POLİTİKA - 16 Ekim 2020 Cuma 20:14

Sağlık Bakanı Koca: “İstanbul, Bursa, Kocaeli, Kahramanmaraş, Denizli’deki vaka artışı tüm Türkiye için risktir”

A
A
A
Sağlık Bakanı Koca: “İstanbul, Bursa, Kocaeli, Kahramanmaraş, Denizli’deki vaka artışı tüm Türkiye için risktir”

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “İstanbul, Bursa, Kocaeli, Kahramanmaraş, Denizli’de ki vaka artışı tüm Türkiye için risktir” dedi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “İstanbul, Bursa, Kocaeli, Kahramanmaraş, Denizli’de ki vaka artışı tüm Türkiye için risktir” dedi.


Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Erzurum’da bölge illerin valileri ve sağlık müdürlerinin katıldığı pandemi değerlendirme toplantısının ardından basın toplantısı düzenledi. Erzurum Şehir Hastanesi’nde düzenlenen toplantıda konuşan Bakan Koca, “Salgının durumuna bölgesel müdahalelerde bulunmak üzere çalışma toplantıları düzenliyoruz. 8 ilimiz için değerlendirme yaptık. Bu ziyaretlerimizin sebebi salgına karşı almamız gereken tedbirleri hatırlatmaktır. Bugün burada bulunuşumuzun sebebi maske mesafe ve temizlik kurallarının yaygınlaşmasıdır” dedi.


Yaz aylarına oranla sonbahar ve kış aylarının daha riskli olacağını anlatan Bakan Koca, “Zamanın çoğu kapalı alanlarda geçecek. Mesafeyi kontrol etmekte güçlük çekeceğiz. Sonbahar ve Kış Korana virüs için fırsat olacaktır. Grip virüsü de tıpkı korana virüs gibi solunum yoluyla bulaşmaktadır. Aynı tedbirlerle ikisinden de korunabilirsiniz. Tedbirlerde ilk günkü titizliğe dönmenizdir” diye konuştu.



“Dünyaya o bir kişiden yayıldı, 39 milyona ulaştı”


Virüsün bugüne dek en az 39 milyon kişiye bulaştığını anlatan Bakan Koca, “En başta bu sayı sadece birdi. Dünyaya o bir kişiden yayıldı. 39 milyona ulaştı. Bir kişi izole edilmediği sürece riskin devam ettiği anlamına gelir. 15 Ekim’de tüm ülkelerce 24 saatte tespit edilen 429 bindir. Aktif vaka sayısı dünyada 70 milyonun üzerindedir. 70 milyondan fazla bulaşma kanalı var. İnsanlıkta korana virüse karşı önemli başarılar elde etti. Burada aşı konusuna gelinen işin rengini tümüyle değiştiren şartları ayrı tutuyorum. Bu zaman boyunca virüse geçit vermeyeceğiz. Solunum yoluyla geçmektedir. Maske vazgeçilmez bir tedbir ve en önemli tedbirdir” şeklinde konuştu.



“Bu saatten sonra bu tavizin riski daha da artacaktır”


Mart ayından bu yana maske kullanımı konusunda titizlik gösterilen tedbir konusunda çok daha hassas olunması gereken kapalı alanlarda taviz verildiğini anlatan Bakan Koca, “Bu saatten sonra bu tavizin riski daha da artacaktır. Evlerin dışında maske takmayı ihmal etmeyin. HES uygulamasından mutlaka yararlanın. Doğu da HES e ilgi az. HES uygulamayı kullanmak kıtlama çay içmek gibi tabi olmalıdır. İşyerleri çok dikkat edilmesi gerekir. Herkes diğerinden taşıyıcı gibi korunmalıdır. Sosyal mesafe virüse karşı ikinci tedbirdir. Sonbahar ve kış aylarında sosyal mesafenin önemi artacaktır. Solunum yoluyla havaya damlacıklarla yayılmakta ve yakın kişilere bulaşmaktadır. Maskeyle kendinizi güvenceye alabilirsiniz. El temizliği konusunda titizlik göstermelisiniz. Sağlımızı korumak bu üç tedbire bağlıdır” diye konuştu.



