GENEL - 12 Temmuz 2019 Cuma 15:44

100. Yılında Erzurum Kongresi Paneli, Atatürk Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlendi

A
A
A
100. Yılında Erzurum Kongresi Paneli, Atatürk Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlendi

100.

100. yılında Erzurum Kongresi Paneli, Atatürk Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlendi.


Atatürk Üniversitesi ve Türkiye Barolar Birliğinin Atatürk’ün Erzurum’a gelişinin 100. yılı kapsamında ortaklaşa düzenlediği “100. Yılında Erzurum Kongresi Paneli”ne katılmak üzere Erzurum’a gelen Barolar Birliği Başkanı Av. Metin Feyzioğlu, panelden önce Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı’yı ziyaret etti. Feyzioğlu’na Erzurum Baro Başkanı Av. Talat Göğebakan eşlik etti.


Rektörlük makamında gerçekleşen ziyarette konuşan Av. Metin Feyzioğlu, Türkiye Barolar Birliği olarak Millî Mücadelenin ve Atatürk’ün Erzurum’a gelişinin 100. Yılı dolayısıyla gerçekleştirilen bu önemli organizasyonun bir parçası olmaktan gurur duyduğunu söyledi.


Av. Metin Feyzioğlu’nu Millî Mücadelenin beşiği, kadim şehir Erzurum’da ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu ifade eden Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Atatürk Üniversitesinin geçmişte ve günümüzde milli şuura daima sahip çıktığını belirterek, yeni nesillerin Türk tarihini her detayıyla öğrenmesi için bu tür programları desteklediklerini belirtti.


Karşılıklı iyi dilek ve temenniler ile hediyeleşmenin ardından 15 Temmuz Milli İrade Salonunda gerçekleşecek olan 100. Yılında Erzurum Kongresi Paneline geçen Çomaklı ile Feyzioğlu, panelin açılışında konuklara seslendiler.


İlk olarak söz alan Erzurum Baro Başkanı Talat Göğebakan, konuşmasına Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, Kazım Karabekir Paşa’yı, çalışma ve silah arkadaşları ile vatan uğruna can veren tüm şehitlerimiz rahmetle anarak başladı. Atatürk Üniversitesi ve Türkiye Barolar Birliği ile programa emeği geçenlere teşekkür eden Göğebakan, Erzurum Kongresinin 100. yılını kutlayarak büyük Türk milletine hayırlar getirmesini diledi.


Feyzioğlu: “Atatürk’ün Kendisini ve Yaptıklarını Çarpıtmalarla Değil, Olduğu Gibi Anlamaya Başladığımıza İnanıyorum”


Bugünlerin, geleceğimiz için çok ihtiyaç duyduğumuz milli hissi ve milli bilinci canlandırabilecek bir dönem olduğunu söyleyen Barolar Birliği Başkanı Av. Metin Feyzioğlu, milli iradenin Erzurum’dan tüm Anadolu’yu bir güneş gibi aydınlatmasının 100. yılının kutlandığını ifade etti.


“Selamlama konuşmamın en başında hiç kuşkusuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmetle ve şükranla anmak istiyorum” sözleriyle konuşmasına devam eden Feyzioğlu, “Atatürk’ün kendisini ve yaptıklarını çarpıtmalarla değil, olduğu gibi anlamaya başladığımıza inanıyorum” dedi.


Başkan Feyzioğlu: “Biz Samsun’un, Amasya’nın, Erzurum’un ve Sivas’ın 100. yılında, Mustafa Kemal’i yeniden ve doğru keşfediyoruz. Milli iradeyle neleri başardığını gözümüzle görerek, kalbimizle hissederek keşfediyoruz. Erzurum Kongresine katılan milli mücadelenin tüm kahramanlarını, Doğu Anadolu ve Rumeli Müdâfaa-i Hukuk Cemiyetinin tüm temsilcilerini ve temsilci gönderen tüm şehirlerin ileri gelenlerini de rahmetle anıyorum. Tabi bir isim var ki rahmeti, anılmayı ve şükranlarımızı çok özel olarak hak ediyor. O kişi de hiç şüphesiz Erzurum’un gururu Kazım Karabekir Paşa’dır. Öyle anlar vardır ki bir milletin geleceği hatta dünya tarihi bir faninin tek cümlesiyle yön değiştirebilir. Kazım Karabekir Paşa’nın Mustafa Kemal’e gidip ‘Emrindeyiz Paşam’ diyerek ona tabii olduğunu açıklaması sadece Türk milletinin tarihini değil, emperyalistlerin sömürdüğü tüm milletlerin geleceğini belirlemiştir. Eğitime büyük önem veren Kazım Karabekir Paşa’nın izinden giderek, Atatürk’ün hayalini gerçekleştiren Atatürk Üniversitesi gerçekten büyük bir teşebbüstür ve gururumuzdur. İnşallah sayın Rektörümüz Prof. Dr. Ömer Çomaklı ile de Türkiye’de ve dünyada çok daha ileri seviyelere koşar adımlarla gidecektir. Rektörümüze, bizlere böylesine büyük bir imkân verdiği için teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.


