SAĞLIK - 22 Ekim 2017 Pazar 10:30

Bebek ve çocuk beslenmesinde bunlara dikkat!

A
A
A
Bebek ve çocuk beslenmesinde bunlara dikkat!

Eskişehir Özel Ümit Vişnelik Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr.

Eskişehir Özel Ümit Vişnelik Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Naim Ay, çocuklarda iştahsızlık konusunda açıklamalarda bulundu.


İştahı, yiyeceğe karşı olan istek olarak nitelendiren Ay, bunun eksikliğinin ‘iştahsızlık’ olarak tanımlandığını belirtti. Ailelerin çocuklarının iştahsız olmasından yakındığını söyleyen Ay, “Anneler çocuklarının hep iştahsız olduğunu söyler. Çocuk, ailenin istediği kadar yemiyorsa buna iştahsız denebiliyor. Biz çocuğun boyuna, kilosuna, baş çapına, büyüme eğrilerine bakıyoruz. Onlarda ciddi bir sorun yoksa iştahsızlığı bir nebze önemsemeyebiliriz. Ama ölçümlerde bir sorun varsa iştahsızlık önemsenmeli, araştırılmalı. Çocuk kilo almıyorsa sorun vardır ama boy da etkilendiyse iş daha ciddidir. Aileler çocuğun gelişimi iyi olduğu halde, iştahsız olduğunu ifade ederek sorun olmasa da bizden iştah açıcı ilaç istiyorlar. Anneyi ikna etmemiz gerekiyor. Çocuğun gelişimi iyidir, bir hastalık bulgusu yoktur diyoruz. Çocuğun yaşına uygun beslenmesine yardımcı olmamız gerekiyor. Hastanın öyküsünü, doğum geçmişini, yeme listesini öğrenip, kan tahlili, idrar tahlili, ultrason gibi tetkiklerle araştırıp bir sebep varsa ona göre tedavi ediyoruz” dedi.



“İştahsızlık 4 ay ile 2 yaş arasında fazla”


Yenidoğan dönemindeki iştahsızlıkları ve kilo alamamayı daha çok önemsediklerini söyleyen Ay, konuşmasının devamında şunları söyledi; “İştahsızlığın altında organik bir hastalık olmayabiliyor. İlk 6 ayda özellikle iştahsızlık varsa çocukta idrar yolu enfeksiyonu, kansızlık, doğumdan gelen sorunlar, karaciğer veya kalple ilgili sorunlar, enfeksiyon hastalıklarına neden olabiliyor. Bunu araştırmak çocuk doktorunun görevi. Özellikle demir eksikliği anemisi her yaşta iştahsızlığın en önemli nedenlerinden birisidir. İştahsız çocuklarla ilgili en çok şikayeti 4 ay ile 2 yaş arasında görüyoruz. 1-2 yaş arasındaki iştahsızlığın sebebi anne ile çatışma, aileyi kullanma gibi psikolojik nedenlere de bağlı olabiliyor. Anne sütü çok iyiyse ek gıda için 6. ay beklenmeli. Ama anne sütü yeterli değilse 5’inci aylara doğru ek gıdaya başlanmalı. 4’üncü aydan önce kesinlikle ek gıda verilmemeli. Anne sütü yetmiyorsa formül mamalar verilmeli. Ek gıdaya başlamak için 6’ncı ay geçirilmemeli. Anne sütü çok iyi de olsa en geç 6’ncı ayda ek gıdaya başlanmalı.Çünkü sonrasında çiğneme sorunları yaşanıyor. Ek gıdaya geçince yiyecekler önce bulamaç, sıvı kıvamda verilmeli, 6 aydan itibaren sofraya oturmalı. 9-12 ayda pütürlü yemeye başlamalı, 1 yaşından sonra düşe kalka ortalığı batırarak kendi yemeye başlamalı.”



6’ncı aydan sonra bebeğin nasıl ek gıdaya alıştırılması gerektiği hakkında önerilerde bulunan Naim Ay, “6’ncı aydan sonra evde mayalanmış yoğurt, meyve suyu, meyve püresi, pekmez, sütlü muhallebi, yumurta sarısı, pastörize tuzsuz peynir, çorba verilmeli. 1 yaşına kadar bal ve tuz önermiyoruz. Çocuğa haftada bir kere yeni bir yiyecek verilecek. Bu hafta yoğurda alıştırıp, bir dahaki hafta yumurta sarısına, haftaya çorbaya alıştırılmalı. Ağız tadı iyice oturtulmalı. Çorbalara 2-3 kere çekilmiş kırmızı et konulması lazım. Kemik suyu kıymanın yerini tutmaz. Kıymada protein, demir yüksek düzeyde vardır. Onbeş günden sonra D vitamini, dördüncü aydan sonra demir desteği gerekiyor” diye konuştu.



