GÜNDEM - 15 Temmuz 2025 Salı 23:48

Erzurum’da demokrasi nöbetine yoğun katılım

A
A
A
Erzurum’da demokrasi nöbetine yoğun katılım

15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü dolayısıyla Erzurum’da düzenlenen demokrasi nöbetine binlerce Erzurumlu katıldı.


Cumhuriyet caddesi üzerinde Polis evi önünde düzenlenen demokrasi nöbetinde Mehteran ekibin konseri ile coşan vatandaşlar ellerinde Türk bayrakları ile şehitleri andı.


Erzurum Müftüsü Dr. Rüstem Can’ın duasının ardından konuşan Erzurum Büyükşehir Belediye başkanı Mehmet Sekmen, ‘15 Temmuz’da alçakları yurdumuza uğratmadık, ezanımıza, bayrağımıza na mahrem eli değdirmedik. Cenab-ı Allah’ın vaadine iman eden bu yüce millet, Pasinler’de, Malazgirt’te, Aziziye Tabyası’nda, Dumlupınar’da, Sakarya’da, Çanakkale’de ve 15 Temmuz’da da düşmana geçit vermedi ve ilelebet geçit vermeyecek’ dedi.


‘Bilindiği gibi o gece tüm millet olarak "İslâm ümmetinin son kalesi düşmesin" diyerek fert fert ay yıldızlı bayrağımıza sancak olduk’ diyen Başkan Sekmen, ‘Bugün işte o kaleyi daha da sağlamlaştırmak için "Terörsüz Türkiye" hedefiyle kararlılıkla ilerliyoruz. Bu hedef sadece bir güvenlik politikası değil; milletimizin istiklâl ve istikbali için inşa edilen bir barış düzenidir. Gözbebeğimiz, Dünya Liderimizin o gün yaptığı çağrıyla meydanlara indik, mermilere set olduk, can verdik, "Din-i Mübin İslam" için, Allah’ın vaadi için şehit olduk, bu kutsal mücadelede gazilik unvanına erişen kahramanlarımız da oldu.


15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günümüz vesilesiyle şunu ifade etmek istiyorum ki; 15 Temmuz şehitlerimizi namusumuz olarak belleyecek, gazilerimizi ise daima onur kaynağımız bileceğiz’ diye konuştu.


Vatan haini FETÖ ve postallı işbirlikçilerinin darbe girişimi karşısında vakur, cesur ve âlicenap tutumuyla Türkiye’ye örnek olan Dadaşların 15 Temmuz gecesindeki onurlu duruşu, tarihin her bir sayfasında nesiller boyu şükranla anılacağını anlatan Başkan Sekmen, daha sonra şunları kaydetti, ‘Anadolu’ya ilham kaynağı olan Dadaşlar, 15 Temmuz’da gürleyen topların sesine, fethi müjdeleyen tekbir sesleriyle karşılık vermiştir. O gece ne dedik biz. "Erzurum geçilmezdir, Türkiye geçilmezdir" Erzurum’da her bir bebek kahraman olarak doğar. Şehadet bu aziz şehrin çocukları için emsalsiz bir onurdur. "Terörsüz Türkiye" ideali, işte bu kahraman ruhların omuzladığı büyük bir yürüyüştür. Bu millet artık teröre geçit vermeyen, ihaneti daha oluşmadan bertaraf eden, istihbaratla, diplomasiyle ve sahadaki kudretiyle tam bağımsızlık mücadelesi veren bir devlet yapısına kavuşmuştur. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, terörün kökünü kazıyan bu stratejik akıl; içeride huzur, dışarıda caydırıcılığın da yeni adı olmuştur. Türkiye artık sadece terörle mücadele eden bir devlet değil, savaşı bile diplomatik gücüyle sonlandıran büyük bir ülke konumuna ulaşmıştır. Erzurum dün can verdi bugün de evelallah vatanı, milleti ve devleti için gerekirse yine can verir.’


Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi ise konuşmasında, ‘Bugün On beş Temmuz hain darbe girişiminin dokuzuncu yılındayız. Ben bu vesileyle Cenabıhak bir daha devletimize, milletimize böyle acılı günler, kederli günler göstermesin. Acılı geceler yaşatmasın diye Allah devletimize, milletimize zeval vermesin. Bir daha böyle günler göstermesin. Muhterem davetliler, on beş Temmuz deyince milletimiz açısından ne anlam ifade ediyor. On beş Temmuz’da ne olduğunu kısaca ifade etmek istiyorum. On beş Temmuz ihanet ve kahramanlığın aynı anda yaşandığı gecenin adıdır. On beş Temmuz hain terör örgütünün tam elli yıl boyunca sinsice kuşattığı devleti fiilen teslim almak Tüm planlarının milletin çelik sinesine çarparak paramparça olduğu günün adıdır. O kutlu gündür. Yine on beş Temmuz Türkiye’nin işgal edilemez olduğunu, tüm dost ve düşmanın bir kez daha anladığı o kutlu gecedir Bugün şehadet mertebesine erişen iki yüz elli şehidimiz ve yüzlerce gazimiz kanlarıyla, canlarıyla büyük bir destan yazdılar. Yine önceki darbelerin aksine aziz milletimiz o gün iradesine, istiklaline ve istikbaline Kaygısı. Bir şey daha ifade etmek istiyorum. Aslında on beş Temmuz ne bir darbe girişimi, ne de bir ihtilal teşebbüsüydü. Bunlardan daha öte daha farklı bir şeydi. Çünkü eğer on beş Temmuz başarılı olsaydı bugün ülkemizin içerisinde başka devletler kurulmuş olacak. Ülkemiz iç savaşa ve kaosa sürüklenmiş olacaktır. Malumlarınız darbeler, idareleri değiştirmek üzere yapılırlar. Genelde sivil idare gider, yerine vesayet odakları gelir ihtilaller Şişlenir toptan değiştiren teşebbüslerdir. Dolayısıyla on beş Temmuz nedir? Ihtilal teşebbüsü ne de bir darbe teşebbüsüydü. Bunların ötesinde farklı bir şeydi. Türkiye’yi haritadan silmek ülkemizi, Türk milletini haritadan teşebbüsüydü. O gün cumhurbaşkanlığımız, Cumhurbaşkanımızın liderliği aziz milletimizin feraseti tabii ki Cenabıhakk’ın inayetiyle büyük bir badireyi atlatmış olduk. O gün şehadet mertebesine erişen iki yüz elli şehidimizi rahmetle bütün gazilerimizi minnetle yad ediyorum. Yine kahraman gazilerimizden hayatta olanlara hayırlı uzun ömürler diliyorum. Öbür aleme infial edenlere Cenabıhak rahmetiyle merhametiyle, lütfuyla muamele eylesin şairin, şair diyor ya, bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır diye seslendiği aziz vatanımızda hep beraber kıyamete kadar hep birlikte bu ay yıldızlı bayrağın altında hep birlikte yaşamak bütün milletimize nasip olsun.’ diye konuştu.