Rektör Çomaklı: “Erzurum, Millî Mücadelenin Beşiği Konumundadır”


Açılış konuşmasına, “Milletlerin ve medeniyetlerin beşiği durumunda olan, tarihinin her döneminde tavrını bağımsızlıktan yana koyan Erzurum’un, tarihindeki en önemli hadiseleri hiç şüphesiz aziz Türk milletinin Mustafa Kemal Paşa liderliğinde var olma mücadelesi verdiği Türk İstiklâl Harbi sırasında yaşamıştır” diyerek başlayan Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Erzurum’un Ermenilere verilmek istendiği bir dönemde şehrin üstlendiği misyonun, yeni ve tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne giden yolda son derece önemli bir rol oynadığını ifade etti.


Erzurum Kongresinin, somut manada hâkimiyetin millete ait ve tam bağımsız demokratik yeni bir devletin temellerinin atıldığı ilk yer olduğunu vurgulayan Çomaklı, bu durumun aynı zamanda Erzurum’u Millî Mücadelenin beşiği konumuna gerdiğini sözlerine ekledi.


“Erzurum, Atatürk ve Millî Mücadele Arasında Var Olan Güçlü Bağın Altını Önemle Çizmek Gerekir”


“Erzurum Kongresi, hiç şüphesiz Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğinde tüm Anadolu’nun işgale ve direnişe karşı duruşunun simgesidir” diyen Rektör Çomaklı şunları söyledi: “Millî mücadelenin temelini oluşturan önemli kararların alındığı kongrenin Erzurum’da yapılması elbette ki tesadüf değildir. Stratejik bir konumda olması ve 15. Kolordu Komutanlığına ev sahipliği yapmasının yanı sıra Mustafa Kemal Paşa’nın gelmesinden önce bir avuç vatanperverin çabalarıyla Millî Mücadele ruhuna bürünmesi, Kongrenin Erzurum’da yapılmasına zemin hazırlanmıştır. Bu durumuyla Erzurum Millî Mücadele ateşinin kıvılcımıdır ve zaferin anahtarıdır. Öte yandan Erzurum, Atatürk ve Millî Mücadele arasında var olan güçlü bağın altını önemle çizmek gerekir. Atatürk’ün Cumhuriyet konusundaki düşüncelerini ilk kez Erzurum`da açıklaması, ilk kez Erzurum`un hemşerisi olması, ilk nüfus cüzdanını buradan alması, milletvekili olarak ilk Erzurum’dan seçilmesi ve elbette ki Cumhuriyete giden yol haritasını buradan çizmesi bu bağın ne kadar güçlü olduğunu göstermektedir.


Dahası mensubu olduğumuz Üniversitemizin gurur duyduğumuz ismiyle bu bağ bir kez daha ebedileşmiştir. Türk Milletinin bağımsızlık mücadelesine kapı aralayan Erzurum Kongresinin 100’üncü yıl dönümünü anmak ve kongrenin önemini toplumun belleğine yerleştirmek adına yapılan bu etkinlikte emeği geçenlere ve panelde konuşacak değerli akademisyen ve araştırmacılara teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.


100. Yılında Erzurum Kongresi Paneli, Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Dayı moderatörlüğünde, Atatürk Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yavuz Aslan, İstanbul 29 Mayıs Üniversitesinden Dr. Öğr. Üyesi Zekeriya Türkmen ve Avukat Hüseyin Özbek’in sunumlarının ardından sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.