GÜNDEM - 09 Ocak 2025 Perşembe 09:29

Erzurumlu Nene Hatun’un savaş sonrası hayatı, fakirlik ve çaresizlikle geçti

A
A
A

Osmanlı tarihinin önemli savaşlarından "93 Harbi" diye adlandırılan, 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşında genç yaşta gösterdiği büyük kahramanlıkla simge haline gelen Erzurumlu Nene Hatun’un savaş sonrası yaşadığı fakirlik ve çaresizlik yılları, Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’ye yazdığı dilekçedeki ifadelerle bir kez daha gün yüzüne çıktı.

Nene Hatun 1857 yılında Erzurum’da doğdu. 93 Harbi’nde (8 Kasım 1877) Aziziye Tabyası’nın savunulmasında yer aldı. Şubat 1955 tarihinde Türk Kadınlar Birliği tarafından yılın annesi seçildi ve 22 Mayıs 1955 tarihinde de zatürreden vefat etti. Nene Hatun, Türk tarihinin kadın kahramanları içerisinde yer almasına rağmen hayatının önemli bölümünü sosyal ve ekonomik sorunlar içinde geçirdi. Bu durum hem kendi ifadelerinde hem de devletin arşivlerinde bulunan belgelerle ortaya konuldu. Tarih araştırmacıları da 93 Harbi’nin kahramanları içerisinde yer alan Nene Hatun’un içler acısı halini ortaya koyan tespitlerde bulundu. 19. baskısı yapılan “Efsane Kadın Nene Hatun” romanının yazarı M. Talat Uzunyaylalı, “Her ne kadar ahir ömründe kıymeti bilinmiş de olsa Nene Hatun’un ömrü fakirlik ve çaresizlikle geçmiştir. Nitekim dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’ye dilekçe yazarak içinde bulunduğu fakirlikten kurtulmak için yardım istediğiyle ilgili bir belge de ortaya çıkmıştır. Başbakanlık Cumhuriyet Arşivinde yer alan ve 18.08.1943 tarihli dilekçede; Nene Hatun, kendisi gibi savaş gazisi olan Name Hanım ile birlikte içinde bulundukları durumu dile getiriyor ve yardım istiyor" şeklinde konuştu.

Erzurumlu Nene Hatun’un savaş sonrası hayatı, fakirlik ve çaresizlikle geçti

Cumhurbaşkanı İnönü’ye yazılan ve yürekleri sızlatan dilekçe

"Reis-i Cumhurumuz Milli Şef İsmet İnönü’nün Yüksek Huzuruna Dileğimizdir" diyerek başlayan dilekçede Nene Hatun, "Bizler, 93 Osmanlı-Rus harbinin Erzurum civarında Aziziye Tabyası’nda vuku bulan meşhur savaşın kahramanıyız. O tarihi günde Türk kahramanlık ve hamasetinin sembolü olan bizler, bu çok eski düşmanımızı vatanın harimi ismetinden sökerek atmış ve göklere kadar çıkan zafer destanı yapmıştık. Bu ulu güne lâyık derecede kıymet ve ehemmiyet verildiği halde, maalesef biz canlı timsallerine gereken kadirşinaslık gösterilmiyor. Aziziye zaferi, tarihin pek az kaydettiği bir mucizedir. Bu mucizenin yarattığı varlık sayesindendir ki, vatanımızın en mühim parçası ve Şarkın müstesna bir kilidi mesabesinde bulunan güzel Erzurum’un müstekreh düşmanın mülevves çizmesiyle çiğnenmesinden kurtarmış ve ahlâfa ebedî bir yadigâr bırakmıştır. Bu ölmez zaferin yadigârı bizler, her birerlerimiz doksanar yüzer yaşındayız. Hiçbir sığınacak yerimiz ve tutunacak hiçbir desteğimiz yoktur. Belediyenin ayda 4 lira maaştan başka bir şey görmüyoruz. Geçen sene birer meccanî ekmek veriyorlardı, bu sene o ekmeğimizi de kestiler. Şimdi aç ve muhtaç bir vaziyetteyiz ve dileniyoruz. Bizlere icab eden naktî ve fiilî yardımın yapılarak bu çetin ve acıklı vaziyetten kurtarılmaklığımızı yüksek ve derin saygılarımızla diler ve arz ederiz" dedi.

Erzurumlu Nene Hatun’un savaş sonrası hayatı, fakirlik ve çaresizlikle geçti

"İnsaf edin, 4 lira ile ben ne yapabilirim?"

