GÜNDEM - 12 Aralık 2025 Cuma 14:58

Erzurum’da "Yerli malı haftası" heyecanı

A
A
A
Erzurum’da "Yerli malı haftası" heyecanı

Erzurum Celal Akın İlkokulu yerli malı haftasında, yurdun yedi bölgesini tanıtan anlamlı bir organizasyona hayat verdi. Açılışa İl Milli Eğitim Müdürü Süleyman Ekici’de katıldı. Ekici "Etkinlikte Türk Savunma Sanayinin eserlerini, yurdun 7 bölgesindeki yöresel ürünleri gördük. Gurur duyduk" dedi.


Yurt genelinde 12 - 18 Aralık tarihleri arasında Tutum, Yatırım Ve Türk Malları haftası kutlanıyor. Özellikle okullarda öğrencilere ülkede üretilen ürünler, yöresel lezzetler, günümüzde artık pek tercih edilmeyen ancak asırlardır yaşatılan geleneksel kıyafetler gibi pek çok yerli ürün hakkında bilgi veriliyor. Yıllardır okullarda kutlanan ve artık gelenek haline gelen bu hafta Erzurum’da da unutulmadı. Celal Akın İlkokulu’nda yerli malı haftası organizasyonu yapıldı.


Organizasyona İl Milli Eğitim Müdürü Süleyman Ekici’de katıldı. Ekici’yi kapıda Nasrettin hoca kılığına giren ilkokul öğrencisi Selim ve Doğu kültürünü giyindiği kıyafetler ile temsil eden minik Miray karşıladı. Ekici önce minikler ile bu anı ölümsüzleştirmek adına fotoğraf çekildi, daha sonra programın açılışını kurdele kesimi ile yaptı. Açılışta konuşan Milli Eğitim Müdür Ekici en temel vazifelinin öğrencilere milli bilinci aşılamak olduğunu vurgulayarak. "Öğrencilerimize milli bilincini milli ve yerli kavramını, ülkemizde üretilen katma değerleri, farkına vardırabilmek" dedi.


‘Eğitim’de motivasyonun önemi’


Öğrencilerin motivasyonun artmasının eğitimde önemli olduğunu belirten İl Milli Eğitim Müdürü Süleyman Ekici çocukların daha önceden geliştirilen ürünleri görüp öğrenip diğer Türk mühendisleri kendilerine rol model alabileceklerini böylelikle hem ufuklarının hem de hayallerinin genişleyebileceğinin altını çizdi. Ekici "öğrencilerimizin farkındalığına ülkemizde üretilen savunmadan havacılığa yerli ve milli ürünleri aşılamalıyız, Türk mühendislerin yaptığı teknolojileri görmeliler, çocuklar kendi kültürlerini de unutmamalı bu tarz etkinlikler eğitimdeki motivasyonunu da arttıracaktır" ifadelerini kullandı.


‘7 bölgeden kültür şöleni’


Açılış konuşmasının ardından Ekici beraberindeki Celal Akın İlkokulu idare ekibi ve öğretmenleri ile adeta okulda festival havası estiren alanı dolaştı. İç Anadolu, Marmara, Karadeniz, Güneydoğu Anadolu, Akdeniz, Ege. Yurdun tüm bölgelerine etkinlikte yer verilmişti. Kızartmadan haşlamaya el açmasından türlü türlü baklagillere her lezzete stantlarda kendine yer buldu. Sadece şehirlerin gastronomileri değil o bölgenin öne çıkan manevi değerleri de ilkokul öğrencileri ile yeniden hayat buldu.


Miniklerden kimi sazı ile sesi ile yüreklere dokunan Neşat Ertaş’ı canlandırdı, kimi yıllara meydan okuyan fıkraları ile bilinen Nasrettin Hoca oldu. Kimi ise artık sadece bar oyunları ve halk oyunları ile geçmişi günümüzde yaşatan yöresel kıyafetleri sergiledi.


‘Kadim şehir Erzurum, Anadolu’nun çatısı, tabusu ’


Etkinlikte köklü tarihi ile dikkat çeken Erzurum’a ayrı ve büyük bir alan bırakıldı. Bir tarafında kış turizmin gözdesi oluşuna diğer tarafında ise kadim kültürüne dikkat çekildi. Ehram giyen minik kız kültürü sergilerken kayak takımı giyinen minik kız kentin kış sporlarına dikkat çekti. Stant sadece bununla da sınırlı değildi, göyermiş peynir, cağ kebabı, lor dolması, su böreği, Hınıs fasulyesi gibi daha bir çok lezzeti görenlerin ağzının suyunu akıttı. Diğer bir yandan kentin yün halıları, şark köşesi bar ekibi de yine unutulmamış stanttaki yerini aldı.


