ASAYİŞ - 07 Eylül 2024 Cumartesi 08:00

Hindistan uçağı yolcularının Erzurum’daki bekleyişi sürüyor

A
A
A

Erzurum Havaalanı’nda dün hareketli saatlerin yaşanmasına neden olan ve bomba ihbarı yüzünden acil iniş yapmak zorunda kalan Hindistan uçağı yolcularının bekleyişi sürüyor.

Hindistan-Air Vistara Havayolları’na ait Mumbai-Frankfurt seferini yapan UK27 sefer sayılı yolcu uçağı, yapılan bomba ihbarı nedeniyle dün saat 16.30 sıralarında Erzurum Havalimanı’na acil iniş yapmıştı. Uçaktaki 234 yolcu ve 13 mürettebat, yoğun güvenlik önlemleri altında tahliye edilmiş ve güvenli alana yerleştirilmişti. Bomba arama ekipleri uçağın ilk önce içerisinde gerekli arama tarama çalışmalarını yürüttü. Ardından da uçağın bagaj kısmındaki bütün yolculara ait bavullar, bagajlar indirildi. X-ray cihazından hem de arama köpeği marifetiyle arama çalışmaları tamamlandı. Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, saat 23.30 itibariyle bütün arama tarama çalışmalarını sonlandırıldığını açıklayarak, “Hindistan’ın Mumbai şehrinden yeni bir uçak gelecek. O uçakla yolcular tekrar yollarına devam edecekler. Frankfurt’a devam edecekler.” dedi. Dün gece tüm kontrolleri yapılan Hindistan uçağı daha sonra pistten alınarak havaalanında daha kontrollü bir alana çekildi. Bu arada Erzurum Havalimanı’nde geçici olarak durdurulan uçuşlar da normale döndü.

Havayolu şirketi açıklamada yaptı

Bomba ihbarı nedeniyle Erzurum’a acil iniş yapmak zorunda kalan Hindistan-Air Vistara Havayolları’nın 234 yolcu ve 13 mürettebatının havaalanındaki bekleyişi devam ederken, firma tarafından sosyal medya hesaplarından bir paylaşım yapıldı. Yapılan açıklamada Erzurum’a acil iniş yapmak zorunda kalan uçakta gerekli tüm kontrollerin yapıldığı belirtilerek, “Müşteriler, mürettebat ve uçak güvenlik kurumları tarafından onaylandı. Mürettebat görev süresi sınırlamasını aştığından, Türkiye’deki Erzurum Havalimanı’na yeni bir mürettebatla alternatif bir uçak gönderiyoruz. Bu uçağın 12.25’te (yerel saatle) oraya varması ve tüm müşterilerle birlikte 14.30’da (yerel saatle) Frankfurt’a hareket etmesi bekleniyor. Bu arada, müşterilere ikramlar ve yemekler sunmak da dahil olmak üzere, müşterilere verilen rahatsızlığı en aza indirmek için her türlü çaba gösteriliyor” denildi.

