GENEL - 06 Ağustos 2020 Perşembe 09:15

Kurbanlıkların yüzde 99’u satıldı

A
A
A
Kurbanlıkların yüzde 99’u satıldı

Erzurum İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Osman Akar, Kurban Bayramı sonrası durum değerlendirmesi yaptı.

Erzurum İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Osman Akar, Kurban Bayramı sonrası durum değerlendirmesi yaptı. Akar, “İl dışına 30 binin üzerinde büyükbaş, 32 bine yakın küçükbaş hayvan sevkiyatı yaptık. Erzurum hayvancılığın başkenti durumunda” dedi.


Türkiye’nin en önemli tarım ve hayvancılık illerinden biri olan Erzurum Kurban Bayramı’nda beklentileri karşıladı. Edinilen bilgilere göre, il içinde bulunan kurbanlık hayvanların yüzde 99’u satıldı. İl dışına ise 30 binin üzerinde büyükbaş, 32 bine yakın da küçükbaş hayvan sevkiyatı yapıldı.


Öte yandan, hayvanlarını satamayan besicilerin hayvanları ise Et ve Süt Kurumları tarafından belirli fiyatlara satın alınacak.



“Erzurum hayvancılıkta başkent durumunda”


Hayvan satışlarında geçen seneye oranla bu sene yüzde 25 artış olduğunu belirten Erzurum İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Osman Akar, “Erzurum hayvan potansiyeli açısından Türkiye genelinde çok önemli bir merkez durumunda. Yaklaşık 827 bin büyükbaş, 800 bine yakın küçükbaş hayvan varlığıyla hayvancılığın başkenti durumunda. Bu kadar hayvan varlığının olduğu kurban dönemi de çok beklentilerin olduğu bir dönemdi. Erzurum’da kurban dönemi çok verimli geçti. İl dışına yaptığımız sevkiyatlar ve il içinde yaptığımız kesimler tamamen beklentileri karşıladı. İl dışına 30 binin üzerinde büyükbaş, 32 bine yakında küçükbaş hayvan sevkiyatı yaptık. Bunların dışında Erzurum içinde 25 bine yakın büyükbaş, 21 bin küçükbaş hayvan kesimi yapıldı. Geçen sene ile kıyasladığımızda yüzde 25 oranında artış sağladık” dedi.



“Kurban döneminde pandemi avantajımız oldu”


Pandemi sürecinin hayvan satımını olumlu yönde etkilediğini kaydeden Akar, “Pandemiden dolayı negatif düşüncelerimiz vardı. İnsanların beklentilerini karşılayabilir miyiz diye düşünüyorduk. Ama tam tersi pandeminin bizi olumlu etkilediğini söyleyebilirim. Pandemi nedeniyle tatile gidemeyen veya hac görevini yapmaya gidemeyen vatandaşlarımız ellerinde olan imkanları hayvanlara verdiler. Bu nedenle pandemi bizim avantajımız oldu diye düşünüyorum” açıklamalarında bulundu.



“Hayvanlarımızın yüzde 99’u satıldı”


Erzurum’un Türkiye’de besin kaynağı olarak ana iller arasında olduğunu söyleyen Akar, “Geçen seneye göre sevk ve kesim sayımızda artışlar oldu. Özellikle il dışına sevk ettiğimiz hayvanlardan bize geri dönüş olmadı. Hayvan pazarlarında görevli olan ekiplerimizin bildirilerine göre hayvanlarımızın yüzde 99’u satıldı. Kurban dönemi Erzurum’da beklentilerin karşılandığı bir dönem oldu. Biz önemli derecede Türkiye’yi besleyen ana illerden bir tanesiyiz. Biz yetiştirici bir iliz ve Türkiye’deki büyükşehirlere besin kaynağı olan ana iliz diyebilirim” ifadelerini kullandı.