Bu arada Akın Aktaş’ın, Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Dergisi’nde yayınlanan ve “Sosyal Yardımlar Bağlamında ’Nene Hatun-Kara Fatma’ Analizi” başlığıyla yaptığı araştırmada, 1943 tarihli Nene ve Name Hanım tarafından Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’ye yazılan dilekçeden bahsedilerek, "Nene ve Name Hanım’ın gönderdiği bu dilekçe neticesinde herhangi bir sonuç alınamamıştır. Nene Hatun ve Name Hanım’ın çaresizlikleri kendisiyle yapılan röportajlarda açıkça ortaya çıkmıştır. Bahsi geçen yazının üzerinden yıllar geçmesine rağmen Nene Hatun ve Name Hanım’a çok ciddi bir yardım olmamıştı. Maaş bağlanması hususunun araştırılması için gönderilen mülkiye müfettişinin olumsuz görüş bildirmesi ise Nene Hatun’u büsbütün zora sokmuştu. Gazete muhabirlerine ’İnsaf edin, 4 lira ile ben ne yapabilirim?’ deyince almış olduğu 4 liralık yardım kesilmişti. Yapılan itirazlar ve yaşanan gelişmeler neticesinde öncelikle Nene Hatun’un bakım evine alınarak bakımının üstlenilmesi düşüncesi Erzurum Belediyesi Meclisi’nde görüşülmüş fakat Nene Hatun evinden ayrılmayı kabul etmemiştir. Kendisine yapılacak yardımların evinde yapılmasını istemiştir. Böylelikle Nene Hatun’un kesilen maaşı Erzurum Belediyesi tarafından 25 liraya çıkarılmış ve sürekli hale getirilmiştir” ifadeleri kullanıldı.

Erzurumlu Nene Hatun’un savaş sonrası hayatı, fakirlik ve çaresizlikle geçti

"Siyasi konjonktürün etkisi yadsınamaz"

Akın Aktaş, araştırmasının sonuç kısmında tarihi karakterlerin dilenecek vaziyete gelmelerinin yaşadıkları toplum için bir utanç kaynağı olduğunu vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:

"Bakıma muhtaç iki kadının yardım çığlıklarını görmezden gelen devlet yapısı, tarihin unutulmaz hafızasına kaydedilmiştir. Nene Hatun ve Kara Fatma, Türk Tarihi’nin kadın kahramanları içerisinde yer almasına rağmen hayatlarının büyük bölümünü sosyal ve ekonomik sorunlar ile geçirmişlerdir. Bahsi geçen iki Türk kadının maaş sorunları başta olmak üzere sorunlarının çözülmesinin arkasında siyasi konjonktürün etkisi, yadsınamaz bir gerçektir."

Erzurumlu Nene Hatun’un savaş sonrası hayatı, fakirlik ve çaresizlikle geçti

Bir kahramanlık timsali ve Türk kadını Nene Hatun

Erzurum kent merkezine 25 kilometre mesafede yer alan Çeperli köyünde doğan Nene Hatun, 16 yaşındayken Erzurumlu Mehmed Efendi ile evlenerek Erzurum Taşmescit Mahallesi’ne gelin gitti. Nene Hatun, 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşına 22 yaşında gencecik bir anne olmasına rağmen "Bu bebeği bana Allah verdi, ona Allah bakar" diyerek bebeğini beşikte bırakıp Erzurum halkıyla cepheye koştu. Genç yaşta gösterdiği büyük kahramanlıkla gönüllerde taht kuran ve Türk kadınının kahramanlığının simgesi olan Nene Hatun’un bugün de dillerden düşmeyen bu cesareti nesilden nesle aktarılıyor. Cumhuriyet döneminde "Kırkgöz" soyadını alan Nene Hatun’un 4’ü erkek, 2’si kız 6 çocuğu dünyaya geldi. İlk çocuğu Nazım’ı ve sonradan doğan iki oğlunu 1. Dünya Savaşı’nda şehit veren Nene Hatun, yakalandığı soğuk algınlığı ve zatürre nedeniyle kaldırıldığı Numune Hastanesinde 22 Mayıs 1955’te vefat etti.

