SAĞLIK - 25 Aralık 2019 Çarşamba 12:51

Tırnak yemenin esas nedeni, güvensizlik

A
A
A
Tırnak yemenin esas nedeni, güvensizlik

Psikolog Müjde Yahşi, tırnak yemenin asıl nedeninin güvensizlik olduğunu söyledi.

Psikolog Müjde Yahşi, tırnak yemenin asıl nedeninin güvensizlik olduğunu söyledi.


Uzman Klinik Psikolog Müjde Yahşi, “Tırnak yeme çocuklarda sık karşılaşılan bir uyum bozukluğu çeşitidir. Çocukların yüzde 30’unda, ergenlerinde ise yüzde 45 inde görülen bir alışkanlık bozukluğudur. 4 yaşın üstünde daha çok duygusal eksiklikler yaşayan çocuklarda görülür ve çoğu zaman çocuğun güvensiz hissettiğine işaret eder. Kardeş kıskançlığı, duygularını ifade edememe, baskıcı ve otoriter bir aile tutumu, azarlanma ve sürekli eleştirilme, yeterince ilgi, sevgi görememe ve yoğun kaygı tırnak yemenin başlıca nedenleri arasındadır. Ebeveynin birbiriyle ilişkisi ve çocuğa olan tutumları, bu davranışın oluşumunda önemli rol oynar çünkü ebeveyn çatışmaları ve çocuğa karşı baskıcı ya da koruyucu yaklaşımlar bu davranışın ortaya çıkmasındaki öncü sebeplerdir. Örneğin anne babasının kavgasına şahit olan çocuk yoğun stres yaşar ve kendini güvende hissetmeyebilir böylelikle çocuk tırnak yiyerek stresle baş etmeye çalışabilir. Bunun yanı sıra ebeveynin aşırı koruyucu ve kaygılı tutumu da çocukta güvensizlik hissi oluşturabileceğinden çocuk bir süre sonra aktarılan kaygıdan tırnak yiyerek kurtulmaya çalışabilir. Ayrıca ebeveynin çocukları arasında gözetemediği adaletli yaklaşımı ile görülen kardeş kıskançlığı da çocuğu tırnak yeme davranışına itebilir. Her hata yaptığında eleştiriye maruz kalan çocuk ise kendini işe yaramaz ve değersiz hisseder, yapacağı bir işte “başaramayacağım” düşüncesi çocukta güvensizlik hissi oluşturabilir. Aynı şekilde baskıcı bir ailenin tutumu da çocuk da güvensizlik hissi oluşturabileceğinden çocuk kendini tırnak yeme davranışına yönelterek kendini rahatlatmaya çalışabilir” dedi.


Çocuk eğer 4 yaşın altında tırnak yiyor ise bu davranışın sebebinin genellikle taklitten ileri gelebildiğini ifade eden Yahşi, “Çünkü çocuğun gelişimsel dönemi gereği bu yaşlardaki çocuklar model alma yoluyla öğrenir. Ailenin herhangi bir üyesi tırnak yeme davranışı gösteriyor ise bu, çocuğun dikkatinden kaçmayabilir ve çocuk da kısa süre içerisinde o davranışı tekrarlayabilir. Tekrarlanan davranış için önlem alınmaz ise tekrarlanan bu davranış zamanla alışkanlığa dönüşebilir. Ailelere önerim; çocuk taklitten ötürü tırnak yemeye başlamış ise çocuğun bu davranışı görmezden gelinerek dikkati başka bir alana yönlendirilmelidir. Bu davranışı alışkanlık haline getiren kişi ebeveynlerden biri ise öncelikle bu konuda önlem alınmaya çalışılmalıdır. Yani ortamda tırnak yeme davranışı gösteren yetişkin olduğu müddetçe çocuğun da bu davranışı göstermesi muhtemeldir. Davranışın nedeni psikolojik ise; ailede baskı, eleştirel ortam, ilgisizlik ve sevgisizlik var mı bu konuda araştırma yapılmalıdır. Davranış tekrarında ailenin bu süreçte çocuğa uygulayabileceği en etkili yöntem problem davranışı “görmezden gelmesidir.” Ailenin çocuğu azarlama, tehdit etme ya da ceza verme yöntemlerinden muhakkak kaçınması gerekir çünkü bu zorlayıcı yöntemler çocuğu davranıştan vazgeçirmek yerine aksine beraberinde başka davranış bozukluklarını da getirebilir. Aile çocuğu kaygılı yaklaşımlardan ve ortamlardan uzak tutmalı, çocukla kaliteli ve keyifli vakit geçirebilmelidir. Tırnak yeme davranışı tekrar ettiğinde çocuğu uyarmak yerine çocuğun ilgisini çeken şey ile meşgul olması sağlanmalıdır. Tırnak yeme davranışına neden olan esas problemin tespit edilebilmesi son derece önemli olduğu unutulmamalıdır” diye konuştu.


