GÜNDEM - 12 Aralık 2025 Cuma 10:13

"Yeniliklerle dünyada adından söz ettiren bir ülkeyiz"

A
A
A
"Yeniliklerle dünyada adından söz ettiren bir ülkeyiz"

Erzurum İl Millî Eğitim Müdürü Süleyman Ekici, 12-18 Aralık Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası’nın; tasarruf alışkanlığını geliştirmesi, kaynakları bilinçli kullanmayı ve yerli üretime daha güçlü şekilde yönelmeyi hatırlatması açısından değerli olduğunu dile getirdi.


Ülkemizin, savunma sanayisinde elde ettiği büyük başarılarla, yerli ve millî otomobilimiz ile gençlerin geliştirdiği yerli sosyal medya uygulamalarıyla, enerji alanında sondaj gemileri, uzay araştırmalarındaki kararlı adımlarla ve daha nice yeniliklerle dünyada adından söz ettiren bir ülke konumuna geldiğini vurgulayan İl Millî Eğitim Müdürü Süleyman Ekici, "Bu kazanımlar, milletimizin üretme iradesinin, gençlerimizin bilim ve teknolojiye olan ilgisinin ve yerli-millî kalkınma hamlemizin güçlü yansımalarıdır. Eğitim camiası olarak bizler de öğrencilerimize tutumluluğun, yatırım kültürünün ve Türk malı ürün kullanmanın hem bireysel hem de toplumsal faydalarını öğretmeye devam ediyoruz. Her bireyin yerli üretimi tercih etmesi; ülkemizin ekonomik bağımsızlığına, teknolojik gelişimine ve güçlü Türkiye hedefimize önemli katkılar sunacaktır. Bu bilinçle hareket eden tüm vatandaşlarımıza teşekkür ediyor, haftanın toplumsal farkındalığımıza yeni bir güç katmasını temenni ediyorum" dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Anamur’da ’Değerleriyle Güçlü Ailem’ projesi devam ediyor Mersin’in Anamur ilçesinde İlçe Müftülüğü Aile ve Dini Rehberlik Bürosu tarafından yürütülen ’Değerleriyle Güçlü Ailem’ projesi kapsamında aile eğitimleri aralıksız sürüyor. Proje ile aile bağlarının güçlendirilmesi, sorunlara karşı önleyici yaklaşım kazandırılması ve sağlıklı iletişim kültürünün oluşturulması hedefleniyor. Proje dahilinde hem 4-6 yaş grubu öğrencilerin velilerine hem de İhtiyaç Odaklı Kur’an Kurslarında eğitim gören kadın kursiyerlere yönelik seminerler gerçekleştiriliyor. Eğitimlerde ebeveynlerin çocuklara değer aktarımındaki rolü ve aile ahlakı konuları ADRB vaizi tarafından ele alınıyor. Aile içi iletişim ve mahremiyet eğitimleri ise Sosyal Hizmetler Müdürlüğü ile yapılan iş birliği kapsamında Psikolog Özlem Arı ve Psikolog Ebru Gündoğdu tarafından veriliyor. Programlarda aile bireylerinin sorumluluk bilinci, iletişim yöntemleri ve mahremiyet kültürünün temelleri işleniyor. Kur’an kursu öğreticilerine hitap eden ADRB Sorumlusu Fatma Güvercin, evliliğin yalnızca bir birliktelik olmadığını; ibadet, sadakat, paylaşma, neslin devamı ve huzurun tesisi gibi çok yönlü bir kavram olduğunu söyledi. Güvercin, bu değerler üzerine kurulan aile hayatının hem dünya hem ahiret mutluluğuna vesile olacağını kaydetti. "Aile, tolumun ayakta tutulması gereken en önemli kalesidir" Anamur İlçe Müftüsü Mehmet Fidan da Diyanet İşleri Başkanlığının ailelerin kurulması, korunması ve güçlendirilmesine yönelik çalışmalarını titizlikle sürdürdüğünü ifade etti. Fidan, "Manevi değerlere dayalı sağlıklı bir aile yapısı oluşturmak temel hedefimizdir. Bu kapsamda hayata geçirilen ‘Değerleriyle Güçlü Ailem’ projesi, aile içi bilinç ve dayanışmaya önemli katkılar sunmaktadır" dedi. Müftü Fidan, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "Toplumun ayakta tutulması gereken en önemli kalelerinden biri ailedir. Bu kalenin burçları yıkıldığında toplum derin yaralar alır. Ailenin korunması ve güçlendirilmesi için çalışmalarımızı hassasiyetle sürdürüyoruz."
