GENEL - 09 Ekim 2019 Çarşamba 13:26

Erzurum’da İklim Eylem Planı Zirvesi

A
A
A
Erzurum’da İklim Eylem Planı Zirvesi

Erzurum Valiliği, Erzurum Büyükşehir Belediyesi, Atatürk Üniversitesi ve Tema Vakfı’nın işbirliğinde düzenlenen İklim Eylem Planı Zirvesi’nde de Büyükşehir’in çevre yatırımları takdir topladı.

Erzurum Valiliği, Erzurum Büyükşehir Belediyesi, Atatürk Üniversitesi ve Tema Vakfı’nın işbirliğinde düzenlenen İklim Eylem Planı Zirvesi’nde de Büyükşehir’in çevre yatırımları takdir topladı.


Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı’nın sekretaryasını üstlendiği projenin tanıtımında konuşan Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, “Türkiye’de iklim değişikliğiyle mücadelede başarıya ulaşılabilmesi için öncelikle yerel düzeyde eyleme geçilmesi gerekmektedir” dedi.


“Erzurum İklim Eylem Planını Hazırlıyor” sloganıyla gerçekleştirilen çalıştayda görüşlerini belirten Başkan Sekmen, Erzurum’da hayata geçirdikleri çevre yatırımlarının, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli birer örneği teşkil ettiğini söyledi.


“Yerkürenin dengesi bozuluyor”


İklim Değişikliği Eylem Planı Çalıştayı’nda artan nüfus, gelişen teknoloji, tabii ve doğal kaynakların kullanımı gibi konulara değinen Başkan Sekmen, dünyanın giderek yaşlandığını belirterek, sürekli artış gösteren nüfus, gelişen teknoloji, tabii ve doğal kaynakların korunamaması, sınai faaliyetlerinin yoğunlaşması ve kimyevi maddelerin kullanım sıklığı gibi çevresel etkenlere dikkat çekti.


Sekmen, “Bu etkenler yüzünden yerküremiz de, bozulan bu dengeden payına düşeni almaktadır. İtiraf etmek gerekir ki; ekosistemin ve dünyadaki tabii yaşam akışının bozulmasında birinci ve başlıca sorumlu insanoğludur” diye konuştu.


“Doğal dengeyi maalesef koruyamadık”


Sekmen, özellikle tarım toplumundan endüstri toplumuna geçişle birlikte başlayan sanayileşme ve ardından büyük bir gelişim trendi yakalayan teknolojinin; aslında dünyanın sonunu hazırlayan etkenlerin başında geldiğini ifade etti.


Başkan Sekmen, “Sürekli artan nüfusa paralel olarak ihtiyaç ve beklentiler de artış göstermiş, ancak bu beklentilerin karşılanması sürecinde düşünülen en son şey ne yazık ki, doğal denge olmuştur. Ormanlık alanların vasfını kaybetmesinden, doğal kaynakların hızlıca tüketilmesine, atık ve arazi yönetim sürecinin kötü işletilmesinden, kimyasal madde ve gazların yoğun kullanımına varıncaya kadar daha birçok neden, dünyamızı bugün neredeyse çözümsüz hale gelen küresel çevre sorunlarıyla karşı karşıya bırakmıştır” şeklinde konuştu.


Küresel Isınma ve buna bağlı olarak ortaya çıkan İklim Değişikliği sorununun, işte bu tepkinin ta kendisi olduğunu dile getiren Başkan Sekmen, “Bu yüzden bahsini ettiğimiz bu sorunları ortadan kaldırmaya yönelik olarak atmamız gereken adımlar, aslında bütünüyle bize ait olan ‘etkileri’ ya ortadan kaldırmak yahut disipline edebilmekten geçiyor. Hele ki, bu süreçte belki de en büyük sorumluluk yerel yönetimler olarak bizlere düşüyor” dedi.


Büyükşehir Belediyesi’nin söz konusu süreçte verdiği mücadeleyi de anlatan Sekmen, “Biz Erzurum Büyükşehir Belediyesi olarak evsel atıkları topluyor ve bir bölgede depolamak suretiyle bertaraf ediyoruz. Çünkü evsel atıklar, yani çöplerimiz metan gazı oluşumunda çok büyük bir rol oynuyor ve bu gazın karbondioksitten tam 28 kat daha zararlı olduğu biliniyor. Bu gaz doğal bir sürecin sonucu olarak atmosfere salınıyor ve atmosferdeki dengenin bozulmasında da yine aktif bir rol oynuyor. Biz katı atıklarımızı depoladığımız bölgede bir santral kurduk ve metan gazını elektrik enerjisine dönüştürmeyi başardık. Şu anda hem evsel atıklardan enerji elde ediyor ve para kazanıyoruz, hem de metan gazının atmosfere salınımını engelleyerek ekosistemi koruma altına almış oluyoruz” şeklinde konuştu.


