POLİTİKA - 27 Mayıs 2018 Pazar 20:29

Kemal Kılıçdaroğlu Eskişehir’de

A
A
A
Kemal Kılıçdaroğlu Eskişehir’de

Eskişehir ziyaretinin ikinci durağı olan Eskişehir Ticaret Borsası’nda açıklamalarda bulunan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Tarımın da teknoloji ile buluşması lazım“ dedi.

Eskişehir ziyaretinin ikinci durağı olan Eskişehir Ticaret Borsası’nda açıklamalarda bulunan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Tarımın da teknoloji ile buluşması lazım“ dedi.


Bir takım ziyaret için Eskişehir’de bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ikinci durağı Eskişehir Ticaret Borsası oldu. Kılıçdaroğlu burada yaptığı açıklamada, “Şimdi, önce şunu ifade edeyim. 1920’lerde Türkiye bir tarım ülkesiydi. İhracat ürünleri arasında tarım ürünleri vardı. İlk dört maddeyi tarım ürünleri oluştururdu. Tarım, Sayın Başkan’ın da söylediği gibi dünyanın bütün ülkelerinde stratejik bir alandır. Sonuçta o ülkede yaşayan bütün insanların beslenmesi lazım. Bizi besleyecek alan da bizim topraklarımızdır ve bu toprakların son derece iyi ve planlı ekilmesi, biçilmesi, üretilmesi ve eken ile biçenin de kazanabilmesi gereken planlama yapmak zorundayız. Bu çerçevede hareket ettiğimiz zaman herkesin kazandığı bir tarım dünyasını inşa etmiş oluruz” ifadelerini kullandı.


“Herkesin karnı doyacak ki dönüp komşuya baksın”


Hayatın her alanında yaşayan vatandaşların huzurlu bir ülkede yaşamaya ihtiyacı olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Bu ülkede; esnaf var, sanayici var, çiftçi var, emekli olan var, işçi var, hayatın her alanında insanlar var. Hayatın her alanındaki insanların da huzurlu bir Türkiye’de yaşama ihtiyacı var. Bunun yolu önce ekonomiden geçiyor. Herkesin karnı doyacak ki dönüp komşuya baksın. Komşu aç mıdır, tok mudur? Eğer binlerce, milyonlarca işsiziniz var ise o ülkede huzuru sağlayamazsınız. Gelecek beklentisini köreltmiş olursunuz. Cumhuriyeti kuranlar şunu yapmışlar; çiftçi aslında üretenler arasında en zor ayakta duran kesimdir. Nedeni şu; diyelim ki otomobil üretiyorsunuz. Satılmazsa bozulmuyor, bir köşede duruyor. Altı ay, bir yıl durabilir. İkinci el satılır. Ama çiftçinin ürettiği ürünü uzun zaman bekletme şansınız yok. Ürün var, ede ediyorsunuz, eğer zamanında satmazsanız o ürün yok olacak çiftçi zarar edecek. Ayrıca milli kaybınız oluşacak ki eğer rakam büyürse milli olarak kaybımız çok daha fazla olacaktır. Peki, nasıl yapacağız? Çiftçiyi nasıl koruyacağız? Çünkü çiftçinin rekabet gücü yoktur. Çiftçinin bekleme gücü yoktur. O zaman nasıl yapacağız? Cumhuriyeti kuranlar bunu yapmışlar. Dünyadan örnekleri almışlar ve yapmışlar. Toprak Mahsülleri Ofisi’ni kurmuşlar. Ne için? Çiftçi üretecek ve devlete satacak. Son kuruşuna kadar satacak. Alım belli mi? belli. Maliyet beli mi, belli. Kar belli mi, belli. Fiskobirlik, fındık üretecek. ÇAYKUR, çay üretecek. TARİŞ Ege’de ne üretiliyorsa onu üretecek. Bunlar Cumhuriyet’in kurumlarıdır. Çiftçi böyle korunmuştur. Tarım ürünleri ihracatı, bizim ihracatımız içinde önemli bir değer olarak varlığını sürdürmüştür” dedi.


