SAĞLIK - 08 Ekim 2019 Salı 10:50

Mide küçültme ameliyatı yaptırırken dikkat

A
A
A
Mide küçültme ameliyatı yaptırırken dikkat

Doç.

Doç.Dr. Toygar Toydemir, mide küçültme ameliyatı hakkında bilgiler verdi.


Genel Cerrahi Uzmanı Doç.Dr. Toygar Toydemir, “Diyet ve egzersize rağmen bir türlü kilo veremeyenlerin başvurduğu tüp mide ameliyatı (mide küçültme ameliyatı) mide hacmi küçültülerek, hastanın az gıdayla tokluk hissetmesi sağlayan bir yöntem. Obezite tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaygın bir sorun. Obez insanların sayısı bakımından Avrupa ilk 3 ülke arasındayız maalesef. Dolayısıyla mide küçültme ameliyatlarına talep gün geçtikçe artıyor. Ancak söz konusu operasyonların uzman ellerde yapılmaması durumunda hayati tehlike kaçınılmaz oluyor. Sleeve Gastrektomi olarak da bilinen tüp mide (mide küçültme) ameliyatlarında, mide hacmi küçültülerek hastanın çok az gıdayla tokluk hissetmesi amaçlanır. Bu operasyonda midenin belli bir bölümü (en çok esneyip, genişleyen ve iştahı yöneten kısmı) cerrahi işlemle çıkarılır ve geriye tüp şeklinde (yaklaşık bir muz büyüklüğünde) bir mide bırakılır. Midenin çıkarılan kısmından salgılanan ghrelin adı verilen hormon nedeniyle iştah kontrolü ve doyma hissi sağlanır. Tüp mide ameliyatları da laparoskopik yöntemle uygulanır. Küçük kesilerden karın boşluğuna girilerek ameliyat gerçekleştirilir. Kilo sorunu olan herkese uygulanmaz. Bunun için bazı kriterler var. Öncelikle hastanın mutlaka diyet, egzersiz gibi ameliyat dışı yöntemleri bir süre denemiş olması ancak buna rağmen kilo vermeyi başaramamış olması gerekiyor. Hasta 16-65 yaş arasında ve anesteziyi kaldırabilecek durumda olmalı. Vücut Kitle İndeksi’nin 40’ın üzerinde veya 35-40 arasında ise obeziteye bağlı ek bir hastalığı olması gerekir. Örneğin diyabet, yüksek tansiyon, uyku apnesi, eklem problemleri gibi. Ayrıca hastada tedavi edilmemiş psikiyatrik bir bozukluk bulunmamalı ve madde veya alkol bağımlısı olmamalı. Bu kriterlere uyan hastalar ameliyat olabilir. Obezite, kilonun, boy değerinin karesine bölünmesiyle (kg/m) hesaplanan Vücut Kitle İndeksi (VKİ) ile değerlendirilir. Obezitede, Dünya Sağlık Örgütü’nün referans aralığı temel alınır. Vücut Kitle indeksi sonuçlarına göre; 18.5-24.9 normal, 25-29.9 obezite öncesi, 30-34.9 obez I, 35-39.9 obez II, 40’ın üzeri ise morbid obez yani hastalık derecesinde şişman olarak tanımlanır. Kozmetik amaçlı kilo kaybı taleplerinde, 16-65 yaş sınırı dışındaki hastalarda, ameliyat sonrası diyetine dikkat etmeyecek, yemek yemeyi kontrol edemeyen hastalarda, alkol ya da madde bağımlılarında, anestezi almayı engelleyen ciddi kalp ya da akciğer hastalığı olanlarda tüp mide ameliyatı önerilmez” dedi.


Laparoskopik Sleeve Gastrektomi (tüp mide-mide küçültme) ile fazla kiloların yüzde 80’ninin verilebildiğini ifade eden Doç.Dr. Toydemir, “Yani 70 kilo olması gereken biri 170 kg ise mide küçültme ameliyatı ile 1 sene içinde 80 kg verebilir. Bu ameliyatın uzun vadede bazı vitamin ve mineral eksiklikleri dışında riski yoktur. Kulaktan dolma bilgiler ile uzun vadede kansere yol açtığı gibi bilgiler tamamen asılsızdır. Kısa dönemde ise cerrahiye bağlı riskler mevcuttur ama sanıldığının aksine diğer karın içi ameliyatlardan çok farklı değil bu riskler. Eğer ameliyat sonrası kurallara uymaz ise kilo vermede zorluklar yaşayabilir ve hatta 5-6 sene sonra geri kilo da alabilirler” diye konuştu.


