SAĞLIK - 18 Eylül 2019 Çarşamba 12:46

Migren ağrılarının esiri olmayın

A
A
A
Migren ağrılarının esiri olmayın

Doç.

Doç.Dr. Karaca Başaran, migren ağrılarına dikkat edilmesi konusunda uyarılarda bulundu.


Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrah Dr. Karaca Başaran, “Birçok insanı hayatından bezdiren migren günümüzde kabaca insanların yüzde 15’inde görüldüğü tahmin edilmektedir. Migrenler atakları çoğu zaman ilaçlarla kontrol altına alınabilir. Ama bazı hastalar da hiçbir ilaç ile yeterli kontrol veya önleme sağlanamayabilir. İlaçlarla ağrıları kontrol altına alınan bazı hastalar ise ilaçların yan etkilerinden rahatsız olmaktadır. Bazı hastalarda migrenlerin nedeni, baş ve boyunda bazı sinir uçlarının irritasyonudur (uyarılması). Uyarıya, çoğu zaman, bu sinirlerin geçtiği kaslar neden olur. Kaslar, siniri sıkıştırarak baskıya neden olmakta ve nihayetinde migren atağına yol açabilmektedir. Bu sinir uçları, günümüzde artık baş ve boynun birçok alanında ortaya çıkarılmış durumdadır” dedi.


Migren cerrahisinin, kasların sinirlerde oluşturduğu sıkıştırmayı azaltma prensibi ile etki gösterdiğini ifade eden Dr. Başaran, “Sinirler üzerindeki basıncın azaltılması migren ataklarının başlamasını engelleyebilir veya en azından tetikleyiciyi zayıflatarak migrenlerin daha az sıklıkla ortaya çıkmasına ve daha hafif olmasına neden olabilir. Bu tetik noktaları ilk olarak tetik noktası bölgelerine Botoks enjeksiyonları yapılarak belirlenebilse de çoğu zaman hasta şikayetlerinden ana bölgeler belirlenebilir. Hastada botox tedavisine pozitif yanıt alındığında (migrende rahatlama), bu tetik noktaları saçlı deri içine saklanan küçük kesiler aracılığı ile cerrahi olarak tedavi edilebilir. İşte bu noktada, devreye plastik cerrah girip, bu işlemleri, küçük kesilerden, kameralı ameliyat (laparoskopik) yöntemiyle yapabilir” diye konuştu.


Son zamanlarda yapılan çalışmaların, hastaların üçte birinde tam iyileşme sağladığını gösterdiğini kaydeden Dr. Başaran, “Ama vak’aların yüzde 90’ında hastalarda migren ataklarının sayı, ciddiyet ve süresinde belirgin azalma olur. Migren cerrahisinde tetik alanlar; Frontal (Alın) alan,migrenlerin periferal tetik teorisi kaş arasındaki kırışıkların önlenmesi için bu alana yapılan Botoks uygulamaları sonrası keşfedilmiştir. Eğer baş ağrılarının büyük çoğunluğu kaşların etrafından veya gözlerin arasından başlıyorsa bunlar frontal veya alın migrenleri olarak bilinir. Frontal migrenlerde alın kemiğindeki bir delikten dışarı çıkan supraorbital sinir korrügator kası tarafından sıkışmış olarak bulunur. Temporal Alan (şakak), eğer ağrı, şakak bölgesinden veya başın yan tarafından başlıyorsa bunlar temporal migrenler olarak bilinir. Temporal migrenlerin nedeni zigomatiko-temporal sinirin deriye doğru ilerlerken temporalis kası tarafından sıkıştırılmasıdır. Oksipital (ense) alan, çoğu baş ağrısı başın arkasından, kafatasının tabanından başlıyorsa bunlar oksipital migren olarak bilinir. Oksipital migreni olan hastalar aynı zamanda sık şekilde boyun ve sırtın üst kısmında ağrı çeker. Nazal Zon (Burun kaynaklı migren), baş ağrılarının çoğu gözlerin arkasından ve burnun etrafından köken alıyorsa bunlar nazal migren olarak bilinir. Burundaki sinirlerin nazal septum eğriliği (deviasyon) ile sıkışmasına bağlı ortaya çıkar. Diğer tüm zonların tersine bu tetik noktasının belirlenmesinde Botoks kullanılamaz. Migrenlerin nedeninin ciddi septal eğrilik olup olmadığını anlamak için burun içi muayene ve tomografi gerekir. Bazı migren cerrahi hastasında migren baş ağrılarının kaynağında birden fazla alan vardır” ifadelerini kullandı.


