SAĞLIK - 28 Eylül 2017 Perşembe 10:35

Genital estetik ile kadınlar mutlu oluyor

A
A
A
Genital estetik ile kadınlar mutlu oluyor

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr. Evrim Aksoy, genital estetiğin ile kadınların mutlu olduğunu söyledi.


Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr. Evrim Aksoy, “Güzellik kadın ve erkek için varoluştan bu yana önemli olmuştur. Kadın vücudu tüm çağlarda estetik haliyle dikkati çekmiş, resim, heykel, müzik, moda ve tüm alanların ilgi odağı olmuştur. Öyle ki vücuttaki şekil bozuklukları kadının psikolojisini olumsuz etkilemiş, kendine olan güvenini azaltmış, aynalarla küslük yaşamasına neden olmuş, karşı cinsle olan ilişkilerinde başarısızlığa neden olmuştur. Artık günümüzde kadın ve erkekler kendilerini mutsuz eden estetiksel sıkıntıları olduğunda bunun çözümü için daha cesaretli ve hızlı davranmaktalar. Bu bağlamda kadın genital bölgesinin estetik olarak düzgün olması kadının kendine olan güvenini arttırmakta, karşı cinsle olan ilişkilerinde mutlu olmasını kolaylaştırmakta. Aksi durum ise kadının cinsel yaşamını olumsuz etkileyebilmektedir” dedi.


Kadınla da sorunların utanmaya yol açtığını kaydeden Op.Dr. Aksoy, “Kadın genital yapısını oluşturan parçalar vagen, büyük dudaklar(Labium majus), küçük dudaklar (Labium minus), kızlık zarı(hymen) dudakların üst kısmı tepe bölgesi(mons pubis) yapılarıdır. Bu bölgelerin estetik açıdan kötü görünmesi, kadında güvensizlik, cinsellikte yetersizlik, tatmin olamama, utanma gibi durumlara yol açmakta ancak günümüzün modern koşullarına ragmen rahatça ifade edilememekte ve kişiyi kendisiyle yalnız başına çözmek zorunda kaldığı bir stress kaynağı olmaktadır” ifadelerini kullandı.


Genital estetik operasyon ve müdahalelerin bölgelere ayırarak gerçekleştirildiğini ifade eden Op.Dr. Aksoy, bunları şöyle sıraladı:


“1-Labium Estetiği (Büyük ve küçük dudaklara yapılan müdahaleler= Labioplasti): Labium adı verdiğimiz dudaklar dış genital yapıyı oluşturan daha kalın ve dolgun olan kısımlar yani büyük dudaklar ile daha içte yerleşen ince olan küçük dudaklardır. Zaman içinde, kişisel özelliklere bağlı olarak ya da yaşa bağlı sarkmalar uzamalar görülebilir. Bu durum görüntü bozukluğuna neden olur, mayo, bikini giyildiğinde önde kabartı şeklinde durmasıyla rahatsız edebilir. Ya da cinsel ilişki sırasında girişi kapatarak zorlanmaya ya da ağrılı ilişkiye neden olabilir. Basit bir operasyon ile bu uzamış ya da sarkmış dudaklar kısaltılabilir, şekillendirilebilir. Ya da içi boşalmış, gevşemiş dudaklar dolgunlaştırılabilir. Labioplasti sonrası hasta rahatlıkla günlük hayatına dönebilir. Ancak iyileşme süresi boyunca 4-5 hafta kadar cinsel ilişkide bulunmamak gerekir.


2-Vagina Estetiği= Vaginoplasti: Vagina daraltma işlemleri: Cerrahi olarak ya da Laser ile yapılabilir. Zaman içinde yapısal olarak ya da vaginal doğumlara bağlı olarak genişlemelere sık rastlamaktayız. Bu durum cinsel birliktelikte alınan zevkin hem kadın hem de erkek tarafından azalması ya da yok olmasına neden olabilir. Cerrahi müdahale ile gevşeyen doku fazlalığı alınarak daraltma ve etraf dokuların gençleştirilmesi sağlanmaktadır. Son zamanlarda Laser yöntemi ile ofis ortamında anestezi gerektirmeden çok kısa ve kolay bir yöntemle de vagina daraltma işlemi yapılmaktadır. Öyle ki bu amaçla geliştirilen aletler her geçen gün daha ileri safhaya ulaşmakta şimdilerde ise laserden sonra radyofrekans dalgalarını kullanmak kaydı ile çok daha etkili ve başarılı bir şekilde vagen daraltma işlemi yapılabilecek teknolojiler piyasaya hazırlanmaktadır.