Sergi alanını gezen Erzurum İl Milli Eğitim Müdürü Süleyman Ekici Erzurum standına uzun uzun vakit ayırdı. Şark köşesine oturup dinlenen Ekici Erzurum’un kadim bir şehir olduğunu belirtti. Ekici " Erzurum kadim bir şehir, hem gastronomik kültürü anlamında hem medeniyet değerleri anlamında hem de kültürel değerlerimiz adında kadim bir şehirdeyiz ve Erzurum Anadolu’nun çatısı, kapısı ve Anadolu’nun tapusu" değerlendirmesinde bulundu. Ekici, hafta boyu kentte yerli malı haftalarının kutlamalarının süreceğini belirterek il ve ilçeler dahil 20 okulu ziyaret edeceğini vurguladı.


‘Türkiye’nin yerli ve milli gururları"


Etkinlikte Türkiye’nin gururu tamamen yerli ve milli imkanlarla geliştirilen Türk Savunma Saniyesine de ayrı bir stant kuruldu. Öğrencilerin kartonlarla hazırladığı, İha, Siha, Akıncı, Bayraktar, Kaan ‘da yer verildi. Bu sayede miniklerin hem ülkenin milli gurularını görmeleri hem de ileride bir Türk mühendisi olarak ülkesine hizmet etme hedefi belirlemeleri hedeflendi.



