GENEL - 20 Kasım 2019 Çarşamba 14:04

Mustafa Özalp: Sosyal medyanın çocuklara zararlarına dikkat çekti

A
A
A
Mustafa Özalp: Sosyal medyanın çocuklara zararlarına dikkat çekti

Uzman Sosyal Medyacı Mustafa Özalp, sosyal medyanın çocuklara zararlarına dikkat çekti.

Uzman Sosyal Medyacı Mustafa Özalp, sosyal medyanın çocuklara zararlarına dikkat çekti.


Çocuklarınızın sosyal medyada nelerle karşılaşabileceğini nasıl zararlar görebileceklerini madde madde anlatan Özalp, “Diğer sosyal medya kullanıcıları tarafından rahatsız edilip siber zorbalığa maruz kalabilir. Cinsel içerikli paylaşımlarla karşılaşabilir. Kötü niyetli kişilerin saldırılarına ve tacizlerine uğrayabilir. Yaşına uygun olmayan reklam içeriklerine maruz kalabilir. Kullanıcı bilgileri deşifre edilebilir ve sosyal medya hesapları kötü niyetli kişilerin eline geçebilir. Kendisine dair gereğinden fazla bilgi paylaşımında bulunarak güvenliğini tehlikeye sokabilir. İnternet ve sosyal medya kullanımı sebebiyle fiziksel aktivitelere daha az zaman ayırdığı için obezite gibi sağlık problemleri yaşayabilir” diye konuştu.


Uzman Sosyal Medyacı Mustafa Özalp, çocukların sosyal medya kullanımında anne ve babaya nasıl bir rol düştüğü konusunda ise şunları söyledi; “Çocuğunuz, gününün büyük bir çoğunluğunu bilgisayar, internet, telefon, tablet, televizyon ya da diğer elektronik aletlerin başında geçiriyor olabilir. Uzmanlar, internete erişim yaşının 3’e kadar düştüğünü belirtiyorlar. Bunda çocukların ellerine oyalanmaları için verilen tabletler büyük etken ne yazık ki. Eleştirel bakış açısı henüz yeterince gelişmediği için miniğiniz, sosyal medya hesaplarında paylaştığı bilgilerin fazlalığı ve diğer kullanıcılara karşı edindiği bilgilerin gerçekliğine dair değerlendirme içine girmeyebilir. Onun gün içerisinde haşır neşir olduğu medyaları sağlıklı bir şekilde kullanabilmesi ve istismara uğramaması için eşinle sana birtakım sorumluluklar düşüyor. Sonuçta bu bir takım işi! Peki, neler yapmalısınız?


10 yaş altındaki çocuğunuzun sizin denetiminizde olmadan internet kullanımına izin vermeyin. Amerikan Pediatri Akademisi’nin önerisi bu yönde.


Çocuğunuzun kullandığı sosyal ağlara siz de üye olun ve onu ekleyin. Sosyal medyayı verimli kullanabilmeye yönelik araştırmalar yapın.


Eğer çocuğunuz sosyal medya kullanımına dair belirlenen yaş sınırının altındaysa hesabını kapatın.


Gizlilik ayarları önemli bir konu. Ufaklığınızın sosyal medya hesabındaki paylaşımlarını ve profil bilgilerini kimlerin görebileceğine dair ayarları düzenleyin.


Ev adresi, cep telefonu, yaşı vb. özel bilgileri sosyal ağlarında paylaşmaması konusunda çocuğunuzu uyarın.


Çocuğunuzun sosyal ağlarına erişim için kullandığı tablet, bilgisayar veya cep telefonu gibi elektronik cihazları istenmeyen yazılımlara ve virüs tehditlerine karşı ara ara kontrol edin.


Kötü niyetli bir mesaj ya da bildirimle karşılaştığında yanıt vermeden önce durumu size bildirmesini isteyin.


Tanımadığı kimseyi arkadaş listesine eklememesini söyleyin. Çocuğunuzun arkadaş listesini zaman zaman gözden geçirin.


Karşısına çıkabilecek sahte hesaplar konusunda onu uyarın. Kendisini çocuğunuzun yaşıtı olarak tanıtan kişi aslında kötü niyetli bir yetişkin olabilir.


Paylaşımlarında konumunu belirtmemesini söyleyin.