3-Doğum Sonrası Yırtılma İzlerinin Onarılması: Vaginal doğum esnasında bebeğin başının rahat çıkması için gerektiği durumlarda epizyotomi dediğimiz kesileri yapıyoruz. Bu kesilerin iyi onarılmadığı, kötü dikiş tekniği kullanıldığı zaman ya da hiç yapılamayıp vaginanın hazırlanamadan kendiliğinden şekilsiz ve kontrolsüz bir şekilde yırtıldığı durumlarda bu bölgede çirkin görüntüler kalabilmekte ve kadını bu anlamda mutsuz edebilmektedir. İşte bu skar dokuları basit bir şekilde lokal anestezi kullanarak çıkarılabilmekte, dokular düzgün bir hizada karşılaştırılarak yeniden dikilmekte bu esnada oluşan iç doku gevşemeleri ya da sarkmaları düzeltilebilmektedir. Yine hasta günlük hayatına hemen dönebilmekte ancak iyileşme periyodu boyunca 6 hafta kadar cinsel ilişki yasağı konulmaktadır.


4- Kızlık Zarı Dikilmesi: Bazı sosyal ve ailevi şartlarda zor durumlar söz konusu olduğunda hastalar tarafından talep edilen kızlık zarı onarımı da genital estetik müdahalelerinden sayılabilmektedir.