Migren cerrahisi için yapılan tüm kesilerin, üst göz kapağı veya saç hattında olsun, eriyen dikişlerle kapatıldığını belirten Dr. Başaran, “Bandaj veya yara bakımına gerek yoktur. Ortalama ikinci günde migren cerrahisi hastaları banyo yapabilir ve saçlarını yıkayabilir. Kafa derisi kesi bölgelerinde hafif rahatsızlık olabilir ama şişkinlik ve morarma çok azdır. Üst göz kapağı kesileri kullanıldığında cerrahiden sonraki bir hafta üst göz kapağında orta derecede şişlik olabilir. Cerrahiden sonra herhangi bir fiziksel kısıtlama veya talimat yoktur. Birkaç ay boyunca kesi yerlerinde kızarıklık, hafif sızı veya uyuşma olabilir. Çoğu hasta migren baş ağrılarında anında iyileşme yaşasa da, migren cerrahisinin tam yararı için haftalar-aylar gerekebilir” açıklamalarında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Süper Lig’deki tek yabancı hoca Samsunspor’da SAMSUN (İHA) – Trendyol Süper Lig’de mücadele eden 20 takım arasında yabancı teknik direktör tarafından çalıştırılan tek ekip olarak Samsunspor kaldı. Son olarak Konyaspor’un, Teknik Direktör Fahrudin Omerovic ile yollarını ayırmasının ardından Süper Lig’de yabancı teknik direktörün çalıştırdığı tek takım olarak Samsunspor kaldı. Samsunspor haricindeki 19 takımın tamamı yerli antrenörlere emanet edilirken, ligin 8. haftasında kırmızı-beyazlılarda göreve gelen Alman Teknik Direktör Markus Gisdol ise halen Karadeniz temsilcisinin başında bulunuyor. Galatasaray Okan Buruk’a, Fenerbahçe İsmail Kartal’a, Trabzonspor Abdullah Avcı’ya, Başakşehir Çağdaş Atan’a, Beşiktaş Serdar Topraktepe’ye, Kasımpaşa Sami Uğurlu’ya, Çaykur Rizespor İlhan Palut’a, Alanyaspor Fatih Tekke’ye, Sivasspor Bülent Uygun’a, Antalyaspor Sergen Yalçın’a, Adana Demirspor Hikmet Karaman’a, Kayserispor Burak Yılmaz’a, MKE Ankaragücü Emre Belözoğlu’na, Konyaspor Ali Çamdalı’ya, Gaziantep FK Selçuk İnan’a, Fatih Karagümrük Tolunay Kafkas’a, Hatayspor Volkan Demirel’e, Pendikspor İbrahim Üzülmez’e ve İstanbulspor da Osman Zeki Korkmaz’a emanet edilmiş durumda. Samsunspor’un başında şu ana kadar lig ve kupada 30 maça çıkan 55 yaşındaki Gisdol, 12 galibiyet, 8 beraberlik ve 10 mağlubiyet aldı. Öte yandan kariyerine Almanya’nın Hoffenheim takımında antrenör olarak başlayan Markus Gisdol, daha sonra sırasıyla Hamburg, Köln ve Lokomotiv Moskova’yı çalıştırdı. Samsunspor ile Markus Gisdol arasındaki sözleşme sezon bitiminde sona erecek.
