- 17 Ekim 2017 Salı 10:41

Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Savaş Eğilmez:

A
A
A
Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Savaş Eğilmez:

Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Savaş Eğilmez, Türkmenlerin, Arapların ve Kürtlerin birlikte yaşadığı kenti tartışmalı referanduma dahil eden Mesut Barzani’nin savaşın ilk gününde perişan, darmadağın olduğunu belirterek, “Barzani’nin çok güvendiği peşmergeleri cepheyi bırakıp kaçtı.

Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Savaş Eğilmez, Türkmenlerin, Arapların ve Kürtlerin birlikte yaşadığı kenti tartışmalı referanduma dahil eden Mesut Barzani’nin savaşın ilk gününde perişan, darmadağın olduğunu belirterek, “Barzani’nin çok güvendiği peşmergeleri cepheyi bırakıp kaçtı. Irak askerleri, PKK’lı teröristlerin de sokaklara inmesine rağmen 24 saat dolmadan Kerkük valilik binasına Irak bayrağı dikti” dedi.



“Dünyaya Rezil Oldular”


Barzani’nin çocukluk rüyam dediği Kürdistan Devletini kurmak için rüya gibi hamleler yaptığını fakat devlet kurmak için hangi şartların oluşması gerektiği konusunda dersini hiç çalışmadığını ifade eden Eğilmez, “Başka bir değişle Barzani, ABD, İsrail, İngiltere ve Almanya’ya bölgedeki Kürtleri peşkeş çekmiş, kendisi de hayaller ve gerçekler arasında kalarak, siyasi açıdan da büyük bir darbe yemiştir. Büyük bir sürpriz olmazsa Barzani’nin Kürdistan rüyası kendi sonunu getirecektir. Barzani eğer devlet nedir ve nasıl kurulur konusunda çalışıp, özellikle de Türk tarihi okumuş olsaydı bu rezilliği de yaşamayacaktı. Devlet çağdaş anlamıyla, belirli bir ülkede yaşayan insan topluluğunun egemenlik ve bağımsızlık temelinde oluşturduğu siyasi örgütlenme olarak tanımlanmıştır” diye konuştu.


“Devlet Kurmak İçin En Büyük Referans Türk Tarihidir”


Türklerdeki devlet ve millet fikrinin çok erken asırlarda doğduğunu ve hızla geliştiğini kaydeden Eğilmez, “Tarihin hiç bir döneminde devletsiz kalmayan Türkler; sadece Orta Asya’nın tümüne hükmeden devletler kurmamış, üstün teşkilatçı özellikleri sayesinde Orta Asya’nın da dışına taşarak yeni siyasi teşekküller oluşturmuşlardır. Zira Türkler, devletin; milli varlığını koruyan, yaşatan ve geliştiren vazgeçilmez bir müessese olduğunun daima farkında ve bilincinde olmuşlardır” dedi.



“Özgürlük olmadan devlet olmaz”