“6 aya kadar bebeklere su verilmemelidir”


6 aya kadar bebeklere su verilmemesi gerektiğine ise dikkat çeken Ay, konuyla ilgili şunları söyledi; “Havalar çok sıcak, aşırı terliyor, sıvı kaybı oluyor ise o dönemde kaynatılmış soğutulmuş su verilebilir. Hijyene uyulmalı. Süt konusu da sıkıntılı. Çoğu ülke bir yaşından önce sütü yasaklıyor. 6. aydan sonra çorbalarda, muhallebilerde süt kullanılabileceği söyleniyor” dedi. Bu arada inek sütü ile keçi sütü arasında fark yok. Süt allerji yapıyor, kansızlık yapıyor. Allerjisi yoksa kullanılabilir.


BLW beslenme yönteminden de söz eden Ay, “BLW yönteminde bir sebze haşlanıyor ya da buharda pişiriliyor, çocuğun önüne konuyor 2-3 gün sadece onu yiyor. 2-3 gün bir tadım ve kendi kendine yemeği öğrenme dönemi. Meraklı annelere yapabilirsiniz diyorum. Ama uygulaması çok zor. Blender bebek dediğimiz bir grup var. ‘Çocuğum yesin de nasıl yerse yesin’ diyen bir anne grubu bu. Her şeyi blenderden geçirip çocuğu pütürlü gıdalara, kaşığa- bardağa alıştırmayıp 3 yaşına kadar mama bulamaç gibi şeyler verilen çocuklar var. Kaşığa bardağa alıştırılmıyor. Altıncı aydan sonra çocuk ağız büyüklüğüne uygun kaşıkla beslenmeli. Annenin 9-10 aydan itibaren pütürlü gıdalara başlatması lazım. Çocuk kendi eliyle kaşığı bardağı tutmalı. Bulamaç türü yiyecekleri 9’uncu ayda bırakmamız lazım. Taneli çiğneyebileceği şeyler verilmeli. Solunum yoluna kaçabilecek parçalı sert gıdalara dikkat edilmeli.”



“Seçici çocuklar var”


Seçici çocukların da olduğunu dile getiren Uzman Dr. Naim Ay, “Bunlar yemek seçen çocuklar. 6 aylık çocuklarda yüzde 20 oranında seçicilik varken, 2 yaşına gelince bu oran yüzde 50 oluyor. Seçimlerine saygı duyulması gerekiyor. Baskı uygulamamak gerek. Ailede seçici varsa çocuğa belli etmemeli. Özellikle sebzeler ara ara açken tekrar sabırla denenmeli. Bir diğer grupta yavaş çiğneyenler var. Bunlarda da sabır göstermek gerekiyor. Ama saatlerce tabakla çocuğun peşinde koşulmaması lazım. Yemek saati 20 dakikayı geçmemeli. Bir de hızlı doyanlar var. Birkaç lokmada doyan çocuklar. Onların da öğün sayısını arttırmak gerekiyor” şeklinde konuştu.



“Beslenmelerde hatalara dikkat etmeliyiz”


Çocukların beslenmesinde yapılan hatalardan söz eden Ay, şunları söyledi: “Çocuğa gece süt veriyorsanız, gündüz meyve suyu içiyorsa, eline bisküvi, çikolata veriyorsanız o çocuk acıkmaz. Kesinlikle çocuk açlık dönemi geçirmeli. Yemek saati belli olmalı. Çocuklarınızın acıkmasına fırsat verilmeli. Günde 10 öğün değil artık 4 öğün yemeli. Kesinlikle sofraya beraber oturulacak. TV, tablet oynarken yemeyecek. İlgisini çekecek bir şey olmayacak. Çocuk sebzeye, meyveye alıştırılmalı. Çocuğun tabağı büyük olmamalı. Tepeleme doldurulmamalı. Tabağı süslenmeli. Ödül ve ceza yok. Yersen şunu yaparım’ demeyeceksiniz. Yemezse de ceza verilmemeli, yemeği zevk haline getirmek gerekiyor. Acıkmadan yemesi için ısrar etmek, ara öğünler verip açlığını bastırmak, peşinde tabakla dolaşmak iştahsızlık sebepleri. Aileler yeme konusunu abartıyorlar. Biraz sakin ve sabırlı olmaları gerekiyor. Boyu kilosu iyi, gelişimi iyi çok sık hasta olmuyorsa çocuğu zorlamamak gerekiyor.”


