KÜLTÜR SANAT - 30 Kasım 2024 Cumartesi 11:48

Vali Çiftçi: "Mısri Zinnun Kümbeti’ni asli hüviyetine kavuşturacağız"

A
A
A
Vali Çiftçi: "Mısri Zinnun Kümbeti’ni asli hüviyetine kavuşturacağız"

Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, Oltu ilçesinde bulunan Mısri Zinnun Kümbeti’nde incelemelerde bulunarak ecdat yadigarının restore edileceğini söyledi.


Erzurum’ un Oltu ilçesinde yer alan Mısri Zinnun Kümbeti, Oltu Kalesi’nden sonra ilçedeki en eski tarihi eser olma özelliği taşıyor. Vali Mustafa Çiftçi, Oltu ziyaretinde Mısri Zinnun Kümbeti’ni inceledi ve kümbet hakkında Oltu Belediye Başkanı’ndan bilgiler aldı.


Vali Mustafa Çiftçi, “Oltu ilçemizin tarihi mekanlarından birisindeyim. Burası Zinnuni Mısri Kümbeti. Buranın mevcut durumuna incelemelerde bulundum. Erzurum’da da birçok kümbeti incelemiştim. Burayı da yerinde gördüm. Rölöve Müdürlüğümüzü göndereceğim. Onlar restorasyon projelerini yapacaklar ve tekrar orijinal haline kavuşturmak için inşallah bir çalışma yürüteceğiz. Burası güzel bir mekan. Erzurum aynı zamanda kümbetleri ile meşhur bir şehir. Ahlat’ta olduğu gibi burayı da tarihi ve aslı hüviyetine kavuşturmak için gerekli gayreti, çabayı göstereceğiz" dedi.



Mısri Zinnun Kümbeti’nin tarihçesi


Mısri Zinnun, hicri üçüncü asırda Mısır’da yaşamış ve orada hayata gözlerini yummuş bir mutasavvıf. Kümbette yatan kişi ise bu tarihten üç asır sonra yaşayan ve ismi bilinmeyen bir şehit. Mısri Zinnun Kümbeti’nin kitabesinde şehidin vefat tarihi olarak 1226 yılı yazıyor ancak kitabenin bir kısmı aşınmış olduğundan, şehidin ismi okunamıyor.


Kümbette medfun olan şehidin, 1226 yılında bölgeye Harzemşahlar tarafından düzenlenen İslamlaştırma seferleri esnasında şehit olduğu ve Celaleddin Harzemşah’ın komutanlarından biri olduğu düşünülüyor. Yöreye özgü kırmızıya yakın ve bej renkteki taşlardan yapılmış olan Mısri Zinnun Kümbeti, yuvarlak planlı bir yapı olup, konik bir örtü ile üzeri örtülmüş.