Büyükşehir Belediyesi’nin bir diğer çevre yatırımı olan Güneş Enerji Santrallerinden de bahseden Başkan Sekmen, “Sadece ülkemizde değil, enerji kaynakları artık dünyanın dört bir yanında tükenmeye yüz tutmuş, doğal olarak bu durum yönetimleri yeni arayışlara itmiştir. Bu bağlamda yine Büyükşehir Belediyesi olarak biz doğal çevreye hiçbir müdahale bulunmadan Erzurum’da güneş enerjisinden elektrik üretiyoruz. Yani su kaynaklarına herhangi bir müdahalede bulunmadan, ağaç kesmeden ve tarım arazilerine dokunmadan, en önemlisi de hiçbir kimyasal kullanmadan elektrik üretiyoruz. İlaveten Erzurum’da atık sularımızı bile arıtıyor, bu suyun tüm zararlı etkileriyle doğrudan doğaya karışmasını engelleyerek, temiz ve kullanılabilir sulama suyu elde ediyoruz. Kısaca Erzurum’da biz atmosfere ‘etki’ edecek faktörleri azami düzeyde ortadan kaldırmaya ve atmosferin bize göstereceği ‘tepkiden’ dolayısıyla oldukça uzakta kalmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.


“Erzurum iklim eylem planını hazırlıyor”


Türkiye’de her kentin; her ilçenin ve hatta her kasabanın benzer yönetim süreçlerini işletip, benzer yol ve yöntemlerle doğayı koruma altına alması gerektiğini kaydeden Başkan Sekmen, İklim Değişikliği Eylem Planı’nın işte tam da burada devreye girdiğini söyledi.


