SAĞLIK - 17 Ocak 2020 Cuma 11:12

Bölgesel yağlanmalara dikkat

A
A
A
Bölgesel yağlanmalara dikkat

Op.

Op. Dr. Şerif Yavuz, bölgesel yağlanmalara dikkat edilmesi konusunda uyarılarda bulundu.


Op.Dr. Şerif Yavuz, “Vaser Liposuction, geleneksel liposuction tedavilerinden farklı olarak mekanik bir şekilde yağların parçalanmasından ziyade, ses dalgaları yardımı ile yağ hücrelerinin spesifik bir şekilde parçalanması mantığına dayanır. Yeni bir teknolojidir. Günümüzde vücut şekillendirmede öncelikli olarak tercih edilir. Genel olarak bölgesel yağların kişi üzerindeki olumsuz etkisini önlemek amacı ile geliştirilen bu teknikte yağ alma işlemi gerçekleşmektedir. Bölgesel yağlardan kurtulmak için kullanılan bu yöntemde morluk ve şişlik de daha az oluyor. Vücutta morluk, şişlik klasik liposuction yöntemlerine göre daha az gözlenir. Bu işlemden sonra korse kullanımı alınabilecek verimi arttırmaktadır. Yaklaşık olarak 4-6 hafta boyunca işlem yapılan bölgeye göre kullanılabilen korse sonrasında daha sağlıklı bir sıkılaşma gözlemlenir. Bu işlem sonrasında düzensiz spor, aşırı yemek yeme ile kilo almak muhtemeldir. Ancak Kilo alınması ile eskiye nazaran bölgesel yağlanma daha az gözlenir. Vücutta yeni yağ hücresi üretimi olmadığı için parçalanan yağ hücrelerinin yerine yenileri gelmez. Ve buna bağlı olarak da bölgesel yağlanma tedavisinde kalıcı bir sonuç alınmış olur. Vaser liposusuction’ın bir diğer önemli özelliği de bu yöntemle vücuttan alınan yağlar, dolgu olarak vücudun başka yerlerinde kullanılabiliyor. Bu da demek oluyor ki Vaser Lipo ile hem daha güzel bir vücuda sahip oluyorsunuz hem de vücudunuzdan alınan yağlarla poponuzun daha dolgun ve kıvrımlı olması sağlayabiliyor, göğüslerinize dolgunluk verebiliyor, bacaklarınızdaki eğriliği giderebiliyor, yüzdeki çizgiler doldurulabiliyor ya da dudaklarınızı dolgunlaştırılabiliyorsunuz. Böylelikle bir yandan incelmiş bir yandan da gençleşmiş oluyorsunuz” dedi.


Diyet ve spor yapan ancak yine de yağlarından kurtulamayan herkes için uygun bir operasyon olduğunu ifade eden Op.Dr. Yavuz, “Liposuction ameliyatı geçirmiş olan veya çok sıkı yağ dokusu olan veya sportif vücut yapısına sahip olan kişilerde yağ paketlerinin etrafında kalın, kuvvetli kılıflar mevcuttur. Bunların bu tip hastalarda klasik liposuction yöntemi ile çok başarılı sonuçlar alamıyoruz. Vaser liposuction özellikle bu tarz hastalarda ilk seçeneğimizdir. Erkeklerde oluşan aşırı meme büyümesinde de bu operasyon gerçekleştirilebilmektedir. Kadınlarda, Meme büyültme ve küçültme işlemlerinin yanı sıra popo çevresine, kol, uyluk, bacak, diz çevresi, gıdı, bel, sırt, simit bölgesi , karın bölgesi gibi yerlerde yağ parçalayarak gerekli diğer bölgeler için de kullanılabilir hale gelmektedir. Vaser Liposuction işleminin normal bir liposuction yönteminden en temel farkı yağ tabasının önce sıvı bir hale getirilmesidir. Bu sebeple de yağlar daha homojen alınarak, liposuctionda istenmeyen dalgalı görünüm en aza indirilecektir. Bu yöntem her ne kadar az riskli bir operasyon olarak değerlendirilse de oldukça hassas operasyonlar arasında sayılmaktadır” diye konuştu.


Op.Dr. Yavuz, operasyonda dikkat edilmesi gereken unsurları şöyle sıraladı:


“Ddoktor seçiminin önemi; Doktor seçiminde en önemli nokta beklentilerinizin karşılanabilmesidir. Bu operasyonu sadece plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahi uzmanları yapabilmektedir. Ameliyattan önce doktorunuzun önceki sonuçlarını görerek operasyon sonrasında sizleri nasıl bir sonucun beklediği hakkında az çok bilgi sahibi olmalısınız. Cihaz her nekadar işlemi kolaylaştırıp daha başarılı sonuçlar almamızı sağlasa da, sonuçta işlem liposuction işlemidir ve güzel bir sonuç alınabilmesi için tecrübe gerektirir. Yetkin olmayan ve tecrübesiz ellerde başarısız sonuçlar almak da mümkündür.