Nihat Kılıçoğulları - Mehmet Emin Kızılca

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Çocuklarının okuduğu sıralarda şimdi kendileri ter döküyor Elazığ’da farklı nedenlerle okul sıralarına oturmayan vatandaşlar, Halk Eğitim Merkezi tarafından düzenlenen kurslara katılarak okuma yazma öğreniyor. Elazığ Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü okuma yazma öğrenmeyen insanın kalmaması için canla başla çalışıyor. Bu çerçevede kent genelinde 4 kurs açan merkez yaklaşık 120 kişiye eğitim veriyor. Zamanında çeşitli nedenlerden dolayı okuma yazma öğrenemeyen vatandaşlar ise bu kurslarda eğitim görüyor. Hayat şartları gereği okul sıralarıyla tanışamayan kadın ve erkekler, şimdi hem bu özlemlerini gideriyor hem de hayallerinin peşinden ilerliyor. Alacakları diplomalar ile bazıları üniversiteye gitmek isterken bazıları ise devletten alacağı destek ile iş yeri kurmak istiyor ve ehliyet almak istiyor. Öğretmenlerini canla başlaya dinleyen kursiyerler, adeta çocukluğunda yaşayamadıkları duyguları bu sıralarda tadıyor. Elazığ nüfusunun yüzde 98’in okuma yazma bildiğini belirten Halk Eğitim Merkezi Müdürü Kenan Tabar, “Yüzde 2’si ise bilmiyor. Bizde okuma yazma bilme oranı Türkiye ortalamalarındadır. Artık cumhuriyetimizin 100. yılını geride bırakırken okuma yazma bilmeyen kalsın istemiyoruz. Bize ulaşan herkese kurs vermek istiyoruz. Şuanda Elazığ’da 4 tane kurs açtık. 2’sini İstasyon Caddesi’ndeki Tuncay Küçüközer binasında, biri çocuk eğitim evinde ve diğeri ise kapalı ceza evinde açtık. Bununla yetinmek istemiyoruz. Okullarımızla, muhtarlarımızla iletişim halindeyiz. Elazığ’ın hangi mahallesinde olursa olsun okuma yazma bilmeyen her vatandaşımıza ulaşmak istiyoruz. Birince ve ikinci kademe olmak üzere veriyoruz. Birinci kademede okuma yazma ve temel matematik bilgileri veriyoruz. İkinci kademede ise Türkçe, matematik, fen ve sosyal bilgiler becerilerini artıracak eğitimler veriyoruz. Bu ikinci kademe eğitimini tamamladıktan sonra ilkokul diploması yerine geçen ikinci kademe okur yazarlık belgesi veriyoruz. Son 1 yılda Halk Eğitim Merkezi bünyesinde 300’e yakın vatandaşımıza okuma yazma eğitimi verdik. Biz artık okuma yazma bilmeyen insanımız kalmasın istiyoruz” dedi. “7 yaşından bu yana hayvancıkla uğraşıyordum okuma şansım olmadı” Kendini geliştirmek için kursa başladığını aktaran Ömer Akalan, “Gelmeyenler var, onlara da tavsiye ederim. Milli Eğitim Bakanlığı’nın bize tanıdığı bu şans için minnettarız. Ben 7 yaşından bu yana hayvancıkla uğraşıyorum. Benim okuma şansım olmadı. Sürekli dağlarda geziyordum. Maddi durumlar da derken bu güne geldik. Yine de bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Kendimi geliştirmek için kursa başvurdum. Arabaya hevesim var. Bir araç almak istiyorum. Onun için de ilkokul diploması alıp ehliyet sınavlarına gireceğim” diye konuştu. “Okumanın yaşı yok” Çocuğuyla birlikte kursa gelen Demet Ercan ise “Kursta eğitim görüyoruz. Hocamızdan memnunuz. Okumanın yaşı yok. Zamanında okumadık ve pişmanız. Köydeydik ve şartlar farklıydı. Ailelerden dolayı okuyamadık. Kız çocukları üzerinde durulmuyordu. 2 çocuğum daha var, onlarda okuyor. Küçük çocuğum ile birlikte kursa geliyorum” şeklinde konuştu.
