SAĞLIK - 05 Şubat 2019 Salı 10:48

Uçak fobisine dikkat

A
A
A
Uçak fobisine dikkat

Psikiyatrist/Psikoterapist Yrd.

Psikiyatrist/Psikoterapist Yrd.Doç.Dr. Rıdvan Üney, uçak korkusunu yenmekte püf noktalara değinerek 11 maddenin uygulanmasını önerdi.


Gerek tatil, gerekse memleket ziyaretleri nedeniyle uçakla seyahatlerde bir artış olduğunu ifade eden Yrd.Doç.Dr. Rıdvan Üney, “Yazın uçağa binen insanların büyük bir çoğunluğu, sık uçakla seyahat eden kişiler değildirler. Bu da onlardaki kaygıyı ve korkuyu artırır. Birçok kişi ilk kez uçağa binerken endişelenebilir. Bu esasen doğal bir durumdur. Belki de bu kişilerin çok az bir kısmında uçak fobisi gelişecektir. Uçak fobisi olarak adlandırdığımız korku, bundan farklıdır. Ayrıca seyahat tarihine yakın bir zamanda bir uçağın düşmesi ya da korsanlarca kaçırılması da kişide endişe artışına neden olabilir. Hele bu olay kendi ülkesinde olmuşsa kaygılar daha da şiddetlenebilir. Ancak bu durumlarda bile, kişide bir uçak korkusu oluşacağı anlamına gelmez” dedi.


Uçuş korkusunun; uçakla seyahat etme mecburiyeti oluştuğunda ya da böyle bir durumla karşılaşacak olma beklentisi ile başlayan aşırı, belirgin ve sürekli bir korku hali olduğunu kaydeden Psikiyatrist/Psikoterapist Yrd.Doç.Dr. Üney, “Kişi bu durumla her karşılaştığında aşırı bir endişe hali başlar ve bu durum değişmez. Hatta kişi bu nedenle panik atak geçirebilir. Aynı zamanda kişi bu durumun mantıksız olduğunu bilse de korkusunu engelleyemez. Uçak seyahati yapmaz, mecbur kalırsa da karayoluyla (çok daha uzun, yorucu ve riskli olmasına rağmen) gider. En çok 20 ila 40 yaşları arasında görülür. Toplumda her 10 kişiden birinde uçak korkusu görülür. Yani sık görülen korkulardandır” diye konuştu.


Yrd.Doç.Dr. Rıdvan Üney, uçuş fobisinin belirtilerini şöyle açıkladı:


"1. Uçak korkusu bir kısım insanda bilet alırken ya da havaalanına gelmesiyle başlar. Birçok kişide ise uçağa binmesiyle başlar.


2. Terleme, titreme


3. Nefeste daralma, göğüste sıkışma hissi


4. Kalp çarpıntısı


5. Yüzde kızarma


6. Vücutta uyuşukluk


7. Baş dönmesi


8. Aşırı endişe


9. Ölüm korkusu


10. Sürekli kötü bir şey olacak hissi


11. Olan biten en ufak değişiklikte aşırı tepki verme".


Yrd.Doç.Dr. Üney, uçak korkusu olanlarda; uçağın düşmesinden, ölmekten, kapalı ve dar bir alanda olmaktan ya da uçakta bir terör eylemi olması ile ilgili korku olduğunu belirterek, “Ülkemizdeki istatistiklere göre karayolunda kaza geçirme olasılığınız binde 3 iken, havayolunda bu ihtimal 11 milyonda bir. Bu istatistiğe rağmen karayolunda seyahat etmek, kişiler için daha emniyetli gibi gözükür. Sanki uçakta olup biteni kontrol altına almanın daha zor olabileceğine dair kişide bir inanç oluşur. Bu durumun en önemli nedenleri havayolunda hız ve yol ile ilgili bilginin olmaması etkilidir. Başka bir neden ise, karayolu seyahatinde aracı kullananı görebilmemiz, tepkilerine göre tedbir alabileceğimizle ilgili düşüncelerimizdir. Oysa uçakta kokpit kapalıdır ve biz pilotların nasıl kullandıklarını, nasıl kişiler olduğunu bilemeyiz. Kokpitte oluşabilecek bir korku ve panik halini görmememiz de biz endişe oluşturuyor olabilir” ifadelerini kullandı.