Yağ miktarının belirlenmesi; Operasyon sonrası hastanın sağlık durumu açısından alınacak yağ miktarı oldukça önemlidir. Bu sebeple de alınacak yağın belirli bir limiti vardır. Alınacak yağ miktarını, yaş, cinsiyet, vücut kitle indeksi, genel sağlık durumu ve yapılacak bölge belirlemektedir.


Aspire edilen yağın kullanımı; Aspire edilen yağ, popo şekillendirme, meme büyütme, yüz ve dudak kontürünün oluşturulması, karın kası (erkeklerde six pack kadınlarda two pack) yapımı, el gençleştirme amacıyla dolgu malzemesi olarak kullanılır. Aynı zamanda içerisinde bulunan kök hücreler cilt kalitesini artırarak daha fresh bir görünüm sağlar. Konulan yağın, konulduğu bölgeye göre değişmekle birlikte %30-50 arasında bir kalıcılığı vardır.


Egzersiz ve diyetin önemi; Bu yöntem her ne kadar yağ hücrelerini azaltsa da iyileşme sonrasında bu durumu kontrol altına alabilmek adına spor ve diyet yapılmalıdır. Ancak operasyonda sonra 1 ay hafif sporlar , 2 ay süresince de ağır sporlardan kaçınılmalıdır.”