Bilecik Başkan Bakkalcıoğlu il başkanlarını ağırladı Bozüyük Belediye Başkanı Mehmet Talat Bakkalcıoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi Marmara Bölgesi İl Başkanlarını Bozüyük’te ağırladı. Cumhuriyet Halk Partisi Marmara Bölgesi İl Başkanları, Bozüyük Belediye Başkanı Mehmet Talat Bakkalcıoğlu’na ziyaret gerçekleştirdi. CHP Bilecik İl Başkanı Ali Özdemir, Balıkesir İl Başkanı Erden Köybaşı, Çanakkale İl Başkanı Levent Gürbüz, Kırklareli İl Başkanı Bora Terzi, Kocaeli İl Başkanı Bülent Sarı, Sakarya İl Başkanı Oğuz Can Curoğlu, Tekirdağ İl Başkanı Şenol Özgür Taşmerdivenli, Yalova İl Başkanı İsmail Erdem Doğancı’nın gerçekleştirdiği ziyarette, CHP Bozüyük İlçe Başkanı İsmail Akçasoy, İlçe Yönetim Kurul Üyeleri, Belediye Meclis Üyeleri ve İl Genel Meclis Üyesi Naci Öney de hazır bulundu. Misafirlerini ilçe merkezinde karşılayan Başkan Bakkalcıoğlu, onlarla birlikte Türkiye’de örnek gösterilen vizyon projelerinden olan “BOZTRAM”a binerek şehir turu gerçekleştirdi. Başkan Bakkalcıoğlu, burada misafirlerine BOZTRAM hakkında bilgiler vererek soruları yanıtladı. Ayrıca ziyaret sırasında; Başkan Bakkalcıoğlu, misafirleri ile tek tek görüşerek sohbet etti, fikir alışverişinde bulundu. Programın devamında Başkan Bakkalcıoğlu, İl Başkanları ve beraberindekilerle birlikte Bozüyük Kurtuluş Savaşı ve İnönü Zaferleri Anı Evi’ni ziyaret etti. Başkan Bakkalcıoğlu burada da açıldığı ilk günden itibaren yoğun ilgi görerek ziyaretçi akınına uğrayan, Osmanlı Devleti, 1. Dünya Savaşı, İnönü Savaşları, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet’imizin ilanı gibi tarihimizin önemli dönüm noktalarının yer aldığı; Anı Evi hakkında misafirlerine önemli bilgiler verdi. Anı Evi ziyaretinin sonunda Marmara Bölgesi İl Başkanları, Başkan Bakkalcıoğlu’na misafirperverliği nedeni ile teşekkür ederek Bozüyük’ten ayrıldılar.
Ankara Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının "Dijital Bağımlılık Çalıştayı"na ilişkin ön rapor tamamlandı Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının dijital bağımlılıkla mücadele kapsamında gerçekleştirdiği çalıştayın ön raporuna göre, çocuklar bilgisayar oyunlarındaki güçlü karakterlerle kendilerini özdeşleştiriyor, onlardan güven ve cesaret kazanıyor. Oyun sırasında kendine yeni bir kişilik oluşturan çocuklar oyun bittikten sonra yalnız hissediyor, oyun oynayamadıklarında üzüntü ve güvensizlik duygusu yaşıyor. Bakanlık tarafından ilk defa "Dijital Bağımlılık ve Aile Çalıştayı" düzenlendi. Pazartesi yapılan çalıştayın açılışına Bakan Mahinur Özdemir Göktaş da katıldı. Edinilen bilgiye göre, çalıştayla ilgili hazırlanan ön rapor Bakan Göktaş’a sunuldu. Çalıştayda dijital bağımlılık konusu oluşturulan "Uzmanlar Masası", "Çocuklar Masası" ve "Yetişkinler Masası"nda çok yönlü olarak ele alındı. "Uzmanlar Masası" akademisyen ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinden oluşurken "Yetişkinler Masası"nda çocukları oyunların başında saatler geçiren ebeveynler, "Çocuk Masası"nda ise çocuklar yer aldı. Bağımlılık tanımları, çözüm önerileri ve dijitalin sorunlu kullanımının gelecek projeksiyonunun değerlendirildiği çalıştayda, ayrıca çocukların dijital oyunlarla ilgili motivasyonlarını anlamlandırmaya çalışıldı, çocukların oyunda geçirdikleri süre, motivasyonları ve oyunlarına eşlik eden süreçler de ele alındı. Çalıştayın sonuçlarına yönelik hazırlanan ön raporda dijital bağımlılıkla ilgili çarpıcı tespitlere yer verildi. Buna göre, dijital oyunlardaki güçlü karakterler çocuklar üzerinde derin etki bırakıyor. Çocuklar bu karakterlerle kendilerini özdeşleştirirken oyunlarda güçlü, karanlık veya tüm silahları ustalıkla kullanabilen figürleri seçerek kendilerine güven ve cesaret kazandırdıklarını belirtiyor. Çocukların bir kısmı bu karakterlerin gücüne sahip olmayı arzuladıklarını ifade