POLİTİKA - 02 Aralık 2019 Pazartesi 10:57

Aydemir: ‘Cumhurbaşkanımız mertliğin timsalidir’

A
A
A
Aydemir: ‘Cumhurbaşkanımız mertliğin timsalidir’

AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine yönelik eleştirilere tepki göstererek, ‘Geçen bir yıllık süre içerisinde Türkiye’deki yönetme erkinin hadiselere müdahale hızı, hadiselere vaziyet etme hâli geçmişle kıyaslanmayacak kadar muhkem, sağlam bir hâldedir.

AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine yönelik eleştirilere tepki göstererek, ‘Geçen bir yıllık süre içerisinde Türkiye’deki yönetme erkinin hadiselere müdahale hızı, hadiselere vaziyet etme hâli geçmişle kıyaslanmayacak kadar muhkem, sağlam bir hâldedir. ‘ dedi.


AYDEMİR’DEN SİSTEM ELEŞTİRİLERİNE TEPKİ


CHP Milletvekili Abdüllatif Şener’in sisteme yönelik tespit ve eleştirilerine katılmadıklarını ifade eden Milletvekili Aydemir, ‘Geçtiğimiz dönem de milletvekiliydim yani parlamenter sistemde de milletvekiliydim, bu dönemde de milletvekiliyim. Bütün samimiyetimle söylüyorum -burada benden çok daha eski parlamenterler var, onlar da biliyor- önceki sistemde milletvekilinin kanun yapma süreçlerine katkısı ihmal edilebilir düzeydeydi. Oysa şimdi, geldiğimiz noktada -ben bizim grup için özellikle söylüyorum, AK Parti Grubu için söylüyorum, Cumhur İttifakı’nın diğer paydaşı Milliyetçi Hareket Partisi için söylüyorum- varsa bir kanuni düzenleme çalışması mutlaka ama mutlaka esaslı şerik pozisyonu alıyoruz, çok net. Yani yetkin olma sahamıza göre mutlaka gidip oralarda müdahil oluyoruz.’ kaydını düştü.


AYDEMİR, REFERANDUM VE SİSTEME GEÇİŞ SÜRECİNİ PAYLAŞTI


Referandum ve sisteme geçiş süreci hakkında değerlendirmelerde bulunan Milletvekili Aydemir, ‘Dolayısıyla, biz Cumhurbaşkanlığı sisteminin propaganda sürecinde de bunu anlatıyorduk, geldiğimiz nokta bizi haklı çıkardı ve geçen bir yıllık süre içerisinde Türkiye’deki yönetme erkinin hadiselere müdahale hızı, hadiselere vaziyet etme hâli geçmişle kıyaslanmayacak kadar muhkem, sağlam bir


hâldedir. Kaldı ki şunu söyleyelim: Yani daha önce Başbakan neyi söylemiş de olmamış o zaviyeden bakarsak? Şimdi “Cumhurbaşkanı ne derse o olur.” deniyor ya, sistemin özünde bu var, evet, millet Cumhurbaşkanına güvenoyu veriyor. Cumhurbaşkanının yaptığı tasarruflar milletin hoşuna gitmezse verdiği güvenoyunu geri çekiyor. Oysa Başbakanın her tasarrufu, velev ki milletin seçip gönderdiği milletvekillerine karşı bile olsa, Parlamentodaki milletvekillerinin duruşuna karşı bile olsa milletvekillerince tebcil edilip onaylanıyordu, bunlar hiç tenkit edilmiyordu. Daha samimi, daha sahici bir tarz Cumhurbaşkanlığı sistemi. ‘ ifadelerine yer verdi.


‘SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ MERTLİĞİN TİMSALİ, MERTLİĞİN ZİRVESİ BİR İSİM’


HDP Milletvekili Garo Paylan’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 6. Din Şurasındaki konuşmasına yönelik eleştirilerine sert tepki gösteren Milletvekili Aydemir, ‘Sayın Cumhurbaşkanımız ısrarla, altını çize çize şunu söylüyor: “Bizim davamız, her alanda ülkemizi zirvelere taşıma davasıdır.” Bizim nefislerle, şahıslarla asla ve kata bir hesabımız olmadı. Bakın, biraz önce Diyanet İşleri Başkanlığı bağlamında bir toplantıdan bahsedildi. Sayın Cumhurbaşkanımız mertliğin timsali, mertliğin zirvesi bir isim. Orada bir konuşma yapıyor ve “Hayatımızın odağına, hayatımızın merkezine dinimizin umdelerini koyacağız.” diyor. Bundan doğal ne olabilir? Diyanet İşleri Başkanlığının toplantısı, oradaki heyet bütün bütün o kurumu ifade ediyor ve biz “tek millet” kavramını her vesile terennüm eden bir kadroyuz. “Tek millet” asla soy sop işin içerisine sokmayan bir tarz. Kim varsa, etnik aidiyeti ne olursa olsun başımızın üstündedir, ta ki niyet olarak bölmezse, yıkmazsa, yok etmezse kucaklamışız; biz hep bunu söylemişiz. Sayın Cumhurbaşkanımız, bu tarzı, siyaset yaptığı her zeminde dillendirmiş müstesna bir isimdir. ‘ dedi.