Nihat Kılıçoğulları - Mehmet Emin Kızılca

Erzurumlu Nene Hatun’un savaş sonrası hayatı, fakirlik ve çaresizlikle geçti

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Marmaris Ege Rallisi tamamlandı, kupalar sahiplerini buldu Petrol Ofisi Maxima 2025 Türkiye Ralli Şampiyonası’nın ilk ayağı olan Marmaris Ege Rallisi, üç gün süren mücadelelerin ardından tamamlandı. Ege Otomobil Spor Kulübü tarafından ICRYPEX ana sponsorluğunda düzenlenen organizasyonda, Team Petrol Ofisi adına yarışan Kerem Kazaz-Corentin Silvestre ekibi genel klasmanda birinciliğe ulaştı. Henüz 19 yaşında olan genç pilot Kerem Kazaz, genel klasmandaki zaferinin yanı sıra Genç Pilotlar ve Sınıf 2 birinciliğini de kazanarak dikkatleri üzerine çekti. Kazaz, aynı zamanda Remed Assistance Özel Ödülü’nün sahibi olurken, Team Petrol Ofisi de Türkiye’deki ilk rallisinde takımlar birinciliğini elde etti. Genel klasmanda ikinciliği Castrol Ford Team Türkiye’den Ali Türkkan-Oytun Albayrak ekibi alırken, aynı zamanda Sınıf 3 birincisi oldular. Üçüncülük ise Toksport WRT takımından Buğra Banaz-Onur Ahıskalı ekibinin oldu. Markalar birinciliğini Castrol Ford Team Türkiye kazandı. İki çeker ve Sınıf 4 birincisi Hüseyin Çetmen-Çağlar Süren, Sınıf 5 birincisi Uğur Kaban-Melih Uygun, Sınıf N birincisi ise Sevgi Aktürk-Begüm Uludağ oldu. Master pilotlar kategorisinde GP Garage My Team’den Uğur Soylu ve co-pilotu Şener Güray birinciliğe ulaşırken, kadın pilotlar birincisi yine GP Garage My Team’den Eda Soylu oldu. Kadın co-pilotlar birinciliğini ise Begüm Uludağ elde etti. Bu yıl merhum otomobil sporcusu Berç Arhanyan anısına düzenlenen TOSFED Ralli Kupası’nda ise Akın Can Kiper-Murat Yılmaz ekibi zirvenin sahibi oldu ve Kategori 2 birinciliğini kazandı. Kategori 3 birinciliğini Yaman Yılmaz-Ali Emre Yılmaz, Kategori 4 birinciliğini GMG Racing’ten Özgür Yürük-Mutlu Güler, Kategori 1 birinciliğini ise Faruk Sayın-Hilal Olgun elde etti. Kupada kadın pilotlar birincisi Çiğdem Tümerkan olurken, kadın co-pilotlar birinciliğini Sena Er kazandı. Ödül töreninde, Marmaris’te özel eğitim gören öğrencilerin hazırladığı resimler, yarışın ilk üç ekibine takdim edilirken, İl Jandarma Komutanlığı "Kaskım kapalı, yolum açık olsun" sloganıyla güvenli sürüş mesajı verdi. Aile İçi Şiddetle Mücadele Birimi ise "Kadına el kalkamaz" pankartı açarak kadına yönelik şiddete dikkat çekti. Petrol Ofisi Maxima 2025 Türkiye Ralli Şampiyonası’nda sezonun ikinci ayağı, 17-19 Nisan tarihlerinde Karya Otomobil Spor Kulübü (KAROSK) tarafından düzenlenecek Bodrum Rallisi ile devam edecek.
Rize İlhan Palut: "En iyisinin olması için ne yapılması gerekiyorsa, İlhan Palut olarak yapacağım" Çaykur Rizespor Teknik Direktörü İlhan Palut, Bodrum FK maçının ardından yaptığı açıklamada, "Antrenör olmanın ötesinde, insan olarak taşıdığım sorumluluğun farkındayım. Bu güzel kulüp, güzel insanlar barındırıyor. Tüm samimiyetimle söylüyorum, burada en iyisinin olması için ne yapılması gerekiyorsa, İlhan Palut olarak yapacağım" dedi. Trendyol Süper Lig’in 28. haftasında Çaykur Rizespor sahasında mücadele ettiği Bodrum FK’ya 2-0’lık skorla mağlup oldu. Karşılaşmanın ardından basın toplantısında açıklamalarda bulunan Çaykur Rizespor Teknik Direktörü İlhan Palut, "Bizim hakimiyetimizle başlayan bir oyunla maça iyi başladık. İlk dakikalarda oyunun kontrolü bizdeydi. Ancak kırmızı kartla birlikte planlarımız alt üst oldu. Biz hamle yapmaya hazırlanırken, devre arası mı hemen mi diye düşünürken bir anda 10 kişi kaldık. Devre arasında içeride, ’Sistem değişikliğiyle, yeni bir sinerji yakalayabilir miyiz?’ diye düşündük. İkinci yarının başında takımım oyunu rakip sahaya yıka da ne yazık ki pozisyon üretmekte zorlandık. Yediğimiz ikinci golden sonra, zaten kırmızı kart nedeniyle demoralize olan takımım sahada mental olarak da zor durumda kaldı. Sonuç olarak, kötü bir mağlubiyet aldık" ifadelerini kullandı. Karşılaşmanın sonunda taraftarın tepkisiyle karşılaşan bir takım olduğuna değinen Palut, taraftarın tepkilerinin haklı olduğunu dile getirerek, "Taraftarlarımızın tepkilerini de gayet doğal karşılıyorum. Bugüne kadar sabırla bizi desteklediler. Ancak bu görüntüye tepki göstermek, onların en doğal hakkı. Maç sonrası tepkiler sadece bize değil, oyunculara da yöneldi. Taraftarlarımızın bu toplu protestosunu, liderlik açısından da değerlendirdiğimde, yine haklı buluyorum. Çünkü sahada mücadele eksikliği, enerji eksikliği vardı ve bunun sorumluluğu birine ait olmalı. Ben bu kulüpte insanlar tarafından iyi karşılandım ama şimdi yaşananlar için ’Beni yerden yere vuruyorlar’ diyerek görmezden gelebilecek biri değilim. Antrenör olmanın ötesinde, insan olarak taşıdığım sorumluluğun farkındayım. Bu güzel kulüp, güzel insanlar barındırıyor. Tüm samimiyetimle söylüyorum, burada en iyisinin olması için ne yapılması gerekiyorsa, İlhan Palut olarak yapacağım. Konuşmamda ana fikir var. Köşeli cümleler kurmuyorum çünkü ben bu kulübün bir çalışanı, bir görevlisiyim. Yönetimle, camiamızla, sorumlu olduğum insanlarla oturup konuşarak, hissettiklerimi onlara ifade etmem daha doğru olur. Takımın önünde güzel bir zaman var, Takımın enerjiye ihtiyacı var. Bu takım için en doğru kararı, bu camianın sahipleriyle birlikte vereceğiz. Taraftarlarımızdan özür diliyorum. Bugün böyle olmamalıydı. Bodrum’u da aldıkları galibiyetten dolayı tebrik ediyorum" diye konuştu.
Kayseri Mahmut Nedim Akülke: "Erciyes, ülkemizin kış sporlarında amiral gemisi" Erciyes’te bu yıl ikincisi düzenlenen Dünya Kar Motosikleti Şampiyonası için Kayseri’de bulunan Türkiye Motosiklet Federasyonu Asbaşkanı Mahmut Nedim Akülke, "Türkiye’de ilk defa 3 tane dünya şampiyonası gerçekleştiren federasyonuz. Gençlik ve Spor Bakanlığımızın önderliğinde spor turizmini en ön plana çıkartmayı arzu ediyoruz" dedi. Türkiye’nin önemli kayak merkezlerinden biri olan Erciyes, Dünya Kar Motosikleti Şampiyonası’na (SNX Türkiye) ev sahipliği yaptı. Şampiyonayı takip eden Türkiye Motosiklet Federasyonu Asbaşkanı Mahmut Nedim Akülke, "Türkiye Motosiklet Federasyonu 2024’te büyük bir gurur yaşadı; Türkiye’de ilk defa 3 tane dünya şampiyonası gerçekleştiren federasyonuz. 2024’te Dünya Kar Motosikleti Şampiyonası, Dünya Motocross Şampiyonası, Dünya Hard Enduro Şampiyonasıyla ülkemizde spor turizmiyle turizm gelirlerine katkı yapacak organizasyonlara imza attık. Bunun yanı sıra sporcularımız da dünyada 164 madalyayla da bunu taçlandırdı. Tabii Erciyes çok başka bir yer. 21 tane birbirine bağlantılı farklı pistler, 3 bin 200 metre yükseklikte tesisler, yaklaşık 3 bin 200 yatak kapasitesi ve sürekli gelişen Erciyes A.