Programa AK Parti Erzurum Milletvekili Mehmet Emin Öz, Askeri erkan, İlçe belediye başkanları, Siyasi parti temsilcileri, Rektörler, Kamu kurum ve STK temsilcileri, şehit aileleri ve gaziler ve vatandaşlar katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Ada Kıyafet Evi Kuşadası’nda dayanışmanın örneği oluyor Kuşadası Belediyesi tarafından ihtiyaç sahibi ailelerin çocuklarına ücretsiz yeni giysiler sağlamak amacıyla açılan Ada Kıyafet Evi, kentte dayanışma kültürünün sergilendiği en güzel örneklerinden biri oldu. Ada Kıyafet Evi’ne katkıda bulunan bağışçılara teşekkür eden Kuşadası Belediye Başkan Yardımcısı Ayşegül Dağlı, "Çocuklarımızın sıcacık yeni kıyafetlere kavuşması ve yüzlerindeki gülümseme bizi çok mutlu ediyor" dedi. Kuşadası Belediyesi, ihtiyaç sahibi ailelerin 3-12 yaş arasındaki çocuklarına ücretsiz yeni kıyafetler sağlamak amacıyla geçen 25 Kasım’da ’Ada Kıyafet Evi’ni açtı. Sosyal Belediyecilik alanında dikkat çeken proje, kentte gösterilen dayanışma ruhu ve kültürünün de en güzel örneklerinden biri olurken, Ada Kıyafet Evi’nde çocuklar, tıpkı bir mağazada olduğu gibi kendi beğendikleri 3 parça kıyafeti seçebiliyor. Ada Kıyafet Evi’nin sunduğu hizmetten yararlanmak isteyen ihtiyaç sahibi aileler, başvurularını AdaMobil veya belediyenin internet sitesi üzerinden yapabiliyor. Ada Kıyafet Evi’nde yer alan hiç kullanılmamış giysiler ise bağışçıların destekleriyle temin ediliyor. Ada Kıyafet Evi’ne katkıda bulunan bağışçılara teşekkür eden Kuşadası Belediye Başkan Yardımcısı Ayşegül Dağlı, "Öncelikle Belediye Başkanımız Ömer Günel öncülüğünde çok doğru ve değerli bir projeyi hayata geçirdiğimiz için gurur duyuyoruz. Kuşadası halkı da bağışlarıyla projemize sahip çıkıyor. Türkiye’deki ekonomik şartların her geçen gün zorlaştığını düşündüğümüzde çocuklarımızın sıcacık yeni kıyafetlere kavuşması, yüzlerindeki gülümseme bizi çok mutlu ediyor. Sosyal belediyecilikten asla taviz vermeyeceğiz" dedi.
Samsun Türk dünyası Samsun’da buluştu: 9 ülkeden kültür şöleni "Dünya Türk Dili Ailesi Günü", Samsun’da uluslararası nitelikte düzenlenen renkli bir kültür programıyla kutlandı. Samsun Büyükşehir Belediyesi ile Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin(OMÜ) katkılarıyla gerçekleştirilen etkinlikte, Türk dili ailesine mensup 9 ülkeden gelen katılımcılar kültürlerini Samsunlularla buluşturdu. SBB Çok Amaçlı Salon’da düzenlenen programda Azerbaycan, Kazakistan, Güney Türkistan gibi birçok Türk dünyası ülkesinin kültürel değerleri tanıtıldı. Halk oyunları gösterileri, geleneksel müzik dinletileri ve yöresel lezzetlerin sunulduğu etkinlik izleyicilerden büyük ilgi gördü. Türk dünyasının ortak dili, kültürü ve tarihine dikkat çekilen programda, sahnelenen gösteriler salondakilere görsel bir şölen yaşattı. Farklı coğrafyalardan gelen sanatçılar, sergiledikleri performanslarla kültürel bağların gücünü bir kez daha ortaya koydu. Program, Türk dünyasının zengin kültürel mirasının gelecek nesillere aktarılması açısından önemli bir organizasyon olarak değerlendirildi. "Kimliksizleştirme çağrısına kollarımızı makas gibi açıyoruz" Programda protokol konuşmaları da yapıldı. Organizasyonun tertip komitesi adına konuşan Emre Başoğlu, "Maalesef kimliksizleşen, köksüzleşen, mazisini ve tarihini unutan bu anlamda küresel güçler tarafından propaganda yapılan bir çağda yaşıyoruz. Biz bu programı bu yüzden çok önemsiyoruz. Diyoruz ki küresel sistemin köksüzleştirme ve kimliksizleştirme çağrısına kollarımızı makas gibi açıyoruz" ifadelerini kullandı. "Bundan yarım asır önce böyle bir manzarayı nesiller belki de hayal edemezdi" OMÜ Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Serkan Şen, "Türklük artık dünyanın yükselen yıldızı olarak söylenen değil, söyleyen olma hürriyetine doğru hızla ilerliyor. Samsun ilk adımın şehridir. Samsun başlangıçların şehridir. Bu şehirde böylesinde anlamlı bir günü kutlamanın, dünyanın dört bir tarafından gelen öğrencilerle buluşmanın hazzını yaşıyoruz. Bundan yarım asır önce böyle bir manzarayı nesiller belki de hayal edemezdi" dedi. "Bunun sonuçlarını çok güzel yaşayacağız ve hissedeceğiz" Samsun Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Necmi Çamaş, "Belki 1940 yıllarda Türklük kelimesini ifade ettiğimiz zaman, Türk dünyasını ifade ettiğimiz zaman zindanlara atılan büyüklerimizden, bugün salonları dolduran gençlerimize selam olsun. 300 milyonluk bir nüfus. Hangisine giderseniz gidin kendinizi yabancı hissetmeyeceğiniz ülkeler. Bunların bir araya geldiği, diri olduğu, iri olduğu zaman dilimi çok yakın. Bu zaman dilimi müjdesini karşımda görüyorum. Bunun sonuçlarını çok güzel yaşayacağız ve hissedeceğiz" şeklinde konuştu. "Düşmanın ülkesi viran olacak, Türkiye büyüyecek, Turan olacak" AK Parti İl Başkanı Mehmet Köse ise konuşmasında şu ifadeleri kullandı: "Ziya Gökalp, ‘Düşmanın ülkesi viran olacak, Türkiye büyüyecek, Turan olacak’ demişti. Hasret ve vuslat duyguları vardır; biz bütün hasreti vuslat için yaşarız. Bugün burada görüyorum ki, çok büyük bir hasret artık vuslata ermiş durumda. Ancak buna rağmen hasret duygusu hâlâ canlılığını koruyor." Programa katılan öğrencilere verilen teşekkür belgesi ile organizasyon sona erdi.
