YEREL HABERLER - 23 Mayıs 2017 Salı 11:43

Sosyal medya kullanım nedenleri

A
A
A
Sosyal medya kullanım nedenleri

Facebook, Instagram, Twitter gibi sosyal medya kullanımı gittikçe yaygınlaşıyor.

Facebook, Instagram, Twitter gibi sosyal medya kullanımı gittikçe yaygınlaşıyor. Ülkemiz de sosyal medyayı en çok kullanan ülkeler arasında. Peki sosyal medyayı kim, neden kullanıyor, bu mecradaki paylaşımlar insanları nasıl etkiliyor?


Uzmanlara göre, adı ‘paylaşım’ olsa da genel hatlarıyla sosyal medya, görünme ve görme amacıyla kullanılıyor.


“Üstelik bu görünmenin, pek de saf olmadığını söyleyebiliriz. Çünkü kişi görünmek istediği haliyle kendini gösteriyor” diyen Psikiyatrist/Psikoterapist Yrd. Doç. Dr. Emre Tan, sosyal medyada gerçeği eğip bükerek, ötekinin ilgi ve beğenisini kazanmaya yönelik bir gösterimden bahsedildiğini söylüyor.


Bu durumun gösteren için de, bakan içinde sıkıntı oluşturduğunu belirten Dr. Tan, insanların sanal ortamda vakit geçirmesinin altındaki psikolojik etkenleri şöyle anlatıyor:


“Olduğundan daha iyi haliyle kendini göstermek zorunluluğu, kişinin kendilik algısını da, kendini kabulünü de yıpratıcı eylemlerdir. Gerçekte olduğunun sevilmeyeceğini düşünerek, istediği ilgiyi ve beğeniyi alabilmek için ‘güzelleme’ zorlantısına giriyor. Gerçek kendiliğinden uzaklaşmak, sürekli iyi pozlar veya enteresan laflar etmeye çabalamak hem bir baskı hem de kimlik karmaşası yaratıyor. Bağımlılıklarda olduğu gibi aldığı beğeni oranı yetmeyerek daha enteresan hale bürünüp daha çok beğeni talep ediyor. Yaratılan sahte kimliğe kendisi de inanmaya başlıyor.


“Kişide eksiklik ve yetersizlik duygusu oluşturuyor”


Bu görsellere bakan için de işler pek iyi seyretmiyor. Gördüğü resimler, pozlar, mekanlar veya edilen lafların kendinde olmadığı düşüncesi, kişide eksiklik ve yetersizlik duygusu oluşturuyor. Bu basit bir kıskançlıktan yıkıcı hasete kadar uzanabiliyor. Aralardaki mesafe ve sınırların olmayışıyla da, karşı tarafı hakaret veya küfürle küçük düşürmeye başlıyor. Kendi hayatını sorgulamaya, sürekli bir kıyas ve rekabet içine girmeye yöneliyor. Arkadaşının yüzüğünü gördüğünde dönüp sevgilisine bağırıyor veya şirket yemeğinde çekilmiş bir fotoğraf gördüğünde kendi işine, mesleğine dair olumsuz duygular hissediyor. Elde ettiklerini değersizleştirip, elde edemediklerini göklere çıkarıyor.


“Sürekli rekabetin içinde olmak mutsuzluk getirebilir”


Sürekli rekabetin içinde olmak, sürekli sahip olmak zorlantısıyla yaşamak, bizden iyi, bizden mutlu, bizden başarılı birilerinin her daim olabileceği gerçeğiyle birleştiğinde sonuç hüsran ve mutsuzluk oluyor.


Başkalarının paylaşımlarına bakmanın temelde yine görünme arzusu barındırdığını dile getiren Dr. Tan, şöyle devam etti:


“Toplum ve diğer insanlar neye gülüyorsa bende o şekilde komiklik yapmaya, toplum hangi arabayı beğeniyorsa ben de o arabaya sahip olmaya, ya da toplum hangi tatil yöresini istiyorsa ben de oraya gitmeye çalışırım. Sonuçta ötekilerin, toplumun beğendiği ve istediği şeyleri yaparsam veya onlara sahip olursam toplumun beğenisini ve ilgisini kazanırım algısı oluşur. Yani dikizlemek de sonuç olarak kendini teşhir edip, ötekinin arzusunu kazanmak için yapılır. Sosyal medyayı en çok kullananlara baktığımızda, bu beğeniye ihtiyacı çok daha fazla olan gençleri ve aktif bir ilişkisi olmayan insanları görmemiz şaşırtıcı değil.”


Paylaşımların altındaki neden


Tan’a göre, şiir paylaşmakla, yemek, kıyafet veya mekan fotoğrafını paylaşmak çok da farklı değil. Çünkü hepsi beğenilme ve kendini gösterme isteğine yönelik eylemler:


“Bütün bunlar, ‘ben buradayım, beni fark edin’ çabasıdır. Kişi sahip olduğu unsurlarla ve karakter özelliklerine göre aynı sonuca ulaşmaya çalışıyor. Fiziği düzgün olan fiziğini, parası çok olan sahip olma gücünü, entelektüel bilgisi olan da bu bilgiyi teşhir ediyor. Elinizde ne varsa onu kullanırsınız sonuçta.


Hem fiziği hem entelektüel bilgisi olanın ise kişilik yapısı belirleyici oluyor hangisini ne şekilde kullanacağına. İnsan yaşamına uzunlamasına baktığımızda, hedefe ulaşmaktan çok, o hedefe nasıl ulaştığı daha çok önem arz eder. Diğerlerinin gözünde bilgili olmak mı yoksa fiziksel açıdan çekici olmak mı makul sorusunu da sormak gerekir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Başkan Tetik, şampiyonları ağırladı Aydın’da düzenlenen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Karate İl Şampiyonası’nda başarı elde eden Nazilli Çelebi Spor Kulübü öğrencileri Nazilli Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik’i ziyaret etti. Nazilli Çelebi Spor Kulübü Kurucusu Tarkan Çelebi ile Yönetici üyesi Yunus Uğurlu eşliğinde 20 madalyalı çocuk sporcu Nazilli Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik’i makamında ziyaret ederek başarılarını paylaştı. Nazilli Çelebi Spor Kulübü olarak genç sporcularını yetiştirerek başarılarına devam etmeyi hedeflediklerini belirten Kulübün Kurucusu ve aynı zamanda antrenörü Tarkan Çelebi; “Nazilli Çelebi Spor Kulübü olarak buradayız. Kulübümüz yeni kuruldu. Aydı İl şampiyonasına katıldık. 22 öğrenci ile katıldığımız şampiyonadan il birincisi olarak 20 madalya ile döndük. Sporcularımız, başarılarını sürdürmek için bundan sonra daha da çok çalışacak. Şu an burada Nazilli Çelebi Kulübü olarak yapmak istediklerimizi ve çok kısa sürede elde ettiğimiz başarımızı sizinle paylaşmak istedik" dedi. Elde ettikleri başarıdan dolayı tüm madalyalı sporcuları tek tek kutlayan Nazilli Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik ise "Amatör spor ve sporcular bizim için çok önemli. Şu an burada gözleri ışıl ışıl parlayan sizler beni çok mutlu ettiniz. Onore ettiniz. Hepiniz pırıl pırıl çocuklarsınız ve belki de sizlerden biri ileride Türkiye şampiyonu ve hatta dünya şampiyonu olacak. Hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum ve aynı şekilde istikrarlı ve disiplinli çalışmalarınıza devam ederek başarılarınızın devamını diliyorum” şeklinde konuştu.
Manisa Manisa CBÜ’den Filistin için haykıran Amerikalı öğrencilere destek İsrail’in Filistin’e karşı uyguladığı saldırılara tepki gösteren ABD’li öğrenci ve akademisyenlerin gözaltına alınmasını kınayan Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) yönetimi, öğrenci ve akademisyenlere destek vermek amacıyla basın açıklaması düzenledi. Manisa CBÜ yönetimi, İsrail’in Filistin’e uyguladığı insanlık dışı saldırılara ve ABD’li akademisyen ve öğrencilerin İsrail’in saldırılarına karşı gösteri düzenlerken gözaltına alınmalarına tepki göstermek amacıyla basın açıklaması yaptı. Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörlüğünce Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Yerleşkesi-Rekreasyon Alanında gerçekleştirilen basın açıklaması saygı duruşunda bulunulması ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Kur’an-ı Kerim tilavetinin okunduğu basın açıklamasına ellerinde Türk Bayrağı ve Filistin Bayrağı taşıyan bir çok öğrenci ve akademisyen katılarak destek verdi. “Bireysel tepkilerini gösteren kendi vatandaşlarına dahi tahammül edemiyorlar” Basın açıklamasında konuşan Manisa CBÜ Rektörü Prof. Dr. Rana Kibar, “Maalesef ki içinde yaşadığımız 21. Yüzyılında, inşa edilen ortak insani değerlere, ilkelere ve normlara rağmen tüm dünyanın gözü önünde yine bir insanlık dramının yaşandığına tanıklık ediyoruz. Ekim