Ş. ile işletilen bir kayak merkezi. Erciyes, ülkemizin kış sporlarında da amiral gemisi. İkincisini gerçekleştirdiğimiz şampiyona 8 farklı ülke, 9’u kadın 29 sporcu bulunmakta. Türkiye Motosiklet Federasyonu olarak 2025’te de Dünya Kar Motosikletine Erciyes’te start aldık. Bundan sonra Afyonkarahisar Dünya Motocross Şampiyonası ve daha sonra Kemer Dünya Hard Enduro Şampiyonasıyla da 2025’te organizasyonlara devam edeceğiz. Hem spor ekonomisi hem spor turizmi diyoruz ama unutmayalım artık dünya bir spor diplomasisiyle yönetiliyor. Gençlik ve Spor Bakanlığımızın önderliğinde spor turizmi ve diplomasisinde ülkemizi en ön plana çıkartmayı arzu ediyoruz" dedi. "Başka bir ülkede yapılması mümkün değil" Yaklaşık 23 derecede kar motosikleti şampiyonası yaptıklarının da altını çizen Akülke, "Aslında Erciyes Kayak Merkezi’nde dünyada bir ilki gerçekleştiriyoruz. Türkiye, özellikle spor organizasyonları adına bir numaralı ülke. Şu anda yaklaşık 22-23 derece bir sıcaklıkta Dünya Kar Motosikleti Şampiyonası yapıyoruz. Bir başka ülkede bu şampiyonanın yapılması mümkün değil. Bu gurur Kayseri’nin, bu gurur Erciyes’in" ifadelerini kullandı.
Mersin Trendyol Süper Lig: Atakaş Hatayspor: 3 - Sivasspor: 2 (Maç sonucu) Trendyol Süper Lig’in 28. haftasında Atakaş Hatayspor, Mersin’de oynanan karşılaşmada Sivasspor’u 3-2 mağlup etti. Maçtan dakikalar (İkinci yarı) 47. dakikada soldan ceza sahasına sokulan Manaj’ın yerden sert şutunda kaleci Bekaj topu ayağı ile uzaklaştırdı. 55. dakikada kullanılan köşe atışında arka direkte Abdulkadir kafayla içeriye çevirdiği topu Burak Yılmaz kafayla ağlara gönderdi. 2-1 58. dakikada Koita’nın ortasında ceza sahası içinde içinde topla buluşan Manaj’ın şutunda meşin yuvarlak filelerle buluştu. 2-2 65. dakikada Abdulkadir’in sert şutunda kaleci Ali Şaşal uzanarak topu çeldi, dönen topu Kilama tamamladı. 3-2 72. dakikada Bamgboye’nin pasında ceza sahashı içinde topla buluşan Boutobba’nın vuruşunda meşin yuvarlak direkten döndü. Hakemler: Çağdaş Altay, Mehmet Akıncık, Özcan Sultanoğlu Hatayspor: Bekaj, Kerim Alıcı, Kilama, Calvo, Cemali Sertel (Recep Burak Yılmaz dk. 32), Massanga, Abdulkadir Parmak, Görkem Sağlam (Cengiz Demir dk. 83), Boutobba, Fernandes (Bamgboye dk. 71), Aboubakar Yedekler: Demir Sarıcalı,Okoronkwo, Rui Pedro, Selimcan Temel, Baran Sarka, Ali Yıldız, İsmail Zobu Teknik Direktör: Murat Şahin Sivasspor: Ali Şaşal Vural, Murat Paluli, Radakovic, Tolga Ciğerci, Uğur Çiftçi, Moutoussamy, Charisis (Emirhan dk. 53), Koita, Efkan Bekiroğlu (Bekir Turaç Böke dk. 71), Rodrigues (Simic dk. 83), Manaj Yedekler: Nikolic, Alex David Pritchard, Menig, Jan Marek Bieganski, Alaaddin Okumuş, Oğuzhan Aksoy, Mehmet Talha Şeker Teknik Direktör: Rıza Çalımbay Goller: Koita (dk.23), Rei Manaj (dk. 58) (Sivasspor), Boutobba (dk. 30), Recep Burak Yılmaz (dk. 55), Kilama (dk. 65) (Atakaş Hatayspor) Kırmızı kart: Calvo (dk. 78) (Hatayspor) Sarı kartlar: Uğur Çiftçi, Murat Palulı (Sivasspor), Recep Burak Yılmaz, Görkem Sağlam, Massanga Matondo (Atakaş Hatayspor)