Yrd.Doç.Dr. Üney, ilk uçuşta birçok kişinin kaygılanabilmesinin doğal olduğunu söyleyerek, “Ancak kaygılı bir kişi ilk uçuşunda türbülans (havada sarsıntı) yaşarsa, bu kaygısı uçak fobisine dönüşebilir. Uçak fobisi yaşayan kişiler; genellikle daha titiz, ayrıntıcı ve kaygılı kişilerdir. Yaygın endişe bozukluğu, takıntı hastalığı (Obsesif kompulsif bozukluk), panik bozukluğu, kapalı yerde duramama (Klostrofobi) gibi bazı psikiyatrik problemlerde de uçak fobisi görülebilmektedir. Birçok kişi bilmediği durumdan çekinir veya korkar. Kişinin kendisinde uçuş fobisi olup olmadığını anlaması, çoğunlukla ilk uçuş denemesinde olur. Ancak bazılarında, mecburi uçak seyahati durumunda uçak fobisi nedeniyle seyahatini geciktirir veya karayolunu tercih eder” açıklamalarında bulundu.


Psikiyatrist/Psikoterapist Yrd.Doç.Dr. Rıdvan Üney, uçuş fobisiyle baş edebilmenin yolları hakkında şu önerilerde bulundu:


"1. Uçuş tarihinden önce havaalanını ziyaret edin. Gözlem yapın. Birçok kişi havaalanına gitmeden uçak fobisi yaşayabilir. Böyle durumlarda uçuş gününden önce havaalanına gidip, insanları gözlemlemek ve onların ne denli rahat olduklarını görmek kişinin korkularını yatıştırır.


2. Uçak iniş kalkışını seyredin. İmkânınız varsa uçakların iniş kalkışını seyredin. Bu durum tehlike algınızı yatıştıracaktır. Seyretmek durumu sıradanlaştırır ve önemsizleştirir.


3. Öncelikle kısa seyahatler seçin. İlk uçuş için bir saati aşmayan seyahatler tercih edilmelidir. Korkuyla yüzleşmek ve sürenin kısalığı kişinin kendine olan güvenini artıracaktır.


4. Gece uykusuz kalmanız olumsuzluk oluşturmaz. Uçuş öncesi uykusuz olmanız sakıncalı değildir. Hatta seyahat sırasında uykunuz gelir ve uyuyabilirsiniz. Bu da rahat seyahat etmenizi sağlayabilir.


5. Uçuş ekibini gözlemleyin. Uçuş esansında kabinde bulunan ekibin rahat tutumları gerçekçidir. Dolayısıyla bu durum yolculuğun emniyetli bir şekilde geçtiğini gösterir. Kaygılarınızı azaltır.


6. Müzik dinleyin ya da film seyredin. Seyahat esansında müzik dinlemek veya film seyretmek hem ilginizi dağıtır hem de iyi zaman geçirmenizi sağlar.


7. Kaygınız çoksa uçuş ekibinden yardım isteyin. Kaygılı olduğunuzu uçuş ekibine söylediğinizde sizi rahatlatacak bilgileri verirler. Aynı zamanda teskin edici tutumları yardımcı olacaktır.


8. Pilotla görüşebilirsiniz. Uçağa binerken pilotla görüşüp uçak ve seyahatin nasıl geçeceği konusunda bilgi alabilirsiniz. Bu konuda birçok pilot yardımcı olacaktır.


9. Türbülansın az olduğu rotayı seçin. İlk uçuş denemesi yapacaksanız, uçakta sarsıntının az olacağı bir seyahati tercih edin. Bu konuda internette bolca bilgi bulabilirsiniz.


10. Nefes egzersizi yapın. Seyahat esnasında korkunuz artarsa nefes egzersizi yapın. Nefes egzersizi; on kere burnunuzdan yavaşça nefes alıp, bir süre nefesi tutup, yavaşça nefesinizi boşaltmak şeklindedir.


11. Koltuk seçimine dikkat edin. Genelde uçaklarda diz mesafesi dardır. Bu nedenle ilk uçuşunuzda acil çıkış kapısının olduğu koltukları tercih edin. Bununla birlikte koridor tarafında oturmak da daha rahat hissettirir".