5- Genital Bölge vagina üst kısımları (mons pubis) ya da dudaklar bölgesinin dolgunlaştırılması da kolay, hızlı hastanın günlük hayatını sekteye uğratmayan minik müdahalelerdir. Tüm bu müdahaleler kadının kendini iyi hissetmesi, özgüveninin artması, spor kıyafetleri, tayt, mayo, bikini giydiği zaman estetik görünmesi, cinsel ilişkide ağrı zorluk çekmemesi ve aldığı zevkin artması amaçlanarak yapılan kolay, yüz güldürücü işlemlerdir. Günümüz şartlarında artık konuşulması tabu olmaktan çıkmış durumdadır. Ayrıca hasta doktor arasındaki güvene dayalı olması ve çoğu zaman başarıyla sonuçlanması da memnuniyet vericidir. İlerlemiş ve hızlı tıbbi teknikler sayesinde artık hastalarımızı korkutmadan bu sorunları çözebilmekteyiz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Yumaklı, Veteriner Kontrol Merkez Araştırma Enstitüsünü ziyaret etti Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, daha önce açıkladığı ’Hayvancılık Yol Haritası’nın en önemli başlıklarından birisinin hayvan hastalıklarıyla mücadele olduğunu belirterek, Etlik Veteriner Kontrol Merkez Araştırma Enstitüsünün hayvan hastalıklarıyla mücadelede uluslararası geçerliliği olan son derece önemli çalışmalar yaptığını bildirdi. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 27 Nisan Dünya Veteriner Hekimler Günü münasebetiyle Etlik Veteriner Kontrol Merkez Enstitüsünü ziyaret etti. Laboratuvarlarda incelemelerde bulunan Yumaklı, enstitü çalışanlarıyla sohbet etti. Daha sonra basın mensuplarına değerlendirmede bulunan Bakan Yumaklı, enstitünün bir asra yakın tecrübesiyle dünya çapında akreditasyona sahip olduğuna dikkati çekti. Bu merkezde yapılan çalışmaların birçok ülke tarafından baz alındığının altını çizen Yumaklı, şu bilgileri verdi: “Burada üç başlıkta faaliyet gösteren 19 laboratuvarımız var. Bunlar arıdan büyükbaş ve küçükbaş hayvan ile diğer bütün hayvanlara ilişkin hastalık teşhisleriyle alakalı çalışan laboratuvarlarımız. İkinci grup laboratuvarlarımız ise tedaviye ilişkin antijen üretiminden aşı üretimine kadar faaliyet gösteriyor. Üçüncü grup da kontrol ve analiz laboratuvarlarımız. Bu 3 laboratuvarımız da Türkiye’deki hayvan hastalıklarıyla mücadelenin yanı sıra uluslararası birtakım taleplere cevap verme hususunda faaliyet gösteriyor. Özellikle sadece Türkiye’nin dört bir tarafından değil, yine dünyadan da buraya gelen numuneleri kontrol ederek, test ederek gelen taleplere cevap veriyorlar. Buradaki Doping Laboratuvarı dünyadaki sayılı merkezlerden birisi. Hem Türkiye’deki atlarla alakalı yapılan doping kontrolü, hem de dünyadan gelen numunelerin analiz edilmesi de yine buradaki laboratuvarlarımızda yapılıyor. Uluslararası ölçekte kabul edilebilir bir laboratuvar olduğunu ifade etmek istiyorum.” Hayvan hastalıklarıyla mücadele Bakan Yumaklı, hayvan hastalıklarıyla mücadelenin en önemli kısmının teşhis etmek, bunların tedavisiyle ilgili araçlar geliştirmek ve yapılan analizlerle hayvan hastalıklarıyla mücadelede politikalar geliştirmek olduğunu dile getirdi. Etlik Veteriner Kontrol Merkez Enstitüsünü ‘Türkiye’de bu anlamda uluslararası geçerli olan son derece önemli bir merkez’ diye niteleyen Yumaklı, “Bizler hayvancılık yol haritasının en önemli başlıklarından birisini hayvan hastalıklarıyla mücadele olarak belirledik. Dolayısıyla son derece yüksek ekonomik kayıplara sebep olan hayvan hastalıklarıyla mücadelenin aynı zamanda hem tecrübe açısından hem de teknoloji açısından bir bütün halinde işlenmesi gerekir. Dolayısıyla bizler de bugün itibariyle buna bu kapasiteye sahip, bu kabiliyete sahip, son derece gelişmiş laboratuvarlarımızın olduğu, son derece deneyimli arkadaşlarımızın olduğu bu merkez araştırma enstitüsünde hayvan hastalıkları ile ilgili mücadelemize devam ediyoruz” ifadelerini kullandı. Yılda 700 binin üzerinde test ve analiz Merkezdeki laboratuvarlarda yıllık 700 binin üzerinde test ve analiz yapıldığının altını çizen Yumaklı, sadece Türkiye içerisinden gelen numunelerin testi ya da analizi değil, aynı zamanda dünyanın farklı ülkelerinden gelen numunelerin de test ve analizlerin gerçekleştirildiğini belirtti. Yumaklı, böyle donanımlı merkezlere sahip olan ülkelerin hayvan hastalıkları konusunda avantajlı durumda olduklarına işaret ederek, şunları kaydetti: “Ülkemizdeki özellikle Covid pandemisi başladığı andan itibaren bu çalışmalara çok önemli destekler verdi bu merkez. Umuyoruz ve diliyoruz ki böyle bir şeye ihtiyaç olmaz. Ancak şunun da bilinmesi vatandaşlarımız açısından önemlidir diye düşünüyorum. Böyle bir merkeze sahip olmak ülkemiz açısından son derece büyük bir kazanım. Yine altını çizeyim, hem teknolojik hem de bilgi ve tecrübe açısından son derece deneyimli, kabiliyetli ve kapasitesi son derece yüksek arkadaşlarımızın da çalıştığı ve araştırma yaptığı bir merkez olarak faaliyet gösterdiğini belirtmek istiyorum.” Veteriner hekimlerin sadece hayvan hastalıkları açısından değil aynı zamanda sağlık sistemi içerisinde çok önemli yerleri olduğunu vurgulayan Bakan Yumaklı, bütün veteriner hekimlerin Dünya Veteriner Hekimleri Günü’nü tebrik etti. Asırlık tecrübe Veteriner Kontrol Merkez Enstitüsünün başlangıcı kabul edilen Sığır Vebası Serum Üretimi Kurumu (Veba-i Bakari Seromu Dar-ül-istihzarı) Kurtuluş Savaşı sırasında Eskişehir’de faaliyet göstermekte iken savaş nedeniyle önce Ankara’ya daha sonra da Kırşehir ili Bozkaya yöresine nakledildi. Sakarya Savaşı’ndan sonra 1921 yılında Serum Üretim Kurumu adıyla Etlik’te bulunan bugünkü yerine taşındı ve sığır vebası serumu üretimine başlandı. Enstitü gelişimi günümüze kadar devam ederek bugün 19 laboratuvar ve destek üniteleri ile faaliyetlerini sürdürüyor. Enstitü hizmet alanında bulunan illere (Ankara, Eskişehir, Bolu, Zonguldak, Bartın, Karabük, Kastamonu, Çankırı ve Kırıkkale) hayvan sağlığı ve zoonoz hastalıklar konusunda, bazı spesifik hastalık analizlerinde ise ülke genelinde hizmet veriyor. Ülkemizde hiçbir laboratuvar ve sağlık kuruluşunda yapılamayan, insanlarda önemli zoonoz ve ölümcül hastalık olan Leptosipirozis’in tanısı Enstitü bünyesindeki Spiroket Hastalıkları Laboratuvarında yapılıyor ve Sağlık Bakanlığı da bu hizmetten yararlanıyor. Yurtdışına çıkarılacak olan evcil hayvanların kuduz titrasyon testi enstitüde gerçekleştiriliyor. Merkez bünyesinde Antraks Aşı Üretim Laboratuvarı (Kuruluş 1927), Tüberkülin ve Mallein Üretim Laboratuvarı (Kuruluş 1928) ve Viral Aşı Üretim Laboratuvarı (Kuruluş 1967) ile üretim faaliyetinde bulunuyor. Enstitü kendi alanında ülkemizde ilk akredite laboratuvarlar olarak 2003 yılından itibaren TS ISO EN 17025 kalite sistemine uygun olarak faaliyetlerini sürdürüyor. Halen 85 test-analiz ve muayene ile 153 analitte akreditasyona sahip olan merkezde uluslararası akreditasyona sahip test ve analizler yapılıyor.