“Besicilerin elinde kalan hayvanları Et ve Süt kurumları alacak”


Besicilerin elinde kalan hayvanların ise belirli fiyatlardan satın alınacağını vurgulayan Akar, “Sayın Bakanımızın açıklamalarına göre besicilerin ellerinde kalan hayvanları Et ve Süt kurumları belirli fiyatlardan satın alacak. Büyükbaş hayvanlarda 19 bin TL civarı, Küçükbaş hayvanlarda ise 15 bin ile 17 bin TL arasında değişen fiyatlarla Et ve Süt kurumu hayvanları sahiplerinden satın alacak bu konuda bakanlığımız her türlü tedbiri almış durumda” diye konuştu.



“Türkiye’nin en iyi hayvan pazarları Erzurum’da”


Vatandaşların en iyi imkanlara sahip olmak için Erzurum hayvan pazarlarını seçtiğini de ifade eden Akar, “Erzurum altyapı açısından Türkiye’de en iyi hayvan pazarlarına sahip durumda. Altyapının uygun olması insanların rahat bir şekilde hayvanlarını pazarlayabilmesinde etkili oldu. Şu anda 6 tane ruhsatlı hayvan pazarımız mevcut. Erzurum Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan Avrupa’nın en büyük hayvan pazarına sahibiz. Bunlardan dolayı Erzurum’daki pazarlarımız vatandaşlar tarafından tercih sebebi oldu” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli 2 kız çocuğunu taciz ettiği iddiasıyla yargılanıyor Kocaeli’de kızının 11 ve 12 yaşlarındaki 2 arkadaşını taciz ettiği iddia edilen 52 yaşındaki sanığın, 2’şer kez 3 yıl 9 aydan 14 yıla kadar hapsi istendi. İddiaya göre; Kocaeli’de yaşayan H.N.Y. (11) ile S.N.B. (12) isimli kız çocukları, 2020’nin yaz aylarında ve 2022’nin ocak ayında arkadaşlarının babası İ.K. (52) tarafından cinsel istismara maruz kaldı. Çocukların bu durumu öğretmenlerine anlatmasıyla konu polise intikal etti. Suç duyurusunun ardından İ.K. gözaltına alındı. İfadesi alınan İ.K. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Sanık hakkında "Çocuğa karşı cinsel istismar" suçundan dava açıldı. Olayla ilgili açılan davanın duruşması Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam etti. Duruşmaya tutuksuz sanık, tanıklar ve taraf avukatları katıldı. Olaya ilişkin dinlenen S.N.B’nin ablası Z.B., "Tam zamanını hatırlamamakla birlikte pandemi sonrasında kardeşim bana sanık ve kızı ile motosiklete bindiklerini söyledi. Kardeşim, sanığın motosiklette bacaklarına ve bikini bölgesine dokunduğunu söyledi. Emin olup olmadığını sorduğumda emin olduğunu söyledi. Kardeşimin cep telefonunu denetlemek amacıyla kontrol ettim. Kardeşim arkadaşına yolladığı mesajda kendisine dokunduklarını yazmıştı. Kardeşime mesajların ne olduğunu sorduğumda şaka olduğunu söyledi ve bana tepki gösterdi. Telefonunu kontrol ettiğim başka tarihte ise intihar etmek amacıyla hap içtiğini yazmıştı. Daha sonra olayı anneme anlattım. Ben anlatmadan önce de kardeşim olayı öğretmenine anlatmış. Daha sonra olay polise intikal etti" dedi. "Mağdurlar, iddia ettikleri eylemler tarihinden sonra da sürekli bize gelmeye devam etti" Tanık olarak dinlenen sanığın kızı ise "Mağdur kızlar benim arkadaşlarım olur. Evimize gelip giderlerdi. Kızlar bizim eve geldiğinde sürekli yanlarındaydım. İddia konusu olaylar yaşanmamıştır. Mağdurlar, iddia ettikleri eylemler tarihinden sonra da sürekli bize gelmeye devam etti. S.N.B. çok yalan söyler ve olayları abartarak anlatır. Bu huyu sebebiyle kendisiyle çok kavga ettiğimiz olurdu" şeklinde konuştu. Sanık ise suçlamaları kabul etmediğini belirtti. 2’şer kez 3 yıl 9 aydan 14 yıla kadar hapis talebi Cumhuriyet savcısı mahkeme heyetine sunduğu mütalaasında, sanık İ.K’nın her 2 çocuğa karşı işlemiş olduğu iddia edilen "çocuğa karşı cinsel sarkıntılık" suçundan ayrı ayrı 3 yıl 9 aydan 14 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme heyeti, sanığın tutuksuz halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