KÜRT BİZATİHİ BU DEVLETİN SAHİBİDİR


Garo Paylan’ın kayyum atamaları kaydındaki ifadelerini reddeden Milletvekili Aydemir, ‘Tabii, ben, özellikle şu “Kürtlere karşı” kavramına açıklık getireceğim çünkü ben, Kürt seçmenden oy alarak buraya gelmiş birisiyim. Tam tersi arkadaşlar, bu devlet Kürt’ün devleti. Kürt’ü öteki gören namerttir. Kürt’ü bu devletten dışlayan haindir. Asla böyle bir şey yok. Kürt bizatihi bu devletin sahibidir. ‘ vurgusunda bulundu.


KALIN’IN ALMAN GAZETECİYE VERDİĞİ DERS


Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü ve Büyükelçi İbrahim Kalın’ın Alman Conflict Zone sunucusu ve DW çalışanı Tim Sebastian’la yaptığı ve Alman gazetecinin iddialarını delillerle yok ederek, tarihi bir kayıt düştüğünü belirten Milletvekili Aydemir, ‘Sayın İbrahim Kalın’ın -benim hemşehrim, asalet timsali birisi- karşısındaki gazeteciyi gördük ve ben, onu seyredince, izleyince bunların aslında organize bir yapı olduğunu, içeriyle dışarının çok senkronize yöneldiklerini görüyoruz. ‘ diye konuştu.


‘ELHAMDÜLİLLAH, MİLLETİMİZ BUNLARI GÖRÜYOR’


Milletvekili Aydemir, ‘Elhamdülillah, milletimiz bunları görüyor, milletimiz bu ihanet yaklaşımının ucunu da biliyor, nereye gitmek istediğini de biliyor. Bunlara fırsat vermiyoruz ve şu dirayetli liderimiz Sayın Cumhurbaşkanımız ve onun etrafındaki şu seçkin kadro ve siyasi heyet, sonuna kadar, ilanihaye bu süreci devam ettireceğiz ve ülkemizi çağlar üzerinden aşırtıp muasır medeniyetler seviyesine en kısa sürede ulaştıracağız. ‘dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler düzenlendi Her yıl 26 Nisan’da kutlanan ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri’ günü dolayısıyla Bayburt’ta da çeşitli etkinlikler yapıldı, alanında uzman isimler ve öğrenciler Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü düzenledikleri programla kutladılar. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri öğrencileri tarafından ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ münasebetiyle panel, tiyatro, söyleşi ve stanttan oluşan etkinlikler organize edildi. Düzenlenen program, panelle başladı. ’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp: Fitoterapi’ paneline konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Özgen ve Akademisyen/Yazar Doç. Dr. Kenan Taştan, bitkilerin tedavi süreçlerindeki temel ve yardımcı fonksiyonlarını anlatan çok yönlü sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. Doç. Dr. Kenan Taştan konuşmasında Geleneksel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan hacamat yöntemine özellikle ayrı bir parantez açan Taştan, “Hacamat mutlaka işin uzamanı bir hekim tarafından ve gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde özellikle kan hastalıkları olan bireylerde ya da enfeksiyondan kaynaklanan problemler ciddi rahatsızlıklara yol açması söz konusu olabilir” diyerek konuştu. Prof. Dr. Ufuk Özgen ise konuşmasında birçok ilacın hammaddesini oluşturan bitkilerin şifalı özelliklerine değindi. Ancak ilaçlarla birlikte kullanılan bitkisel çayların ya da bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünlerin çok ciddi yan etkileri olabileceğine vurgu yaptı. Etkinliğin ikinci ayağında Eczane Hizmetleri öğrencileri Şehit Recep Eşiyok Ortaokulunda öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrenci Ecem Şahin’in kaleme aldığı tiyatro oyunu ile ortaokul öğrencilerine akıllı ilaç kullanımının önemine ve gerekliliğine dikkat çektiler. Ardından Eczane Hizmetleri öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Ümit Karakaş, öğrencilere ilaçlar ve akılcı ilaç kullanımı konulu söyleşisini gerçekleştirdi. Etkinlik Bayburt şehir merkezinde Yakutiye Camisi önünde kurulan stant ile son buldu. Stantta ’Doğru İlaç Kullanımı’ konusunda vatandaşla buluşan gençler, konu ile ilgili el broşürü, ilaç zamanlama ve taşıma kutusu dağıttılar. Öğrenciler, vatandaşlara ilaç ile ilgili sorular sorarak, doğru ilaç kullanımına yönelik farkındalık kazandırmaya çalıştılar. Konu ile ilgili olarak düzenleme komitesi başkanı öğrenci Nazım Onur Bulut, akıllı ilaç kullanımı hakkında bilgiler vererek, "Akıllı ilaç kullanımı konusunda toplumun bilgilendirilmesi için oldukça önemli nedenler bulunmaktadır. Bu gerekçelerin ilki modern sağlık bakımındaki kimyasal ajanların önemli rolünün olmasıdır. İkincisi bireylerin sağlıkları ile ilgili sorumluluk alabilmelerini ve uygun tedavi edici stratejilerin belirlenmesini sağlamaktır. Üçüncüsü, bireylerin tedavi edici kararlarında rol almaları ve sonraki dozlar ve süreç ile ilgili bilgilendirilme haklarının olmasıdır. Dördüncüsü ise bireylerin akılcı ve güvenli ilaç teminini ve etik olmayan ticari tanıtımdan zarar görmemelerini sağlamaktır" dedi.