Sekmen, konuşmasında şunları kaydetti: “Bu sorun küresel bir sorun ve özellikle de ülkemizi çok yakından etkileyecek bir sorun. Ama şu da bir hakikat ki; bu sorunla mücadeleyi bir seferberliğe dönüştürecek olan adımların yerel yönetimler tarafından atılması gerekiyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettikleri gibi; Türkiye’de iklim değişikliğiyle mücadelede başarıya ulaşılabilmesi için öncelikle yerel düzeyde eyleme geçilmesi gerekmektedir. Bizler ‘Erzurum, İklim Eylem Planını Hazırlıyor’ sloganıyla iklim değişikliğine karşı ilk adımı tüm paydaşlarımızla birlikte izleyeceğimiz bir yol haritası oluşturarak attık. Yine ilgili kurum ve kuruluşlarımızla birlikte Erzurum için çeşitli iklim senaryoları oluşturacak, karşı karşıya bulunduğumuz riskleri ve fırsatları belirleyeceğiz. Paydaş toplantıları düzenleyeceğiz, bu konuda kamuoyunda bir farkındalık oluşturacak ve ardından sorunun yerel ölçekte çözümüne katkı sunacak yatırımları aşamalı olarak hayata geçireceğiz. Dolayısıyla ümit ediyoruz ki; Türkiye’de tüm belediyeler ve bu süreçte kilit rol oynayacak tüm kurum ve kuruluşlarla el ele vererek bu problemin üstesinden gelecek ve iklim değişikliğine karşı elimizdeki tüm imkânlarla mücadele edeceğiz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Işıl Özışık’ın 65. Sanat Yılı Sergisi Beyoğlu Belediyesi’nde gerçekleşti Ressam sanatçısı Işıl Özışık’ın 65. Sanat Yılı sergisi Beyoğlu Beleditesi’nin 6. Daire’sinde yer alan Sanat Galerisi’nde gerçekleşti. Sanatçının kişisel suluboya çalışmalarının yer aldığı, toplamda 54 eserlik içerikten oluşan sergi, 10 Ekim 2024 tarihine kadar ziyaret edilebilecek. Beyoğlu Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen Ressam sanatçısı Işıl Özışık’ın 65. Sanat Yılı sergisi, Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney’in de katılımıyla gerçekleşti. Açılış sonrası Işık Özışık ile beraber sergiyi gezen Başkan Güney, eserler hakkında sanatçıdan bilgi aldı. Sanatçının tamamı suluboya çalışmalarından oluşan, toplamda 54 eserlik içerikten oluşan sergisine Brezilya İstanbul Başkonsolosu Ruy Pacheco de Azevedo Amaral, Cezayir İstanbul Konsolosu Abbi RATIBA, CHP Meclis Üyesi Işık Öğütçü, Beyoğlu Muhtarlar Derneği Başkanı Songül Öztunç ve diğer davetliler de katılım gösterdi. Sergide yer alan eserlerin sahibi olan sanatçı Işıl Özışık sergiyle ilgili şunları söyledi, “Retrospektif bir sergi. Başlangıçtan bu yana, yani 1960 yılının sonlarından zamanımıza kadar olan 65 yılda yaptığım resimlerin bir özeti bu. Çoğunlukla aşığı İstanbul’dan yaptığım peyzajlar. Bir kısmını oturduğum yerden birebir karşılığını yaptım. Bir kısmını da eskizini alıp galerimde bitirdim. 65 yıl başarılarla, bazen hüzünle sükut-u hayalle geçti. Güzel günlerdi. Resim yapmak, objeyle baş başa kalmak, bende güzel anılar bırakıyor” İfadelerini kullandı. Yaşına rağmen yorgun olmadığını ve çalışabildiğini söyleyen Özışık, “86 yaşındayım. Devam edeceğim. Yorgun değilim. Çalışabiliyorum. Günde bazen üç, bazen iki, bazen bir resim, bazen de hiç resim yapmadan dinleniyorum. Resimle güzel günler geçiriyorum. Bir yıl içinde herhalde açamayacağım. Belki bir dahaki yıl açarım. Deniz ve kıyı resimlerini yapmayı çok seviyorum. Bazen kırsal resimler yapmayı seviyorum. Eserlerin tamamı suluboya. Neden suluboya olduğunu soruyorlar. Ben özel hayatımda da biraz suluyum. Mizahı çok severim. Herhalde başarım varsa eğer bunu mizaha da borçluyum” dedi. Açılış davetlilerin sergiyi gezmesiyle devam etti.
Samsun Başkan Kul: “Gazilerimizin rahat bir yaşam sürmeleri için elimizden geleni yapacağız” SAMSUN (İHA) – Samsun’un Terme Belediye Başkanı Şenol Kul, “Gazilerimiz bizim onurumuzdur ve onların rahat bir yaşam sürmeleri için elimizden geleni yapacağız” dedi. Terme’nin Kocaman Mahallesi’nden olan ve Samsun şehir merkezinde ikamet eden Kıbrıs Gazisi Veysel Özkan, sadece yaz aylarında Kocaman Mahallesi’ndeki evinde yaşıyor. Terme Belediye Başkanı Şenol Kul, Kıbrıs Gazisi Veysel Özkan’ın Kocaman Mahallesi’nde bulunan evinde ziyaret ederek, gazilere olan minnet ve şükranlarını ifade etti. Parkinson hastası olan Kıbrıs Gazisi Veysel Özkan, dün evinde geçirdiği bir kaza sonucu yaralandığı için Başkan Kul, geçmiş olsun dileklerini iletti. Kıbrıs Gazisi ve yakınları ile bir süre görüşen Başkan Kul, gazinin talep ve önerilerini dinledi. Sadece yaz aylarında yaşadıkları evle ilgili olarak mevcut sorunların giderilmesi için çalışma başlattıklarını belirten Şenol Kul, “Gazilerimiz bizim onurumuzdur ve onların rahat bir yaşam sürmeleri için elimizden geleni yapacağız. Gazimizin kısa süreli de olsa yaşadığı bu yerle ilgili ne gazimizden ne de yakınlarından belediyemize herhangi bir talep gelmemesine rağmen ekiplerimiz evlerinin bulunduğu bölgede incelemeler yaptı. Gazimizin yaşadığı mahalleye kadar beton yolumuzu daha ilk görev yılımızda yapmıştık. Beton yoldan gazimizin yaşadığı eve kadar 100 metrelik bir stabilize yol var, o yolun durumu da gayet iyi fakat gazimizin evi dik bir yamaca yapıldığı için evlerinin bulunduğu alanda yağışlı günlerde de sorun olmaması adına ekiplerimizin yapacakları incelemenin ardından gerekli çalışmaları yapacağız. Yakın bir zamanda yeniden Samsun şehir merkezinde bulunan evlerine taşınacak olan gazimizi burada kaldığı süreç içinde rahat etmesi için elimizden ne geliyorsa yapacağız” diye konuştu.
Samsun OMÜ Rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın oldu Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin (OMÜ) yeni rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın oldu. Cumhurbaşkanlığı’nın 2024/335 sayılı kararı yayımlandı. 20 Eylül tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan kararda, “Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörlüğü’ne 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 13’üncü maddesi ile 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2’nci, 3’üncü ve 7’nci maddeleri gereğince Prof. Dr. Fatma Aydın atanmıştır” denildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı kararla birlikte, 13 Ağustos 2020 tarihinden itibaren Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü olarak görev yapan Prof. Dr. Yavuz Ünal’ın yerine Prof. Dr. Fatma Aydın atanmış oldu. Fatma Aydın kimdir? Fatma Aydın, 10 Ocak 1969’da Manisa’da doğdu. Orta ve lise eğitimini İzmir İmam Hatip Lisesi’nde tamamladı. 1994 yılında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Akademik kariyerine Atatürk Üniversitesi Dahiliye Ana Bilim Dalı’nda araştırma görevlisi olarak başladı. Akabinde 1997-2001 yılları arasında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Deri ve Zührevi Ana Bilim Dalı’nda uzmanlığını tamamladı. Aynı üniversitenin Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Ana Bilim Dalı’nda 2007-2013 yılları arasında doçent, 2013 yılından itibaren ise profesör ünvanıyla görevlerine devam etti. Ayrıca, 2014-2015 yıllarında sırasıyla OMÜ Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı, Tıp Fakültesi Dekanı ve 2017-2019 tarihleri arasında OMÜ Turizm Fakültesi Dekanı olarak görev aldı. 2015 tarihinden itibaren Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı Başkanı olarak görev yapıyor. Evli olup, Orhun Utku Aydın adında bir oğlu var.