- 22 Ekim 2021 Cuma 09:23

PKK’nın katlettiği 33 kişinin acısı 28 yıldır dinmiyor

A
A
A
PKK’nın katlettiği 33 kişinin acısı 28 yıldır dinmiyor

Erzurum’da 28 yıl önce Yavi Mahallesi’nde terör örgütü PKK tarafından 33 kişi köyün kahvehanesinde kurşuna dizilerek şehit edildi.

Erzurum’da 28 yıl önce Yavi Mahallesi’nde terör örgütü PKK tarafından 33 kişi köyün kahvehanesinde kurşuna dizilerek şehit edildi. Yavi halkı ise aradan geçen 28 yıla rağmen katliamın izlerini unutmadı.


Erzurum’un Çat ilçesine bağlı Yavi Mahallesi 25 Ekim 1993 yılında dönemin en büyük katliamlarından birine şahit oldu. Yaşları 20-25 arasında değişen ve gasp ettikleri kamyonetle Yavi’ye asker kılığında gelen PKK’lı grup, televizyon izlemek için kahvehanede toplanan insanları kimlik kontrolü yapacağız diyerek sıraya dizdi. Daha sonra ellerindeki silahları köy halkına doğrultan terör örgütü mensupları onlarca sivili yaylım ateşine tuttu. Yaşanan katliamda 5’i çocuk 33 kişi hayatını kaybetti.


Terör örgütünün en kanlı katliamlarından birini yaşayan Yavi halkı aradan geçen 28 yıla rağmen katliamın izlerini unutmadı.



“Asker kılığında geldiler”


Katliamı yaşayan ve vücudunun çeşitli noktalarında 7 kurşun izi bulunan Abdulcelil Köse, teröristlerin asker kılığında geldiklerini hedeflerinin tüm köylüyü öldürmek olduğunu ifade ederek, “Kahvede oturuyorduk, televizyon izliyorduk. Köye bir kamyon geldi. Üzerinde hayvanlar vardı. Onlara baktık kahveye tekrar girdik. Kahveye üzerinde Türk askerinin kıyafetleriyle kişi girdi. Bizlere kimliklerimizi sordular. O sırada bir çoban vardı yanımızda. Gelenlerin önceden onu döven teröristlerin olduğunu fark etti. Bizden birisi ‘biz garibanız bizle ne işiniz var’ dedi. Teröristler ‘faşistler sizler gariban değilsiniz, Sivas olaylarını hatırlıyor musunuz’ dedi. Bize ’bu köyün etrafını 300 kişi ile sardık kimseyi sağ bırakmayacağız’ dediler. Üzerimize bir toz serptiler yere düştük. Silahları seriye aldılar. Üzerimize kurşun yağmaya başladı. Önümde insanlar vardı. İlk önce koluma mermiler geldi. Toplam 7 kurşun yedim. Babamı, amcamı ve dayımı da kaybettim” dedi.



“Allah bu acıyı tüm Türkiye’ye bir daha yaşatmasın”


Olayın şahitlerinden Cevat Menteşe ise, “Televizyon izliyorduk. Kahve çok doluydu. O sırada askerler içeri girdi. Masayı ve sandalyeyi kaldırdılar. Çoban ben bunları tanıyorum bunlar terörist dedi. Ben eyvah dedim öldürecekler. Silahlar seriye bağlansın dedi. Atış serbest dedi. İlk mermiyi ben yedim. O arada salavat getiriyordum. Teröristler gidince ölmediğimi fark ettim. Üstümde o kadar mermi kovanı vardı ki hepsi bana sıkıldı zannettim. Allah bu acıyı tüm Türkiye’ye bir daha yaşatmasın. Allah onları kahretsin” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler düzenlendi Her yıl 26 Nisan’da kutlanan ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri’ günü dolayısıyla Bayburt’ta da çeşitli etkinlikler yapıldı, alanında uzman isimler ve öğrenciler Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü düzenledikleri programla kutladılar. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri öğrencileri tarafından ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ münasebetiyle panel, tiyatro, söyleşi ve stanttan oluşan etkinlikler organize edildi. Düzenlenen program, panelle başladı. ’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp: Fitoterapi’ paneline konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Özgen ve Akademisyen/Yazar Doç. Dr. Kenan Taştan, bitkilerin tedavi süreçlerindeki temel ve yardımcı fonksiyonlarını anlatan çok yönlü sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. Doç. Dr. Kenan Taştan konuşmasında Geleneksel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan hacamat yöntemine özellikle ayrı bir parantez açan Taştan, “Hacamat mutlaka işin uzamanı bir hekim tarafından ve gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde özellikle kan hastalıkları olan bireylerde ya da enfeksiyondan kaynaklanan problemler ciddi rahatsızlıklara yol açması söz konusu olabilir” diyerek konuştu. Prof. Dr. Ufuk Özgen ise konuşmasında birçok ilacın hammaddesini oluşturan bitkilerin şifalı özelliklerine değindi. Ancak ilaçlarla birlikte kullanılan bitkisel çayların ya da bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünlerin çok ciddi yan etkileri olabileceğine vurgu yaptı. Etkinliğin ikinci ayağında Eczane Hizmetleri öğrencileri Şehit Recep Eşiyok Ortaokulunda öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrenci Ecem Şahin’in kaleme aldığı tiyatro oyunu ile ortaokul öğrencilerine akıllı ilaç kullanımının önemine ve gerekliliğine dikkat çektiler. Ardından Eczane Hizmetleri öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Ümit Karakaş, öğrencilere ilaçlar ve akılcı ilaç kullanımı konulu söyleşisini gerçekleştirdi. Etkinlik Bayburt şehir merkezinde Yakutiye Camisi önünde kurulan stant ile son buldu. Stantta ’Doğru İlaç Kullanımı’ konusunda vatandaşla buluşan gençler, konu ile ilgili el broşürü, ilaç zamanlama ve taşıma kutusu dağıttılar. Öğrenciler, vatandaşlara ilaç ile ilgili sorular sorarak, doğru ilaç kullanımına yönelik farkındalık kazandırmaya çalıştılar. Konu ile ilgili olarak düzenleme komitesi başkanı öğrenci Nazım Onur Bulut, akıllı ilaç kullanımı hakkında bilgiler vererek, "Akıllı ilaç kullanımı konusunda toplumun bilgilendirilmesi için oldukça önemli nedenler bulunmaktadır. Bu gerekçelerin ilki modern sağlık bakımındaki kimyasal ajanların önemli rolünün olmasıdır. İkincisi bireylerin sağlıkları ile ilgili sorumluluk alabilmelerini ve uygun tedavi edici stratejilerin belirlenmesini sağlamaktır. Üçüncüsü, bireylerin tedavi edici kararlarında rol almaları ve sonraki dozlar ve süreç ile ilgili bilgilendirilme haklarının olmasıdır. Dördüncüsü ise bireylerin akılcı ve güvenli ilaç teminini ve etik olmayan ticari tanıtımdan zarar görmemelerini sağlamaktır" dedi.