POLİTİKA - 20 Haziran 2018 Çarşamba 14:14

Aydın: “Ev yanarken kavganın anlamı yok”

A
A
A
Aydın: “Ev yanarken kavganın anlamı yok”

MHP Genel Başkan Yardımcısı Kamil Aydın, Narman mitinginde Cumhur İttifakı’nın önemini anlattı.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Kamil Aydın, Narman mitinginde Cumhur İttifakı’nın önemini anlattı. İttifakın, ülke için zorunlu olduğunu belirten Aydın, “Söz konusu vatan olduğunda, siyaseti yangından sonra da yaparız. Ev yanarken kavganın anlamı yok” dedi.


MHP Genel Başkan Yardımcısı Kamil Aydın, Cumhur İttifakı’nın Türkiye için zorunluğu olduğunu söyledi. Narman İlçesi’nde partisinin düzenlediği mitingde konuşan Aydın, “Söz konusu vatan olduğunda, siyaseti yangından sonra da yaparız. Ev yanarken kavganın anlamı yok” dedi.


MHP Genel Başkan Yardımcısı Kamil Aydın, beraberindeki İl Başkanı Naim Karataş ile birlikte seçim programları kapsamında Narman’ı ziyaret etti. Burada parti otobüsü üzerinden vatandaşlara seslenen Kamil Aydın, konuşmasında 15 Temmuz süreci ve ittifakı anlattı. 15 Temmuz gecesi MHP olarak dik durduklarını ifade eden Aydın, MHP’nin önceliğinin vatan olduğunu söyledi. Aydın, “Başbakan Bolu’da, cumhurbaşkanı Marmaris’te, ana muhalefet partisi lideri İstanbul’da programda, üst düzey komutanların hepsi bir düğünde. Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli, baktı ki uçaklar alçaktan uçuyor. Telefon açıyor başbakana ulaşamıyor, Kurmay Komutanlığına ulaşamıyor. Garip şeyler oluyor arkadaşlar dedi. Dönün, eve gitmiyoruz genel merkeze gidiyoruz, ışıkları yakıyoruz. Bu ülkede illegal bir yapı Türkiye’yi ele geçirmeye çalışıyor. ‘Işıklarımızı yanık tutacağız bu milletin evlatlarına kast edenler önce gelsin bizi bulsun” dedi. MHP’li olmak böyle bir şey. Önce vatan diyebilmek. O zaman bizi iktidar değil muhalefettik ama diğerleri gibi sinsice pusuya yatsaydık bugün burada konuşamazdık. Bölük pörçük olurduk iç savaş yaşanırdı” diye konuştu.


15 Temmuz’dan sonra birçok şeyin değiştiğini ifade eden Aydın, ittifakın temellerinin de o gece atıldığına işaret etti. Aydın, konuşmasına şöyle devam etti: “O gece sokakta AK Partili MHP’li birbirine sarıldı. Siyaset orada bitti, parti falan kalmadı. Genel başkanımız ve cumhurbaşkanı Yenikapı’da bir araya geldiler. Milyonlarca insanın önünde, ‘biz biriz, beraberiz’ dediler. Söz konusu vatan olduğunda, siyaseti yangından sonra da yaparız. Bir eve yangın düştüğü zaman kardeşler arasında kavga olmaz. Önce yangını söndüreceğiz, vatanda bir ev gibidir. Ev yoksa inanın kavganın, çekişmenin bir anlamı yok. Onun için o gece bir ev yanıyordu Allah’a şükür bu milletin evlatları bir araya geldi o yangını söndürdü. Ama her an küllerinden yeniden bir ateş çıkabilir. Biz diyoruz ki OHAL devam etsin. Terörle mücadele sonuna kadar devam etsin. MHP olarak biz net duruyoruz. Biz bu ülkeyi böldürmeyeceğiz, parçalatmayacağız. Onun için cumhurbaşkanı adayı çıkarmadık, fitneye düşmedik, nefis yapmadık. Önce ben demedik, önce ülkemiz dedik. Biz ülkücü iradenin temsilcileriyiz. Bizim cumhurbaşkanı adayımız Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bizim ona buna verecek oyumuz yok.”


Ülke selamete çıksın, sorunları çözeceğiz


MHP olarak ittifakta önemli sorunları çözmeyi başardıklarını kaydeden Aydın, “Bakın 35 kişi mecliste neler yaptık? Düne kadar PKK ülkede cirit atıyordu artık bir tanesi bile kafasını kaldıramıyor, biz kararlı mücadele istedik. Taşeron çocuklarına kadro için ortalığı velveleye verdik. İttifak yaptık ve iyi niyetle çözdük. Bir milyona yakın kardeşimiz bu sayede kadrolarını aldı. KİT’lerde 200 bin kardeşimizin de olduğunu biliyoruz. Bunlara devam edeceğiz Allah’ın izniyle. Asgari ücreti cumhur ittifakı ile bir araya gelip asgari ücreti yükselttik. Vaatlerimiz belli, yeter ki ülkenin önü açılsın, selamete çıksın, ben Narman’ın sıkıntılarını da Erzurum’un sıkıntılarını da Türkiye’nin sıkıntılarını da biliyorum. Hepsini çözeceğiz inşallah” dedi.


