SAĞLIK - 21 Ocak 2017 Cumartesi 12:07

Kış aylarında beslenmenize dikkat

A
A
A
Kış aylarında beslenmenize dikkat

Acıbadem Eskişehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Mine Şenarslan, ’Kış aylarında nasıl sağlıklı beslenebiliriz?" konusunda önerilerde bulundu.
Kış mevsiminde havaların soğuması ile birlikte beslenme şeklinde değişiklikler olmakta, genellikle yağlı ve şekerli besinlere eğilim artmaktadır. Kış aylarında kapalı ortamlarda daha fazla vakit geçirilmekte, fiziksel aktivite yoğunluğunda azalmak olmaktadır. Kış mevsiminde fiziksel aktivitenin az olması, gecelerin uzaması nedeni ile televizyon başında fazla zaman geçirilmesi ve besinlerin atıştırılması gibi nedenlerden dolayı vücut ağırlığında istenmeyen değişiklikler olabilmektedir.
Kış aylarında sağlıklı beslenmeyle alakalı önerilerde bulunan Beslenme ve Diyet Uzmanı Mine Şenarslan, sağlığın korunması ve savunma sisteminin çalışabilmesi için yeterli ve dengeli beslenmenin önemli olduğuna dikkat çekti. Şenarslan, "Bu nedenle, dört besin grubunda bulunan (süt grubu,et-yumurta -kuru baklagil grubu, sebze-meyve grubu ve ekmek-tahıl grubu) çeşitli besinler en az 3 ana ve 2-3 ara öğünde yeterli miktarda alınmalıdır. Sebze-meyvelerin vitamin-mineral içeriği, bağışıklık sisteminin savunması ve güçlendirilmesinde önemli yer tutar. Sebze-meyveler, vitamin-minerallerin iyi bir birer kaynağı olmasının yanı sıra, posa ve yüksek su içeriği ile özellikle kış aylarında hareketsizliğe bağlı çıkabilen kabızlık gibi sindirim sistemleri sorunlarının önlenmesine yardımcı olur" dedi.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Şenarslan, kış aylarında yetiştirilen besinlerin insan sağlına yaptığı katkılardan bahsetti. Her besinin dengeli bir şekilde tüketilmesi gerektiğinin altını çizen Şenarslan, "Portakal, mandalina, greyfurt gibi turunçgiller ile nar, elma ve ayva gibi meyveler maydanoz, ıspanak, pazı, lahana gibi yeşil yapraklılar, brokoli, karnabahar gibi sebzeler kış mevsiminde bağışıklık sistemimizi güçlendiren besinlerdir. Demir, çinko ve selenyum gibi mineraller ile A, E ve C vitaminleri, vücudun bağışıklık sisteminin çalışması ve enfeksiyon için oldukça önemlidir. Kırmızı etler ve yumurta gibi hayvansal kaynaklı besinler proteinin yanı sıra, demir ve çinkonun, balıklar da selenyumun önemli kaynağıdır. Kurubaklagiller ve yağlı tohumlar ise demir, çinko ve selenyum için önemli bitkisel kaynaklı besinlerdir. Yararlı bakteriler olan probiyotikler sindirim sistemi sağlığının korunması ve geliştirilmesinde katkı sağlar. Yoğurt ve kefir, probiyotiklerin önemli kaynağı olan geleneksel besinlerimizdir. D vitamini, cildimizin güneş ışınları ile temas etmesi sonucu sentezlenebilmektedir. Kış aylarında güneşli gün sayısı ve güneş ışınlarının azalması ve vücudumuzun büyük bölümü örten giysiler tercih etmemiz sebebiyle D vitamini eksikliği görülebilmektedir. D vitamini kemik sağlığı için elzem olduğu bilinmekte, yetersizliğinde ise kalp-damar hastalıkları, enfeksiyonlar diyabet ve kanser riski ile ilişkili olabileceği ve hatta son yıllara ait çalışmalarda, D vitamini eksikliğinin, depresyona sebep olabileceği belirtilmektedir. D vitamini yetersizliğini önleyebilmek için her gün, öğle saatlerinde, 30 dakika güneşten yararlanılması önerilmektedir. Özetle kış aylarında sağlığını korumak ve hastalıklara yakalanmamak için besin gruplarını yeterli ve dengeli tüketmeye, güne mutlaka kahvaltı ile başlamaya, öğün atlamamaya, ara öğünlerde ise taze-kuru meyveler ve yağlı tohumları tüketmeyen özen gösterin. Taze sebze ve meyveleri günde 5 porsiyon ve farklı renklerle tercih edin. Su tüketiminizi izleyin ve günde en az 8 ile 10 bardak arasında su içtiğinizden emin olun. Güneş ışınlarından faydalanmak için öğle saatlerinde yürüyüşler yaparak, hem D vitamini sentezlemeyi hem de fiziksel aktiviteyi artırmayı hedefleyin” ifadelerini kullandı.
