GENEL - 21 Ekim 2017 Cumartesi 09:53

Bonzai’den sonra yeni tehlike ’flakka’

A
A
A
Bonzai’den sonra yeni tehlike ’flakka’

Kimya Mühendisleri Odası Eskişehir Bölge Temsilciliği Başkanı Kenan Çalışır, ’flakka’ isimli uyuşturucu maddenin bonzaiden çok daha tehlikeli olduğunu söyleyerek çeşitli uyarılarda bulundu.

Kimya Mühendisleri Odası Eskişehir Bölge Temsilciliği Başkanı Kenan Çalışır, ’flakka’ isimli uyuşturucu maddenin bonzaiden çok daha tehlikeli olduğunu söyleyerek çeşitli uyarılarda bulundu.


Son günlerde adı çokça duyulan zombi hapı olarak da bilinen flakka, gençlerin uyuşturucu bağımlısı olmalarına neden olurken ölümlerine de neden oluyor. Büyük tehlike içeren bu uyuşturucunun inanılmaz etkileri bulunuyor. Kullananları zombi gibi saldırgan bir hale getirdiği için ismi zombi hapı olarak da geçiyor. Konuyla ilgili Kimya Mühendisleri Odası Eskişehir Bölge Temsilciliği Başkanı Kenan Çalışır, flakka isimli uyuşturucunun yeni nesil ölümcül bir madde olduğunu söyledi. Çalışır, "Son günlerde basın yayın organlarında da sıkça izlediğimiz üzere gençlerimizin uyuşturucu bağımlılığına ve ölümüne neden olan, kimyasal bir uyuşturucu olarak bilinen flakka (alpha - pvp) halk arasında iri taneli tuz görünümünde olduğundan banyo tuzu da denilen amfetamin benzeri kimyasal sentetik bir uyuşturucu maddedir. Kullanıldığında bonzai den çok daha tehlikeli, yeni nesil ölümcül bir maddedir. Alpha - pvp banyo tuzu da denilen keyif verici maddelerin içinde de yer alıyor. Bazen de bunlardan ayrı olarak flakka ve ABD’de gravel yani çakıl adıyla satılıyor. Bu uyuşturucu maddeyi kullanan kişiler ilk olarak kalp atışında hızlanma, duygular da ani değişim yaşıyor ve ardından halüsilasyonlar görmeye başlıyor. Zombi hapını kullananlarda kalıcı psikolojik sorunlar oluşuyor. Flakka diğer adıyla zombi hapı vücuda alındıktan sonra bedensel güçte artışa, zombi gibi hareketlerin meydana gelmesine neden olabiliyor" dedi.



"Bonzai soyutluyor, flakka saldırganlaştırıyor"


Flakkanın ucuz olduğu için gençleri hedef aldığını vurgulayan Çalışır, "Tüm dünyaya pazarlanmaya çalışılan bu madde de bonzai gibi ucuz uyuşturucular grubundan. Yani fazla parası olmayanları, gençleri hedef alıyor. Bonzai zehri kişiyi dış dünyadan soyutlayıp kullananı kaskatı kendinden geçme şeklindeki yıkıcı bir hale sürüklerken, flakka korkutucu dışa dönük eylemlere yol açıyor. Flakka hapı etkisini 15 dakika içerisinde gösteriyor. Ortalama 4-8 saat arası devam ediyor. Flakka bedene girdiğinde saldırganlık hissiyatı ve halüsilasyonlar ortaya çıkıyor. 25 Ocak 2014 tarihli 28893 sayılı Resmi Gazetede yayınlandığı üzere bu tür sentetik kimyasal uyuşturucuların Türkiye’ye sokulması ve satışı yasaklanmıştır. Bu maddeler banyo tuzu, bitki gübresi, koku giderici, sadece araştırma içindir, insanların tüketimi için değildir, tütsü, havuz temizleyici ve benzeri ibareler içeren paketler içerisinde satılıyorlar. Maddenin yasa kapsamına alınmasını takiben paket üzerindeki yazılarda değişiklik oluyor, ’tüketilmesinden firmamız sorumlu değildir’ gibi yeni ibareler ortaya çıkıyor. Paketlerin bazılarının üzerinde yer alan içeriğe ilişkin bilgilerse genellikle yalan. Örneğin, naphyrone içermesi gereken nrg-1, nrg-2 paketlerinde sıklıkla mefedron bulunuyor. Birleşmiş Milletler (BM) Uyuşturucu ve Suç İle Mücadele Dairesi verileri incelenerek, Türkiye ve Dünya’nın uyuşturucu raporu çıkarıldı. Ajans Press’in incelemesine göre dünyada yetişkin nüfusun yaklaşık yüzde 5’lik dilimi yani 250 milyon kişinin en az birinin uyuşturucu madde kullandığı belirtildi" ifadelerini kullandı.