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Aile Yılı etkinliği Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Bilim İletişimi Ofisi(BİO) tarafından, "Aile Yılı" kapsamında "Psikolojik ve İnsani Boyutlarıyla Koruyucu Ailelik-Elimi Tutmak İster Misin?" başlıklı etkinlik yapıldı. OMÜ İlim Sanat ve Kültür Evi’nde düzenlenen programda, akademik bilgi sade, anlaşılır ve etkileşimli bir sohbet ortamında katılımcılarla buluşturuldu. Etkinlikte, OMÜ Psikoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden Öğr. Gör. Dr. Uğur Kaçmaz ile OMÜ İlahiyat Fakültesi’nden Prof. Dr. Mustafa Köylü, konuşmacı olarak katıldı. Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Koruyucu Aile ve Evlat Edinme Hizmetleri Sorumlu Şube Müdürü Vekili Hanife Elif Al ve Koruyucu Aile Derneği Başkanı Zeynep Çalış da konuyla ilgili bilgiler paylaştı. Söyleşide; koruyucu aileliğin psikolojik dinamikleri, çocuk–aile bağlanması, travma sonrası destek süreçleri ile merhamet, sorumluluk ve değerler perspektifinden koruyucu ailelik konuları ele alındı. Program boyunca konuşmacılar, koruyucu aileliğin çocukların duygusal ve sosyal gelişimindeki belirleyici rolüne dikkat çekerken, katılımcılar da soru–cevap bölümünde görüş ve deneyimlerini paylaştı. Etkinlik, katılımcıların sürece ilişkin doğru ve güvenilir bilgiye doğrudan ulaşmasına imkân sağladı. Bilim Kafe etkinliği; toplumda gönüllülük ve sosyal sorumluluk bilincini güçlendirmeyi, koruyucu ailelik sistemine yönelik farkındalık oluşturmayı ve bilimsel bilginin toplumla doğrudan buluşmasını hedefledi. Etkinlikte ayrıca Ondokuz Mayıs Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcısı Serap Sezer Sivrioğlu, OMÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cafer Sadık Yaran, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Engin Güney, Bilim İletişimi Ofisi Koordinatörü Öğr. Gör. Mürsel Kan, Etkinlik ve Organizasyon Bölümü Sorumlusu Öğr. Gör. Dr. Elif Şevik İnal, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdür Yardımcısı Necmettin Aygün, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü personeli, Koruyucu Aile Derneği üyeleri ve koruyucu aile adayları ile Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmetler Bölümü öğrencileri de eşlik etti.
Erzurum MHP İl Başkanı Adem Yurdagül: "Halkımız terörsüz Türkiye sürecine destek veriyor" Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Erzurum İl Başkanı Adem Yurdagül, "Üç hilalin gölgesinde, üç yılımızda" diyerek gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Başkan Yurdagül, daha önce Erzurum Şehir Hastanesi ile ilgili açıklamalarının arkasında durarak, "Erzurum Sağlık İl Müdürü ve Erzurum Şehir Hastanesi Başhekimi bir an önce görevden alınmalıdır" dedi. Üç yıl önce MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin emir, talimatları ve güveni ile Erzurum’a hizmetkar olmak için il başkanı olarak görevlendirildiğini ifade eden MHP Erzurum İl Başkanı Adem Yurdagül, İl Başkan Yardımcıları Cihan Aksakal ve Ufuk Demir ile yaptığı basın toplantısında, "Bize tevdi edilen bu büyük onurla birlikte teşkilatlarımızı oluşturduk ve sahaya indik. Öncelikle teşkilat buluşmaları gerçekleştirerek, küskünlerimizin gönüllerini kazandık. Haneleri ziyaret ettik. Girdiğimiz her hanenin dertlerini dinleyip derman aradık, yüzlerde oluşan tebessümü baş tacı ettik. Asrın depreminde, depremzedelerimizi yalnız bırakmadık. Hemşerilerimizin destekleriyle toplanan yardımları deprem bölgesine götürerek, kapı kapı dağıtımını gerçekleştirdik. Ramazan aylarında, kurduğumuz iftar sofralarında hemşerilerimizle aynı duayı, aynı ekmeği ve aynı bereketi paylaştık, ‘İlk iftarlık bizden’ diyerek yüzlerce