Manisa 83 yaşında 20’lik dişi çıktı Manisa’da yaşayan 83 yaşındaki Aydın Besen, protez dişlerinin ağrı yapması üzerine gittiği diş hekiminde, ağrının kaynağının 20’lik diş olduğunu öğrenince şaşırdı. Genellikle 18-30 yaş aralığında çıkan 20’lik dişin, 83 yaşında ortaya çıkması dikkat çekti. Manisa’nın Şehzadeler ilçesinde yaşayan Besen, yaklaşık 6 yıldır total protez kullandığını belirterek, "20’lik dişim hiç çıkmamıştı. Doktor ağrının sebebinin 20’lik diş olduğunu söyleyince çok şaşırdım. Protezimi kullanamaz hale geldiğim için doktorum çekilmesi gerektiğini söyledi. Bir hafta ilaç kullandıktan sonra operasyonla alındı" dedi. "Protez kullandığı için altta kalmış" Operasyonu gerçekleştiren Ağız, Diş, Çene Hastalıkları ve Cerrahisi Uzmanı Dr. Dt. Hakan Kahraman, 20’lik dişlerin her yaşta sorun çıkarabileceğine dikkat çekerek, "İleri yaşlarda kemik erimesi nedeniyle gömülü dişler rahatsızlık vermeye başlayabiliyor. Hastamız yıllarca total protez kullandığı için gömülü diş, üzerindeki kemiğin erimesiyle yüzeye yakın hale gelmiş. Yeni protez yapımına engel olacağından dişi cerrahi olarak çektik. Bu durum herkesin başına gelebilir" dedi. "Yaşlanmaya bağlı kemik erimesi dişi yüzeye çıkarıyor" Manisa Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Başhekimi Dt. Barış Kaya ise, ileri yaşlarda çene kemiğindeki rezorpsiyonun gömülü dişleri yüzeye doğru yaklaştırdığını belirterek şunları söyledi: "Bu dişler aslında sürmüyor; çene kemiği eridiği için çıkmış gibi görünüyor. Halk arasında ‘70 yaşından sonra diş çıktı’ denilen durumlar aslında gömülü dişlerin kemik erimesiyle ortaya çıkmasıdır. Özellikle total protez kullanan hastalarda daha sık rastlanıyor. Eğer ağrıya, protez kullanımında zorluğa veya yemek yemede sıkıntıya neden oluyorsa cerrahi operasyonla dişi alıyoruz. İyileşme sonrası protez yeniden yapılıyor ya da küçük tamirlerle kullanılmaya devam edilebiliyor." Operasyonun ardından sağlığına kavuşan Aydın Besen, protezinin yenilenmesi için tedavisine devam ediyor.
Muğla MUSKİ, Karabörtlen içme suyu hatlarını kamusal alana taşıyor MUSKİ Genel Müdürlüğü, Ula ilçesi Karabörtlen Mahallesi’nde içme suyu hatlarının vatandaşların parsellerinden geçmesi nedeniyle arızalara müdahalenin güçleşmesi sorununu ortadan kaldırıyor. İmara yeni açılan bölgeler ile mevcut ve yeni oluşan parsellerdeki içme suyu hatları düzenlenip kamusal alana taşınıyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın talimatları doğrultusunda, il genelinde içme suyu sistemlerinin güçlendirilmesi ve sürdürülebilirliğine yönelik yatırımlarına devam eden Muğla Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (MUSKİ) ekipleri çalışmalarını Ula ilçesinin Karabörtlen Mahallesi’nde sürdürüyor. Oluşabilecek arızalara anında müdahale MUSKİ Genel Müdürlüğü ekipleri, Ula ilçesi Karabörtlen Mahallesi’nde içme suyu hatlarını modernize ederek daha güvenilir ve sürdürülebilir bir altyapı oluşturmak için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Çalışmalar kapsamında, mahalledeki içme suyu hatlarının vatandaşların parsellerinden geçmesi nedeniyle arızalara müdahalenin zorlaşmasının önüne geçmek amacıyla, imara yeni açılan bölgeler ile mevcut parsellerde mülkiyet içinde kalan hatların kamusal alana taşınması için kapsamlı bir altyapı yenileme çalışması yürütülüyor. Karabörtlen Mahallesi’nde vatandaşların parsel sınırları içerisinden geçen içme suyu hatlarında meydana gelen arızalara müdahalenin güçleşmesi ve bu nedenle su kesintilerinin uzaması sorununu ortadan kaldırmak üzerine harekete geçtiklerini söyleyen MUSKİ Akyaka İçme Suyu Ekipler Şefi Haluk Türkcan, "Ulu ilçesi Karabörtlen Mahallesi’nde imara yeni açılan parseller ve vatandaş mülkiyetinde kalan parsellerdeki şebeke hatlarımızın kadastrasını, depresyası ve yeni hat çekim işi yapıyoruz. Bu kapsamda toplam 1000 metrelik PVC 10 atık şebeke hatlı imareti yapmış olup 5 adet eski aboneyi kadastrasını alıyoruz, 3 adet de yeni abone imalatımıza başlıyoruz" dedi.
