SAĞLIK - 21 Eylül 2019 Cumartesi 11:13

Bel bölgesi yağlanmasına dikkat

A
A
A
Bel bölgesi yağlanmasına dikkat

Doç.

Doç.Dr. Hakan Kerem, bel bölgesinde ki yağlanmalara dikkat edilmesi konusunda uyarılarda bulundu.


Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Doç.Dr. Hakan Kerem, “Liposuction uygulamasının tüm dünyadaki en popüler kozmetik prosedürlerden biri olmasının çok iyi bir nedeni var: “çünkü işe yarıyor ve insanlar bunu yaptırdıkları için mutlu oluyorlar”. Liposuction ve liposculpture işlemleri, cerrahi olmayan diğer yağ eritme uygulamalarının yapamadığı düzeltmeleri, vücudun birçok bölgesinde gerçekleştirebilmektedir. Liposuction uygulaması, sadece tek bir seansta, aşağıdaki bölgelerin tümünün görünümünü etkili bir biçimde düzeltebilmektedir: Bel simidi (love handles - aşk tutamakları), sırt kıvrımları, karın ve bel, dış bacak (saddle bags), iç bacak (diamond of light), diz ve ayak bilekleri, kollar, memeler” dedi.


Doç.Dr. Kerem, Liposuction teknikleri hakkında şu bilgileri verdi:


“Tumescent Bu yöntem (Klasik Liposuction olarak bilinir), tüm diğer tekniklerin dayandığı altın standart bir liposuction tekniğidir. Lazer Liposuction gibi diğer tekniklerin Tumescent Liposuction yönteminden temelde daha farklı olduğu aslında çok yaygın bir yanılgıdır. Liposuction uygulamasının tüm formları, kılcal kan damarlarını daraltıp işlem sırasındaki kanamayı azaltan ve o bölgenin uyuşmasını sağlayan, serum fizyolojik, lidokain ve epinefrin içeren bir çözeltinin deri altına enjekte edildiği tumescent (şişirme) basamağına sahiptir. Tumescent çözeltisi olmadan uygulanan tüm liposuction uygulamaları çok ağrılı ve tehlikelidir. Bu yüzden tumescent (şişirme) basamağı, hangi teknik kullanılırsa kullanılsın her liposuction uygulamasının ana parçasıdır. Tumescent Liposuction tekniği, diğer tekniklerden farklı olarak sadece tumescent (şişirme) ve aspirasyon (yağı emme) basamağını içerdiğinden, diğer tekniklerden daha kısa sürer, genellikle daha düşük maliyetlidir ve iyileşme daha çabuk gerçekleşir.


Lazer Liposuction: Lazer Liposuction işleminin arkasında yatan ana fikir, normal liposuction uygulamasındaki aspirasyon basamağından önce fiberoptik bir lazer kanülü ile yağ hücrelerini eritmek ve üstteki deriyi gerginleştirmektir. Lazer Liposuction yönteminin Tumescent Liposuction yönteminden temelde daha farklı olduğu çok yaygın bir yanılgıdır. Lazer liposuction hala tumescent çözeltisinin kullanımını ve Tumescent Liposuction yönteminde kullanılan kanüllerin aynılarının kullanıldığı sıradan bir yağ aspirasyonu basamağını gerektirir. Tek fark aspirasyon ve tumescent çözeltisi arasındaki basamakta “lazer” kullanımıdır. Çoğu liposuction hastası için bu adım normal liposuction’dan daha iyi bir sonucun alınmadığı, aksine daha fazla zaman ve maliyete neden olan bir işlem demektir. Ancak sarkmaya yatkın olan kollar, boyun, iç bacak gibi bazı gölgelerde iyi bir seçim olabilir. SMART Lipo, Cool Lipo ve SLIM Lipo gibi diğer lazer liposuction sistemleri, rakip şirketler tarafından yapılan ama aslında aynı teknolojiyi kullanan sistemlerdir.


Power-Assisted Liposuction (PAL): Bu teknik liposuction kanülünü çok hızlı şekilde titreten özel olarak tasarlanmış bir el aletinin kullanımını gerektirir. Bu titreşim kanülün fibröz dokulara kolayca girmesini sağlar ve bu sayede yağların uzaklaştırılmasını hızlandırır. Bu birçok liposuction hastası için önemli bir avantajdır çünkü bu sayede daha kısa süren işlem, ameliyat sonrasındaki iyileşme sürecini kısaltır ve rahatsızlık hissini azaltır.


Ultrasonik Liposuction: Ultrasonik Lipo, Power-Assisted Lipo tekniğine çok benzer. Sadece mekanik titreşim yerine, cihazın ürettiği ultrasonik dalgalar kanülün dokulara kolayca girmesini sağlar. Ultrasonik yöntem, Power-assisted yöntemi kadar popüler değildir çünkü ultrason kanülleri hızla ısınmakta ve çok dikkatli uygulanmadığı takdirde deride hafif yanıklar oluşturma riski meydana gelmektedir. Bu risk, aynı zamanda Lazer Lipo yönteminde de olasılık dahilindedir.