Esas problemin tespit edilmesi konusunda zorlanan ailenin vakit kaybetmeden uzmandan yardım alması gerektiğini kaydeden Yahşi, “Bu davranış alışkanlık bozukluğuna dönmeden çocuk terapisti ile iş birliği içinde problemin kaynağına ulaşarak tedaviye geç kalınması önlenmelidir. Caydırıcı niteliğinden dolayı eczaneden alınan “acı sıvı” tırnak etrafına düzenli sürülebilir ya da bir süre parmak uçlarına takılan penalar denenebilir. Ancak bilinmelidir ki yüzeysel çözümler kalıcı sonuçlar sağlamayacaktır. Zira tırnak yeme, bir yansıyan davranıştır. Problemin esas nedenine ulaşmadan yüzeysel çözümler işe yaramayacaktır. Düzenli olarak tırnakların uzamadan kesilmesi ve ellerin sık sık kremlerle nemli tutulması bu sürece yardımcı olacaktır. Son söz olarak unutulmamalıdır ki çocuktaki normal davranışların tekrar kazanılması ailenin farkındalığı ve bu konuda attığı sağlıklı adımlar ile mümkündür. Çocuktaki problemlerin en etkili çözümü ise aile içi huzurdadır” açıklamalarında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Keşan’da trafik kazasında hayatını kaybedenler için yapılan anıt açıldı Edirne’nin Keşan ilçesine bağlı Karacaali köyünde 1998 yılında meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden 7 öğrenci ve 1 servis şoförü için kazanın meydana geldiği noktada yenilenen anıt törenle açıldı. Törende konuşan Karacaali Köyü Muhtarı Mustafa Kocaalili, "Paşayiğit İlköğretim Okulu’na taşımalı eğitim kapsamında giden öğrencilerimizi taşıyan servis aracının geçirdiği kaza sonucunda, henüz yolun başındaki 7 evladımız ve görevini yapan 1 şoförümüzü kaybettik. Bu acı olay, yalnız aileleri değil tüm Karacaali’yi ve bölgemizi derinden sarmıştır. Bugün açılışını yaptığımız bu anıt, kaybettiğimiz evlatlarımız ve şoförümüzün aziz hatırlarını yaşatmak, benzer acıların bir daha yaşanmaması için toplumsal hafızamızı ve farkındalığı diri tutmak amacıyla inşa edilmiştir" diye konuştu. Edirne İl Genel Meclisi Başkanı Çiğdem Gegeoğlu, kazada hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dilerken, Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan da kazanın meydana geldiği günü anlattı. Keşan Kaymakamı Aziz Mercan ise yaşanan kazanın büyük bir acı olduğunu dile getirerek, "Buradan hepimiz gerekli dersi alıyoruz. Bu olayların yaşanmaması için elimizden ne geliyorsa gerekli gayreti göstereceğiz" dedi. Paşayiğit İlkokulu ve Ortaokulu öğrencilerinin, anıta çiçek bıraktığı tören, dua yapılmasıyla sona erdi. Törene, muhtarlar, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin temsilcileri, kazada hayatını kaybedenlerin yakınları ve çok sayıda vatandaşlar katıldı.
Düzce Otobüs şoförlerinin duyarlılığı araç içi kamerasına yansıdı Düzce Belediyesi özel halk otobüsü şoförleri, rahatsızlanan yolcular için güzergahlarından çıkarak yolcuları hastaneye yetiştirdi. O anlar araç içi kamerasına yansıdı. Düzce Belediyesine bağlı Düzce Ulaşım A.Ş.’ye ait iki ayrı hatta görev yapan halk otobüsü şoförleri bir hafta arayla rahatsızlanan iki yolcuyu harekat merkezine haber verip güzergah dışına çıkarak Acil Servis’e ulaştırdı. İlk olay 7 Aralık’ta yaşandı. Düşmeye bağlı olarak yürüme güçlüğü çeken ve hastaneye gitmek isteyen genç kadını fark eden şoför İzzet Aydın, hastaneye yakın durakta indirmek yerine acil servisin kapısına kadar götürdü. "Harekat merkezine bildirip, güzergah değiştirdim" Olay günü yaşananları aktaran araç şoförü İzzet Aydın, "2013 yılından bu yana şoförlük yapıyorum. 