"İştah kesen kış tatlısı" tarifi veren Uzman Şenarslan, tatlının içindeki malzemeleri şu şekilde sıraladı; “1 adet elma, 1 çay kaşığı tarçın, 2 tüm ceviz içi, 3 tane dilimlenmiş kuru erik, 1 yemek kaşığı nar.”
Tatlının yapılışından da bahseden Beslenme ve Diyet Uzmanı Şenarslan, “Elmaları rendeleyip, tarçınla beraber pişiriyoruz. İçine kuru erikleri ekliyoruz en son da cevizleri ekliyoruz. Soğuyunca buz dolabına koyuyoruz. servisten önce üzerini narla süslüyoruz” dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Işıl Özışık’ın 65. Sanat Yılı Sergisi Beyoğlu Belediyesi’nde gerçekleşti Ressam sanatçısı Işıl Özışık’ın 65. Sanat Yılı sergisi Beyoğlu Beleditesi’nin 6. Daire’sinde yer alan Sanat Galerisi’nde gerçekleşti. Sanatçının kişisel suluboya çalışmalarının yer aldığı, toplamda 54 eserlik içerikten oluşan sergi, 10 Ekim 2024 tarihine kadar ziyaret edilebilecek. Beyoğlu Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen Ressam sanatçısı Işıl Özışık’ın 65. Sanat Yılı sergisi, Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney’in de katılımıyla gerçekleşti. Açılış sonrası Işık Özışık ile beraber sergiyi gezen Başkan Güney, eserler hakkında sanatçıdan bilgi aldı. Sanatçının tamamı suluboya çalışmalarından oluşan, toplamda 54 eserlik içerikten oluşan sergisine Brezilya İstanbul Başkonsolosu Ruy Pacheco de Azevedo Amaral, Cezayir İstanbul Konsolosu Abbi RATIBA, CHP Meclis Üyesi Işık Öğütçü, Beyoğlu Muhtarlar Derneği Başkanı Songül Öztunç ve diğer davetliler de katılım gösterdi. Sergide yer alan eserlerin sahibi olan sanatçı Işıl Özışık sergiyle ilgili şunları söyledi, “Retrospektif bir sergi. Başlangıçtan bu yana, yani 1960 yılının sonlarından zamanımıza kadar olan 65 yılda yaptığım resimlerin bir özeti bu. Çoğunlukla aşığı İstanbul’dan yaptığım peyzajlar. Bir kısmını oturduğum yerden birebir karşılığını yaptım. Bir kısmını da eskizini alıp galerimde bitirdim. 65 yıl başarılarla, bazen hüzünle sükut-u hayalle geçti. Güzel günlerdi. Resim yapmak, objeyle baş başa kalmak, bende güzel anılar bırakıyor” İfadelerini kullandı. Yaşına rağmen yorgun olmadığını ve çalışabildiğini söyleyen Özışık, “86 yaşındayım. Devam edeceğim. Yorgun değilim. Çalışabiliyorum. Günde bazen üç, bazen iki, bazen bir resim, bazen de hiç resim yapmadan dinleniyorum. Resimle güzel günler geçiriyorum. Bir yıl içinde herhalde açamayacağım. Belki bir dahaki yıl açarım. Deniz ve kıyı resimlerini yapmayı çok seviyorum. Bazen kırsal resimler yapmayı seviyorum. Eserlerin tamamı suluboya. Neden suluboya olduğunu soruyorlar. Ben özel hayatımda da biraz suluyum. Mizahı çok severim. Herhalde başarım varsa eğer bunu mizaha da borçluyum” dedi. Açılış davetlilerin sergiyi gezmesiyle devam etti.