Doç.Dr. Toydemir, ameliyatta dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktaları şöyle sıraladı:


“Mide çıkısından evvel ortalama 2-3cm’lik hattın korunması gerekir. Gatrik tüp dediğimiz (36 french çapta) tüp mutlaka kullanılmalı ve bunun kontrolünde mide küçültme yapılmalıdır. Eğer bu tüple yapılmazsa teknik sorunlar meydana gelir, midede darlıklar olur veya tamamen mide kapatılabilir. O zaman stür hattından kaçak meydana gelebilir ve kötü sonuçlanabilir. Bu, midede oluşan kaçakların ana sebeplerinden biridir. Bir diğer neden, kullanılacak malzemenin önemidir. 3 sıra stapler kullanılması komplikasyonu azaltmaktadır. Ek olarak midenin küçük kruvatör açısının dikkate alınması önemlidir. Bu şekilde midenin kum saati şeklinde boğulmasını engellenmiş olur. Stür hattında kanama, kanamanın kontrol edilememesi kaçak sebebidir. Ameliyat bitince, ameliyatın kontrolü, mide içerisine mavi boya verilerek test edilmesi, kaçak varsa tespit edilmesi ve ona göre stür konularak açık olan noktaların kapatılması önemlidir. Ameliyatta en önemli noktalardan bir tanesi fundus dediğimiz tepe noktası ve midenin dalakla olan tam ayrımının yapılması teknik açıdan zorluk taşır. Midede oluşabilecek en önemli ve tehlikeli kaçak noktası burasıdır. Bu bölgenin düzgün ayırt edilmesi, ameliyatın başarısını etkileyen bir unsurdur. Midenin fundus denilen kısmının (ki bu bölge ghrenin hormonu salgılan bölgedir) çıkarılamaması veya yetersiz çıkarılması ghrenin hormonunun yüksek kalmasına neden olur, bu da tokluk hissinin kaybolmasına neden olur. Hastalar ameliyat sonrası hemen taburcu edilmemelidir. Eğer erken taburcu edilirlerse komplikasyonların tespiti zorlaşacağından, geç müdahale edilmesine neden olabilir. Bu da mortaliteyi ve morbititeyi yükseltmektedir.”