7 numaralı hatta çalışıyordum. Krempark’ın oradan 3 kişi araca bindi. Bir tanesi ayağının üzerine basamıyordu. Geçmiş olsun dedim. Hastaneye gideceğiz dedi. Harekat merkezine bildirerek güzergah dışına çıkacağımı söyleyerek, hastayı hastaneye götürdüm. Araçta başka kimse de yoktu. Acilin önüne kadar götürüp, güzergahıma devam ettim" dedi. Bir diğer olay ise 12 Aralık Cuma günü gerçekleşti. Araca bindiğinde fenalaşan yolcuyu fark eden otobüs şoförü Suat Atmaca, Hastane Caddesi’ndeki duraktan "U" dönüşü yaparak güzergah dışına çıktı. Vakit kaybetmeden rotayı Atatürk Devlet Hastanesi Acil Servisine çeviren Atmaca kısa süre içerisinde Acil Servis önüne ulaştı. Otobüsten indirilip sedyeye alınan kadın yolcu, sağlık ekiplerine ulaştırıldı. "Vatandaşın sağlığı her şeyden önemlidir" diyen şoför Suat Atmaca, "Olay günü 18 nolu hatta çalışıyordum. Durağa yanaştığımda iki genç benden kolanya istedi. Ne olduğunu sorduğumda arkadaşlarının rahatsızlandığını söylediler. Harekat merkezini arayarak rotamdan çıkıp U dönüşü yaptım. Hastanede acil servise geldiğimizde servise bindirdik ve hastamızı sağlık ekiplerine teslim ettik. Bize periyodik eğitimler veriliyor, bu eğitimlerde bu sağlık konusunda da hassas davranmamız konusunda bilgilendirme yapılıyor. Bizimde çocuğumuz var, biz burada insanlık görevimizi yaptık" dedi. Yaşanan bu örnek davranışlar, Düzce Ulaşım A.Ş. bünyesinde görev yapan şoförlerin, yolcuların sağlığı ve güvenliği konusunda da sorumluluk bilinciyle hareket ettiğini gösterdi. Şoförlerin duyarlılığı diğer yolcular tarafından da tebrik edildi.
Ankara Sanatçı Metin Şentürk TBMM’de engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplanan Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu’na katılan sanatçı Metin Şentürk, engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı. Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu, AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplandı. Komisyona sanatçı ve Dünya Engelliler Birliği Kurucu Başkanı Metin Şentürk katıldı. Komisyonun açılışında konuşan Kasapoğlu, "Tüm Komisyon üyelerimizin ortak inancı, engelli bireylerimizin toplumun tam merkezinde yer alması; sanatta, sporda, siyasette, akademide, medyada, üretimde, istihdamda her bir noktada en merkezde yer alması, onların merkezde yer almasıyla birlikte toplumun bu anlamdaki algısı, bakışı çok güçlü şekilde değişiyor. Kullanılan dilden, ön yargıların kırılmasına kadar pek çok değişimi gözlemliyoruz. İşte, Metin Bey’in bu anlamdaki yolculuğu da hem sanat alanında hem de sivil toplumdaki mücadelesi bu açıdan çok kıymetli ve çok ama çok öğretici" diye konuştu. "9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu" Konuşmasına kendi hayat hikayesini anlatarak başlayan Metin Şentürk, "7 çocuklu bir ailede doğdum. Yalnız hayatın anneme acımasız şakaları enteresan bir şekilde devam etti. Baba tarafından genetik körlük vardı. 2 kız kardeşim, 2 erkek kardeşim, babam ve ben, hepimiz sağlam doğmamıza rağmen, 9 kişilik bir ailede 6 kişi zaman içinde yaşanan küçük problemlerden körlükle karşıya kaldı. 9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu. Bugüne kadar hayatımı kolaylaştıran yegâne unsurun bakış açısı olduğuna çok inandım. Bakış açınızı değiştirdiğinizde acınızı değiştirebiliyorsunuz" dedi. "Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım" Engelliliğin, engelliden ziyade aileleri için daha zor olduğuna inandığını dile getiren Şentürk, "Engelli hayatına bir şekilde alışıyor ama aileler için her uyanılan sabah aynı tabloyla karşılaşmak biraz daha farklı. Evlatlarının önündeki engelleri aileler, sonra yasalar, sonra da vicdanlar kaldırırsa bazı şeylerin çok daha iyi olacağına inanıyorum. Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım. Emeğimle, bedenimle, ruhumla ve gönlümle yanınızda olmaya hazırım. Şayet bu işe yarayacaksa, dediğim gibi, 7/24 ülkenin her tarafında emek veririm. Çünkü sonuç itibarıyla, benim bu ülkede bu kadar emek verme çabamın tek bir nedeni var. Askerlik yapamadığım bir ülkede askerliğimi bu şekilde tamamlıyorum, bu da benim hayata bakış açımın bir tarafı" ifadelerini kullandı.