Samsun Başkan Kul: “Gazilerimizin rahat bir yaşam sürmeleri için elimizden geleni yapacağız” SAMSUN (İHA) – Samsun’un Terme Belediye Başkanı Şenol Kul, “Gazilerimiz bizim onurumuzdur ve onların rahat bir yaşam sürmeleri için elimizden geleni yapacağız” dedi. Terme’nin Kocaman Mahallesi’nden olan ve Samsun şehir merkezinde ikamet eden Kıbrıs Gazisi Veysel Özkan, sadece yaz aylarında Kocaman Mahallesi’ndeki evinde yaşıyor. Terme Belediye Başkanı Şenol Kul, Kıbrıs Gazisi Veysel Özkan’ın Kocaman Mahallesi’nde bulunan evinde ziyaret ederek, gazilere olan minnet ve şükranlarını ifade etti. Parkinson hastası olan Kıbrıs Gazisi Veysel Özkan, dün evinde geçirdiği bir kaza sonucu yaralandığı için Başkan Kul, geçmiş olsun dileklerini iletti. Kıbrıs Gazisi ve yakınları ile bir süre görüşen Başkan Kul, gazinin talep ve önerilerini dinledi. Sadece yaz aylarında yaşadıkları evle ilgili olarak mevcut sorunların giderilmesi için çalışma başlattıklarını belirten Şenol Kul, “Gazilerimiz bizim onurumuzdur ve onların rahat bir yaşam sürmeleri için elimizden geleni yapacağız. Gazimizin kısa süreli de olsa yaşadığı bu yerle ilgili ne gazimizden ne de yakınlarından belediyemize herhangi bir talep gelmemesine rağmen ekiplerimiz evlerinin bulunduğu bölgede incelemeler yaptı. Gazimizin yaşadığı mahalleye kadar beton yolumuzu daha ilk görev yılımızda yapmıştık. Beton yoldan gazimizin yaşadığı eve kadar 100 metrelik bir stabilize yol var, o yolun durumu da gayet iyi fakat gazimizin evi dik bir yamaca yapıldığı için evlerinin bulunduğu alanda yağışlı günlerde de sorun olmaması adına ekiplerimizin yapacakları incelemenin ardından gerekli çalışmaları yapacağız. Yakın bir zamanda yeniden Samsun şehir merkezinde bulunan evlerine taşınacak olan gazimizi burada kaldığı süreç içinde rahat etmesi için elimizden ne geliyorsa yapacağız” diye konuştu.
Samsun OMÜ Rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın oldu Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin (OMÜ) yeni rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın oldu. Cumhurbaşkanlığı’nın 2024/335 sayılı kararı yayımlandı. 20 Eylül tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan kararda, “Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörlüğü’ne 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 13’üncü maddesi ile 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2’nci, 3’üncü ve 7’nci maddeleri gereğince Prof. Dr. Fatma Aydın atanmıştır” denildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı kararla birlikte, 13 Ağustos 2020 tarihinden itibaren Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü olarak görev yapan Prof. Dr. Yavuz Ünal’ın yerine Prof. Dr. Fatma Aydın atanmış oldu. Fatma Aydın kimdir? Fatma Aydın, 10 Ocak 1969’da Manisa’da doğdu. Orta ve lise eğitimini İzmir İmam Hatip Lisesi’nde tamamladı. 1994 yılında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Akademik kariyerine Atatürk Üniversitesi Dahiliye Ana Bilim Dalı’nda araştırma görevlisi olarak başladı. Akabinde 1997-2001 yılları arasında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Deri ve Zührevi Ana Bilim Dalı’nda uzmanlığını tamamladı. Aynı üniversitenin Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Ana Bilim Dalı’nda 2007-2013 yılları arasında doçent, 2013 yılından itibaren ise profesör ünvanıyla görevlerine devam etti. Ayrıca, 2014-2015 yıllarında sırasıyla OMÜ Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı, Tıp Fakültesi Dekanı ve 2017-2019 tarihleri arasında OMÜ Turizm Fakültesi Dekanı olarak görev aldı. 2015 tarihinden itibaren Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı Başkanı olarak görev yapıyor. Evli olup, Orhun Utku Aydın adında bir oğlu var.