Konya Kanser tedavisinde en önemli adım erken tanı Kanser vakaları dünya genelinde hızla artarken uzmanlar, hastalıkta hayat kurtaran en önemli adımın erken tanı olduğu konusunda uyarıyor. Beyhekim Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölümü’nden Uzman Dr. Aziz Kurtuluş, dünyada her yıl yaklaşık 20 milyon yeni kanser tanısı alan hasta bulunduğunu belirterek, tarama ve kontrollerin ihmal edilmemesi gerektiğini söyledi. Dünyada her yıl milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine sebep olan kanser hastalığı, hızla artan vaka sayılarıyla küresel bir sağlık tehdidi olmaya devam ediyor. Hastalıkta en kritik unsurun erken tanı olduğuna dikkat çeken uzmanlar, toplumun tarama programlarına yönelmesi gerektiğini vurguluyor. Uzmanlar özellikle sigara, alkol, obezite, hareketsizlik, radyasyon gibi çevresel etkenlerin giderek arttığını, kanserin artık sadece ileri yaşlarda değil, daha genç kişilerde de görüldüğünü belirtiyor. Kanserin vücutta kontrolsüz bir şekilde çoğalan hücrelerin ve bunun tamir mekanizmalarında bozulma sonucu oluşan genel bir hastalık türü olduğunu söyleyen Beyhekim Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölümü’nden Uzman Dr. Aziz Kurtuluş, "Kanser tüm dünyada hızla artış gösteriyor. Dünyada her yıl yaklaşık 20 milyon yeni tanı alan hasta bulunuyor. Bunlardan da her yıl yaklaşık 10 milyon kişi hayatını bu hastalıktan dolayı kaybediyor. Dünyada ölüme bağlı nedenlerde kalp hastalıklarından sonra ikinci en sık hastalık kanser hastalığı. Bu nedenle de erken tanı bu hastalıkta önemli. Burada tanıda ve etiyolojide nedenleri açısından bakacak olursak özellikle çevresel ve genetik faktörler rol oynuyor. Çevresel faktörlerde de sigara, alkol, obezite, hareketsizlik, radyasyon, bazı enfeksiyöz nedenler rol alıyor. Tanıda da daha çok şikayet olarak hastalarımıza halsizlik, kilo kaybı, iştahsızlık, bulantı, kusma, vücudun herhangi bir yerden olan kanamalar, daha çok şikayetler bu şekilde oluyor. Bu tür şikayetleri olan hastaların vakit kaybetmeden en yakın sağlık merkezine başvurmaları gerekmektedir" dedi. Erken tanı için tarama ve kontroller önemli Şikayet olmasa da özellikle tarama ve erken tanı açısından KETEM’de 3 kanser türünde tarama yapıldığını belirten Uzman Dr. Aziz Kurtuluş, "Bunlardan birincisi meme kanseri. 40 yaş sonrasında kadınlarda yıllık klinik meme muayenesi ve 2 yılda bir mamografi kontrolü, rahim ağzı kanseri açısından da 30 yaş sonrasında özellikle 5 yılda bir smear testi ve HPV DNA testi yapılmaktadır. Yine kolorektal kanserler açısından yani kalın bağırsak kanserleri açısından da 50 yaş sonrasında 2 yılda bir gaita gizli kan testi yapılmaktadır. Bunları erken tanı açısından, şikayeti olmasa da kişilerin yaptırması gerekiyor. Tedavi açısından da cerrahi, radyoterapi, kemoterapi, hormonoid tedaviler gündeme geliyor. Biz, Beyhekim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde güncel tedavileri uygulayabilmekteyiz. Onkoloji Kliniğimiz de burada mevcut. Orada da radyoterapi hizmeti veriliyor. Teşhis amaçlı da kan tahlilleri, röntgen, ultrason, tomografi, MR gibi görüntüleme yöntemleri yapılabilmektedir. Kesin tanı amaçlı biyopsi bizim için önemli. Patoloji tarafından kanser tanısı kesin olarak orada konulmaktadır. Bunun dışında yine son dönemlerde olan genetik ve moleküler testler de özellikle kanser tanısında ve tedavi konusunda bize yardımcı olmaktadır. Hedefe yönelik tedaviler dediğimiz sağlıklı hücrelere etki etmeyen, kanser hücreleriyle savaşan tedaviler açısından da bu testler önem arz ediyor" ifadelerini kullandı. "Kanser, çevresel faktörlerin etkisiyle daha erken yaşlarda gözükebiliyor" Koruyucu önlemler açısından çevresel nedenlerden uzak durmak gerektiğini ifade eden Uzman Dr. Aziz Kurtuluş, "Sigarayı bırakmak, alkolü bırakmak, düzenli egzersiz, uygun bir diyet programı ve erken tanı, tarama açısından da KETEM’lerde bu taramalarımızı yaptırmamız kanser hastalığını önlemek açısından büyük rol oynuyor. Tıp onkolojisi olarak daha çok 18 yaş ve üstüne hizmet vermekteyiz. Kanser hastaları daha çok 50 yaş ve sonrasında görülmekte ama artık günümüzde çevresel faktörlerin etkisiyle daha erken yaşlarda gözükebiliyor. Çocukluk çağında da maalesef bu hastalık ortaya çıkmakta ama orada daha çok genetik faktörler rol oynamakta. O tür durumlarda çocukta belirti, şüpheli bir durum olduğu zaman en erken dönemde yine sağlık merkezine başvurmakta fayda var" diye konuştu.