hemşehrimize iftarlık dağıttık" dedi. "Kadınlarımızın sesi olduk, çocuklarımızın hayalini paylaştık " Seçim dönemlerinde, Cumhur ittifakı ruhuna sadakatle adaylar için kapı kapı dolaştıklarını ve elde edilen başarıları ve oy oranlarını bir başlangıç kabul ederek, daha çok çalışmak zorunda olduklarını asla unutmadıklarını vurgulayan Başkan Yurdagül, "Yerel yönetimlerle bağımızı hiç koparmadık. İlçe ziyaretlerimizi seçim sonrası da gerçekleştirerek; "Seçim bitti, iş bitti" demedik. Her zaman, her şartta hemşerilerimizin yanında olmaya gayret ettik. Yerel yönetimin en değerli halkası olan muhtarlarımızla seçim öncesi ve sonrası defalarca bir araya geldik. Taleplerini dinleyerek çözümleri için gerekli tüm çabayı ve çalışmayı sağladık. 3 yılda hasta tedavisi, engelli bireylere destek, kimsesiz çocuklarımıza mutluluk için 25 milyon TL’ye yakın kaynak bularak ilgililere ulaştırdık. Kadınlarımızın sesi olduk, çocuklarımızın hayalini paylaştık, mahallelerimizin nabzını tuttuk. Sosyal sorumluluk projelerini hiçbir zaman ihmal etmedik. Engelleri birlikte aşmanın mümkün olduğu bilinciyle engelli kardeşlerimizle gönül köprüleri kurduk " şeklinde konuştu. "Sevinç gününde de, acı gününde de "yanınızdayız" dedik" Vatandaşların şikâyetlerini hiçbir zaman sümen altı etmediklerini vurgulayan MHP Erzurum İl Başkanı Adem Yurdagül , sözlerine şöyle devam etti, "İş isteyeni, aş isteyeni imkânlarımız ölçüsünde geri çevirmemeye çalıştık. 3 yılda düğün ve cenazeye katılım sağladık. Cenazelerde ağıtlara, düğünlerde halaylara katıldık. Sevinç gününde de, acı gününde de "yanınızdayız" demekten geri durmadık. Kamu kurum kuruluşlarımız ve STK’larımızla her daim istişare halinde olduk. Konuşarak, dinleyerek ve anlatmaya çalışarak bu şehrin meselelerine çözüm aradık. 3 yılda STK toplantısı ve ziyareti gerçekleştirdik. 3 yılda ilin ve toplamda kişinin katılımıyla 3 bölge toplantısı gerçekleştirdik. Türkiye’de ilkini gerçekleştirdiğimiz bir çok bölge toplantılarına ev sahipliği yaptık. Bu şehrin ağırlığını, on binlerce dava arkadaşımızla Türkiye’nin siyasi merkezine taşımaktan onur duyduk. Şehit ailesi ve gazi ziyareti yaptık. Aziz şehitlerimizin ve gazilerimizin bizlere emaneti olan ailelerini bir an olsun ihmal etmedik. Onların kapısını çalmak, hâlini hatırını sormak, bizim için bir protokol görevi değil, vicdan borcudur dedik, emanete gösterilen sadakati her daim ortaya koyduk " "Terörsüz Türkiye" içim kapı kapı dolaşıldı Türkiye’nin en güzel, adeta tarihin arka odası niteliğindeki il başkanlığı binasını şehre kazandırdıklarını belirten Başkan Yurdagül, "Parti binamızın kapılarını tüm hemşehrilerimize ardına kadar açtık. Partimize gelen binlerce ziyaretçide, aslında bir binayı değil, bu şehre duyulan güveni gördük. Sevdamız olan Erzurumspor’u hiçbir zaman yalnız bırakmadık. Tribünde de, kulübü ziyaret ettiğimizde de, taraftarlarımızın derdini dinlerken de bu şehrin takımını, bu şehrin onuru bildik. Merkez ve 20 ilçede toplantılar gerçekleştirdik. Genel Başkanımızın öncülüğünde başlatılan ve tarihi nitelik taşıyan "Terörsüz Türkiye" toplantılarında, tüm teşkilatımızla kapı kapı dolaşarak bilgilendirmeler yaptık. Halkımız bu sürece hem güveniyor hem de destek oluyor. "Derdin Derdimizdir" diyerek tüm hemşehrilerimizin taleplerini topladık. Görev süremiz boyunca teknolojinin gücünü doğru kullanarak, hemşehrilerimizi yaptığımız faaliyetler ve çalışmalardan haberdar etmek adına web sitemizi ve sosyal medya hesaplarımızı her daim aktif halde tuttuk" diye konuştuk. Yurdagül’den Erzurum Şehir Hastanesi ‘ne dair net sözler Basın mensuplarının sorularını cevaplayan Milliyetçi Hareket Partisi Erzurum İl Başkanı Adem Yurdagül, Erzurum