"Çocuklarımızı korumanın yolu anne babaların takibi ve gözlemi"


Tıp bilim adamlarının uyarılarına dayanarak bu tür sentetik kimyasal uyuşturucuların insan sağlığına olan olumsuzluklarını anlatan Başkan Kenan Çalışır, açıklamasını şöyle sürdürdü;


"Çarpıntı, paranoya, ajitasyon, kendine zarar verme, böbrek yetmezliği, nöbet geçirme, ani kalp durması şeklinde olup intihara sürükleme ve ölüme neden olduğu belirtilmektedir. Her türlü bağımlılık yapıcı madde ile mücadelede öncelikli sorumluluk devlet yetkililerinindir. Devlet narkotik malzemeler ile ilgili kolluk güçlerini kullanarak mücadele etmeli, eğitim müfredatında geniş yer vererek bilinçlendirme faaliyetlerini arttırmalıdır. Gençleri umutsuzluğa iten sosyal, ekonomik ve politik olguların oluşturucuları ve sorumluları bunların toplumsal bir felaket olduğu gerçeğini kabul ederek bu konularda toplum yararına eşit ve adil çözümler üretip bonzai ve benzeri uyuşturucu eğilimlerini doğuran koşulları ya da en azından onun ön koşullarını ortadan kaldırma, engelleme sorumluluğunu göstermelidir. Çocuklarımızı bu bağımlılık türünden korumanın en önemli yolu şüphesiz ki anne ve babaların yakın takibi ve gözlemi ile mümkündür. Çocuklarımızda beklenmeyen saldırganlık, agresif davranışlar, gözlerde kanlanma, uyku bozukluğu gibi belirtiler gözlemlediğimizde nedeninin uyuşturucu madde kullanımı olabileceği unutulmamalıdır. Flakka ölümcül sonuçlara neden olan toksik ve sentetik bir kimyasaldır."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Takibi ömür boyu süren bu hastalık için göz hastalıkları uzmanından ‘hayati’ uyarı Halk arasında ’’sarı nokta hastalığı" olarak bilinen yaşa bağlı makula dejeneresansının, tüm dünyada görme kaybının en önemli nedeni olarak kabul edildiğini belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Turgut Yılmaz, “Sarı nokta hastalığının genellikle sebebi bilinmemektedir. Hastalığın ilerlemesini engellemek için sigara alışkanlığından uzak durmak ve Akdeniz mutfağı gibi antioksidan içeren bol yeşillikli ve omega 3 ağırlıklı gıdalarla da beslenmek faydalı olacaktır” dedi. Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) verilerine göre, dünyada görme kaybıyla sonuçlanan görme bozuklukları arasında 3’üncü sırada yer alan sarı nokta hastalığı (makula dejeneresansı), tüm dünyada 30 milyon kişiyi etkiliyor. Elazığ’da özel bir hastanedeki göz hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Turgut Yılmaz da genellikle 60 yaş üzeri kişilerde görülen ve kronik bir hastalık olan bu hastalığın belirtilerini, seyrini ve tedavi süreci hakkında bilgi vererek uyarılarda bulundu. ’’Kuru cinsi, yaşa bağlı makula dejeneresansında maalesef bir tedavi yoktur’’ Hastalığın en önemli belirtilerine değinen Prof. Dr. Turgut Yılmaz, ’’Sarı nokta hastalığı diye halk arasında adlandırılan yaşa bağlı makula dejeneresansı diye tanımladığımız hastalık, genellikle 60 yaş üstü bireylerde görülen bir retina hastalığıdır. Bu hastalığın insidansı son yıllarda oldukça artmıştır. Hastalığın en önemli bulguları merkezi görmenin bozulması, hastaların