YEREL HABERLER - 23 Ocak 2017 Pazartesi 16:04

Öğrencilere karne hediyesi kış kampı

A
A
A
Öğrencilere karne hediyesi kış kampı

Erzurum’da yarıyıl tatilinde kış kampında bir araya gelen öğrenciler, gitar eşliğinde türkü söyleyerek, kardan adam ile iglo yaparak ve kitap okuyarak zaman geçiriyor.
Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın projelerinden "Gençlik Akademileri" kapsamında düzenlenen kış kampı için 30 öğrenci, şehir merkezine 45 kilometre uzaktaki Kandilli Kayak Merkezi’nde bir araya geldi.
Üç günlük kampa katılan öğrenciler, sıfırın altında 25 derecede kardan adam, Eskimoların "iglo" adı verilen evini ve kardan tank yaptı. Ateş etrafında gitar eşliğinde türkü söyleyip, şiirler okuyan öğrenciler, yanan ateş üzerinden atlayarak eğlendi.
Vali Seyfettin Azizoğlu, İl Milli Eğitim Müdürü Ercan Yıldız, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Fuat Taşkesenligil bir süre öğrencilere eşlik etti. Etkinlikte Yıldız, Nurullah Genç’in "Yağmur" adlı şiirini okudu, Taşkesenligil de ateş üzerinden atladı.
Vali Azizoğlu, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün yarıyıl tatilinden istifade ederek, okullarda başarılı ve gönüllü olanları gençlik kampına getirdiğini söyledi.
Kandilli Kayak Tesisleri’nin bulunduğu alanda gençlerin kampa katıldığını belirten Azizoğlu, "Bu gençlerimizin arasında ortaokul, lise ve üniversite öğrencileri var. Hem Erzurum hem de kent dışından gelen öğrencilerimiz burada. 3 gün stres atacak, karda eğlenecek, kitap okuyacak, hasbihal edecekler ve sosyal faaliyetlerde bulunacaklar." dedi.
Programı hazırlayanlara ve katılan öğrencilere teşekkür eden Azizoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Öğrenciler tatile girdi. 3 günlük de olsa böyle güzel bir mekan da bir araya gelip zaman geçirmiş olmaları, arkadaşlarıyla olmak istemeleri gerçekten takdire şayan. Çocuklarımız böylece kendilerini ikinci yarıya daha iyi hazırlayarak motive ediyorlar. Aynı zamanda Erzurum’un tarihi ve kültürel zenginliklerini de burada görmüş ve öğrenmiş olacaklar. Ayrıca eğlenmiş, tatil yapmış olacaklar. Biz de onlarla eğlenmiş olduk. Arkadaşlarımızla ateş yaktık, ateşin yanında türkü söyledik, şiirler okuduk."
Erzurum Artık Kışın Zorluklarını Değil Güzelliklerini Yaşıyor
Kamptaki konuşmasında kış aylarında binlerce kayaksever’in Erzurum’a tatil yapmak için geldiğini de belirten Vali Azizoğlu, şöyle devam etti: “Kış sporları açısından bölge coğrafyası için önemli bir merkez konumuna sahip olan Erzurum, yapılan tesisler sayesinde tam bir cazibe merkezi haline geldi. Erzurum’un böyle güzel tesislere sahip olması sebebiyle kış aylarında binlerce kayaksever, keyifli bir kış tatili geçirmek için ilimizi tercih ediyor. Biz de bu sayede artık Erzurum’da kış mevsiminin zorluklarını değil güzelliklerini yaşıyoruz. Şubat ayında Erzurum’da düzenlenecek Avrupa Gençlik Olimpiyatları’na da tüm hemşerilerimizi ve kış sporları severleri bu güzellikleri birlikte yaşamaya davet ediyoruz ” diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Prof. Dr. Palabıyık akademisyenlere seslendi: “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” Bitlis Eren Üniversitesi’nde (BEÜ) görevli Akademisyen Prof. Dr. Adem Palabıyık, ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde akademisyenlerin desteği ile devam eden İsrail protestolarına karşı Türkiye’deki akademisyenlerin seslerinin kısık kaldığını belirterek, “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” dedi. ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde süren Gazze eylemlerine ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Palabıyık, “Ülkemizdeki akademisyenlerden hala güçlü bir ses duyamadık. Tüm dünya akademisyenleri ayaktayken ülkemizdeki akademisyenlerin ayağa kalkmaması beni üzüyor. Sessiz kalmak ahlaki ve insani vefasızlıktır akademik utançtır” dedi. “PKK’ya terör demeyenler İsrail’e sustu” “7 Ekim’den itibaren başlayan kıyıma karşı sesimizi hep yüksek tuttuk ve bunu ekranda da dile getirdik” diyen Palabıyık, “Cübbemi ve kefiyemi giyerek erkândan çağrı da yaptım. Elbette akademisyenlerin bütünü için ifadelerim geçerli değil, lakin Boğaziçi’nde dikilen akademisyenlerin, sadece dikilişi kadar bir gündem oluşturmak neden mümkün olamıyor anlamış değilim. Barış Beyannamesi denilen ve devletimizi neredeyse katliam yapmakla suçlayan akademisyenler, İsrail’e karşı neden sessiz? Bu nasıl ikiyüzlülüktür? Binlerce bebeği kundakta katleden PKK terör örgütü için sözde Barış Beyannamesi imzalayanlar, İsrail karşısında neden sus pus oldu?” “Akademisyenler artık konforlarını bozsunlar” Akademisyenlerin en büyük korkusunun konfor alanlarının bozulması olduğunu belirten Palabıyık, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü akademisyenler, sahip olduğu şartların aleyhlerine dönme ihtimalinden çok korkarlar. Bu sadece maddi güç değil, aynı zamanda Bourdieu’nün bahsettiği ’fildişi kulelerini’ de kaybetme korkusudur. Çünkü akademisyen ancak üniversitedeki ofisi ile ontolojisini koruyabilir, dışarıda asosyal olduğu için bir hiçtir. Kulesinden bakan akademisyen, olayları da ancak yukarıdan gördüğü gibi yorumlar, sahanın bir parçası olamaz. Daha doğrusu toplumu bir parya modeli olarak görür. Odası, yani kulesi, onu yalıtan en büyük etkendir. Artık bu konfor Gazze için bozulmalıdır.” “28 Şubat’tan hala korkuyorlar” Palabıyık, “Akademisyenler hala 28 Şubat’ın hayaletinden korkuyorlar ve bu hayaletin hala ortalıkta dolaştığını iddia ediyorlar. Bir yandan fişlenme, öte yandan değişebilecek iktidar gibi olgular onlara inanılmaz bir korku aşılıyor. Akademik cübbe üzerine Filistin kefiyesi giymek ve bu halde çekilebilecek bir fotoğraf karesinin gelecekte önlerine çıkma ihtimali hala onlar için çok güçlü bir hayali varsayımdır. Bu kâbus üzerinden inşa ettikleri gündelik hayata dair korku, onların sonraki yıllarda yaşayabileceği olumsuzlukların önüne geçmek için kullanılan bir araçsal cihazlara dönüşmüş durumdadır. Maalesef, bu korku kendini muhafazakâr ve Müslüman olarak tanımlayan akademisyenlerde daha fazla görülüyor. Buna ahlaki ihanet veya muhafazakâr vefasızlık demek yanlış olmayacaktır” diye konuştu. “Feminist akademisyenler çürük kokuyor“ Gazze için hiçbir öğrenciye söz hakkının tanınmadığını ifade eden Palabıyık, “Lümpen burjuva denilecek bu kesimin özellikle Gezi ve feminist söylemlerle hareket ettiğini de unutmadık. Feminizmi LGBT’ye sürükleyen aklı evvellerin kendi derslerini Gezi Parkı’nda devam ettirmek için öğrencilerini üniversiteden çıkardıkları ve Gezi eylemlerine katılmalarını tavsiye ettikleri de gün gibi biliniyor. Lakin konu Gazze olunca tek bir öğrenciye söz hakkı tanınmıyor. Çünkü Gazze, Müslümanların yüzakı olduğu için, onların direnişinin ahlaki yönü engellenmek isteniyor. Bu nasıl bir akademik buhrandır? Bunlar insanlıklarını kaybetmiş” dedi.