Vaser Liposuction tek bir alana uygulanabileceği gibi birden fazla problemli bölgeye de uygulanabildiğini kaydeden Dr. Yavuz, “Erkeklerde meme dokusunun fazla gelişmiş olması durumunda vaser liposuction yöntemi ile jinekomasti tedavisi uygulanabilir. Kadınların en çok tercih ettiği bölgeler ise: karın, basen, kollar, uyluk, bacak, sırt, bel, simit bölgesi, gıdı bölgesidir. Kısacası vaser liposuction yağların birikmiş olduğu her yere uygulanabilir. İç bacak, dış bacak, diz içleri, sırt, bel ve göğüsler bu bölgelere örnektir. Eğer tek ve küçük bir alana uygulama yapılacaksa lokal anestezi uygulanabilir. Fakat geniş bir alana uygulama yapılacaksa genel anestezi uygulanır. Vaser Liposuction işleminde Operasyon süresi uygulama yapılacak alanın genişliği ve bölgedeki yağ miktarına göre değişiklik gösterir. Uygulamanın ardından hastalarımızı hastanede 1 gece misafir ediyoruz. Hastamız 1 hafta içinde normal hayatına geri dönebilir. Tedaviden sonra ise kişi yaklaşık 3-4 kilo verebilir. Ancak bu operasyon kilo verme operasyonundan ziyade vücut şekillendirme operasyonudur. Birçok hastada sonuçlar hemen görülür. Fakat işlem yapılan alanlar son görünümüne 3-4 ay sonra ulaşır. Bölgesel yağları azaltmaya yönelik yapılan bir tedavi yöntemi olan vaser liposuction, vücuttaki yağ dokusunun dağınık dağılımını düzenleyerek sağlıklı ve doğal bir görünüm elde edilmesini sağlar. Düzenli egzersiz ve sağlıklı beslenmeyi yaşam tarzı edinmiş kişiler daha başarılı sonuçlar alabilirler. Mezoterapi yöntemi ile cilt altına verilen lipolitik ilaçlar, o bölgedeki yağların erimesini, yağ hücrelerinin parçalanmasını ve bu sayede yağların vücuttan atılmasını sağlıyor. Bu yöntemle selülit tedavisi de mümkün. Ayrıca liposuction operasyonundan sonra yapılan ozon terapi, dokuların daha hızlı iyileşmesini ve vücut direncinin artmasını da sağlıyor. Böylelikle hastalar sosyal yaşamlarına daha hızlı dönüyor” açıklamalarında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yozgat ’Bebek gibi bakımlarını yapıyorum’ diyen kadın 5 metrekare alanda mantar üretiyor Sorgun Belediyesi’nin malzeme ve tohum desteğiyle istiridye mantarı üretimine başlayan 53 yaşındaki ev kadını Hatice Çetin, evinin geçimini bahçesine kurduğu çadırda ürettiği mantarları satarak sağlıyor. Yozgat’ın Sorgun ilçesi Güzelyurt Mahallesi’nde ikamet eden 53 yaşındaki Hatice Çetin, Balıkesirli bir arkadaşından istiridye mantarı yetiştiriciliğini öğrendi. Evinin bahçesinde mantar yetiştirmeye karar veren Çetin, bu talebini Sorgun Belediye Başkanı Mustafa Erkut Ekinci’ye iletti. Ekinci’den çadır, malzeme ve tohum desteği alan kadın girişimci Çetin, evinin bahçesine kurduğu 5 metrekarelik alanda 4 ay önce istiridye mantarı üretimine başladı. Kompost adı verilen 80 adet mantar üretim torbasıyla işe başlayan Çetin, ilk üretim de 100-150 kilogram arasında mantar elde etmeyi beklediğini söyledi. Bu işi severek yaptığını belirten Çetin, çadır ve tohum desteği verildiği takdirde alanını büyüterek mantar üretimini artırmak istediğini de ifade etti. Mahallesinde “Mantar Ana” olarak bilinen Çetin, bahçesinde ürettiği istiridye mantarıyla komşularının mantar ihtiyacını karşılarken sattığı mantarlardan elde ettiği gelirler ile de aile ekonomisine destek oluyor. “İlk etapta 100 kilogramın üzerinde mantar üretimi bekliyorum” İstiridye mantarı üretimine 4 ay önce başladığını söyleyen Hatice Çetin, “Bir senedir bu işi araştırıyordum, istiridye mantarı yetiştiriciliğine de ilgim de vardı. Sorgun Belediye Başkanımızdan gidip çadır istedim, o da bana çadır ve tohum desteğinde bulundu. Evimin bahçesinde 5 metrekare alanda mantar üretmeye başladım. Destek verildiği takdirde bu alanı büyütmek ve üretimi artırmak istiyorum. Bu işe yeni başladım 4 ay oldu, evimin geçimini buradan sağlamaya çalışacağım. Burada 80 torbaya yakın mantar üretim torbası var, ilk etapta buradan 100 kilogramın üzerinde üretim yapmayı düşünüyorum” dedi. “Mantarların bebek gibi bakımlarını yapıyorum” Mantar üretimini severek ve büyük bir titizlikle yaptığını belirten Çetin, “Mantarın samanlarını dezenfekte ediyoruz, bir gün suyunu süzdürüyoruz. İkinci gün ekimini yapıyoruz. 25 gün kuluçka dönemi oluyor daha sonra hasada başlıyoruz ve aynı poşetten 3-4 kez verim elde ediyoruz. Bu mantarların bebek gibi bakımlarını yapıyorum. Ancak maliyetlerimiz kurtarmıyor, bu işi de imkansızlıklardan dolayı yapıyorum. İşimi severek yapıyorum, evde oturmaktansa bir şeyler üretmeyi seviyorum. Sorgun Belediye Başkanımız Erkut Ekinci’nin destekleriyle kurduk burayı onun sayesinde bu işe başladık, yoksa başlayamazdık. Kendisine de çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
Samsun ’Polen alerjisi’ uyarısı: Sabah ve öğlen saatlerine dikkat Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Aziz Uluışık, polen alerjisinin özellikle bahar aylarında havaların ısınmasıyla ortaya çıkan polenlerin tetiklediği mevsimsel bir alerji türü olduğunu belirterek, “Özellikle sabah erken ve öğlen saatlerinde dışarıya çıkmayalım. Spor ve yürüyüş faaliyetlerinde mümkünse kapalı alanları tercih edelim” dedi. Büyük Anadolu Hastaneleri Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Aziz Uluışık, polen alerjisi ve korunma yolları hakkında bilgi verdi. Uzm. Dr. Uluışık, "Polen alerjisi, özellikle bahar aylarında havaların ısınmasıyla ortaya çıkan polenlerin tetiklediği mevsimsel bir alerji türüdür. Polenler en sık görülen ev dışı alerjenlerdir. Polen alerjisi, vücudun bağışıklık sisteminin polenlere aşırı tepki vermesi sonucu ortaya çıkar. Bu tepki sonucunda kişilerde öksürük, burunda kaşıntı ve akıntı, gözlerde sulanma ve kaşıntı şikayetlerinde artış görülmektedir. Bunun sebebi bu mevsimlerde ağaçlardan, çimenlerden ve yabani otlardan salınan polenlerdir” diye konuştu. Bunlara dikkat Dikkat edilecek hususlarla ilgili bilgi veren Uluışık, “Polenler havada kilometrelerce asılı kalabilirler. Polenlerin en yoğun olduğu saatler sabah erken ve öğle saatleridir. Dışarıda bir aktevite planladığımızda bu saatleri göz önünde bulundurarak planlama yapılmasını öneriyoruz. Özellikle sabah erken saatlerde ve öğlen saatlerinde dışarıya çıkmayalım. Spor ve yürüyüş faaliyetlerinde mümkünse kapalı alanlar tercih edelim. Mutlaka dışarı çıkılması gerekiyorsa çeşitli koruyucu önlemler alınması gerekir. Gözlük kullanılabilir, şapka takılabilir. Uzun kollu ve bacaklı giysiler tercih edilebilir. Eve geldiğimizde üzerimizdeki kıyafetler değiştirilir ve duş alınması önerilir. Polenlerden korunmak için gerekli önlemleri alıp eğer şikayetlerinizde azalma yoksa hekiminize başvurarak anti alerji ilaçları kullanılarak şikayetlerinizi kontrol altına alabilirsiniz" şeklinde konuştu.