Aqua Liposuction: Bu teknikte amaç, kanülün dokulara daha iyi girmesini sağlamak olan power ve ultrasonic liposuction yöntemlerine benzemektedir ancak Aqua Liposuction’ da bunu gerçekleştirmek için su kullanılmaktadır. Buradaki temel eleştiri, tumescent içindeki solüsyonun üzerine eklenen suyun, çözeltinin yoğunluğunu değiştirmesidir ve bunun sonucunda, eğer ameliyat esnasında hastalar çok dikkatli bir şekilde takip edilmezlerse, tehlikeli olabilen elektrolit anormalliklerine maruz kalmalarına sebep olmaktadır.


Tickle Lipo: Power-Assisted Liposuction tekniğine çok benzer, ancak titreşim aşamasını bir adım ileri götürerek hastaların acı yerine sadece titreşim (gıdıklanma) hissetmelerini sağlar. Bu teorikte daha rahatlatıcı bir teknik gibi görünse de yukarıda tartışıldığı üzere, cerrahi müdahale yapılan bölgeleri uyuşturmakla esas olarak tumescent çözeltisi sorumludur.


SLIM Lipo: SLIM Lipo, lazer liposuction’ın bir formudur ancak deri ve yağı daha belirgin bir şekilde hedefleyen patentli iki-lazer sistemi kullanarak bu rekabetten kendini ayırır. Diğer lazer lipo sistemleri dokuya sadece tek bir dalga boyu lazer uygularken, SLIM Lipo iki farklı dalga boyu lazer uygular. Bu özellikle kol, iç bacak ve boyun gibi liposuction sonrası deride sarkma eğilimli olan bazı bölgelerde, bazı hastalarda genel olarak daha iyi bir sonuca yol açabilir.


Mikro Lipo: Mikro Lipo, çene, çene altı, diz ve ayak bilekleri gibi vücudun hassas bölgelerindeki yağ hacmini azaltmak için, ultra ince kanüllerin kullanımını içerir. Bu bölgelerdeki yağ miktarı oldukça küçük olduğundan hata yapma payı da çok azdır. Bu yüzden çok daha hassas ve küçük kanüllerin kullanılması zorunludur. Micro Lipo, cildi gerginleştirdiği kadar yağı uzaklaştıramaz, bu yüzden bazen lazer liposuction kanülleri bu uygulamanın bir parçası olabilmektedir.”