Konuşmanın ardından Kamil Aydın, beraberindekilerle birlikte ilçedeki vatandaşları ziyaret ederek sohbette bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara CHP lideri Özel: “Siyasetçilerin el sıkışmadığı dönemlerin sonu demokrasi için felaket olmuştur” Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, “Ben dünkü toplantının Türkiye demokrasisi açısından önemli bir kilometre taşı olduğunu ifade etmek isterim. Siyasetçilerin el sıkışmadığı dönemlerin sonu demokrasi için felaket olmuştur” dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları Oruç ve Tuncer Bakırhan ile parti genel merkezinde bir araya geldi. CHP lideri Özel’e CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke ve Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer eşlik etti. DEM Parti Eş Genel Başkanları ve CHP Genel Başkanı Özel, 1,5 saat süren görüşmenin ardından ortak basın açıklaması gerçekleştirdi. “Siyasetçilerin el sıkışmadığı dönemlerin sonu demokrasi için felaket olmuştur” Kamuoyunun gündeminde olan meseleleri Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmelerinde konuşma imkanı bulduğunu dile getiren Özel, “Benim ortaya koyduğum gündemlerin tamamını kendisi dinledi ve heyetinde bulunan arkadaşlar not aldılar. Biz de Erdoğan’ın yapmış olduğu değerlendirmeleri dinledik. Ben dünkü toplantının Türkiye demokrasisi açısından önemli bir kilometre taşı olduğunu ifade etmek isterim. Siyasetçilerin el sıkışmadığı dönemlerin sonu demokrasi için felaket olmuştur. 1977 ile 1980 arası iktidarla ana muhalefetin el sıkışmadığı, konuşmadığı bir dönemdi. Türkiye’de de ana muhalefetle iktidarın ve bütün siyasi partilerin birbirleriyle konuşabilen, el sıkışabilen, her şeyde anlaşmak mümkün değildir ama tartışabilen bir çizgide kalmalarını son derece önemli buluyoruz. Dünkü konuşmalar, tartışmaların bu anlamda nasıl sonuç verdiğini önümüzdeki günlerde, haftalarda, aylarda biz de takip edeceğiz” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesi öncesinde 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’i ziyaret ettiğini aktaran Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Özel Kalem Müdürünün eski büyükelçi olması nedeniyle Sezer’den heyette bir büyükelçi görevlendirmesi tavsiyesi aldığını söyledi. “İsim tercihini elbette ben yaptım” Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmelerinde CHP İstanbul Milletvekili Namık Tan’ın heyette bulunduğunu hatırlatan Özel, “İki büyükelçinin görüşme ile ilgili not tuttukları bir süreci hep birlikte yaşamış olduk. İsim tercihini elbette ben yaptım. Milletvekili grubumuzdaki tek büyükelçidir kendisi. Bir büyükelçiyi görevlendirme önerisi, kendi deneyimleriyle takdirleriyle Ahmet Necdet Sezer’in doğrudan bana teklifiyle olmuştur” dedi. “Partimizden talep olduğu takdirde deprem bakanlığına bir bakan yardımcısı vermeyi sorumluluk olarak görüyorum” Türkiye’nin beka sorununun deprem olduğunu vurgulayan Özel, deprem bakanlığı kurulmasını önemsediğini belirterek, “Türkiye’de herkes kendine göre bir beka sorunu tarifi yapıyor. Kimi CHP’yi beka sorunu görüyor, kimi bir siyasi partinin bir belediyeyi kazanmasını beka sorunu görüyor, kimi bir başkasında beka sorunu görüyor ama Türkiye’nin en önemli beka sorunlarından bir tanesi hazırlıksız yakalanılacak olan İstanbul depremidir. İstanbul depreminde milyonlarca kişi ölebilir. İstanbul depremi yaşandığında eğer tam hazır değilsek Türkiye ekonomisi çöker. Türkiye’nin finans dünyasıyla irtibatı kesilir. Türkiye’nin en önemli şirketlerinin yöneticilerini ve o şirketlerin yönetim merkezlerini kaybederiz. Türkiye’nin Avrupa’yla Asya arasındaki bağlantısı ortadan kalkabilir. O şehre insani yardım ulaştırmak da imkansız hale gelebilir. Bu