“Aşı bulunana kadar dünyayı zor günler bekliyor”


“Aşı bulunana kadar dünyayı zor günler bekliyor” diyen Bakan Koca açıklamalarını şöyle sürdürdü:


“Avrupa’da ciddi önlemler alınmazsa Nisan ayına göre 5 kat artacağı söyleniyor. Günlük vefat sayısı binin üzerinde. Dünya Sağlık Örgütünün endişesi boşuna değil. Umut kırıcı bir tablo var. Fransa sokağa çıkma yasağı ilen edildi. İspanya, Almanya katı tedbirler tekrar konuşulmaya başlandı. Somut gerekçelere dayanıyor. Fransa’da 30 bin İspanya’da 35 bini geçti. İtalya’da salgının başından bu yana en yüksek rakamlara ulaşıldı. Sadece bir günde 21 bin vaka görülen İngiltere de bazı kısıtlamalara gidildi. Avrupa da ikinci dalga olarak değerlendiriliyor. Bu yüzden hem bölgesel şartlar ve hem de iklimsel şartlar dikkat edilmelidir.”



“Virüsün size bulaşmasına izin vermeyin”


Geçtiğimiz haftalarda Türkiye’de tehdit edici bir yayılım olduğunu anlatan Bakan Koca, “Bir ay öncesine göre yayılımın önüne geçildi. Kısa zamanda aldığımız tedbirlerle yayılımı kontrol altına aldık. İstanbul, Bursa, Kahramanmaraş, Kocaeli, Denizli’de artışlara dikkat edilmelidir. Virüsün size bulaşmasına izin vermeyin. Başkalarını da kendinizi korur gibi koruyun” dedi.


Bakan Koca bölgesel değerlendirmesinde ise, “Erzurum’da vaka oranlarında bir ay öncesine göre yüzde 60 düşüş görüyoruz. Vakalarımız üçte birine indi. Erişkin yatak doluluk oranı yüzde 42. Solunum cihazı yüzde 27. Türkiye ortalamasının altında. Ağrı’da bir aya oranla vaka oranlarında yüzde 75, Bingöl’de yüzde 75 azalma var. Ardahan’da geçen aya göre yarı yarıya oranda zamla var. Son iki günde az da olsa artış var. Gerekli tedbirleri alıyoruz. Erzincan’da vaka oranı düşüşü olarak yüzde 65 oranın da düştü. Iğdır’da vaka sayısında yarı yarıya düşüşten bahsediyoruz. Kars’ta yine vaka sayısında geçen ayara göre yüzde 25, Tunceli’de yüzde 40 azalma var. İllerin tümünde azalma olduğu rehavete kapılmadan tedbire uymamız gerekiyor” şeklinde konuştu.



“Bu oranlar büyüklerimizi koruyamadığımı gösteriyor”


“60 yaş üzerindeki vatandaşların hastalığa yakalanma oranlarına dikkat edilmesi gerekiyor” diyen Bakan Koca, şunları kaydetti:


“Bu oranlar büyüklerimizi koruyamadığımı gösteriyor. Filyasyon ekiplerimizin sayısını artırdık. Bu illerimizde vaka sayılarının düşüşün de bu ekiplerimizin büyük katkısı var. 24 saat çalışan arkadaşlarımızın işini kolaylaştırmamız gerekiyor.


Yüz yüze eğitimle ilgili açılan sınıflarımız oldu. Bilim kurulumuzdan bir ekip Milli Eğitim Bakanlığı ekibiyle uzun süre çalıştı. Okullarda alınması gereken tedbirler, şüpheli olan nasıl davranılması gerektiğiyle ilgili bir detaylı bir çalışma yapıldı. Yapılması gerekenler kayda alındı. Bu dönemde vaka sayılarında bir artış olmadığını görüyoruz. Başlamayan sınıflara göre kısmen düşüşlerin olduğunu da biliyoruz. Alınan tedbirleri ve kontrollü davranılmasının etkisi olabilir. Net oranları ancak önümüzdeki hafta değerlendirebileceğiz. Önümüzdeki dönemde yüz yüze eğitime geçmekten yanayız. Kademelendirmenin nasıl yapılması gerektiği konusunda Bilim Kurulunun bir değerlendirmesi olacaktır.”