İzmir Ortaklık vaadiyle dolandırıldı üstüne darp edilip ölüm tehditleri aldı İzmir’de yaşayan 35 yaşındaki Sevgi Canlı, iddiaya göre tüm birikimi olan yaklaşık 1 milyon lirayı, İstanbul’da bir kafeye ortak olmak için kullandı. Dolandırıldığını anlayınca parasını geri almak isteyen Canlı, dolandırıldığı kişiler tarafından hem darp edildi hem de tacize uğradı. Darp edildiği anlar güvenlik kameralarına yansırken, şu an korkarak yaşadığını söyleyen Canlı, “Ölmek istemiyorum” dedi. Buca ilçesinde yaşayan 35 yaşındaki Sevgi Canlı, sağlık sorunları sebebiyle bir süre boyunca İzmir’den İstanbul’a gidip geldi. İstanbul’da otelde kalan Canlı, otelin yakınlarında bir kafe buldu. Bulduğu kafeye sık sık gitmeye başlayan Canlı, orada kafenin sahibiyle tanıştı. İddiaya göre bir süre sonra kafe sahibi, Canlı’ya yüzde 50 ortaklık teklifinde bulundu. Sevgi Canlı da bu teklifi kabul ederek tüm birikimi olan yaklaşık 1 milyon lirayı kafenin masrafları için kullandı. Daha sonra dolandırıldığını anlayan Sevgi Canlı, kafenin sahibinden parasını geri istedi. Parayı geri vermemekte direnen kafe sahipleri, Canlı’yı ormanlık alana götürüp, hem silahla tehdit etti hem de taciz etmeye kalkıştı. Parasını geri almak için uğraşan Canlı, son olarak kafenin içerisinde saldırıya uğradı. O anlar güvenlik kameralarına yansırken “Ölmek istemiyorum” diyen Canlı, yetkililerden yardım bekliyor. Hem dolandırıldı hem icralık oldu Dolandırılma sürecinden bahseden Sevgi Canlı, kafe sahibinin iyi niyetine güvenerek kafenin açılış parasını verdiğini belirtti. Sözlerini sürdüren Canlı, “Bana ‘kredi kartımı dükkan için kullanacaklarını ve beni dükkana yüzde 50 ortak yapacaklarını’ söylediler. Kredi kartımı da verdim ve dükkanın bütün ihtiyaçlarını aldım. Fakat ben dükkanın ihtiyaçlarını aldıktan sonra diğer ortaklar beni arayıp, ‘paranı vereceğiz, malını vereceğiz’ diye çağırdılar. Defalarca bu olay darpla sonuçlandı. Bütün param dolar, altın, euro hesabımdaydı. Yaklaşık 1 milyona yakın kaybım var. Şu anda da 370 bin lira icra dosyam mevcut” diye konuştu. Savcılıkta dekontlara, faturalara ve dövüldüğü kamera görüntülerine ait belgelerin olduğunu söyleyen Canlı, İstanbul’da gittiği her yerde rehin alındığını ve ailesinin de defalarca tehdit edildiğini aktardı. “Kişilerin bulunmasını ve yargılanmasını talep ediyorum” İlk darp olayının kafede yaşandığının altını çizen Canlı, şunları kaydetti: “Kafenin gerçek sahibi beni arayıp ‘paranı vereceğiz’ dedi. Daha sonra oraya gittim. Beş adamla oturmuş, ‘bunu sana vermeyiz’ gibi tehditvari konuşmalar yaptılar. Daha sonra ben de o parayı işletme müdüründen almak için ‘onun evine bir şeyler almam gerektiğini ve her şeyin kayıtlı olduğunu’ söyledim. Adam dükkanı dağıtıyordu ve biz hava alsın diye dışarı çıkardık. Sonra ormana götürüp silah çıkardı. Bununla ilgili şikayetim de var. Yetkililerden kişilerin bulunmasını ve yargılanmasını talep ediyorum.” “Korkarak yaşıyorum” Her gün gece korkarak uyumak istemediğini söyleyen Canlı, “Benim annem ve babam da rahatsızlandı. Ben ölmek istemiyorum ve ben şu anda korkarak yaşıyorum” diye konuştu.