Aydın ADÜ’den sürdürülebilirlik odaklı örnek proje Aydın Adnan Menderes Üniversitesi tarafından hazırlanan ve Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından desteklenen proje ile üniversite ve lise öğrencileri sürdürülebilirlik ve geri dönüşüm odağında bir araya gelecek. Gençlik ve Spor Bakanlığı Eğitim, Araştırma ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü tarafından desteklenen "Gençlerle Sürdürülebilir Yaşayan Bir Ekosistem İçin El Ele" başlıklı proje, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Buharkent Meslek Yüksekokulu tarafından hazırlanarak onaylandı ve uygulama sürecine alındı. "G-1092 Gençlerle Sürdürülebilir Yaşayan Bir Ekosistem İçin El Ele" adlı proje, ADÜ Buharkent Meslek Yüksekokulu Malzeme ve Malzeme İşleme Teknolojisi Bölümü Öğretim Görevlisi Tuba Top yürütücülüğünde hayata geçirilecek. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın "Gönüllüyüz Biz" Proje Destek Programı kapsamında kabul edilen proje, üniversite ve ortaöğretim öğrencilerini sürdürülebilirlik ve çevresel farkındalık odağında bir araya getirmeyi amaçlıyor. Buharkent Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Mehmet Kaya’nın destekleriyle yürütülecek projede, Dr. Öğr. Üyesi Ramiz Boy teknik danışman, Öğr. Gör. Dr. Gözde Çetin ise atık yönetimi danışmanı olarak görev alıyor. Proje kapsamında, atıkların çevreye zarar vermeden önce kaynağında ayrıştırılması ve etkin biçimde yönetilmesi yaklaşımı esas alınıyor. Buharkent İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün de katkılarıyla, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında imzalanan protokol çerçevesinde yürütülecek faaliyetlerde, Buharkent MYO bünyesinde oluşturulan "Buharkent Gönüllüleri" ekibi ile Buharkent Anadolu Lisesi öğrencileri ortak çalışmalara katılacak. İl Gençlik ve Spor Müdürlüğünün onayıyla gerçekleştirilecek uygulama sürecinde, lise öğrencilerine üniversite öğrencileri tarafından atık yönetimi ve geri dönüşüm konularında teorik ve uygulamalı eğitimler verilecek. Eğitimlerin ardından sahaya çıkan öğrenciler tarafından toplanan plastik atıklar, Buharkent MYO Polimer Teknolojisi Laboratuvarı’nda enjeksiyonla kalıplama yöntemi kullanılarak işlenecek. Geri dönüşüm sürecinin sonunda elde edilen plastik malzemeler, anahtarlık ve bardak altlığı gibi günlük kullanım ürünlerine dönüştürülerek geri dönüşüm uygulamalarının somut ve işlevsel çıktıları ortaya konacak. Proje ile gençlerin çevresel sorumluluk bilincinin artırılması, sürdürülebilir üretim anlayışının yaygınlaştırılması ve üniversite-toplum iş birliğinin güçlendirilmesi hedefleniyor.
Amasya Ferhat diyarı Amasya’da pekmez için dağı deldiler, gören şaştı kaldı Ferhat’ın Şirin uğruna dağları deldiği aşk efsanesinin yaşandığı Amasya’da bu kez pekmez için açılan mağaralar gündem oldu. Yol kenarındaki kayalık alanda kazmayla açılan oyuklar, görenleri şaşkına çevirirken işin aslı sonradan ortaya çıktı. Şeyhcui Mahallesi’nde orman yolu olarak bilinen mevkide üstü ağaçlık kayalık alanda kazılan mağaralar her geçen yıl genişledi. İçerisine birden çok insanın rahatlıkla sığabileceği hale dönüştü. Bölgeden geçenler durumu araştırdı. Mağaraların üzüm pekmezi yapımında kullanılan killi toprağın temini için kazıldığı anlaşıldı. Son 3 yıldır daha da genişledi Zaman zaman insanların buradan toprak götürdüklerini gördüklerini belirten mahalle sakinlerinden Sevgi Taşağıl, "İlk başta toprak kayması gibi düşündüm. Sonra pekmez için kazıldığını öğrendik" dedi. Esra Başkol da, kazılan alanın son 3 yıldır daha da genişlediğini söyledi. "Buraları Ferhat gibi kazmışlar" Üzüm pekmezi yapımında bu tür toprağın kullanıldığını anlatan Ercan Eftelioğlu, "Buraları Ferhat gibi kazmışlar. Ama pekmez toprağı için kazmışlar. Bu toprak kullanılmazsa pekmezin kıvamı istenildiği gibi tutmuyor. Üzüm pekmezinde kullanılıyor. Pekmez aşkı böyle böyle şey" diye konuştu. Yoldan geçerken karşılaştığı bu durumun tehlike oluşturduğuna işaret eden Cem Yeni ise, "Ağaçların kökleri dışarı çıkmış. Eğer biraz daha kazarlarsa ağaçlar yolun kıyısındaki elektrik tellerinin üstüne devrilebilir. Yetkililerin önlem alması gerektiğini düşünüyorum" şeklinde konuştu.