Miniğinizin okuldaki başarısının ve sosyal ilişkilerinin sekteye uğramaması için bir kullanım süresi belirleyin. Herhangi bir yasak uygulamak yerine zaman kısıtlaması getirebilirsiniz.


Çocuğunuzla internet hakkında konuşun. Sosyal medya araçlarını bilerek, anlayarak ve öğrenerek kullanması yönünde doğru hareket edin. Sosyal medya ağlarını verimli kullanmasını sağlayın. İnternet kullanımı konusunda cesaretlendirin. Ailecek internetin ve sosyal medyanın olumlu yönlerinden faydalanmaya çabalayın.


Çocuklarınızı sanal ortamın tehlikeleri konusunda uyarmalısınız.


Sanal dünyanın tehlikeleri konusunda çocuklarınızı uyarırken onları korkuttuğunuzu düşünüyor olabilirsiniz. Unutmayın ki, sanal dünyaya korkuyla yaklaşmaları bilinçsiz olmalarından çok daha iyidir. Çocuklarınız interneti daha bağımsız kullanmaya başladığı andan itibaren onlarla bu tehlikeler hakkında açıkça çok önemlidir. Sanal güvenlik ve gizlilik uzmanı ve aynı zamanda Wiredsafety’in Genel Müdürü Parry Aftab’ın da söylediği gibi: "Sanal yabancı herkestir." Çocuklarınıza sanal dünyadaki insanların da yabancı olduğunu ve standart kuralların her zaman geçerli olduğunu hatırlatmanız gerekiyor.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gümüşhane Gümüşhane’de 322 bin 398 sebze fidesi toprakla buluşacak Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü tarafından desteklenen Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi Projesi (TAKE) kapsamında, Gümüşhane’deki küçük aile işletmeciliğinin geliştirilmesi için “Fide Bizden, Üretmek Sizden” projesi kapsamında yüzde 50 hibeli toplam 322 bin 398 adet sebze fidesi dağıtımı başladı. Tarım ve Orman İl Müdürlüğümüz tarafından son yıllarda sayısı hızla artan ve kırsal kesimdeki vatandaşlara gelir kapısı olan gerek örtü altı yetiştiriciliğine destek olmak ve küçük ve parçalı tarım arazilerini üretime kazandırmak için hazırlanan projenin bedeli 1 milyon 768 bin TL. “Fide Bizden, Üretmek Sizden Projesi” projesi kapsamında Merkez, Kelkit, Şiran, Köse, Torul ve Kürtün ilçelerinde üreticilere 322 bin 398 adet sebze fidesi dağıtımına başlandı. Tarım ve Orman İl Müdürlüğü bahçesinde yapılan fide dağıtım programında proje hakkında bilgi veren İl Müdürü Dr. Ahmet Mesut Kıraç, Gümüşhane’nin coğrafi konumunu ve kendine has iklim özelliklerini tarımsal üretiminde avantaja çevirmek istediklerini belirterek, Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğümüz tarafından desteklenen ve bütçesi 1 milyon 768 bin TL olan “Fide Bizden Üretmek Sizden Projesi”nin küçük aile işletmeciliğinin geliştirilmesi için hazırlanan bir proje olduğunu, proje ile Gümüşhane genelinde bulunan küçük ve parçalanmış arazileri karlılığı yüksek üretimlerle ekonomiye kazandırılmasının amaçlandığını ve proje kapsamında üreticilere 156 bin 870 adet domates, 115 bin 868 adet biber, 34 bin 440 adet hıyar ve 15 bin 120 adet patlıcan fidesi olmak üzere toplam 322 bin 398 adet sertifikalı sebze fidesi dağıtımı yapılarak, örtü altı ve açık alanlar olmak üzere yaklaşık 100 dekar alanda sebze üretimi gerçekleştirileceğini kaydetti. Gümüşhane’nin iklim özellikleri nedeniyle her ne kadar zor şartlarda üretim yapılsa da üretilen ürünlerin renk, tat ve aroma gibi kalite özelliklerinin çok iyi olduğunu, bu nedenle üretilen ürünlerin gerek İl içinde gerekse komşu illerde çok tercih edildiğini ve pazar değerinin yüksek olduğunu belirten Kıraç, sebze üretimini geliştirmek için farklı proje çalışmalarının da devam ettiğini söyledi. Fide dağıtımına ilk olarak örtü altı yetiştiricilerinden başladıklarını, diğer dağıtımlarının Mayıs ayı içerisinde yapılacağını ifade eden İl Müdürü Kıraç, projenin çiftçilere hayırlı olmasını dileyerek, projede emeği geçenlere teşekkür etti.