3N+1N kuralından söz eden Ay, “3N yani nerede, ne zaman, ne yeneceğine aile karar versin. 1N yani ne kadar yiyeceğine çocuk kendi karar versin. Çocuğa saygılı olmak gerekiyor” dedi. Toplumda ve dünyada obezite yaygınlığı olduğuna da dikkat çeken Ay, “Yemeği de abartmamak gerekiyor. Yeterli- dengeli olmalı.” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bozbey: ‘‘Bursa’nın her yaştan insanı gülümsemeye başladı’’ Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen Bursa Gönüllüleri Değerlendirme Toplantısı’na katıldı. Kent gönüllülüğünün önemini vurgulayan Başkan Bozbey, ‘’Başarının mimarları sizlersiniz. Zor olan bir işi kolay kıldınız. Gösterdiğiniz destek ve yapmış olduğunuz organizasyon sonucunda, Bursa’nın her yaştan insanı gülümsemeye başladı.’’ dedi. Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Koza Salonu’nda düzenlenen Bursa Gönüllüleri Değerlendirme Toplantısı’na Başkan Bozbey’in yanı sıra, CHP İl Yöneticileri, Bursa Gönüllüleri İl Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Can Arslan ve Bursa Gönüllüleri İl Yönetim Kurulu Üyeleri katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlatılan değerlendirme toplantısı protokol konuşmalarının ardından Bursa Gönüllüleri üyelerinin tecrübe ve deneyimlerini aktardığı, öneri ve taleplerini ilettiği istişare bölümüyle sona erdi. Bursa Gönüllüleri Değerlendirme Toplantısı’nın açılış konuşmasını yapan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, dünyanın her yerinde kent gönüllülerinin özel bir görevi ve sorumluluğunun olduğunu belirterek, Bursa’nın gülümsemesine katkı sağlayan Bursa Gönüllülerine teşekkürlerini sundu. Bursa Gönüllüleri oluşumuna, özellikle 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde elde edilen başarılı sonuçla birlikte daha işlevsel, kentine değer katacak proje önerileri sunan, kentin sorunlarını tartışabilen ve fikir üretebilen bir yapı haline dönüştürme önerisinde bulunan Başkan Bozbey, ‘’Bunların kararlarını sizler oluşturacaksınız. Bir çok ülkede bu konuda yoğun çalışmalar olduğunu görüyorum. Kent gönüllüğünün esas alındığı en önemli nokta kent demokrasisi dediğimiz olayı yaşama geçirmek ardından da ülkenin demokratik anlamda gelişimine katkı sunarak demokrasiyi ilerletmektir. Bununla birlikte kentin geleceğine destek veren sizler, inanılmaz bir çalışma gösterdiniz. Bizler size sadece önder olmaya çalıştık. Ancak sizlerin çalışmaları son derece değerliydi. Başarının mimarları sizlersiniz. Zor olan bir işi kolay kıldınız. Gösterdiğiniz destek ve yapmış olduğunuz organizasyon sonucunda, Bursa’nın her yaştan insanı gülümsemeye başladı.’’ şeklinde konuştu. Değerlendirme toplantısının sonunda oluşturulacak raporun kent çalışmaları adına yönlendirici olacağına da dikkat çeken Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, ‘’İnanın her şey çok güzel olacak, tekrar sizi kutluyorum, başarı hepimizin. Yürekten teşekkür ediyorum.’’ dedi. ‘‘Bursa’ya baharı getirdik’’ Bursa Gönüllüleri olarak başarılı bir seçim süreci geçirdiklerini belirten Bursa Gönüllüleri İl Koordinatörü Burhan Can Arslan yaptığı konuşmasında, ‘’Siz değerli Bursa Gönüllüleri üyelerimizin sayesinde ve tabii ki Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımız Mustafa Bozbey’in öncülüğünde Bursa’ya baharı getirdik. Çabalarınız ve sahadaki öz verili çalışmalarınız için hepinize teşekkür ediyorum. Bundan sonraki hedefimiz çoğalarak, çalışmalarımıza yoğun bir şekilde devam etmektir.’’ dedi. Konuşmaların ardından değerlendirme toplantısı, Bursa Gönüllüleri üyelerinin yönetim kurulu ile birlikte gerçekleştirdiği soru-cevap bölümüyle tamamlandı.