“Enfeksiyonu azaltmanın yolunun maskeden geçtiğini biliyoruz”


“Yerli aşı bu yıl uygulanabilecek mi? Bildiğiniz gibi dünyada faz üç aşamasına gelmiş altı aşı var” ifadelerini kullanan Bakan Koca, “İki tanesi ülkemizde. Gönüllü insanlarımıza uygulanmasına başlandı. Sanırım bir ay içerisinde bu yapılan aşıların sonuçlarını bilebilmiş olacağız. Bu firmalar yakın işbirliği içerisindeyiz. Koruyuculuğunu bağışıklığını geliştiğini görürsek tatmin olursak vatandaşlarımıza kullandırmayı düşünüyoruz. Aralık ayında uygulama olabilir.


Vatandaşımıza bilgilendirmediğimiz hiçbir şeyi Dünya sağlık örgütüne de bildirmiyoruz. Saha taramasını sürekli yapmaktan yanayız. TÜİK ile birlikte yapıyoruz. Bir hafta 10 gün içerisinde tamamlanacak. Vatandaşımızla paylaşacağız. Tespit ettiğimiz pozitif vakaları boş bırakmıyoruz. Onları izole ediyoruz. Temaslıları da yakından takip ediyoruz. Alınan tedbirlere ilave ek olarak yeni bir ilave tedbir düşünmüyoruz. Enfeksiyonu azaltmanın yolunun maskeden geçtiğini biliyoruz. Vatandaşlarımız tedbirlere riayet ederse yeni tedbirler almayı düşünmüyoruz. Etkili aşı çıkacağı zamana kadar maske konusundan vazgeçmeyeceğiz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler Resmi Gazete’de Çalışmak için bulundukları ilden başka illere giden mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin yaşadıkları sorunların giderilmesine yönelik yapılacak çalışmalar ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanarak Resmi Gazete’de yayımlanan ’Mevsimlik Tarım İşçileri ile İlgili 2024/5 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ ile mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler getirildi. Genelge kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve aileleri için geçici yerleşim alanları oluşturulacak ve bu alanlarda eğitim, sağlık, ulaşım ve sosyal hizmetler sunulacak. Genelgeye göre, valilikler tarafından mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak çalıştığı yerlerde iklim şartlarına uygun, emniyetli ve estetik prefabrik yapılar kullanılarak geçici yerleşim alanları kurulacak. Bu alanlar sel, su baskını gibi doğal afetlere karşı güvenli lokasyonlarda planlanacak ve yerleşim yerlerine elektrik, su ve kanalizasyon hizmetleri sağlanacak. Valiliklerce hazırlanan eylem planlarında belirlenen alanlara ilişkin tahsis veya protokol belgesi Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi’ne (e-METİP) aktarılacak. Sağlık hizmetleri Genelgede sağlık hizmetleri kapsamında, il sağlık müdürlükleri tarafından mevsimlik tarım işçileri ve ailelerine yönelik aşılama, kronik hastalık taramaları ve mobil sağlık ekipleri ile sağlık hizmetleri sunulacak. İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda personelinin istihdamının sağlacağı belirtilen genelgede, ”İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda sağlık personelinin istihdamı sağlanacak ve hizmet ihtiyacına göre personelin çalışma saatleri düzenlenecektir. Çalışan sağlığının korunması ve geliştirilmesi kapsamında il sağlık müdürlüklerince gerekli bilgilendirme faaliyetleri yapılacaktır” ifadelerine yer verildi. Eğitim hizmetleri Genelgeye göre çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. İl milli Eğitim Müdürlüklerince; geçici yerleşim alanlarında eğitim ve sosyal faaliyetler için oluşturulan merkezin, öncelikle çocuklar için etkin bir eğitim merkezi olarak kullanılmasının sağlanacağına dikkati çekilen genelgede şu ifadelere yer verildi: "Çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. Mevsimlik tarım işçilerinin zorunlu eğitim çağındaki çocuklarının eğitimlerini devam ettirmek üzere konu hakkında Milli Eğitim Bakanlığının ilgili yönerge/genelge hükümleri uygulanacaktır. Bu hususta şartlı nakit transferi gibi özendirici tedbirler etkin şekilde uygulanacak, çocukların okul kıyafetleri ve malzemeleri valiliklerce sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları aracılığıyla temin edilecektir. İl milli eğitim müdürlüklerince; mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının daimi ikametgahlarındaki okullarına döndüklerinde öğrenme kayıplarına yönelik telafi/yetiştirme eğitimleri yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçileri, daimi ikamet ettikleri illere geri döndüklerinde çalışma ve iş kurumu