GENEL - 02 Mayıs 2021 Pazar 15:39

Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Erzurum Bölge Temsilcisi Bülent Yıldırım, LİHKAB Kanunu’nu değerlendirdi

A
A
A
Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Erzurum Bölge Temsilcisi Bülent Yıldırım, LİHKAB Kanunu’nu değerlendirdi

Lisanslı Harita Ve Kadastro Mühendisleri ve Büroları (LİHKAB) Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, TBMM genel kurulunda kabul edildikten sonra Resmi Gazete’de yayımlanarak yasalaştı.

Lisanslı Harita Ve Kadastro Mühendisleri ve Büroları (LİHKAB) Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, TBMM genel kurulunda kabul edildikten sonra Resmi Gazete’de yayımlanarak yasalaştı. LİHKAB Kanunu 6 ay içerisinde de yürürlüğe girecek.


Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Erzurum Bölge Temsilcisi Bülent Yıldırım, Lisanslı Harita ve Kadastro Mühendislik Büroları Hakkındaki Kanunun, Kadastro teknik hizmetlerinin özel sektöre devredilerek kurumun iş yükünün azaltılmasının yanında, hizmet kalitesinin artırılması bağlamında da önemli bir çalışma olduğunu ifade etti.


Mesleki İstihdama Katkı Sunacak


Yeni kanunun mesleki istihdama da katkı sunacağının altını çizen Yıldırım, “Lisanslı bürolar, meslek alanıyla ilgili mühendis, tekniker veya teknisyen unvanlarında en az üç kişi çalıştırma zorunluluğu getirilerek, aynı zamanda hem Harita ve Kadastro mühendisleri, hem de tekniker ve teknisyenler için mesleki anlamda istihdam sahası da oluşturulmuş oldu.” dedi.


Kanun kapsamında LİHKAB’ın yapacağı çalışmalar hakkında da bilgi veren Bülent Yıldırım, “Kadastro teknik hizmetlerinden tescile tâbi olmayan aplikasyon, yer gösterme ve plan örneği işlemlerinin yapım ve kontrolü, tescile tâbi olan cins değişikliği, arzî irtifak hakkı tesisi veya terkini, birleştirme ve muhdesatın terkini işlemlerinin yapım sorumluluğu ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce belirlenecek kadastro teknik hizmetleri niteliğindeki diğer işler Lisanslı Harita Kadastro Mühendislik Bürolarınca halkımıza hizmet olarak yerine getirilecek.” ifadelerini kullandı.


Meslek İçi Uyuşmazlıklar Son Bulacak


Kanun öncesinde lisanslı bürolar ile serbest harita ve kadastro mühendislik bürolarının işlerini karşılıklı olarak yapamadıklarını ve meslek içi uyuşmazlıklar çıktığına vurgu yapan Yıldırım, “Gelinen noktada mevcut sistemde serbest harita ve kadastro mühendislik müşavirlik büro/şirket sahibi üyelerimiz ile lisanslı harita kadastro büroları sahibi üyelerimiz arasında yetki çatışmaları ve uyuşmazlıklar çıkıyordu. Konunun zaman zaman yargıya taşınması nedeniyle ortaya çıkan emek, zaman ve maddi kayıpların ortadan kaldırılması, kadastro müdürlüklerinin iş yükünün azaltılması, mesleğimizin ve meslektaşlarımızın menfaati doğrultusunda kadastro teknik işlemlerinin sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için mevzuatımızda değişiklik yapılmıştır. Bu kanunun yürürlüğe girmesi artık lisanlı bürolarda serbest harita ve kadastro mühendislik ve müşavirlik faaliyetini yürütebileceklerdir.” diye konuştu.