Edirne Edirne’de üniversite öğrencilerinden Gazze’ye destek protestosu Edirne’de Trakya Üniversitesi öğrencileri tarafından İsrail’in Gazze’yi işgalini kınamak amacıyla “Gazze İçin Ses Ol” isimli protesto gerçekleştirildi. Trakya Üniversitesi öğrencilerinden oluşan Trakya’dan Geçerken Topluluğu öncülüğünde Balkan Yerleşkesi’ndeki kampüs cami inşaatı önünde gerçekleştirilen protestoda Türk ve Filistin bayrakları ile "Bebek katili İsrail" yazılı pankartlar açıldı. Topluluk üyesi öğrenciler, İsrail’in Gazze’yi işgalini protesto etmek amacıyla basın açıklamasında bulundu. Gazze’ye ses olmak, bu durumu normalleştirmemek, unutturmamak için tek yürek olan üniversite öğrencileri, sessiz protesto gerçekleştirdi. Program ilk olarak ilahiyat son sınıf öğrencisi Muhammet Bostancı’nın Vera, hemşirelik 3. sınıf öğrencisi Mehmet Sait Esin’in, Filistinli Enes’in Dersi isimli şiirleri okuması ile başladı. Basın açıklamasını tıp fakültesi 3. sınıf öğrencisi Enes Büyükçetintaş okudu. Son günlerde Filistin ve İsrail arasında yaşanan çatışmalardan dolayı çok sayıda can kaybının yaşanması ve bölgede barış ve güvenliğin bozulmasının küresel vicdanı derinden yaraladığını söyleyen Büyükçetintaş, "Gazze’nin yoğun bombardımana tabi tutularak orantısız güç kullanılmasından ötürü bölgede ağır bir insanlık trajedisi yaşanmaktadır. Son yaşanan olaylar İsrail ve Filistin arasında 1948 yılından bu yana devam eden çatışmaların kronikleşmiş bir hal aldığını ortaya koymaktadır. Gazze’de 16 yıldır kadınlar, çocuklar ve yaşlılar başta olmak üzere milyonlarca insan temel gıda, su, ilaç-tıbbi gereçler, akaryakıt ve enerji kaynaklarına erişememiş bölge adeta ablukaya alınarak açık hava hapishanesine çevrilmiştir. Tarihi süreç içerisinde milyonlarca insanın vatanından sürgün edilmesi, binlerce sivilin katledilmesi ve yüzlerce yerleşim yerinin tahrip edilmesi savaş suçu olmakla birlikte, olağanüstü önlemlerin alınmasında geç kalınmış bir insanlık suçudur" ifadelerine yer verdi. "İnsani yardım koridoru oluşturulmalı" İnsancıl hukuk kapsamında alınacak önlemlerin en başında sivil halk için insani yardım koridoru oluşturulmasının geldiğini söyleyen Büyükçetintaş, "Pratikte süregelen çatışmalar, bu topraklar üzerinde yaşayan insanların temel hak ve özgürlükler başta olmak üzere, güvenliklerini ve temel yaşam ihtiyaçlarının kesintiye uğramasına yol açmaktadır. Gazze’ye sağlanan temel gıda, enerji ve insani yardımların kesilerek sivil yerleşimlerin hedef gözetilmeksizin vurulması, uluslararası hukukun açık ve ağır biçimde ihlali olarak karşımızda durmaktadır" dedi. "Hayati öneme sahip sağlık ve gıda yardımları bölgeye ulaştırılmalı" Bölgede yaşayan siviller için acilen güvenli bir bölgeye geçiş sağlanması ve insani yardım koridoru vasıtasıyla hayati öneme sahip sağlık ve gıda yardımlarının bölgeye ulaştırılması gerektiğine değinen Büyükçetintaş, İsrail-Filistin arasındaki çatışmanın daha fazla insanlık dramına yol açmadan bir an önce sona erdirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Düzenlenen etkinlik, İl Müftü Yardımcısı Fatih Samet Okumuş’un dua ettirmesinin ardından sona erdi.