Adıyaman İsias Otel davasının ikinci duruşması başladı Adıyaman’da 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 72 kişinin hayatını kaybettiği İsias Otel’le ilgili davanın ikinci duruşması Adıyaman Adliyesi’nde başladı. 6 Şubat depremlerinde 39’u KKTC’li voleybol sporcusu, öğretmen ve antrenör olmak üzere toplam 72 kişinin hayatını kaybettiği Adıyaman’daki İsias Otel davasının ikinci duruşması Adıyaman Adliyesi 3. Ağır Ceza Mahkemesinde sabah saatlerinde başladı. 3’ü tutuklu toplam 11 sanığın yargılandığı davaya KKTC Başbakanı Ünal Üstel, Başbakan Yardımcısı Fikri Ataoğlu, KKTC İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, KKTC Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, KKTC Ana Muhalefet Lideri Tufan Erhürman, otel enkazında hayatını kaybedenlerin aileleri ve çok sayıda kişi katıldı. Sabahın erken saatlerinde ellerinde kaybettikleri yakınlarının pankartlarıyla Adıyaman Adliyesine gelen aileler gözyaşlarına hakim olamadı. Burada aileler adına açıklamalarda bulunan, otel enkazında hayatını kaybeden Nazımcan Hartlap’ın annesi Hilal Düzgünce, “6 Şubat depreminin üzerinden 14 ay geçti. Bugün ortak davamız olan İsias Otel davasının ikinci duruşması yapılacak. Bizler İsias Otel’de 72 canımızı kaybettik. Rehberlerin ve şampiyon meleklerin anneleri, kardeşleri ve en yakınları buradayız. 14 aydır acımızı yaşayamıyor, faillerin yargı önünde hesap vermesi için mücadele ediyoruz. Tüm faillerin hak ettikleri şekilde ceza almaları ve aldıklarını görene kadar mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” dedi. Daha sonra konuşan Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Yücesoylu Karakaya, "Ne olursa olsun bu dava adaletle sonuçlanana kadar hep birlikte olmaya devam edeceğiz. Katiller hesap verene kadar mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Bu davada bilimin yol göstericiliğine güveniyoruz. Hukukun üstünlüğü kadar toplum vicdanının gücüne de inanıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti adaletinden tek beklentimiz, İsias cinayetinin faillerinin bizden aldıkları her canın bedelini ödemesidir” şeklinde konuştu. Bu davanın peşini hiçbir şekilde bırakmayacaklarını vurgulayan KKTC Başbakanı Ünal Üstel, "Bu depremde bizlerde çocuklarımızı kaybettik. Yavrularımızı kaybettik. Ve o günden bu güne kadar adalet arayışımız devam ediyor. Biz Türkiye Cumhuriyeti adaleti güveniyoruz. Birinci duruşma bundan bir müddet önce başladı ve sonuçlandı. Bugün ikinci duruşma için biz KKTC olarak bütün kesimlerimizle buradayız. Hükumet olarak buradayız, bakan arkadaşlarımızla buradayız, muhalefet başkanıyla, milletvekilleriyle ve yavrularımızın anneleriyle, yakınlarıyla, halkımızla Adıyaman’a geldik. Çünkü bu çocuklar artık KKTC’nin davasıdır. Onların acıları hepimizin acılarıdır. Biz çocuklarımızı unutmadık unutturmayacağız. Ve adalet sonuçlanana kadar biz bu işin devlet olarak takipçisi olacağız. Ülke olarak, devlet olarak Adıyaman’dayız. Ve iananıyorum ki en iyi neticeyi de bugün değilse bile en yakın zamanda adalet tecelli edecek, suçlular ise gerekli cezayı alacak diye düşünüyorum” diye konuştu.