Erzurum’da "Yerli malı haftası" heyecanı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Ford Otosan ve Tohum Otizm Vakfı’ndan nöroçeşitlilik odaklı Destekli İstihdam Programı Sürdürülebilirlik yaklaşımının merkezine toplumsal faydayı ve kapsayıcı çalışma kültürünü yerleştiren Ford Otosan, Tohum Otizm Vakfı ile nöroçeşitlilik odaklı Destekli İstihdam Programı’nı başlattı. Ford Otosan, kapsayıcı istihdam alanında sektöre örnek olacak yeni bir toplumsal yatırım adımı atıyor. Tohum Otizm Vakfı ile birlikte yürütülen Destekli İstihdam Programı, otizmli bireyler başta olmak üzere nöroçeşitli bireylerin çalışma hayatına katılımını desteklemek amacıyla hayata geçirildi. Proje, nöroçeşitlilik odaklı istihdam modeliyle Türkiye’de ve otomotiv sektöründe ilklerden biri olma özelliğini taşıyor. Yapılan açıklamaya göre, sürdürülebilirlik yaklaşımının merkezine toplumsal faydayı ve kapsayıcı çalışma kültürünü yerleştiren şirket, özel gereksinimli bireylere istihdam imkânı sunarken aynı zamanda nitelikli iş gücünün gelişimine de katkı sağlıyor. Programın ilk istihdam dönemine ilişkin imza töreni, Ford Otosan’ın Kocaeli Fabrikası’nda bulunan Vehbi Koç Vakfı Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Törene Ford Otosan Kurumsal İletişim ve Sürdürülebilirlik Lideri Burçak Türkeri, Ford Otosan İnsan Kaynakları ve Dönüşüm Lideri Osman Özdemir, Tohum Otizm Vakfı Başkanı Aylin Sezgin, Tohum Otizim Vakfı İstihdam ve Kariyer Direktörü Elif Karabulut, Tohum Otizm Vakfı Kurumsal İletişim ve Kaynak Geliştirme Direktörü Nihan Güney ve İŞKUR Gölcük Şube Müdürü Vekili İş ve Meslek Danışmanı Ersin İngeç ve İŞKUR İş ve Meslek Danışmanı Nida Elitaş İngeç katıldı. "Şirket olarak, nöroçeşitliliğe dayalı bu istihdam modelini ölçeklendirerek iş dünyasında kalıcı bir dönüşüm başlatmayı hedefliyoruz" Ford Otosan Kurumsal İletişim ve Sürdürülebilirlik Lideri Burçak Türkeri, proje hakkında şunları söyledi: "Şirketimizin sürdürülebilirlik yaklaşımı, insana ve topluma değer oluşturmayı önceliklendiriyor, toplumsal yatırımlarımızda kapsayıcılığı ve eşit fırsatları odağımıza alıyoruz. Tohum Otizm Vakfı ile hayata geçirdiğimiz bu program, otomotiv sektöründe nöroçeşitli bireylerin nitelikli istihdamına yönelik ilk adım olma niteliği taşıyor. Amacımız, bu modeli ölçeklendirerek sektörümüzde ve iş dünyasında kalıcı bir dönüşüm başlatmak." Tohum Otizm Vakfı Başkanı Aylin Sezgin ise, "Şirket ile yürüttüğümüz bu çalışma, nöroçeşitli bireylerin çalışma hayatına katılımı konusunda ülkemizde örnek oluşturan bir uygulamadır. Destekli İstihdam Modeli, otizmli bireylerin güçlü yönlerine uygun görevlere yerleşmesini sağlarken; iş yerlerinde kapsayıcı süreçlerin gelişmesine de önemli katkı sunuyor. Projenin İŞKUR’un Destekli İstihdam Programı kapsamında sağlanan hibelerle desteklenmesi, hem işverenler için teşvik edici bir mekanizma oluşturuyor hem de farklı sektörlere uygulanabilecek sürdürülebilir bir model oluşturuyor. Bu yaklaşımın, uzun vadede hem bireyler hem de iş dünyası için değer oluşturan, kapsayıcı istihdamın yaygınlaşmasına öncülük eden bir örnek olacağına inanıyoruz" dedi. Destekli İstihdam Projesi Açıklamaya göre, İŞKUR tarafından başlatılan Destekli İstihdam Projesi, ülkemizde serebral palsi, otizm, down sendromunun yanı sıra zihinsel ve duygusal engelli bireylerin iş hayatına katılımını desteklemeyi hedefliyor. Proje kapsamında engelli bireylerin çalışabileceği iş yerlerinin sayısının artırılması, bu işletmelerin sürdürülebilir şekilde desteklenmesi ve istihdamın kalıcı hale getirilmesi amaçlanıyor. Şirket, bu iş birliğiyle sadece üretim ve teknoloji alanında değil, toplumsal kapsayıcılıkta da sektöründe öncü olmayı sürdürüyor. Şirket, nöroçeşitliliğe dayalı istihdam modelini yaygınlaştırarak iş dünyasında katılımı ve sosyal dayanışmayı destekleyen bir kültürü güçlendirmeyi hedefliyor. Ford Otosan, Tohum Otizm Vakfı ile Haziran 2025 itibarıyla başvuruya açılan projede ilk adımı attı. Projede görev alacak iş koçları, eğitimlerini Tohum Otizm Vakfı Okulu’nda başarıyla tamamladı. Projenin ilk aşamasında Ford Otosan’ın Gölcük, Yeniköy, Eskişehir Fabrikaları ve Sancaktepe Ar-GE Merkezi’nde toplam altı engelli iş koçu ve 18 nöroçeşitli birey istihdam edilecek. Proje kapsamında işe başlayan bireylerin uyum ve gelişim süreçleri proje kapsamında görev alan iş koçları tarafından desteklenecek.
