GENEL - 22 Ağustos 2017 Salı 16:38

Anadolu Üniversitesi tarihe ışık tutmaya devam ediyor

A
A
A
Anadolu Üniversitesi tarihe ışık tutmaya devam ediyor

Anadolu Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi bölümleri, yürüttüğü kazı çalışmaları ile kültürel mirasa ışık tutmayı sürdürüyor.

Anadolu Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi bölümleri, yürüttüğü kazı çalışmaları ile kültürel mirasa ışık tutmayı sürdürüyor.


İlki 1989 yılında Eskişehir il merkezinin üç kilometre kuzeydoğusunda yer alan Şarhöyük/Dorylaion’da gerçekleştirilen kazı çalışmaları, izleyen yıllarda yine merkez Odunpazarı ilçesi Karacaşehir Mahallesi’nde bulunan Karacahisar Kalesi’nde sürdürüldü. 1999 yılında Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi bölümlerinde görev yapan akademisyenlerin dahil olduğu heyet, yüzey araştırmalarına başladı. Çalışmalar, temizlik ve çevre düzenlemelerinin de dahil olduğu faaliyetler şeklinde 2005 yılına kadar devam etti. Yine 1999 yılında başlayan ve Eskişehir’in Alpu ilçesinde yürütülen Çavlum Höyük kazısı da 2003’e dek üzerinde çalışılan alanlardan biri oldu. Ayrıca Frigya’nın tarih öncesine ışık tutan bir çalışma ise 2013 yılında, Kütahya sınırında İnönü ilçesi Aşağı Kuzfındık Vadisi’nde bulunan Kanlıtaş Höyüğü Kazısı ile gerçekleştirildi. Öte yandan, Bakanlar Kurulu kararı ile Anadolu Üniversitesi projesi olarak Kanlıtaş Höyüğü kazı çalışmasının yanı sıra Eskişehir Müze Müdürlüğü adına yapılan ve Anadolu Üniversitesi öğretim üyesi danışmanlığında yürütülen Şarhöyük/Dorylaion kazı çalışması ile Kütür ve Turizm Bakanlığı ile ortak gerçekleştirilen Yazılıkaya Vadisi’nde yürütülen yüzey araştırmaları çalışmaları hala devam ediyor.



Eskişehir dışında da başarılı sonuçlar alınıyor


Anadolu Üniversitesinin yaptığı kazı çalışmaları, sadece Eskişehir bölgesi ile sınırlı kalmıyor. Tamamı Anadolu Üniversitesi desteği ile Kültür ve Turizm Bakanlığı ortaklığında yürütülen kazılarda, Ülkemiz coğrafyasının önemli kültür miraslarının yer aldığı Afyonkarahisar Amorium Antik Kenti, Antalya’da Olympos Antik Kenti ve son olarak ise Side’de başarılı sonuçlar almaya devam ediliyor. 2009 yılında Side’de başlayan bu çalışmalara kendi uzmanlık alanları çerçevesinde Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyeleri katkı sağlıyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.