ayında başlayan ve 7 aydır devam eden İsrail saldırılarında 15 bini çocuk, 10 bini kadın olmak üzere 35 binden fazla sivil vatandaşın katledilmesi karşısında vicdan sahibi her insan gibi kahroluyoruz ve ah ediyoruz. Dünya devletlerinin İsrail’in zulmü karşısında sessiz kalmaları, dahası katliamları destekleyen politikalar benimsemeleri birer akıl tutulmasına dönüşmüştür. Şüphesiz batının bu iki yüzlü tutumu bizler için yeni değildir. Akan kan Müslüman kanı olduğunda Doğu Türkistan’da, Arakan’da, Hocalı’da, Bosna’da, Kıbrıs’ta sözde medeni batının bu iki yüzlülüğünü biz hep gördük hep yaşadık. Ancak İsrail’in saldırılarının sergilediği vahşet ve ortaya çıkan soykırım tablosu öyle ağır olmuştur ki; batı toplumlarında farklı din / dil / ırk a sahip olsa da benzer vicdana sahip her kesimden vatandaşın tepkisini çekmiştir. Kendi yönetimlerinden umudunu kesen batılılar, insan olmanın ve vicdan taşımanın gereğini yaparak hem İsrail’e hem kendi ülkelerine tepkilerini bireysel eylemlerle dile getirmeye başlamıştır. Yıllarca bize medeniyet nutukları atan batı ülkelerinin çıkarları için bir soykırım karşısında sessiz kalmaları yetmezmiş gibi bireysel tepkilerini gösteren kendi vatandaşlarına dahi tahammül edemedikleri de görülmüştür. Siyonizm odaklı vahşet karşısında tepki gösteren Amerikalı öğrencilere yönelik baskı ve şiddet de bu durumun tüm dünya halkları tarafından görülmesini sağlamıştır” dedi. Filistin’e destek gösterileri düzenleyen öğrencilere karşı ABD polisin üniversiteleri işgal ettiğini dile getiren Rektör Kibar, “ABD’de çok sayıda kampüs polisler tarafından işgal edilmeye başlamıştır. Son 3 haftadır yaşanan süreçte 2 binden fazla akademisyen ve öğrenci orantısız güç kullanılarak şiddete maruz kalmış ve ağır ceza suçluları gibi ters kelepçe ile göz altına alınmıştır. Manisa CBÜ ailesi olarak yaşanan bu süreci kabul edemiyor, tüm inancımızla reddediyor ve ABD ile İsrail yönetimlerine sesleniyoruz; “Sadece Gazze’deki masum sivilleri değil, aynı zamanda insanlık vicdanını, onurunu, evrensel hukuku, insan haklarını, medeniyet değerlerini ve normlarını da katlettiğinizi görün ve bu zulmü durdurun artık! ‘Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytan’dır’ şiarını benimseyerek tüm gücümüz ve kararlılığımızla ABD ve İsrail Yönetimleri tarafından sürdürülen bu zulmün karşısında olduğumuzu çok net bir şekilde bir kez daha haykırıyoruz” diye konuştu. Manisa Valisi Enver Ünlü ise yaptığı açıklamada, “Filistin yarım asırdan fazla bir süredir vahşetin en şiddetlisini yaşandığı bir yer haline geldi. Biz bu coğrafyadan çekildikten sonra bu başladı. O tarihten beri de gözyaşı dinmedi. Siyonist İsrail ve gözü dönmüş eli kanlı cani Netanyahu Refah kentine de saldırıların da çok yakında başlayacağını açıkladı. Dünyanın gözü önünde çok büyük bir katliam çok büyük bir acı yaşanıyor. Bütün dünya buna sessiz. Ancak başta Amerikalı öğrenciler Avrupa’da sivil toplum kuruluşları çok büyük bir mücadele veriyorlar. 2 bin 500 Amerikalı öğrenicinin gözaltına alındığını baskıya ve zulme uğratıldığını, çok sayıda akademisyenin görevden el çektirildiğini üzüntüyle öğrendik. İnsanoğlunun hayal gücünü zorlayan, merhamet duvarlarını tarumar eden bu vahşet karşısında, maalesef, dünya kamuoyu görmez, duymaz, konuşmaz olmuştur. Gazze’de yaşananlar başta olmak üzere, bu insanlık dramına gerek yurtiçinde gerek yurtdışında en şiddetli tepkiyi veren yine aziz milletimiz ve devletimiz olmuştur. Dini farklılıklar sebebiyle zulme maruz kalan ve en çok da savunmasız kadınların ve çocukların hayatını kaybettiği bu vahim hadiseler, insan olma şuuruna erişmiş her vicdanı derinden yaralamıştır” dedi. Basın açıklamasına Manisa Valisi Enver Ünlü ve eşi Sema Ünlü, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rana Kibar, Manisa Vali Yardımcısı Erhan Günay, Manisa İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Uğurelli, protokol üyeleri, akademisyenler, öğrenciler katıldı.