GÜNDEM - 30 Temmuz 2025 Çarşamba 15:35

TÜGVA, Erzurum’da 6 bin 237 öğrenciyi Ulu Cami’de buluşturdu

A
A
A
TÜGVA, Erzurum’da 6 bin 237 öğrenciyi Ulu Cami’de buluşturdu

Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Erzurum Temsilciliği tarafından yürütülen yaz okulu programları kapsamında 6 bin 237 öğrenci camide buluştu.


Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Erzurum İl Temsilciliği, Doğu Anadolu Bölgesi’nde bir ilke daha imza atarak 6 bin 237 öğrencinin katılımıyla "Büyük Cami Buluşması" etkinliğini gerçekleştirdi. Erzurum’un manevi sembollerinden olan Ulu Camii’nde düzenlenen buluşma, yoğun katılım nedeniyle cami avlusu ve çevresine taştı. Cumhuriyet Caddesi’ne kadar uzanan kalabalık, kentin sosyal ve manevi dinamiklerinin gençlerle nasıl bütünleştiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Etkinlik kapsamında, tarihi Çifte Minareli Medrese bahçesinde çocuklar ve gençler için oyun istasyonları kurularak gün boyunca çeşitli aktiviteler düzenlendi. Hem eğlence hem de maneviyatın iç içe geçtiği organizasyon, katılımcılardan tam not aldı. Öğle namazını gençlerle birlikte eda eden Vali Çiftçi, ardından Kur’an-ı Kerim tilaveti gerçekleştirdi. Gençlerle sohbet eden Vali Çiftçi, böylesi anlamlı etkinliklerin artarak devam etmesini temenni etti. TÜGVA Erzurum İl Temsilciliği tarafından yapılan açıklamada, gençliğin maneviyatla buluştuğu bu tarz organizasyonların artarak süreceği ifade edilirken, Erzurum halkına ve katılım gösteren herkese teşekkür edildi. Etkinliğe Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, Erzurum Büyükşehir Belediyesi Meclis Başkanvekili Mehmet Akarsu, Palandöken Kaymakamı Yunus Kızılgüneş, TÜGVA Erzurum İl Başkanı Sayın Muhammed Faruk Kömeç ve davetliler katıldı.


"Geleceğimiz adına umut veren buluşma"


Vali Mustafa Çifti program sonrası yaptığı değerlendirmede, "Altı bin öğrencimizle beraber Ulu Camii’de geleceğimizin aydınlığı, göz nuru çocuklarımızla beraber öğle namazı kıldık. Ardından Çifte Minareli Medresesi’nin etrafında çocuklarımıza yönelik değişik etkinlikler düzenleniyor. Bugünkü bu tabloyu gördüğüm için Cenab-ı Hakk’a çok şükür ediyorum. Bu bizim gurur tablomuz. Altı bin tane çocuğumuzla beraber bir arada bulunmak, onların geleceğe yönelik olarak TÜGVA tarafından, öğretmenlerimiz tarafından hazırlandığını, geleceğe hazırlandığını görmek bizleri son derece memnun ediyor. Çünkü bugünün küçükleri yarın büyükleri. İnşallah onlar ileride bizim boşalttığımız yerleri dolduracaklar. Bu devlete, millete hizmet edecekler bizim ardımızdan. Devletimize, milletimize faydalı insanlar olacaklar. Bu tür etkinliklerin bizim geleceğe dair ümitlerimizi arttırdığını, ümitlerimizi canlandırdığını ifade etmek istiyorum" diye konuştu.


(MEK -NK)

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Hiranur’un ölümüne neden olan 3 sanık ilk kez hakim karşısına çıktı Mersin’de 16 yaşındaki Hiranur Nilgün Aygar’ın hayatını kaybettiği olayla ilgili tutuklu sanıklar ilk kez hakim karşısına çıktı. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve Mersin 5’inci Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede; sanık Hüseyin Arda Şark’ın (19) ‘çocuğa karşı kasten öldürme’ ve ‘ruhsatsız silah bulundurma’ suçlarından, M.Z. (27) ile Nazmi Ç.’nin (20) ise ‘suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’ suçlarından cezalandırılması talep edildi. İlk duruşma görüldü Davanın ilk duruşması Mersin 5’inci Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanıklar, bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Hiranur’un anne ve babası ile taraf avukatları ise duruşma salonunda hazır bulundu. Savunma yapan tutuklu sanık Hüseyin Arda Şark, olay günü arkadaşlarıyla birlikte asker eğlencesine gittiklerini belirterek, "Eğlencede havaya ateş etmek için silahı yanıma aldım. Daha sonra silahı bir arkadaşım aldı. Şarjörü kontrol ettiğimde boştu. Düğün sonrası bir büfeye gittik, alkol aldık. Daha sonra dışarıda sigara içtiğim sırada silahı Hiranur’a uzattım. Şakalaşıyorduk. ‘Sıkayım mı’ dedi. ‘Silahla şaka olmaz’ diyerek geri almak istedim. O sırada silah ateş aldı. İçinde mermi olmadığını sanıyorduk. Panikledim, korktum. Hiranur’u dere kenarına bıraktım, eve gittim. Sonra ağabeyime anlattım ve tekrar giderek Hiranur’u alıp hastaneye götürdük" dedi. ‘Suç delillerini yok etme’ suçlamasıyla yargılanan tutuklu sanıklardan M.Z. ise savunmasında, "Delilleri karartmadık. Olay sırasında Hiranur arka koltuktaydı, Hüseyin araç dışındaydı. Hüseyin, ‘Sıkayım mı’ diye sordu, Hiranur da gülerek ‘Sık’ dedi. Silah bir anda ateş aldı. Hiranur’u hastaneye götürmesini söyledik ancak Hüseyin’i ikna edemedik. Daha sonra tekrar gidip Hiranur’u alarak hastaneye götürdük" diye konuştu. Tutuklu sanık Nazmi Ç. de üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek, suç delillerini yok etme suçunu işlemediklerini savundu. Aile sanıklardan şikayetçi oldu Hiranur’un annesi Gülten Tan, sanık Hüseyin Arda Şark ile kızının yaklaşık 2 aylık bir birlikteliği olduğunu ifade ederek, "Kızıma bu kişiden uzak durmasını söylemiştim. Kızımı hayattan kopardılar. Bu bir şaka ya da kaza değil, bu olay cinayettir" dedi. Baba Murat Aygar da sanıklardan şikayetçi olduğunu belirterek, "Benim kızımın hayatı kimsenin şaka konusu olamaz. Türk adaletine güveniyorum" ifadelerini kullandı. Mahkeme heyeti, tanıkların ve avukatların beyanlarının ardından eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verildi. Olay 1 Eylül tarihinde meydana gelen olayda, merkez Toroslar ilçesi Akbelen Mahallesi’nde, 16 yaşındaki Hiranur Nilgün Aygar, park halindeki otomobilde tabanca ile vurularak hayatını kaybederken, polis, Hiranur’un erkek arkadaşı Hüseyin Arda Şark (19), M.Z. (27) ile Nazmi Ç.’yi gözaltına almış, 3 şüpheli de sevk edildikleri mahkemece tutuklanmıştı.