İlk 3 haftada yavaş, sonraki 1 ay içerisinde hızlı kilo vermenin gerçekleştiğini kaydeden Dr. Toydemir, “Tam kilo verme süreci ortalama 1 yılda tamamlanmaktadır. Genel olarak fazla kiloların yüzde 80 ni verilmektedir. Ameliyattan sonra diyetine uymayan hastalar (örneğin: kalorisi yüksek sıvı gıda alanlar, yemeyi kontrol edemeyen uyumsuz hastalar) da yeniden kilo alma meydana gelir. Bundan dolayı diyet uyumsuzlukları olacağı tespit edilen hastalarda ‘’Sleeve Gastrektomi’’ yerine ‘’Gastrik By-pass Cerrahisi’’ daha uygun bir tedavi yöntemi olur” açıklamalarında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Işıl Özışık’ın 65. Sanat Yılı Sergisi Beyoğlu Belediyesi’nde gerçekleşti Ressam sanatçısı Işıl Özışık’ın 65. Sanat Yılı sergisi Beyoğlu Beleditesi’nin 6. Daire’sinde yer alan Sanat Galerisi’nde gerçekleşti. Sanatçının kişisel suluboya çalışmalarının yer aldığı, toplamda 54 eserlik içerikten oluşan sergi, 10 Ekim 2024 tarihine kadar ziyaret edilebilecek. Beyoğlu Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen Ressam sanatçısı Işıl Özışık’ın 65. Sanat Yılı sergisi, Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney’in de katılımıyla gerçekleşti. Açılış sonrası Işık Özışık ile beraber sergiyi gezen Başkan Güney, eserler hakkında sanatçıdan bilgi aldı. Sanatçının tamamı suluboya çalışmalarından oluşan, toplamda 54 eserlik içerikten oluşan sergisine Brezilya İstanbul Başkonsolosu Ruy Pacheco de Azevedo Amaral, Cezayir İstanbul Konsolosu Abbi RATIBA, CHP Meclis Üyesi Işık Öğütçü, Beyoğlu Muhtarlar Derneği Başkanı Songül Öztunç ve diğer davetliler de katılım gösterdi. Sergide yer alan eserlerin sahibi olan sanatçı Işıl Özışık sergiyle ilgili şunları söyledi, “Retrospektif bir sergi. Başlangıçtan bu yana, yani 1960 yılının sonlarından zamanımıza kadar olan 65 yılda yaptığım resimlerin bir özeti bu. Çoğunlukla aşığı İstanbul’dan yaptığım peyzajlar. Bir kısmını oturduğum yerden birebir karşılığını yaptım. Bir kısmını da eskizini alıp galerimde bitirdim. 65 yıl başarılarla, bazen hüzünle sükut-u hayalle geçti. Güzel günlerdi. Resim yapmak, objeyle baş başa kalmak, bende güzel anılar bırakıyor” İfadelerini kullandı. Yaşına rağmen yorgun olmadığını ve çalışabildiğini söyleyen Özışık, “86 yaşındayım. Devam edeceğim. Yorgun değilim. Çalışabiliyorum. Günde bazen üç, bazen iki, bazen bir resim, bazen de hiç resim yapmadan dinleniyorum. Resimle güzel günler geçiriyorum. Bir yıl içinde herhalde açamayacağım. Belki bir dahaki yıl açarım. Deniz ve kıyı resimlerini yapmayı çok seviyorum. Bazen kırsal resimler yapmayı seviyorum. Eserlerin tamamı suluboya. Neden suluboya olduğunu soruyorlar. Ben özel hayatımda da biraz suluyum. Mizahı çok severim. Herhalde başarım varsa eğer bunu mizaha da borçluyum” dedi. Açılış davetlilerin sergiyi gezmesiyle devam etti.
Samsun Başkan Kul: “Gazilerimizin rahat bir yaşam sürmeleri için elimizden geleni yapacağız” SAMSUN (İHA) – Samsun’un Terme Belediye Başkanı Şenol Kul, “Gazilerimiz bizim onurumuzdur ve onların rahat bir yaşam sürmeleri için elimizden geleni yapacağız” dedi. Terme’nin Kocaman Mahallesi’nden olan ve Samsun şehir merkezinde ikamet eden Kıbrıs Gazisi Veysel Özkan, sadece yaz aylarında Kocaman Mahallesi’ndeki evinde yaşıyor. Terme Belediye Başkanı Şenol Kul, Kıbrıs Gazisi Veysel Özkan’ın Kocaman Mahallesi’nde bulunan evinde ziyaret ederek, gazilere olan minnet ve şükranlarını ifade etti. Parkinson hastası olan Kıbrıs Gazisi Veysel Özkan, dün evinde geçirdiği bir kaza sonucu yaralandığı için Başkan Kul, geçmiş olsun dileklerini iletti. Kıbrıs Gazisi ve yakınları ile bir süre görüşen Başkan Kul, gazinin talep ve önerilerini dinledi. Sadece yaz aylarında yaşadıkları evle ilgili olarak mevcut sorunların giderilmesi için çalışma başlattıklarını belirten Şenol Kul, “Gazilerimiz bizim onurumuzdur ve onların rahat bir yaşam sürmeleri için elimizden geleni yapacağız. Gazimizin kısa süreli de olsa yaşadığı bu yerle ilgili ne gazimizden ne de yakınlarından belediyemize herhangi bir talep gelmemesine rağmen ekiplerimiz evlerinin bulunduğu bölgede incelemeler yaptı. Gazimizin yaşadığı mahalleye kadar beton yolumuzu daha ilk görev yılımızda yapmıştık. Beton yoldan gazimizin yaşadığı eve kadar 100 metrelik bir stabilize yol var, o yolun durumu da gayet iyi fakat gazimizin evi dik bir yamaca yapıldığı için evlerinin bulunduğu alanda yağışlı günlerde de sorun olmaması adına ekiplerimizin yapacakları incelemenin ardından gerekli çalışmaları yapacağız. Yakın bir zamanda yeniden Samsun şehir merkezinde bulunan evlerine taşınacak olan gazimizi burada kaldığı süreç içinde rahat etmesi için elimizden ne geliyorsa yapacağız” diye konuştu.
Samsun OMÜ Rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın oldu Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin (OMÜ) yeni rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın oldu. Cumhurbaşkanlığı’nın 2024/335 sayılı kararı yayımlandı. 20 Eylül tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan kararda, “Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörlüğü’ne 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 13’üncü maddesi ile 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2’nci, 3’üncü ve 7’nci maddeleri gereğince Prof. Dr. Fatma Aydın atanmıştır” denildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı kararla birlikte, 13 Ağustos 2020 tarihinden itibaren Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü olarak görev yapan Prof. Dr. Yavuz Ünal’ın yerine Prof. Dr. Fatma Aydın atanmış oldu. Fatma Aydın kimdir? Fatma Aydın, 10 Ocak 1969’da Manisa’da doğdu. Orta ve lise eğitimini İzmir İmam Hatip Lisesi’nde tamamladı. 1994 yılında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Akademik kariyerine Atatürk Üniversitesi Dahiliye Ana Bilim Dalı’nda araştırma görevlisi olarak başladı. Akabinde 1997-2001 yılları arasında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Deri ve Zührevi Ana Bilim Dalı’nda uzmanlığını tamamladı. Aynı üniversitenin Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Ana Bilim Dalı’nda 2007-2013 yılları arasında doçent, 2013 yılından itibaren ise profesör ünvanıyla görevlerine devam etti. Ayrıca, 2014-2015 yıllarında sırasıyla OMÜ Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı, Tıp Fakültesi Dekanı ve 2017-2019 tarihleri arasında OMÜ Turizm Fakültesi Dekanı olarak görev aldı. 2015 tarihinden itibaren Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı Başkanı olarak görev yapıyor. Evli olup, Orhun Utku Aydın adında bir oğlu var.