mesele ne iktidarın tek başına bir meselesidir, ne o kenti yöneten belediyenin tek başına çözebileceği bir meseledir ne de muhalefete muhalefet alanı tanıyacak bir durumdur. Meselenin kendisi ülke için bir beka sorunudur. Bunun için de Erdoğan’a deprem üzerine ismi doğrudan ‘Deprem Bakanlığı’ olarak konur mu yoksa ‘Doğal Afetlerle Mücadele ve Depreme Hazırlık Bakanlığı’ mı olur? Ama bir bakanlık kurmasını önerdim, dahasını da önerdim. Mecliste grubu bulunan bütün siyasi partilerden birer bakan yardımcısı talep etmesi durumunda ben partimden bir bakan yardımcısını görevlendireceğimi, deprem meselesini siyaset üstü bir şekilde ele almanın, siyasetin kısır tartışmalarının dışına çıkarmanın ve bir beka sorununu el birliğiyle ortadan kaldırmanın önemine ilişkin değerlendirmelerde bulundum. Cumhurbaşkanı dikkatle takip etti, not aldırdı. Ancak bu konuda anayasa gereği, yeni bakanlık kurulması kendi yetkisindedir. Nasıl bir adım atacağını bilmiyorum. Partimizden talep olduğu takdirde deprem bakanlığına bir bakan yardımcısı vermeyi de siyasi açıdan değil, insani açıdan almamız gerekli bir sorumluluk olarak görüyorum” diye konuştu.
Trabzon Sürmeneli dolmuşçular üzüntülerini dile getirdi Trabzon’un Sürmene ilçesinde dün Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Bölümü öğrencileri tarafından kiralanan öğrenci servisine kızan minibüs şoförlerinin aracın önüne kesmesi sonucu çıkan arbede ile ilgili Sürmene Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası tarafından yazılı bir açıklama yapıldı. Açıklamada, yaşanan olayın kendilerini de üzdüğünü belirtilerek “Bu olay hepimizi üzmüştür. Bu öğrenciler bizim de evladımız ve ülkemizin geleceğinin teminatıdır. Bu güne kadar öğrencilerimizin mağdur olmamaları için Sürmene Şoför esnafı olarak birçok uygulamayı hayata geçirdik. Öğrencilerimizin okula kolay ulaşımı için her gün saat 07:00 ‘ de Trabzon Merkeze ve KTÜ kampüsüne 3 boş araç göndermekteyiz. Üniversite öğrencilerimize indirimli tarife uygulayan nadir ilçelerden biriyiz, ortaokul ve lise için geçerli olan öğrenci indirimini, destek olmak amacıyla üniversite öğrencilerimize de uyguluyoruz. Okul çıkış saatlerinde öğrencilerimizin mağduriyet yaşamaması adına; normalde hat güzergahının dışında bulunan okullarından alınmalarını sağlamaktayız. Yine öğrencilerimizin ulaşımında sıkıntı yaşamaması adına durak görevlimize her an ulaşmalarına imkan sağladık. Tüm bunları göz önünde bulundurduğumuzda; Sürmene şoför esnafı bugüne kadar her zaman öğrencilerimize ulaşım kolaylığı sağlamak adına yeri geldiğinde kendinden de fedakarlık yaparak çalışmıştır. Yaşanan son olay en çok Sürmene şoför esnafını üzmüştür. Defalarca uyarılmasına ve sözlü yasal girişimlere rağmen güzergah dışı çalışma izni olmayan servis aracı ısrarla öğrencileri taşımaya devam etmiş ve yaşanan son olaya gelinmiştir. Bu olayda tamamen uyarı amacıyla servis şoförüyle şoför esnafımız arasında başlayan konuşma, 2 öğrencinin müdahalesiyle tartışmaya dönüşmüş ve kamuoyuna yansıyan üzücü olay yaşanmıştır. Sürmene şoför esnafı olarak 2 öğrencimizin karıştığı bir olayı elbetteki tüm öğrencilerimize mal etmiyoruz ve onların mağdur olmaması adına hizmete devam edeceğiz. Bu tür olayların yaşanmaması adına da yetkili kurumları göreve davet ediyoruz” ifadelerini yer verildi.