İstanbul Pendik’teki yangın faciasında hayatlarını kaybeden çocuklar son yolculuklarına uğurlandı Pendik’te bir evde dün meydana gelen ve yangın esnasında içeride bulunan Ö.S. (2), Z.S. (5) ve C.Ç. (9), feci şekilde hayatını kaybetmişti. 3 çocuk bugün Nursen Özdayi Safa Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından son yolculuklarına uğurlanırken, öz babaları E.Ç.’nin cezaevinden izinli çıktığı; anne S.S.’nin ise güvenlik sebebiyle cenazeye getirilmediği iddia edildi. Olay, gece 02.37 sıralarında Pendik Fevzi Çakmak Mahallesi Umman Sokak’ta bulunan iki katlı bir evin giriş katında meydana geldi. İddiaya göre evde henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. İhbar üzerine olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Anne S.S. (28), kızı E.N.Z.’yi (1) hastaneye götürmek için Ö.S. (2), C.Ç. (9) ve Z.S. (5) ve M.A.Ç. (11) isimli dört çocuğu evde yalnız bıraktı. Vatandaşların yardımıyla çıkarılan çocuklardan Ö.S., Z.S. ve C.Ç. ağır yaralı olarak kaldırıldıkları hastanelerde yaşamını yitirdi. Entübe edilen M.A.Ç. (11) ise Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Konuyla ilgili olarak T.Ö. isimli şahıs gözaltına alınırken, olay sırasında evde bulunmadığı öğrenilen anne S.S. ise serbest bırakıldı. Ö.S. (2), Z.S. (5) ve C.Ç.’nin (9) naaşları ilk olarak Kartal Soğanlık Sefa Camii Gasilhanesi’ne getirildi. Ardından 3 çocuk için Nursen Özdayi Safa Camii’nde cenaze namazı kılındı. Kartal İlçe Müftüsü Mustafa Öztürk’ün kıldırdığı cenaze namazında, çocukların öz babası olan Emrah Ç. gözyaşlarına boğuldu. Emrah Ç.’nin cezaevinden izinli olarak çıktığı öğrenildi. Öte yandan Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel de cenazeye katılanlar arasında yer aldı. Ö.S., Z.S. ve C.Ç.’nin cenazelerinin, Pendik Yenişeyhli Mezarlığı’na defnedileceği öğrenildi.
İstanbul Marmara denizinin dibinde 50 yıllık sır ortaya çıkıyor Türk Hava Yolları’nın (THY) 50 yıl önce Marmara Denizi’ne düşen yolcu uçağının sırrı ortaya çıktı. Uçağın düştüğü yeri tespit eden Youtuber Nedim Kuru ve ekibi, su altı dronu ile yaptıkları dalışta uçak enkazına ait olduğu iddia edilen parçaları görüntüledi. 30 Ocak 1975 tarihinde 42 kişiye mezar olan ve yarım asırdır ulaşılamayan Türk Hava Yolları’na (THY) ait ’Bursa’ isimli F-28 uçağının enkazına dair önemli gelişme yaşandı. İzmir-İstanbul seferini yaparken inişe geçtiği sırada Büyükçekmece açıklarında Marmara Denizi’ne düşen uçağın yerini tespit ettiğini öne süren Youtuber Nedim Kuru, su altı dronu ile yaptığı dalışta enkaz parçalarına ulaştığını iddia etti. Kuru, 42 yolcunun hala deniz altında olduğunu belirterek, kazada hayatını kaybedenler arasında ünlü isimlerin yakınlarının da bulunduğunu vurguladı. 30 Ocak 1975’te Türkiye’yi yasa boğan THY’nin F-28 tipi ’Bursa’ uçağı kazası, üzerinden 50 yıl geçmesine rağmen hafızalardaki yerini koruyor. Resmi kayıtlara göre 41 yolcu ve bir hostesin çocuğuyla birlikte toplam 42 kişiye ev sahipliği yapan uçağın enkazına, o dönemin şartlarında ulaşılamamıştı. Kazanın üzerinden 50 yıl geçtikten sonra Youtuber Nedim Kuru tarafından su altı dron ile yaptığı dalışla uçağa ait olduğu düşünülen parçaları görüntüledi. "Dron ile daldığımızda bulduğumuz parçaların uçağa ait olduğunu düşünüyoruz" Geçtiğimiz günlerde Marmara Denizi’nin derinliklerine odaklanan Youtuber Nedim Kuru, uçağın düştüğü iddia edilen noktada su altı dronu ile dalış gerçekleştirdi. Kuru, yaptığı incelemelerde uçağa ait olduğunu düşündüğü parçalara ulaştığını açıkladı. Kuru, "50 yıl önce düşen Bursa isimli uçağımız tam bu noktada 50 yıldır yolcularıyla beraber denizin altında duruyor. Uçak düştüğü için parçaları geniş bir alana yayıldı. Biz dron ile daldığımızda bir parçadan oldukça şüphelendik. Çünkü büyük, ikiye katlanmış alüminyum bir parçaydı. Muhtemelen uçağın olduğunu düşünüyoruz. Tabi tam anlamıyla çıkarmadan bir şey demek doğru değil" ifadelerini kullandı. "42 kişi Marmara’nın altında bekliyor" Kazanın üzücü bir dram olduğunu belirten Kuru, "50 yıldır denizin dibinde duran bir uçaktan bahsediyoruz üzücü bir kaza. Toplamda 42 kişi maalesef Marmara denizinin altında bekliyor, çıkarılmadılar enkaz hala Marmara denizinin dibinde" ifadelerini kullandı. Kazada hayatını kaybeden ünlü yakınları Kuru uçak kazasında ünlü Teknik Direktör Fatih Terim’in kayınpederi Kamuran Aksu ve şarkıcı Seyyal Taner’in hostes kardeşi gibi isimlerin de bulunduğuna dikkat çeken Kuru, "1975 yılında teknolojinin yeterince gelişmemiş olması nedeniyle enkaz çıkarılamamış. Ancak bulduğumuz parçaların enkaza ait olduğunu düşünüyoruz. Artık enkazın yerini biliyoruz" şeklinde konuştu. Bölgede önümüzdeki günlerde ikinci bir dalış daha gerçekleştireceklerini duyuran Kuru, enkazın resmi olarak tespit edilip denizden çıkarılması için yetkililere çağrıda bulundu. Uçağın yolcuları için Yeşilköy’de bir anıt mezarı olabileceğini dile getirdi