insanların yüzünü seçememesi, düz zeminleri veya kenarları eğik, kırık veya bombeli olarak görmesi şeklinde sıralayabiliriz. Bu hastalığın genellikle kuru ve yaş olmak üzere iki cinsi vardır. Kuru cinsi, yaşa bağlı makula dejeneresansında maalesef bir tedavi yoktur. Sadece hastalığı stabil hale getirmek için durağanlaştırmak için vitamin desteği vermekteyiz. Ancak yaşa bağlı makula dejeneresansında ise enjeksiyonlar, göz içi iğneler yaparak hastalığın kuru cinse dönmesini sağlamaya çalışıyoruz” diye konuştu. ’’Hastalığın ilerlemesini engellemek için sigara alışkanlığından uzak durmak faydalı olacaktır’’ Sarı nokta hastalığının genellikle sebebi bilinmediğine dikkat çeken Prof. Dr. Yılmaz, ’’Sarı nokta hastalığının genellikle sebebi bilinmemektedir. Etiyolojik faktörler arasında yaş en önemli faktördür. Ancak son yıllarda ultraviyole, beslenme alışkanlıkları gibi birçok faktör nedeniyle hastalığın yaşı biraz daha erken yaşlara doğru kaymıştır. Sigara, güneşe maruz yer, çevresel faktörler de hastalığı etkileyen diğer etkenlerdir. Hastalığın ilerlemesini engellemek için sigara alışkanlığından uzak durmak ve Akdeniz mutfağı gibi antioksidan içeren bol yeşillikli ve omega3 ağırlıklı gıdalarla da beslenmek faydalı olacaktır” şeklinde konuştu.
Eskişehir Kız isteme demetleri yoğun talep görüyor Eskişehir’de düğün sezonunun açılmasıyla birlikte kız istemek üzere çiçek demedi alan damat tarafları esnafın işini yoğunlaştırdı. Hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte düğün sezonu açıldı. Bu çerçevede hazırlıklara başlayan çiftler alışverişlerini yaparken, kız istemek için demet götürecek olan damatlar çiçekçilerin işlerini yoğunlaştırdı. Genellikle 41 adet gülden oluşan demetlere alternatif olarak renkli laleler ve ayçiçekleri tercih edildi. Fiyatları ortalama 2 bin 500 lira olan demetlerin talepleri her geçen gün artarken, son günlerde popüler olan bir televizyon dizisinde söz edilmesi nedeniyle ortalama bin 300 liraya satılan mavi orkide satışlarının da yüzde 200’den fazla yükseldiği öğrenildi. “Bu çiçek demetlerinde renkli lale ve güller ön plana çıkıyor” Eskişehir’de çiçekçilik yapan Nurgül Uzunharman, “Şu an düğün sezonunda olduğumuz için kız istemeye giden herkes bizlerden demet alıyor. Bu çiçek demetlerinde renkli lale ve güller ön plana çıkıyor. Onun dışında ayçiçeği de mevsim itibariyle çok soruluyor. Havanın ısınmasıyla birlikte çiçeklerin çeşitliliği de çok arttı. Laleler gelmeye başlarken, güllerin renkleri ve kalitesi artmış durumda. Gül adetlerimiz 75 liradan başlıyor. Kız isteme demetleri genellikle 41 adet gülden oluşuyor. O nedenle en az 2 bin 500 lirayı gözden çıkartmak gerekiyor” dedi. “Mavi orkide satışlarında en az yüzde 200 kadar artış var” Öte yandan, mavi orkide satışlarına da ayrı bir parantez açan Uzunharman, “Bir televizyon dizisinde söz edilmesinden kaynaklı mavi orkide de çok soruluyor ve isteniyor. O diziden sonra satışlarımız patladı diyebilirim. Satışlarda en az yüzde 200 kadar artış var. Fiyatları bin 200 ile bin 400 arasında değişiyor” ifadelerini kullandı.