10 Yıl Tecrübe Şartı


Bülent Yıldırım, “Serbest Harita ve Kadastro Mühendislik işlerini yürüten meslektaşlarımız içerisinde 10 yıl mesleki tecrübesi bulunan ve kanunda yer alan gerekli şartları sağlayan mühendis arkadaşlarımız da serbest mühendislik ve müşavirlik işlerinin yanı sıra lisans belgelerini alarak LİHKAB görevlerini de bulundukları ilde yapabileceklerdir. Harita ve Kadastro Mühendisi olup da, lisans belgesi almak için şart olan 5 yıl tecrübe koşulu, 10 yıla yükseltilmiş, belge sahibi olabilmenin özel koşullarından olan sınav zorunluluğu ise kaldırılmıştır. Lisans belgesi almak için teminat yatırma bedeli 41 bin 66 liradan, 50 bin liraya çıkarıldı. Bu şekilde meslekte 10 yılını doldurmuş olan meslektaşlarımız kanunda bulunan; şartları yerine getirmek koşulu ile lisans belgesi alarak lisanlı bürolarını açabilirler.


Denetim Yetkisi Tapu Ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nde


Lisansların verilmesi, iptal edilmesi ve sicillerin tutulması ile lisanslı büro faaliyetlerinin denetimini yaparak uyarma, kınama, lisansın geçici veya sürekli iptali cezalarını vermeye Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü yetkilendirildi. Kanun kapsamına giren işlem başvuruları, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce belirlenen yöntemlerle yapılacak. Lisanslı harita kadastro mühendislik bürolarının açılmasını ve işletimini yalnızca lisans sahibi olanlar yapabilecek.” şeklinde konuştu.


Devlet Memurlarına Kolaylık


Aranan koşullara sahip ve lisans belgesi başvurusu yapan mühendislere, lisanslı harita ve kadastro mühendislik faaliyetlerini yapabilmeleri amacıyla Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nce lisans belgesi teslim edileceğini kaydeden Yıldırım şunları söyledi:


“Lisanslı harita kadastro mühendislik büroları, şehir genelinde yetkili tutulacak şekilde lisanslı mühendisin istediği ilçede yer alacak. Devlet Memurları Kanunu’na tabi şekilde çalışırken istifa edip lisanslı harita kadastro mühendislik bürosu açan kişilerden, kanunun yürürlüğe alındığı tarihten itibaren 6 ayda Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne başvuruda bulunanların, Genel Müdürlük kadrolarına devlet memuru olarak atanmalarında açıktan, naklen ve yeniden atama sayısı kısıtlamaları kaldırılacak.”


Gerekli tedbirler de alınmalı


“LİHKAB bürolarının kanun kapsamında faaliyetlerine devam ettikleri süre içerisinde serbest harita ve kadastro mühendislik ve müşavirlik faaliyeti yürütebilmelerinin önünün açılması doğru bir uygulama olmakla birlikte, bugünkü sistemde yaşanan sorunların tekrar ortaya çıkmasının önüne geçmek açısından gerekli tedbirler mutlaka alınmalıdır.” diyen Bülent Yıldırım sözlerini şöyle tamamladı:


“Kanunda belirtilmeyen detayların Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ve Harita ve Kadastro Mühendislik Odalarımız ile birlikte düzenlenecek yönetmelik çalışmalarıyla düzenlenerek kanunun amacına uygun adil ve şeffaf bir süreçle uygulanması sağlanabilmelidir. Bizler de meslek odası olarak meslektaşlarımız için her türlü fikir, destek ve girişimde bulunduğumuzdan şüpheleri olmasın. Bu tür kanun ve yönetmeliklerin, ülkemiz için, vatandaşlarımız için, hem kolaylık, hem de hizmet kalitesinin artırılması bakımından oldukça önemlidir. Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası olarak, meslek alanlarımızı ilgilendiren her konuyu yakından takip ettiğimizi üyelerimize bir kez daha hatırlatırken, yayımlanan yönetmelikteki değişiklikleri olumlu bulduğumuzu, Harita Mühendisleri olarak sadece meslektaşlarımıza değil, her sorusu, fikri ve mesleğimiz açısından danışması gereken konuları olan her vatandaşımıza kapımız ardına kadar açıktır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.