ederken, çocuklar oyun sırasında kendilerine yeni bir kişilik oluşturduklarını hissediyor. Oyun bittikten sonra ise çocuklar sosyal ilişkilerinde zayıflama ve sosyal izolasyon yaşıyor. Çocukların tamamı dijital araçların aileleriyle vakit geçirmelerine engel olmadığını belirtirken, çocuklar telefonlarını eline almadıklarında kendilerini bir boşlukta hissettiklerini, üzüntü ve güvensizlik duygusu yaşadıklarını ifade ediyor. Çalıştaya yönelik değerlendirme süreçleri devam ederken elde edilen sonuç ve önerilerin yeni bir çalıştayda ele alınması planlanıyor. Kamu kurum temsilcilerinin yer alacağı söz konusu çalıştayın yıl sonuna kadar toplanacağı kaydedildi.
Elazığ Başkan Canbay, “Dijital platformlardaki sahte etiketler, markamıza zarar veriyor” Elazığ Arı Yetiştiricileri Birliği markasının tescilli olduğunu belirten Birlik Başkanı Fırat Canbay, “Fakat ürününü satmak isteyen ve bizimle ilgisi olmayan şahıslar, etiketimizin aynısını basıyor ve ürününe yapıştırarak internet üzerinden bazı alışveriş sitelerine koyuyor. Bu şekilde bizim hem vatandaş hem de markamızda zarar görüyor” dedi. Dünyada teknolojinin ilerlemesi ile alışverişin çoğunluğu artık internet ve dijital platformlar üzerinden yapılmaya başlandı. Tüketiciye ulaşmak isteyen birçok üretici, ürünlerini alışveriş sitelerine koyarak satmaya başladı. Bu durum hem üretici hem de tüketiciye de kolaylık sağlasa da dolandırıcılık ve sahte ürünlerde artış yaşandı. Bazı şahıslar ise ellerindeki balları satmak için tescilli olan Elazığ Arı Yetiştiricileri Birliği markasını kullanmaya başladı. Şahıslar yaptıkları sahte etiketleri, ürünlerinin üzerine basarak internet üzerinden satışa koydu. Bu duruma tepki gösteren Elazığ Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Kimyager Fırat Canbay, hem üreticilerin emeği hem de tüketici sağlığı için denetimlerin artması gerektiğini söyledi. Özellikle pandemiden sonra dijital platformlarda satış ağının arttığını vurgulayan Başkan Fırat Canbay, “Ama ne yazık ki bu dijital platformlarda bizlerin etiketleri üzerinden satılan ve bize ait olmayan ballara çok sık rastlanılmaktadır. Dolayısıyla burada satılan ürünler, gıda güvenliği noktasında denetime tabi tutulmuyor. Bunun yanında bizlerinde hakları suiistimal ediliyor. Dijital platformlarda satışları gerçekleştirilen ürün satışlarında ciddi anlamda denetimlerin oluşturulması gerekmektedir. Burada gerçekleştirilecek denetimler hem tüketiciler açısından gıda güvenliği oluşturacak hem de bizim gibi üreticilerin de hakları korunmuş olacaktır” diye konuştu. “Ürün kötü veya sahte çıkınca burada bizim etiketimiz zarar görüyor” İnternet üzerinden yapılan bazı satışlara bakıldığında birliklere ait etiket üzerinden satışlarla karşılaştıklarını dile getiren Başkan Canbay, “Bizlerin sahada ve STK olarak almış olduğumuz güveni buralarda suiistimal ediyorlar. Elazığ Arı Yetiştiricileri Birliği markası tescilli bir markadır. Fakat ürününü satmak isteyen ve bizimle ilgili olmayan şahıslar, etiketimizin aynısını basıyor ve ürününe yapıştırarak internet üzerinden bazı alışveriş sitelerine koyuyor. Bu şekilde bizim markamızda zarar görüyor. Çünkü vatandaşlar bizim markamıza ve ürünümüze güvenerek bunu alıyor. Ürün kötü veya sahte çıkınca burada bizim etiketimiz zarar görüyor. Hatta bundan dolayı oluşabilecek herhangi bir olumsuzlukta, üzerinde etiket olduğu için biz ceza yiyoruz. Alışveriş siteleri hiçbir zaman sorgulamadan ürünü sitesinde yayınlıyor. Bizim bunlarla ilgili hukuku sürecimizde sürüyor” şeklinde konuştu.