GÜNDEM - 01 Ağustos 2025 Cuma 11:51

Dadaşca Düşünce Platformu’ndan çağrı: "ASELSAN Teknik Lisesi Erzurum’da kurulsun"

A
A
A
Dadaşca Düşünce Platformu’ndan çağrı: "ASELSAN Teknik Lisesi Erzurum’da kurulsun"

Türkiye’nin yerli ve millî savunma sanayiinde attığı stratejik adımların toplumsal tabana yayılması adına önemli bir çağrı, Dadaşca Düşünce Platformu’ndan geldi. Platform, ASELSAN tarafından Ankara’da kurulan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin bir benzerinin Erzurum’da açılması yönünde güçlü bir talepte bulundu.


"Savunma Sanayimizin Geleceği İçin Erzurum’dan Yükselen Bir Ses" başlığıyla yayımlanan açıklamada, Erzurum’un savunma teknolojileri eğitimi için stratejik bir merkez olabileceğine vurgu yapıldı.


Stratejik konum ve genç nüfus avantajı


Platformun Genel Başkanı Dr. Mücahit Güngör tarafından yapılan açıklamada, Erzurum’un Doğu Anadolu’nun merkezi konumunda olması, Kafkasya ve Orta Asya’ya açılan bir kapı niteliği taşıması, genç ve dinamik nüfusu, Atatürk Üniversitesi ve Erzurum Teknik Üniversitesi gibi bilimsel altyapıya sahip kurumlarla AR-GE iş birliği imkânları ile savunma sanayi yatırımları için ideal bir şehir olduğu belirtildi.


Çağrı kurumlara ve tüm Erzurum’a


Platform, ASELSAN Yönetim Kurulu, Savunma Sanayii Başkanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı başta olmak üzere Erzurum Valiliği, Büyükşehir Belediyesi ve sivil toplum kuruluşlarına açık bir çağrıda bulunarak, savunma sanayi vizyonunun Anadolu’nun kalbinden yükselecek yeni bir eğitim yatırımıyla güçlenebileceğini ifade etti.


"Gelin, Doğu’nun Kalesi Erzurum’u savunma teknolojileri eğitiminin üssü yapalım. Gençlerimize teknoloji üreten, millî savunmaya katkı sağlayan bir gelecek inşa edelim." çağrısıyla kamuoyuna seslenen Dadaşca Düşünce Platformu, konuyla ilgili tüm kişi ve kurumları harekete geçmeye davet etti.


"ASELSAN Teknik Lisesi Erzurum’dan yükselecek"


Dr. Mücahit Güngör açıklamasında, "Savunma sanayimizin vizyonunu, Erzurum’un azmiyle birleştireceğiz" ifadelerine yer vererek, ASELSAN Teknik Lisesi’nin ikinci adresinin Erzurum olması yönündeki kararlılıklarını bir kez daha vurguladı.


Dadaşca Düşünce Platformu, savunma sanayi ve teknoloji eğitiminin Anadolu’ya yayılması için çalışmalarına devam edeceğini belirtti.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Hiranur’un ölümüne neden olan 3 sanık ilk kez hakim karşısına çıktı Mersin’de 16 yaşındaki Hiranur Nilgün Aygar’ın hayatını kaybettiği olayla ilgili tutuklu sanıklar ilk kez hakim karşısına çıktı. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve Mersin 5’inci Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede; sanık Hüseyin Arda Şark’ın (19) ‘çocuğa karşı kasten öldürme’ ve ‘ruhsatsız silah bulundurma’ suçlarından, M.Z. (27) ile Nazmi Ç.’nin (20) ise ‘suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’ suçlarından cezalandırılması talep edildi. İlk duruşma görüldü Davanın ilk duruşması Mersin 5’inci Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanıklar, bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Hiranur’un anne ve babası ile taraf avukatları ise duruşma salonunda hazır bulundu. Savunma yapan tutuklu sanık Hüseyin Arda Şark, olay günü arkadaşlarıyla birlikte asker eğlencesine gittiklerini belirterek, "Eğlencede havaya ateş etmek için silahı yanıma aldım. Daha sonra silahı bir arkadaşım aldı. Şarjörü kontrol ettiğimde boştu. Düğün sonrası bir büfeye gittik, alkol aldık. Daha sonra dışarıda sigara içtiğim sırada silahı Hiranur’a uzattım. Şakalaşıyorduk. ‘Sıkayım mı’ dedi. ‘Silahla şaka olmaz’ diyerek geri almak istedim. O sırada silah ateş aldı. İçinde mermi olmadığını sanıyorduk. Panikledim, korktum. Hiranur’u dere kenarına bıraktım, eve gittim. Sonra ağabeyime anlattım ve tekrar giderek Hiranur’u alıp hastaneye götürdük" dedi. ‘Suç delillerini yok etme’ suçlamasıyla yargılanan tutuklu sanıklardan M.Z. ise savunmasında, "Delilleri karartmadık. Olay sırasında Hiranur arka koltuktaydı, Hüseyin araç dışındaydı. Hüseyin, ‘Sıkayım mı’ diye sordu, Hiranur da gülerek ‘Sık’ dedi. Silah bir anda ateş aldı. Hiranur’u hastaneye götürmesini söyledik ancak Hüseyin’i ikna edemedik. Daha sonra tekrar gidip Hiranur’u alarak hastaneye götürdük" diye konuştu. Tutuklu sanık Nazmi Ç. de üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek, suç delillerini yok etme suçunu işlemediklerini savundu. Aile sanıklardan şikayetçi oldu Hiranur’un annesi Gülten Tan, sanık Hüseyin Arda Şark ile kızının yaklaşık 2 aylık bir birlikteliği olduğunu ifade ederek, "Kızıma bu kişiden uzak durmasını söylemiştim. Kızımı hayattan kopardılar. Bu bir şaka ya da kaza değil, bu olay cinayettir" dedi. Baba Murat Aygar da sanıklardan şikayetçi olduğunu belirterek, "Benim kızımın hayatı kimsenin şaka konusu olamaz. Türk adaletine güveniyorum" ifadelerini kullandı. Mahkeme heyeti, tanıkların ve avukatların beyanlarının ardından eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verildi. Olay 1 Eylül tarihinde meydana gelen olayda, merkez Toroslar ilçesi Akbelen Mahallesi’nde, 16 yaşındaki Hiranur Nilgün Aygar, park halindeki otomobilde tabanca ile vurularak hayatını kaybederken, polis, Hiranur’un erkek arkadaşı Hüseyin Arda Şark (19), M.Z. (27) ile Nazmi Ç.’yi gözaltına almış, 3 şüpheli de sevk edildikleri mahkemece tutuklanmıştı.