Antalya Huzurevinde 2 kişiyi meyve bıçağıyla öldüren katil zanlısı: "Başımı eğmenize gerek yok" Antalya’da yaklaşık 4,5 yıldır kaldığı huzurevinden, hakkında tutulan tutanak sebebiyle çıkartılacağı gün husumetli olduğu öne sürülen 2 kişiyi meyve bıçağıyla öldürüp 1 kişiyi de ağır yaralanan zanlı, adliyeye sevk edildi. Gazetecilerin "Neden öldürdün" sorusuna "Huzurevi müdürüne sorun" yanıtını veren zanlı, polislere de "Başımı eğmenize gerek yok" dedi. Olay, gece 01.30 sıralarında Döşemealtı ilçesindeki Antalya Büyükşehir Belediyesi Halil Akyüz Huzurevi’nde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, yaklaşık 5 yıldır huzurevinde kalan İzzettin Süğüt (65), husumetli olduğu öne sürülen diğer huzurevi sakinlerinden Selçuk Goncegül’e (73) uyuduğu sırada meyve bıçağıyla saldırdı, ardından olayı duyup gelen Ali Serdar Batır (66) ve Ahmet Özdemirel’i de (74) bıçakladı. Olay sonrası Süğüt yangın merdiveninden kaçarken, huzurevi görevlileri durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından belirtilen adrese çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Kısa sürede yakalandı Belirtilen adrese gelen sağlık ekipleri Selçuk Goncegül ile Ali Serdar Batır’ın hayatını kaybettiğini belirledi. Ağır yaralı Ahmet Özdemirel ise ambulansla hastaneye götürüldü. Polis ise kaçan İzzettin Söğüt’ü yakalamak için çalışma başlattı. Bölgede yapılan aramada Süğüt, Yeşilbayır Mahallesi Atatürk Caddesi’nde yakalanıp gözaltına alındı. Katil zanlısı, gözaltına alındıktan sonra polis merkezine götürüldü. Hakkında tutanak tutulup çıkışına karar verildi Cenazeler, olay yeri inceleme ve savcı incelemesinin ardından otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Katil zanlısının daha önce de huzurevinde yaşadığı tartışmalar sebebiyle hakkında tutanak tutulduğu, huzurevi yönetimi tarafından çıkışına karar verildiği ve ek sürenin bugün sona erdiği öğrenildi. Adliyeye sevk edildi Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından ifadesi alınan Süğüt’ün, huzurevi müdürüyle sıkıntı yaşadığını, huzurevi yönetimine söylediklerini taşıdığını düşündüğü 117 numaralı odada kalan husumetlisi Selçuk Goncegül’e gece saatlerinde aldığı meyve bıçağıyla saldırdığını ve ardından ayırmaya gelen Ali Serdar Batır ve Ahmet Özdemirel’e saldırdığını söylediği öğrenildi. "Başımı eğmenize gerek yok" Adliyeye sevk edilmek üzere ekiplerce sağlık kontrolüne getirilen Süğüt, gazetecilerin "Neden öldürdün" sorusuna, "Git müdüre söyle. O müdür öldürdü ben değil. Beni bu hale getiren huzurevi müdürüne söyle" yanıtını verdi. Süğüt, başını eğen polis ekiplerine de, "Başımı eğmenize gerek yok" dedi.
Ankara ÖSYM, KPSS oturumlarının sınav tarihlerini açıkladı Ölçe, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı (ÖSYM), Kamu Personel Seçme Sınavı oturumlarının gerçekleşeceği tarihleri ve başvuru zamanını duyurdu. ÖSYM’den yapılan açıklamada, "2024 Kamu Personel Seçme Sınavı’nın (2024-KPSS Lisans) Genel Yetenek-Genel Kültür oturumu ile Eğitim Bilimleri oturumu 14 Temmuz 2024 tarihinde; Alan Bilgisi oturumları 20-21 Temmuz 2024 tarihlerinde; MEB öğretmen atamalarına katılacak öğretmen adayları için alanlarına bağlı olarak Öğretmenlik Alan Bilgisi oturumu (ÖABT) 4 Ağustos 2024 tarihinde; Diyanet İşleri Başkanlığında din hizmetlerinde görev almak isteyenlerin katılacakları Din Hizmetleri Alan Bilgisi Testi (DHBT), 22 Eylül 2024 tarihinde uygulanacaktır. Adayların tümü, 2024-KPSS Lisans Sınavı’na başvurarak 14 Temmuz 2024 tarihinde yapılacak olan sabah oturumuna girmek zorundadır. Adaylar sınavın diğer oturumlarından hangilerine gireceklerine kendileri karar vereceklerdir" denildi. 2024-KPSS Lisans Genel Yetenek ve Kültür oturumları ile Eğitim Bilimleri, Alan Bilgisi ve ÖABT’ye başvurular 3 ile 15 Mayıs tarihleri arasında yapılacak. DHBT’ye başvurular ise 9-15 Ağustos 2024 tarihleri arasında yapılacak. Adaylar, başvurularını 3 Mayıs 2024 tarihinde saat 15.30’dan itibaren ÖSYM Başvuru Merkezleri aracılığıyla yapabilecekleri gibi ÖSYM’nin "https://ais.osym.gov.tr" adresinden veya ÖSYM Aday İşlemleri Mobil Uygulaması’ndan da yapabilecek.