Devletin oluşmasındaki en önemli unsurlardan birisinin istiklal olduğunu belirten Eğilmez, “Gerçek istiklal, bunun yalnız idareci zümre tarafından istenmesi ile değil, halkın da aynı şuur içinde bulunması, yani istiklal düşüncesinin bütün toplulukta ortak bir arzu halinde var olması şeklinde belirir. Böyle bir kolektif şuur Bozkır Türk cemiyet ve devletinde çok eskiden beri ve daima mevcut olmuştur. Türk gruplarının her gittikleri yerde beylik, hanlık gibi hür ve müstakil siyasi teşekkürler kurmağa çalışmaları bunu gösterdiği gibi, çeşitli ülkelerde bunda başarıya ulaşmaları da istiklal düşüncesi üzerinde ısrarlarına işaret eder. Barzani aşağıdaki alıntıyı okusaydı, devlet kurmak için küresel güçlerin piyonluğunu yapmak yerine büyük bedeller ödemeyi göze almak gerektiğini öğrenirdi. Asya Hunlarında M.Ö 55’de cereyan eden hadise dolayısıyla Çin yıllığı Türk devlet meclisinde yapılan şu konuşmaya nakleder: “Cesarete karşı hayranlık duymak bizim geleneğimizdir. Atalarımızdan toprakla birlikte devraldığımız devletimizi (istiklalimizi) feda edemeyiz. Mücadele edecek savaşçılarımız hala mevcut iken devletimizi korumalıyız. Barzani’de olmayan devlet için gerekli unsurlardan birisi de ülkedir. Ülke her müstakil devletin hak ve yetkilerini mutlak şekilde kullanabildiği belirli coğrafî sahaya denir. Türk devletlerinde ülke, belirli sınırlara sahip devlet arazisi idi ve bu arazi hükümdar ailesinin mülkü değil, bütün milletin ortak toprağı idi. Türk Devletinde ülke hükümdarın keyfine göre şahsî mal gibi tasarruf edilebilen bir toprak parçası olmayıp, bizzat devlet reisinin korumakla vazifeli olduğu ata yadigârı idi. Barzani’nin devlet ile ilgili gördüğü rüyalarda gözünde kaçan başka bir unsurda Millet’dir. Bu milletin her ferdi günlük hayatlarında hukukla donatılmış ve ekonomik açıdan belli bir düzeyin üzerine çıkmış olmalıdır. Olağanüstü zamanlarda ise hiç tereddüt etmeden canı ve malı ile devletinin bekası için mücadele eden insanlardan oluşmalıdır. Bu da ancak tarihi bir birliktelikle ile tesis edilebilir” ifadelerini kullandı.


“Barzani’nin Çocukluk Rüyası, Kabusa Döndü”


Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Savaş Eğilmez, “Barzani, İstiklalsiz, Ülkesiz, Milletsiz bir Devlet kurulamayacağını idrak edemeyince, bütün dünyaya rezil oldu. Muhtemelen başka bir rüyada, ABD ve İsrail ile yeni stratejiler belirleme yoluna gidecektir. Barzani için en hayırlı rüya Türkiye’nin Kuzey Irak’ı kucaklayacağı rüya olacaktır” açıklamalarında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Başkan Görgel: “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda” Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikada çıkan yangınla ilgili olarak “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Kahramanmaraş’ta ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikadaki alanda incelemede bulunan Başkan Görgel, yetkililerden bilgi alıp fabrika sahiplerine ve yakınlarına geçmiş olsun dileklerini iletti. Yangının büyük bir bölümünün kontrol altına alındığını ifade eden Başkan Görgel, “Burası büyük bir mobilya fabrikası, bize gelen ihbarın ardından kısa sürede gelip yangını söndürmeye çalışıyoruz. Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Kimyasal maddelerin de olduğu için yangının söndürmek kolay değil. Gerçekten arkadaşlarımız büyük bir özveri ile çalışıyor. Biraz önce kum ocağı atölyemizde kaza meydana geldi, bir kardeşimiz canımız vefat etti. Ne yazık ki zor bir gece geçiriyoruz. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Başkan Görgel, yangın söndürme çalışmalarına itfaiye daire başkanlığının ekiplerinin yanı sıra orman bölge ve emniyet teşkilatının da destek verdiğini ifade etti.
İstanbul Akademisyenin kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadına adli işlem başlatıldı Türk-Alman Üniversitesi Akademisyeni ve Akşam Gazetesi yazarı Tacettin Kutay’ın 6 yaşındaki kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadın hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama-Hakaret" suçlarından adli işlem başlatıldı. Kutay, olaya ilişkin sosyal medya hesabından videolu bir paylaşım yaparak şunları kaydetti: “6 yaşındaki kızım Fulya ile Göztepe’de yürüyorduk. İlahi söylemek istedi ve ’Ey aşıkı dildade’ okumaya başladı. ’Lailahe illallah Muhammedurrasulullah’ derken videodaki kadın yanımızdan geçiyordu. Durdu ve Fulya’ya ’Bunları size nerede öğretiyorlar anaokulunda mı?’ diye sordu. ’Ben öğretiyorum’ dedim. ’El kadar çocukların beynini bu saçmalıklarla yıkıyorsunuz. Ben üniversite hocasıyım, siz ne cahil insanlarsınız’ dedi. Bu gemi azıya almışlık, şuursuzluk sokak ortasında altı yaşında çocukları sözlü taciz etmeye kadar vardı. Varın gerisini siz hesap edin.” Edinilen bilgilere göre, Kutay’ın polisi araması üzerine M.G. (73) isimli şüpheli işlemler için karakola götürülürken her iki taraf da birbirinden şikayetçi oldu. Emekli hemşire olduğu öğrenilen M.G. hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama- Hakaret" suçlarından, Kutay hakkında ise "Hakaret" suçundan adli işlem başlatıldı. Dosyaları ikmalen adliyeye gönderilen şahıslar adli makamlarca karakoldan serbest bırakıldı.
Bursa “Mahzen-32” operasyonunda yakalanan 27 şüphelinin tamamı tutuklandı Bursa İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü ile Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan çalışmalar sonucu Bursa merkezli 7 ilde eş zamanlı düzenlenen “Mahzen-32” operasyonunda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 kişi, kıskıvrak yakalandı. Hakim karşısına çıkarılan şüphelilerin tamamı tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bursa merkezli İstanbul, Ankara, Trabzon, Sakarya, Yalova ve Diyarbakır’da düzenlenen “Mahzen-32” operasyonları ile elebaşılığını cezaevinde olan Ümit Saral’ın kardeşi Hakkı Saral’ın yaptığı suç örgütü çökertildi. Organize suç örgütü üyesi şüphelilerin, Bursa merkez ve İnegöl’de vadeli araç alım satım faaliyetlerinde bulunarak vatandaşlardan silah zoruyla yüksek miktarlarda para tahsilatı yaptıkları tespit edildi. Bunun yani sıra Bursa’ya il dışından getirdikleri yaşları 17 ile 25 arasında tetikçiler vasıtasıyla para vermeyi kabul etmeyen kişilere ve bu kişilerin iş yerlerine yönelik silahlı saldırı düzenledikleri öğrenildi. Sıkı takibin ardından çete çökertildi Bursa’ya farklı illerden gelerek vadeli araç alımı yapanların adreslerini tespit ettikleri ve bu kişileri hürriyetlerinden yoksun bırakarak darp ettikleri, araç alım satımı nedeniyle kişiler arasında meydana gelen alacak-verecek konularına müdahil oldukları ve sözde mahkemeler kurarak haksız menfaat sağladıkları, silahla ölüm tehdidinde bulundukları kişilerin iş yerlerine ve araçlarına zorla el koydukları ve bu malları örgüt üyelerinin üzerine geçirdikleri, silah ve tehdit zoru ile el konulan araçları hediye adı altında örgütün elebaşına verdikleri ve suç faaliyetleri esnasında, güvenlik güçlerine yönelik silahlı saldırıda bulundukları tespit edildi. Operasyon için düğmeye basan polis, çeteyi çökertti. Operasyonlarda çetenin elebaşını Hakkı Saral’ın da arasında bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 şüpheli yapılan operasyon ile kıskıvrak yakalandı. Operasyonlar sonucu 10 iş yeri ile 34 evde yapılan aramalarda 16 adet tabanca, 56 milyon 434 bin TL değerinde 53 adet çek ve senet, bin 272 adet farklı çaplarda fişek, 430 bin 400 TL nakit para, 123 bin 800 dolar, 20 bin 800 euro ve 2 tane lüks araç ele geçirildi. İnegöl’de çetenin faaliyetlerini başlatan kişinin ise 41 yaşındaki iş kadını D.T. olduğu öğrenildi. Çetenin elebaşının da aralarında bulunduğu 27 kişi adliyeye sevk edildi. Çıkarıldığı mahkemece 27 şüphelinin tamamı tutuklanıp cezaevine gönderildi.