlı patates gibi yüksek kaliteli karbonhidratlar serotonin düzeylerini düzenlemeye yardımcıdır . Güneş ışığı ile vücudumuz deride kolekalsiferol (D3) oluşturur. D vitamini bağışıklık sistemini destekler, kansere karşı koruyucudur, insülin duyarlılığını düzenler ve enerji düzeylerini korur. Ancak kışın yeterli miktarda güneş ışığı alamadığımızdan diyetle D vitamini kaynaklarına (balık yağları , yumurta vb.) yönelmemiz gerekir” diye konuştu.
Yorucu ve yoğun iş günü sonrası eve dönüldüğünde havanın da karanlık olmasıyla çoğunlukla daha pratik ve kolay bir şey hazırlamaya odaklanıldığını dile getiren Diyetisyen Şebnem Kandıralı, “Özellikle yoğun kış aylarında sağlıklı bir öğün hazırlamak bazen çok zamanımızı alabilir. Onun yerine mikrodalgaya atılacak hazır bir besin daha çok tercih edilen haline gelir. Taze ürün alternatifleri de çoğunlukla kışın fiyatların artmasıyla daha az tercih ediliyor olabilir. Dondurulmuş sebzeler konserve olanlarına göre çok daha besleyicidirler. Konserve ürünler muhafaza işlemi sırasında besin değerini kaybedebilir ve tuz ile yüklenebilir. Kış sebze ve meyvelerine ağırlık verin. Nar , üzüm , turunçgiller , havuç , soğan , şalgam , karnabahar , brokoli , mantar vb . Sağlıklı bir bağışıklık sistemi ile soğuk algınlığının süresini kısaltabilirsiniz. Bunun en iyi yolu C vitamininden zengin beslenmektir. Antioksidanlardan (C vit. Beta karoten vb.) zengin besinlerin ( narenciye, lahana, brokoli, ıspanak , tatlı patates , biber, domates vb . ) bağışıklığı güçlendirici etkisi vardır . Enfeksiyonlarla mücadele etmek için çinko ( balık , kümes hayvanları , yumurta , süt , işlenmemiş tahıl ve gevrekler , nohut , kabak çekirdeği) alımını arttırmak gerekir. Diyetimiz aynı zamanda iyi bakterileri sağlıklı bir seviyede bulundurmalıdır. Yeterli düzeyde probiyotik ( fermente edilmiş süt ürünleri (kefir, yoğurt vb.) almak vücudumuzdaki sağlıklı bakteri düzeylerini düzeltmek ve enfeksiyonlardan korunmak için gereklidir. Yeşil çay içerdiği polifenoller (kateşinler) sayesinde virüsler ile mücadele eden belirli hücrelerin üretimini ve aktivitesini uyarabilir. Bunun yanı sıra su tüketimimizi de azaltmamakta fayda var. Pürüzlü ve kuru cilt, hızlı nabız, düşük tansiyon, azalmış idrar çıkışı, ateş ve yorgunluk vücudunuzun susuz kaldığının habercisidir. Kış aylarındaki aşırı yeme eğilimi de bağışıklık sistemini etkiler. Aynı şekilde çok düşük, çok yüksek kalorili ve yağ oranı yüksek diyetlerde bağışıklığı düşürür, enfeksiyon ve hastalık etkisini arttırır.” şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Kuyulu köyünde Çocuk ve Kadın Destek Merkezi kuruldu Adıyaman’ın Kuyulu köyünde kurulan Çocuk ve Kadın Destek Merkezinin açılışı yapıldı. Adıyaman Merkeze bağlı Kuyulu (Turuş) Köyünde, Turuş Köyü Kalkındırma ve Dayanışma Derneği tarafından Çocuk ve Kadın Destek Merkezi kuruldu. Çocuk ve Kadın Destek Merkezi açılış törenine Dernek Başkanı Salih Yıldırım ve köy halkı katıldı. Merkezin hayırlara vesile olmasını dileyerek konuşmalarda bulunan Dernek Başkanı Yıldırım, “Bugün 10 aydır yürüttüğümüz bir çalışmanın ilk aşamasını bitirdik. Köyümüzde kurduğumuz Çocuk ve Kadın Destek Merkezinin açılışını yapıyoruz. Büyük bir emek ve uğraş ile açtığımız destek merkezi köydeki çocukların eğitimine, sosyal ve bilimsel becerisine çok güzel şeyler katacaktır. Özellikle soğuk kış günlerinde ders çalışma ortamı bulamayan çocuklar gidip ders çalışabilecek, kitap okuyabilecekler, sınavlara hazırlanabilecekler. Zamanlarının büyük bir kısmını burada çok güzel değerlendirecekler. Yapılacak atölye çalışmaları ile çocukların becerileri gelişecek ufukları açılacak. Kadınların kendilerine ait bir ortamı oldu. Düşünsenize bir köyde kahvehane yok, erkeklere ait bir mekan yok, ama kadınlara ait bir mekan var. Kadınlar bir araya gelmek istedikleri zaman mekanlarını açıp bir araya gelip konuşabilecekler. Kadınların sorunlarını dinleyecek, sorunlarına çözüm üretecek birileri gelecek. Sağlık, bilimsel, sosyal gelişimleri yönünde eğitimler yapılacak. Kişinin kendini değerli hissettirecek çalışmalar yapılacak. Üretebilmeleri, aile ekonomisine katkı verebilecek çalışmalar yapılacak. Ve bunlar bir köyde, kırsalda başarılıyor. Tabi ki de bu çalışma, bu gelişmeler bir günde olmadı. 10 aydır bu çalışmanın içindeyiz. İlkin bir fikirdi, bu fikir ulusal sınırlar içinde gelişti sonra da uluslararasına ulaştı. Fikrimiz olumlu cevaplar buldu. Adıyaman’ın bir köyünün ismi önce İstanbul’a sonra da İngiltere’ye ulaştı. Bize katkı veren, emek veren kişilere, kurumlara teşekkür ederiz. Köyümüze bölgemize hayırlı olsun” diye konuştu.