İstanbul Dolandırdığı firma sahibinden önce helallik sonra harçlık istedi İstanbul’da bir mobilya firmasının logosunu ve ürünlerini kopyalayarak sosyal medya üzerinden sahte satış yapan dolandırıcılar, vatandaşları yaklaşık 200 bin TL dolandırdı. Dolandırıcılar ile telefonda konuşan firma sahibi, duyduğu sözler karşısında hayatının şokunu yaşadı. Önce helallik isteyen dolandırıcının, “Sen de bu kardeşine bir harçlık gönder. Bu işi para için yapıyoruz” sözleri ‘yüzsüzlüğün de bu kadarı’ dedirtti. İstanbul’da internet üzerinden mobilya eşyalarının satışının yapıldığı bir firmanın logosunu ve ürünlerini kopyalayan dolandırıcılar, sosyal medya üzerinden sahte satış yaptı. Vatandaşlardan yaklaşık 200 bin TL değerinde kaparo topladı. Ürünlerini teslim alamayan müşterilerin ihbarıyla durumu öğrenen firma sahibi Fetullah Yıldırım, savcılığa suç duyurusunda bulundu. Firma sahibi Fetullah Yıldırım, “E- ticaret üzerinden tüm pazar yerlerine ürün mobilya, ev yaşam kategorisinde ürün tedarik ediyoruz. Mevcut kendi sitemizde olan ürünlerimizi sağlıklı bir şekilde kargoya vermeye çalışıyoruz. Ticaret Bakanlığı’nın yeni kurduğu, logolu karekodlu sitelerimiz mevcut. Bunu suistimal eden bazı siteler sosyal medyada resimlerimiz ve logolarımızı kullanarak tüketicilerimize sanki bizmiş gibi belirli kaporaları aldıktan sonra müşterilere ürünlerini göndermediklerini tespit ettik. Tespit ettikten sonra savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Kişilerle birebir konuşmamızda ses kayıtlarında bu işi yaptıklarını kendi ağızlarıyla dile getirdiler. Biz de bunu ilgili merciilere bildirdik” dedi. Vatandaşları sosyal medya üzerinden alışveriş yapmamaları konusunda uyaran Yıldırım, “Günde 2-3 defa müşterilerimiz geliyor. Para biriktirip ağlayan kadınlar var. Para gönderip ürünlerini alamadıklarından dolayı mağduriyet yaşıyorlar. Sosyal medyada bu açığı çok güzel kullanıyorlar. Bu işi profesyonelce yapıyorlar” şeklinde konuştu. "İş patlayana kadar devam ediyoruz, patlayınca bırakıyoruz" Yıldırım, toplamda 20 müşterisinin bu şekilde mağduriyet yaşadığını ve yaklaşık 200 bin TL değerinde zararın olduğunu kaydederek, “Biz ilk defa böyle bir şey yaşadık ama dolandırıcılarla konuştuğumuzda bu işi başka firmalar üzerinden de yapmışlar. ‘İş patlayana kadar devam ediyoruz, patlayınca bırakıyoruz’ dediler. Hatta benden para bile istediler. Biz de kabul etmedik, şikayette bulunduk” dedi. “E-ticarette yükseliş artıyor, müşteriler bu işi düzgün yapmamıza rağmen o kişiler yüzünden kesinlikle bize güvenmiyor” diyen Yıldırım, yetkililerden bu durumun kontrol altına alınmasını talep etti. Yüzsüz dolandırıcıdan ’harçlık’ talebi Öte yandan, firma sahibinin dolandırıcılarla konuşmasının yer aldığı ses kaydı dikkat çekti. Suçunu itiraf eden şahsın, “Kusura bakma abi para için yaptım. Benim seninle konuşacak yüzüm yok. Hakkını helal et. Hesabı ben kapatmak isterdim ama 3 kişiyiz. Ben aradan çıksam bile onlar kabul etmez. Sen de bu kardeşine bir harçlık gönder. Bu işi para için yapıyoruz, hiç paramız yok‘ şeklindeki gözleri ‘yüzsüzlüğün de bu kadarı’ dedirtti.