Şehir Hastanesi ile ilgili daha önce gündeme getirdikleri konuların takipçisi olduklarını, Sağlık Bakanlığı’nın görevlendirdiği müfettişlerin kendilerini de dinlediğini söyledi. Erzurum Sağlık İl Müdürü ve Erzurum Şehir Hastanesi Başhekimi’nin bir an önce görevden alınması gerektiğini vurgulayan Yurdagül, "Erzurum’un ve bölgenin en büyük yatırımlarından birisi olan Şehir Hastanesi’nin bu şekilde yönetilmesine karşı olduğumuzu dile getirdik. Başhekim ve ekibi buradaki süreci yönetemiyor. Bunu daha öncede ilgili kurumlara ifade ettik, bildirdik. Görevlendirilen müfettişlere gerekli belge ve bilgileri verdik. Bir an önce Şehir Hastanesine ehil bir başhekim atanmalıdır. Yaptığımız çıkış Cumhur İttifakının ruhuna aykırı bir durum değildir, vatandaşın haklarını koruyoruz. Erzurum’da, Erzurumlu da bizim kırmızı çizgimizdir" dedi.
Samsun İlkadım’da Hanımeli Konağı kapılarını açıyor Samsun’un İlkadım Belediyesi tarafından kadınların sosyal, kültürel ve ekonomik yönden güçlenmesi amacıyla hayata geçirilen Hanımeli Konağı, 26 Aralık Cuma günü düzenlenecek törenle hizmete açılacak. Kadıköy Mahallesi Orhan Gencebay Caddesi’nde yer alan ve İlkadım Belediyesi’nin sosyal belediyecilik anlamında önemli projelerinden biri olan Hanımeli Konağı, kadınların gözde mekânı olacak. İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, açılışa tüm vatandaşları davet etti. "Tüm halkımız davetli" Hanımeli Konağı’nın kadınlara sosyal, kültürel ve ekonomik alanlarda önemli kazanımlar sağlayacağını söyleyen Başkan İhsan Kurnaz, "Göreve gelmeden önce ilçemizin kadınlarına yönelik önemli bir projeyi hayata geçirme sözü vermiştik. Bu noktada ilgili müdürlüğümüzle detaylı çalışmalar yaptık. Bu kıymetli proje için daha önce İlkadım Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın bulunduğu tarihi binayı satın aldık. İçerisinde, on-line psikolojik danışmanlık, evli çiftlere yönelik yüz yüze evlilik ve aile danışmanlığı, kadınlara özel yüz yüze beslenme ve diyet danışmanlığı, kişisel gelişim kursları ve söyleşi, sohbet ve bilgilendirme toplantılarının yer alacağı Hanımeli Konağı, ilçemizde kadınlarımızın sosyal, kültürel ve ekonomik yönden güçlenmesine katkı sunacak önemli bir merkez olarak hizmete açılıyor. İlçemiz kadınların simgesi olacak ‘Hanımeli Konağı’nın açılış törenine tüm halkımızı davet ediyorum" diye konuştu.
Kütahya Ege Ekspresi’nin çarptığı yaya hayatını kaybetti İzmir-Eskişehir seferini yapan Ege Ekspresi yolcu treni, Kütahya’nın Tavşanlı yakınlarındaki Gökçedağ istasyonu yakınlarında bir yayaya çarptı. Tren çarpması sonucu köprüden aşağı düşen 79 yaşındaki Halil Çelik, olay yerinde hayatını kaybetti. Kaza, İzmir-Eskişehir hattında seyir halinde olan Ege Ekspresi treninin, Gökçedağ istasyonundan ayrıldıktan yaklaşık 4 kilometre sonra meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, İzmir’den hareket ederek Kütahya’nın Tavşanlı ilçesi istikametine ilerleyen tren, raylar üzerinde bulunan bir yayaya çarptı. Köprüden karşıya geçmeye çalıştığı öğrenilen yaya, çarpmanın etkisiyle savrularak köprüden aşağı düştü. Olayı gören vatandaşlar ve tren görevlileri durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin yaptığı incelemede, trenin çarptığı ve yüksekten düştüğü belirlenen şahsın hayatını kaybettiği tespit edildi. Jandarma ekiplerince yapılan kimlik tespitinde, yaşamını yitiren kişinin 79 yaşındaki Halil Çelik olduğu belirlendi. Cumhuriyet Savcısı’nın olay yerinde yaptığı incelemelerin ardından Halil Çelik’in cansız bedeni, otopsi yapılmak üzere hastane morguna kaldırıldı. Kaza nedeniyle tren seferlerinde bir süre aksama yaşanırken, olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlatıldı.