GENEL - 26 Mart 2020 Perşembe 12:45

Atatürk Üniversitesi’nde uzaktan eğitim tüm hızıyla devam ediyor

A
A
A
Atatürk Üniversitesi’nde uzaktan eğitim tüm hızıyla devam ediyor

Yükseköğretim Kurulunca (YÖK) alınan karar doğrultusunda, üniversitelerde başlayan uzaktan eğitim süreci Atatürk Üniversitesinde tüm hızıyla devam ediyor.

Yükseköğretim Kurulunca (YÖK) alınan karar doğrultusunda, üniversitelerde başlayan uzaktan eğitim süreci Atatürk Üniversitesinde tüm hızıyla devam ediyor.


Koronavirüs nedeniyle ara verilen eğitim öğretime, uzaktan eğitim sistemiyle devam eden Atatürk Üniversitesi, 23 Mart tarihinde itibaren başladığı eğitim-öğretimi, senkron sanal sınıf sistemleri üzerinden gerçekleştiriyor.


450 Bin Öğrencinin Kullanımına Sunuldu


Örgün eğitimin yanında, ülke yükseköğretimine Açıköğretim ve Uzaktan Eğitim olanaklarıyla da hizmet veren Atatürk Üniversitesi, yaklaşık on yıllık uzaktan eğitim tecrübesi sayesinde mevcut olan uzaktan eğitim altyapısını, öğrencilerin yükseköğretimden yoksun kalmamaları ve mağdur olmamaları için yaklaşık 450 bin öğrencinin kullanımına sundu.


Müfredatta yer alan içeriklerin tümünü hızlı bir şekilde sisteme yükleyen Atatürk Üniversitesi, Koronavirüs sebebiyle 1 hafta ara verilen eğitimlere uzaktan eğitimle devam ediyor. Sürecin etkin ve verimli bir şekilde ilerleyebilmesi adına tüm teknolojik altyapıya sahip olduklarını belirten Rektör Çomaklı, bütün derslerin öğrenme yönetim sisteminde oluşturulduğunu ve her akademik dönem başında belirli aralıklarla alanında uzman eğitmenler tarafından öğretim üyelerine güncel sistem eğitimlerinin verildiğini ifade etti.


“Gerekli Altyapıya Ve Yetkinliğe Sahibiz”


Dijital ortamda uzaktan öğretim yapma ve içerik hazırlama konusunda karşılaşılabilecek zorlukları dikkate alarak öğretim elemanları ile birlikte tüm ön hazırlığın yapıldığını belirten Rektör Çomaklı: “Gerekli altyapıya ve yetkinliğe sahip olan üniversitemizde 23 Mart itibariyle uzaktan eğitime başladık. Hocalarımız geliştirdikleri içerikleri ve tüm ders kaynaklarını öğrenme yönetim sistemi üzerinden öğrencilerimize açmaktadır. Senkron ve asenkron işlenen uzaktan eğitim dersleri de programlarımızda mevcut olduğu için öğrencilerimiz ve akademisyenlerimiz bu konuda sorun yaşamıyor” dedi.


“Akademisyenlerimiz, Öğrencilerimizle Dijital Ortamda Bir Araya Geliyor”


Üniversitenin iki farklı platform ile uzaktan eğitim sürecini yürüttüğünü söyleyen Çomaklı, sistem hakkında şu bilgileri verdi: “Canlı derslerimiz Adobe Connect sistemi üzerinden gerçekleştiriliyor. Bu sistemde öğrenci ve akademisyenlerimiz eş zamanlı olarak bir araya gelip fiziksel ortamdaki gibi sesli ve görüntülü olarak derslerini işliyor. Dersler kayıt altına alınarak, öğrencilere ilgili dersi tekrar etme imkânı sunuluyor. Platform üzerinden ilgili derse ait video, ses, içerik paylaşımı, tartışma forumu ve farklı soru çeşitlerinin olduğu, test ve ödev araçları ile ölçme değerlendirmeler yapılıyor. Bu yöntemle 23-25 Mart tarihleri arasında 337 dersi 10 bin öğrencimizle senkron olarak gerçekleştirdik. Hedefimiz toplam 700 dersi hafta sonuna kadar öğrencilerimize sunmak. Derslerin sağlıklı işlenebilmesi için gerek Dijital Dönüşüm Ofisimiz, gerek Bilgisayar Bilimleri Araştırma ve Uygulama Merkezimiz ve gerekse Uzaktan Eğitim Merkezimizde görevli 70’ten fazla personelimizle teknik takibi sürdürüyoruz” şeklinde konuştu.


Atatürk Üniversitesi, uzaktan eğitim alan öğrencilerin karşılaşabileceği soru ve sorunlar için atauni.edu.tr duyuru sayfasından, üniversitenin sosyal medya hesaplarından, egitimedevam.atauni.edu.tr ve atauzem.atauni.edu.tr e-posta adresinden sürekli canlı destek veriyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa ANASİAD Genel Başkanı Hakan Birkan: "Hep birlikte ekonomiye odaklanmalıyız" Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANASİAD) Genel Başkanı Hakan Birkan, Türkiye’nin bir süredir yüksek enflasyon, yüksek faiz ve döviz fiyatlarındaki uyumsuzlukla mücadele ettiğini, bu yüzden tüm kesimlerden siyasi çekişmeleri geride bırakarak sadece ekonomiye odaklanması gerektiğini söyledi. TÜİK’e göre, Tüketici Fiyat Endeksinin nisanda aylık bazda 3,18, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksinin de yüzde 3,60 artış gösterdiğini, yıllık enflasyonun tüketici fiyatlarında yüzde 69,80, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 55,66 olarak gerçekleştiğine dikkat çeken ANASİAD Genel Başkanı Hakan Birkan, iş dünyası için en büyük sorunun enflasyon olduğunu, bunun yanı sıra yüksek faiz nedeniyle paraya ulaşmanın zorlaştığını bunun da yatırım ve üretimin önündeki engeller olduğunu belirterek, “Ülkemizdeki tüm kesimlerin kısır çekişmeleri bir kenara bırakarak biran önce gerçek gündem olan ekonomiye odaklanmasını gerekiyor. Merkez Bankası, yılsonu enflasyon beklentisini yüzde 36 olarak açıkladı. Ancak iş dünyası olarak bu yılı yüzde 43-44 bandında tamamlanmasını bekliyoruz. Bununla birlikte ihracatın sıkıntıya girmemesi ve ithalatın cazip hale gelmemesi için kur ile enflasyon arasındaki dengenin de kopmaması lazım. Kuru baskılayarak enflasyonu tutmanın kısa vadeli birtakım faydaları olabilir ama bu ithalatı artıran, ihracatı baskılayan unsurdur. Bu da kapatmak için büyük bir mücadele içinde olduğumuz dış ticaret açığımızı olumsuz yönde etkileyecektir" dedi. Yüksek faiz politikası sebebiyle banka kredisi maliyetlerinin çok yüksek olduğunu belirten Hakan Birkan, enflasyonun yüksek olduğu bir ortamda, kredi maliyetlerinin enflasyon üzerinde konumlanmasının piyasanın bir gerçeği olduğunu kabul ettiklerini ama ticari faaliyetleri devam ettirmek için de kredi kullanımının zorunlu olduğunu vurguladı. Beklentilerinin enflasyonun makul seviyeye inmesi, buna bağlı olarak da faizlerin ve kredi maliyetlerinin daha uygun bir noktaya gelmesi olduğunu ifade eden Birkan, “Elbette kredi maliyetlerinin aşağıya çekilmesi, enflasyonun aşağıya çekilmesiyle uyumlu bir halde olacaktır. Bu yüzde de el birliği ederek önce enflasyonla topyekûn mücadele etmeliyiz. Türkiye 2 yıldır seçim atmosferinde. Uygulanan seçim ekonomisi bütün dengeleri bozdu. Diğer yandan uzun bir pandemi sürecinin ardından Rusya Ukrayna arasında çıkan savaş dünyada ekonomileri alt üst etti. Geçen yıl yaşadığımız deprem felaketi ise ekonomimize büyük bir darbe vurdu. Şimdi el birliği ile bu durumu terse çevirecek hamleler yapmak zorundayız. Başta siyasetçiler olmak üzere toplumun tüm kesimlerinden normalleşme adımları atmasını bekliyoruz” şeklinde konuştu. Hakan Birkan önceki gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel arasında gerçekleşen görüşmenin ve görüşme sonrasında da iade-i ziyaret yapılacağının açıklanmasının ülkede siyasi tansiyonun düşmesinde olumlu bir adım olarak gördüklerini de söyledi. Birkan, “İş dünyası olarak, sadece üretime odaklanmak istiyoruz. Ülkemizin ilerlemesi, halkımızın refah ve mutluluğu için birlik ve beraberlik içinde olmamız çok önemli. Ekonomideki olumsuzluklara, dünyada devam eden savaşlara rağmen gelecekten umutluyuz” dedi.
Bursa BUYSAD Başkanı Coşkun Dönmez, tekrar YESİDEF yönetiminde BUYSAD Başkanı Coşkun Dönmez, YESİDEF yönetimine yeniden seçildi. Dönmez, endüstriyel yemek sektörünün üst kuruluşu olan YESİDEF’in sektörün gelişmesi için çok önemli çalışmalar yaptığını söyledi. Yemek Sanayicileri Federasyonunun (YESİDEF) olağan genel kurulu kısa süre önce İstanbul’da yapıldı. Federasyon Başkanı Hüseyin Bozdağ’ın güven tazelediği kongrede Bursa Yemek Sanayicileri Derneği (BUYSAD) Başkanı Coşkun Dönmez de bir kez daha Yönetim Kurulu üyesi seçildi. Stratejik öneme sahip olan endüstriyel yemek sektörünün ciddi büyüklüğe ulaştığını söyleyen Coşkun Dönmez, ülke genelinde 6 bin dolayında firmada yaklaşık 400 bin kişiye istihdam sağladıklarına dikkat çekti. Günümüzde gıdaya ulaşmanın zorlaştığını ve bu nedenle gıda güvenliğinin daha da önemli hale geldiğini ifade eden Dönmez, “Her sektörde olduğu gibi endüstriyel yemek sektörünün de kendine has zorluları ve sorunları var. Sektörün gelişimini, öncelikle sorunlarımızı çözerek başlamamız doğru olur. Tıpkı yerelde BUYSAD ile yaptığımız gibi, YESİDEF çatısı altında da sorunlarımızı temelden ortadan kaldıracak çözümler üretmek istiyoruz” dedi. Coşkun Dönmez yapmak istedikleri çalışmalar hakkında da bilgi verdi. Sektörde çoğu işletmenin geleneksel yöntemlerle yemek pişirmeye devam ettiğini fakat enerji verimliliği açısından tüm işletmeleri buharlı pişirme sistemlerine geçmesi gerektiğini söyleyen Dönmez, “Çünkü başta elektrik ve doğalgaz olmak üzere enerji maliyetleri gerçekten can yakıyor. Yemekleri maksimum gıda güvenliği, sıfır tolerans, sıfır risk anlayışı ile tercihen pastörize ederek son tüketim noktalara ulaştırmamak gerekiyor. Temel ihtiyaç olan gıda sektöründeki firmalara yatırım teşvikleri verilmeli. Kaldı ki bizim sektörümüzde her şeyi yerli teknoloji ile yapabiliyoruz. Yani hazır yemek sektörüne verilecek katkı aynı zamanda yerli üreticinin desteklenmesi anlamına geliyor” diye konuştu. Başkan Dönmez, şehirlerin sanayi bölgelerine yakın konumdaki yerlerinde gıda ihtisas alanları oluşturulması, bu alanlar teşvik çerçevesine alınıp gıdaların daha sağlıklı ortamlarda üretilmesinin yolunu açmak gerektiğini de söyledi. Bu alanlarda devletin denetim faaliyetlerinin de daha kontrollü olacağını kaydeden Dönmez, “Her ne kadar işini layıkıyla yapan işletmelerimizde kendilerine ait arıtma sistemleri olsa da, kapsamlı arıtma sistemleri de yapılarak altyapı sorunlarımız giderilebilir” diye konuştu.
Ankara Ankara’da işletmelere yönelik vergi denetimi yapıldı Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı, 2 bine yakın işletmeye yönelik Katma Değer Vergisi (KDV) denetimi yaptı. Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı, restoran, pastane, fırın, kafe ve eczane gibi işletmelerde KDV denetimi gerçekleştirdi. Denetimler 250’ye gelir uzmanı ile yapıldı. Denetimlerde; KDV oranlarına ilişkin tespitler, ödeme kaydedici cihazlar ve pos cihazı kontrolünün yanı sıra, iş yerinin kira olup olmadığı, iş yeri kiralarının bankalar vasıtasıyla ödenip ödenmediği, kayıt dışı işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığı kontrol edildi. Denetimlere Ankara Vergi Dairesi Başkanı Yüksel Duman da katıldı. Duman, yaptığı konuşmada, denetimlerin kesintisiz devam edeceğini belirterek, şu konuların kontrol edileceğini aktardı: "Ankara genelinde 250 gelir uzmanımız ile kafe, restoran, pastane, fırın ve eczane işletmeleri nezdinde denetim faaliyetlerini gerçekleştireceğiz. Bu vergi denetimi kapsamında; kayıt dışı faaliyet gösteren işletmelerin bulunup bulunmadığı, yeni nesil ödeme kaydedici cihaz kullanılıp kullanılmadığı, bir başka ifade ile yeni nesil ÖKC ile bağlantısı olmayan pos cihazların bulunup bulunmadığı." İşletmeye ait olmayan pos cihazının kullanılıp kullanılmadığının da kontrol edileceğini vurgulayan Duman, şöyle konuştu: "Banka hesapları (IBAN) aracılığıyla yapılan tahsilatlara karşılık fatura düzenlenip düzenlenmediği ile başkasına ait banka hesapları üzerinden tahsilat yapılıp yapılmadığı, İşletmede hesap takibinde kullanılan entegrasyon (ROP) sistemi ile ödeme kaydedici cihaz arasında bağlantının kurulup kurulmadığı, işletmede belge düzenine uyulup uyulmadığı, belge düzenlenirken doğru KDV oranının uygulanıp uygulanmadığı, kayıt dışı işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığı, iş yeri kiralık ise kira bedelinin banka kanlıyla ödenip ödenmediği konularında çalışmalar yürütülecektir." Kayıt dışı ekonomi ile mücadele kapsamında yapılan çalışmalar artarak devam edeceğine dikkati çeken Duman, "Vergi Dairesi Başkanlığımızca yapılan çalışmaların yanında vatandaşlarımızdan ricamız, satın aldıkları ürün veya hizmete ait ödeme kaydedici cihaz fişi veya faturaları talep etmeleri ve verilen bu belgeler üzerinde KDV oranlarının doğru olup olmadığını kontrol etmeleridir" ifadesini kullandı. Ankara Vergi Dairesi Başkanı Yüksel Duman, belge düzenlemeyen veya yanlış düzenleyen firmalar için vatandaşların doğrudan başkanlıklarına ya da CİMER üzerinden şikayet oluşturarak ulaşılabileceğini de kaydetti. Duman bu konuda hassasiyet ile çalışacaklarını da aktardı.