Hastaların çoğu için, “Power-Assisted Tumescent Liposuction” en kısa işlem zamanı, en hızlı iyileşme süresi ve en düşük maliyeti ile en iyi sonucu verdiğini ifade eden Dr. Kerem, “Lazer liposuction kollar, iç bacak, boyun gibi vücudun sarkmaya yatkın bölgelerinde fazladan zamana ve maliyete değebilir, ancak diğer vücut bölgelerinde tumescent liposuction gibi iyi bir sonuç verebilecek en iyi teknik değildir. Doç.Dr. Hakan Kerem, genelde hasta ihtiyaçlarına cevap verebilecek birkaç farklı liposuction tekniğini, onlara göre özelleştirerek birleştirmektedir. Örneğin “Power-Assisted Liposuction” tekniğini karın bölgesi ve bel simidinden ciddi miktarda yağı çekerek yeni bir bel bölgesi şekillendirmek için kullanmakta, daha sonra uzaklaştırılması gereken fazla miktarda yağ olmayan ancak gergin olmasını istediğimiz kollar ve iç bacak için Lazer Lipo tekniğini kullanabilmekteyiz. Liposuction için en iyi adaylar: Genellikle bel simidi, karın ve iç bacak gibi belirli bölgelerinde görünümünü iyileştirmek isteyen erkekler ve kadınlar, hamilelik geçirmemiş veya tek bir hamilelikten sonra cildinde hiç sarkma olmayan kadınlar, sağlıklı bir yaşam tarzına “balıklama dalmayı” sağlayacak motivasyonu arayan erkekler ve kadınlar, fark edilir düzeyde bel simidi olan kadınlar ve erkekler, dış bacaklarında fark edilir fazlalıkları olan kadınlar, gıdısı olan erkekler ve kadınlar, vücut kitle indeksi (VKI) 29 veya daha az olan erkekler ve kadınlar. Ağır kilolu olmak ameliyat sonrası komplikasyon riskini arttırmaktadır. Ayrıca liposuction uygulamasının asla bir kilo kaybı programının yerini alabileceği düşünülmemelidir. Uygulamadan sonra en az 6 hafta yüksek kalitede bir korse giymek zorundasınız. Yüksek kalitede bir korse almak ve cerrahınızın talimatları doğrultusunda giymek uygulamanın en önemli aşamasıdır (hangi tekniğin kullanıldığından çok daha önemlidir). Korse şişliği kontrol altında tutar (rahatsızlık hissini azaltır) ve cildin daha yumuşak ve düzgün bir şekilde sıkılaşmasını destekler. Korse giymemek, daha fazla acı, şişkinlik ve deri altında topaklanmalara, çukurluklara ve diğer hat bozukluklarına neden olan aşırı yara dokusu için yüksek risk oluşturur. Size konsültasyon muayenesi esnasında en kaliteli korseyi tavsiye edeceğiz. Çoğu liposuction hastası bir haftadan daha az sürede, bazen birkaç gün sonra günlük yaşantılarına dönebilmektedir. Herkesin iyileşme süreci farklı olabilir. Bu nedenle bir hafta kadar rapor almanız sizin açınızdan daha iyi olabilir” açıklamalarında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Bu kez sulama kanalında obruklar oluştu Konya’nın Çumra ilçesinde bulunan toprak kanal olarak devam eden Çarşamba kanalı içerisinde 3 ayrı obruk oluştu. Obrukları inceleyen Konya Teknik Üniversitesi Obruk Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fetullah Arık, çevredeki vatandaşların çok yakınına gelmemelerini, başka yerlerde de çökmeler olabileceğini, dikkatli olunmasını ve kanal içerisine girilmesi gerektiğini söyledi. Yağışların azlığı ve kuraklık Türkiye’yi etkilemeye devam ediyor. Tarımın başkenti olarak bilinen Konya Ovası’nda ise başta Çumra ilçesi ve çevre ilçeler ile illerde obrukların oluşumu her geçen gün çoğalıyor. Konya Ovası’nda iklim değişikliği ve şuursuz tarımsal sulama nedeniyle yer altı su seviyesinde geçtiğimiz aylarda 20 metreye kadar düşüşler kayıtlara geçti. Kayıt dışı kullanılan kuyuların takibi yapılamaması ve vahşi sulama sonrası yer altı su kaynaklarında 50 metreye kadar çekilme meydana gelirken, ovanın kuzey bölgesinde ise 400 metreye kadar açılan kuyulardan su çıkmadığı belirlendi. Konya’nın Çumra ilçesi bulunan Çarşamba kanalı olarak bilinen Çumra Sulaması Ana İletim Kanalı olan Apa Alemdar İsale Kanalının 3 farklı noktasında obruk oluştu. Çökmeyi fark eden mahalle sakinleri durumu yetkililere bildirdi. Yapılan ihbar üzerine olay yerine DSİ Konya 4. Bölge Müdürlüğü ekipleri sevk edildi. Oluşan obrukların incelenmesi ve önlem alınması için güvenlik önlemleri alındı, Apa Barajından su çıkışı düşürüldü. Gökhüyük, Doğanlı ve Dineksaray Mahalleri yakınlarında oluşan obruklarda incelemelerde bulunan Konya Teknik Üniversitesi Obruk Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fetullah Arık, "Bölge içerisinde zaten şu anda içinde bulunduğumuz alan İnsuyu formasyonu dediğimiz formasyonun olduğu bölge. Bu İnsuyu genellikle suyla karşılaştığı zaman çözünebilir nitelikte birimlerden oluşuyor. Buradaki kanal aslında Çarşamba çayının güzergahı üzerinde Çarşamba Çayı’nın olduğu yerde toprak kanal şeklinde devam ediyor. Uzun geçen kurak geçen kış mevsiminden sonra sular geldiği zaman da tabii ki alttaki Çarşamba çayının altındaki gevşek tutturulmuş malzeme içerisindeki çatlaklar biraz daha genişlemiş ve alttaki boşluklara doğru hareket etmiş. Bu alttaki zaten var olan boşluğun üstteki malzemenin taşınması taşınamaması sonucu çökmesini gösteriyor. Yani bölgedeki kuraklığın en önemli göstergelerinden birisi. Bu havza içerisinde bu tarz çöküntüler özellikle yağışlardan sonra meydana geliyordu. Yoğun yağışlardan sonra burada da su akışıyla meydana gelmiş olması benzer bir görüntüyü ortaya çıkarıyor" dedi. Çevre halkına uyarılarda bulunan Obruk Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Arık, "Çevredeki vatandaşlar incelemek için de olsa çok yakınına gelmesinler. Zira çatlakların devamı var. Daha güneydeki göçüklerde aynı şey var. O yüzden şu anda zaten Devlet Su İşleri konuya müdahale ediyor. Bunlar doldurulduktan sonra belki buraya gelinebilir. Tabii vatandaşlar, bunun dışında başka yerlerde de çökmeler olabilir kanal içerisine girmemelerini öneririz. Bu bölge içerisinde biz Konya AFAD İl Müdürlüğüyle birlikte yürüttüğümüz proje çerçevesinde çalışmalarımızı tamamladık ve duyarlılık haritamızı oluşturduk. Burası yüksek duyarlı alanlardan bir tanesi ve bölge içerisinde zaten yakınlarda hemen en eski obruklardan birisi olan Gökhüyük Obruğu bulunuyor. Gökhüyük obruğunun dışında bölgede Çumra Apa bölgesi obrukları vardı geçmişte. Dolayısıyla bura da obruk açısından en azından potansiyel arz eden bir yer. Dolayısıyla burada obruk oluşumuyla ilgili, doğal şartları değiştirme şansımız yok ama kullanımıyla ilgili bir takım önlemler alınabilir" diye konuştu.