Vali Çiftçi: "Mısri Zinnun Kümbeti’ni asli hüviyetine kavuşturacağız"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TBMM Başkanvekili Buldan: "Eşit ve demokratik bir yaşamı inşa etmek parlamentonun önünde duran en önemli gündem maddesidir" TBMM Başkanvekili Pervin Buldan, "Hukukun üstünlüğünü, temel insan haklarını ve demokratik bir toplumu esas alan demokratik yasalarla ve toplumsal mutabakata dayalı yeni bir toplumsal sözleşmeyle eşit ve demokratik bir yaşamı inşa etmek parlamentonun önünde duran en önemli gündem maddesidir. Bu tarihî sorumluluk için mesai yapmak en büyük temennimdir. Kalıcı bir barış, bugün ülkemizin ve yakın bölgemizin, tüm Orta Doğu’nun en acil ihtiyacıdır" dedi. Buldan, TBMM Genel Kurulu açılışında konuştu. Buldan, cezaevinde tutuklu olan milletvekilleri Eş Başkanlar, Baladiye Başkanları’nı andı. Buldan, TBMM’nin kıymetli bir üyesi olan Sırrı Sürreyya Önder’i kaybettiklerini kaydederek, "Bugün öncelikle Sırrı Süreyya Önder’i huzurunuzda bir kez daha rahmetle, en içten duygularımla ve minnettarlığımla saygıyla anıyorum. Sırrı Başkan, demokratik, adil, çoğulcu bir yönetim anlayışıyla, hakikati her zaman ince bir zekâyla ortaya koyan mizahi üslubuyla alışılagelmiş siyasetten farklı bir tarzı meclis zemininde mümkün kıldı, siyasetin yasa yapmaktan daha fazlası olduğunu gösterdi bizlere, siyasetin esas olarak insanlara ulaşabilme, diyalog kurabilme sanatı olduğunu tüm hüneriyle hepimize gösterdi, herkesi ortak duyguda, hissiyatta birleştirmeyi başardı. Çatışma ve kavga için sarf edilen sözler onun lügatinde zarar ziyandı. Söz onun dilinde eşsiz bir muhabbetin mücevherleriydi. Onun hakikatle buluşan sözü yıkmak için değil, onarmak ve yapmak içindi. O, bu meclise ötekileştirilenlerin, ezilenlerin sesini, mutlunun mutsuza olan borcunu, hakikati, hakkaniyeti taşıdı ve bu meclise aslında halkı taşıdı. O bir şifacıydı, bu ülkenin en derin, en çok kanayan yaralarını çok iyi biliyordu ve bu yaralara bir çare olunması için çabalıyordu. Bu nedenle barışa çok inandı, barışın tarafında durdu, barış için yürüdü; çok kıymetli bir barış emekçisiydi. ’Barış, soylu bir çabadır ama iyilik değildir. Bir hayat felsefesi olarak barışı savunmak gerekir.’ derdi. Barışı nasıl savunduğunun en yakın tanığıyım. Her zaman için çok cesur, çok samimi, çok emektar, çok fedakârdı. Kimsenin ölmeyeceği bir barış imkânı için yüreği elinde mücadele verdi. Barışı kendi yaşamından öncelikli tuttu. Kıymetli dostum ve yol arkadaşımdan bu görevi bu şekilde devralmak benim için duygu yüklü, çok ağır bir durum fakat onun bıraktığı yerden devam etmek, onun bizlere bıraktığı birlikte yaşam ve barış iradesini sürdürmek için çaba içinde olmak benim için bir onurdur. Bu görev benim için bir makam değil, bir emanettir. Onun barış hayali benim yolumdur ve onun anısı yolumuza her daim ışık tutacaktır. Ben dostluğuna, yol arkadaşlığına, demokrasi ve barış mücadelesine omuz verdiği her anına huzurlarınızda sonsuz teşekkürler ediyorum; ruhu şâd olsun, devri daim olsun" şeklinde konuştu. Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sayın milletvekilleri, değerli halkımız; ben de bu kürsüye vekâlet ederken demokratik ilkelere bağlılıkla, tarafsız ve eşitlikçi bir tutumla yol alacağım. Gayretim, halk iradesinin gerçek manada parlamento zemininde tecelli etmesi üzerine olacaktır. Ülkenin dört bir yanından tüm farklılıkların, başta kadınların, ezilenlerin, yok sayılanların sesinin bu zeminde yükselmesi ve duyulması için çaba sarf edeceğim. Her siyasi düşüncenin, her fikrin kendisini özgürce ifade edebilmesi için çoğulculuğu ve katılımcılığı esas alan bir anlayış içerisinde olacağım. İçinden geçtiğimiz bu zorlu süreçte ülke ve bölge barışının inşa edilmesi adına Türkiye Büyük Millet Meclisinin üzerine düşen tarihî sorumluluğu yerine getirmesi elbette ki elzemdir. Ortak vatanda 86 milyonun geleceğini yakından ilgilendiren onurlu bir barışı sağlamak istiyoruz. Bu temelde, hukukun üstünlüğünü, temel insan haklarını ve demokratik bir toplumu esas alan demokratik yasalarla ve toplumsal mutabakata dayalı yeni bir toplumsal sözleşmeyle eşit ve demokratik bir yaşamı inşa etmek parlamentonun önünde duran en önemli gündem maddesidir. Bu tarihî sorumluluk için mesai yapmak en büyük temennimdir. Kalıcı bir barış, bugün ülkemizin ve yakın bölgemizin, tüm Orta Doğu’nun en acil ihtiyacıdır. Bundan hareketle, barış ikliminin kalıcılaşması ve demokratik çözüm sürecinin güvenli bir zeminde ilerleyebilmesi için hukuki ve siyasi zeminde atılması gereken temel adımların en önemli adresi tabii ki Türkiye Büyük Millet Meclisidir."
Konya Tartışıp kovaladığı kişiyi bıçaklayıp kaçtı Konya’da trafikte çıkan tartışma sonrası yaşanan kovalamacada, 1 kişi bıçaklanarak ağır yaralandı. Olayın şüphelisi olduğu belirlenen ve olay yerinden kaçan şahsın yakalanması için çalışma başlatıldı. Olay, saat 21.20 sıralarında merkez Karatay ilçesi İşgalaman Mahallesi Şeyh Ulema Yahşi Caddesi üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, merkez Meram ilçesinde 06 CIB 110 plakalı hafif ticari araç ile seyir halinde olan Mustafa K., henüz plakası belirlenemeyen bir otomobil sürücüsü ile sözlü tartışma yaşadı. Mustafa K., tartıştığı kişilerden uzaklaşmak isterken, şahıslarla yaşanan kovalamaca sırasında otomobil sürücüsü Şeyh Ulema Yahşi Caddesi üzerinde Mustafa K. idaresindeki aracın önünü kesti. Burada çıkan tartışmada henüz ismi öğrenilemeyen şahıs, yanında bulunan bıçakla Mustafa K.’yi göğsünden ve bacağından bıçaklayarak olay yerinden kaçtı. Mustafa K., yaralı halde aracını bırakarak İşgalaman Mahallesi Nazarlık Sokak üzerine kadar yaralı olarak kaçtı. Mustafa K. çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sevk edilen sağlık ekiplerince yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla Konya Şehir Hastanesi’ne kaldırıldı. Mustafa K.’nin hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenilirken, olay yerinde inceleme yapan polis ekipleri kaçan şüphelinin yakalanması için çalışma başlattı. Olayla ilgili tahkikat sürüyor.