il müdürlükleri, halk eğitimi merkezleri ve mesleki eğitim merkezlerince; işçiler arasında yaygın eğitim ihtiyacı olanlar tespit edilerek eğitim ihtiyaçları karşılanacak, yetişkinlere okuma-yazma ve/veya meslek edindirme kursları, iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri ile sosyal-kültürel faaliyetler düzenlenecektir. Özel eğitim ihtiyacı bulunan çocuklar rehberlik araştırma merkezi müdürlükleri tarafından eğitim imkanlarından faydalandırılacaktır. Mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarının eğitime erişimlerinin sağlanması amacıyla il/ilçe milli eğitim müdürlükleri bünyesinde kurulan ekiplerin görevleri süresince ulaşım ihtiyaçlarının giderilmesi için gerekli tedbirler Valiliklerce alınacaktır." Genelgeye göre, İçişleri Bakanlığı, mevsimlik tarım işçilerinin güvenli bir şekilde seyahat etmeleri için gerekli trafik denetimlerini artıracak ve gece saatlerinde yolculuk yapmamaları sağlanacak. Geçici yerleşim alanlarının korunması ve asayişin sağlanması için kolluk kuvvetleri tarafından düzenli devriyeler yapılacak. Sosyal hizmetler Aile ve sosyal hizmetler il müdürlüklerince sosyal hizmetler kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin bilgilendirilmesi sağlanacağı kaydedilen genelgede kadın, çocuk, engelli ve yaşlıların sunulan hizmetlerden yararlanacağı vurgulandı. Okul çağına gelmemiş çocuklar için ise aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından geçici yerleşim alanlarında eğitim ve bakım hizmetleri için personel görevlendirilebilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sunulan gezici kütüphane, gezici müze ve benzeri hizmetlerin geçici yerleşim alanlarında faaliyet göstermesi amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile koordineli çalışmalar yürütüleceği aktarılan genelgede şunlar yer aldı: "Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarına yönelik sosyal ve sportif faaliyetler yürütülecektir. İl Müftülüklerince mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin inanç ve ibadet ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli tüm tedbirler alınacak; çocuk işçiliğinin önlenmesine ve çocukların zorunlu eğitime devam etmelerinin sağlanmasına ilişkin olarak ailelerin bilgilendirilmesine yönelik çalışmalara destek verilecektir." Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi (e-METİP) Mevsimlik tarım işçisi olarak daimi ikametgahı dışında bir başka ilde çalışmak amacıyla geçici olarak yer değiştirenlerin ve ailelerinin kimlik bildirimleri, bu kişilerin yaşadıkları geçici yerleşim alanlarındaki kolluk kuvvetlerince alınacağı vurgulanan genelge şu şekilde devam etti: "Bu bildirimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile elektronik ortamda paylaşılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için teknik altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığına e-METİP’e kayıtlı olan mevsimlik tarım işçilerinin ve aile bireylerinin kimlik numaralarını bildirecektir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kullanılmakta olan Milli Eğitim Bakanlığı e-Okul Yönetim Bilgi Sistemi’nde yer alan mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarına ilişkin kayıtlar e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin kimlik numaraları her sağlık hizmeti sunumunda alınarak, sunulan hizmetlere ilişkin bilgiler kişisel verileri içermeyecek şekilde e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Sağlık Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gerekli gördüğü takdirde e-METİP’in etkinliğinin artırılması amacıyla diğer kamu kurum ve kuruluşlarından protokole gerek duymadan kişisel verileri içermeyecek şekilde veri talebinde bulunabilecektir. Tarım alanlarının geniş bölgelere yayılması nedeniyle mevsimlik tarım işçilerinin kayıt altına alınması sürecinde kolluk kuvvetlerine kolaylık sağlamak amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı taşra teşkilatı başta olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları, muhtarlar ile ziraat odaları birlikleri ve mevsimlik tarım işçisi çalıştıran tarla veya bahçe sahipleri/işleticileri ve işverenler tespit ettikleri/çalıştırdıkları mevsimlik tarım işçilerini kolluk kuvvetlerine bildirecektir.
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.