“Tarımın da teknoloji ile tanışması lazım”


Tarımın eskisi gibi olmadığını ve teknoloji ile tanışması gerektiğine değinen Kılıçdaroğlu, konu ile alakalı şunları kaydetti:


“Tarım artık eski tarım değil. Tarımın da teknoloji ile tanışması lazım. Konya’dan küçük Hollanda 185 milyar dolarlık tarım ürünü ihracat ediyorsa, teknoloji ile tarımı buluşturma işi. Yeni teknoloji ve tarım liseleri kurmak zorundayız. Çiftçinin eğitilmesi lazım. Beş yıl içinde bütün kırsalda, Ziraat Mühendisi, Ziraat Teknisyeni ve Veterinerin olması lazım. Niye okuttuk, biz Ziraat Mühendisi yaptık? Niye Ziraat Teknisyeni yaptık? Niye veteriner yaptık? Şehirde otursun diye mi? Evinde otursun diye mi? İşsiz kalsın diye mi? Kırsaldan görevlendireceksiniz. Hangi topraktan en iyi verimi alacak onu size getirecek. Önünüze koyacak. Ziraat Odaları, onlar ile beraber çalışacaklar. Çiftçinin sorununu Ziraat Odası Başkanı dile getirecek. Şimdi, siz bunları yapmazsanız; nasıl tarımda Türkiye’yi dünya ligine çıkaracaksınız.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Polis ehliyet istedi, alkollü sürücü ise ayakkabı: İlginç diyalog kamerada Aksaray’da polisin uygulama yaptığını fark eden alkollü sürücü uygulama noktasına 60 metre kala araçtan inerek yaya olarak kaçmaya çalışırken polis ve bekçiler tarafından yakalandı. Kaçarken ayakkabısı ayağından çıkan sürücü ile polis arasında ayakkabı imtihanı yaşanırken, polis ehliyet istedi, alkollü sürücü ise ayakkabı. Olay gece yarısı Taşpazar Mahallesi Atatürk Bulvarı üzerinde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ve trafik ekipleri gece yarısı bulvar üzerinde bekçilerle birlikte uygulama yaptı. Uygulama esnasında denetim noktasını fark eden bir sürücü noktaya 60 metre kala 68 ABG 446 plakalı araçtan inerek kaçmak istedi. Bunu fark eden polis ve bekçiler koşarak İ.İ. (46) sürücü kaçamadan yakaladı. İlk önce polis memurlarına basın mensuplarından için, “Çekmesin beni” diye adeta talimat veren alkollü sürücüden ehliyet istendi. Ehliyetini vermek istemeyen sürücü araçtan inip kaçmaya çalışmasına rağmen polis ekiplerine “Arabadan kim aldı beni?” diye sordu. Gazetecilerin “Neden kaçmaya çalıştınız?” sorusuna, “Kardeşim ben bir şey yapmadım, ben sadece evime gidiyorum ama alkollüyüm. Yanlış olmasın ama şu yaptığımız ne?” diye cevap verdi. Ehliyeti istenilen alkollü sürücü “Ayakkabım gelsin vereceğim” diye polis ekiplerine cevap verirken, polis memurunun, “Ayakkabını bizim ekipler mi aldı?” sorusuna ise “Bilmiyorum” cevabını verdi. Ehliyetini vermek istemeyerek zorluk çıkaran sürücü polis ekiplerince güçlükle gözaltına alındı. Aksaray Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapılan alkol kontrolünde sürücünün 2.19 promil alkollü olduğu tespit edilirken, kaçmaya çalışması ve polis ekiplerinin kısa süreli kovalamacası dron kamerasına da yansıdı. Hastanedeki kontrollerinin ardından ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürülen sürücüye alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 TL para cezası kesilirken ehliyetine 6 ay süreyle el konuldu. Araç ise polis ekiplerince çekici marifeti ile otoparka çektirildi.
İstanbul Feyyaz Uçar: "Final maçını vatanımızın her şehrinde oynarız, şeref duyarız" Beşiktaş Kulübü Futbol Şube Sorumlusu Feyyaz Uçar, MKE Ankaragücü maçı ardından kupa hedeflerinde kayıpsız devam ettiklerini dile getirerek, "Final maçını vatanımızın her şehrinde oynarız, şeref duyarız" dedi. Ziraat Türkiye Kupası yarı final rövanş müsabakasında Beşiktaş, sahasında karşılaştığı MKE Ankaragücü’nü 1-0 mağlup ederek adını finale yazdırdı. Maçın ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Beşiktaş Kulübü Futbol Şube Sorumlusu Feyyaz Uçar, "Her koltuğu doldurarak maç boyunca destek veren taraftarımıza teşekkür ediyoruz. Maç öncesi yaptığımızçağırıyı ciddiye aldılar. Beşiktaşlının kötü gün taraftarı olduğunu gösterdiler. Böyle bir galibiyete ihtiyacımızvardı. Önce taraftara sonra emeği geçenlere teşekkür ediyoruz" diye konuştu. Ernest Muçi’nin performansı hakkında konuşan Uçar, "Kolay değil. Devre arası yapılan bir transfer, adaptasyonu uzun sürmedi. Bugün solda başladı ortada devam etti. Yetenekli bir oyuncu. Önümüzdeki sezon büyük katkı sağlayacağını düşünüyoruz. O açıdan kendisinden memnunuz" açıklamalarında bulundu. "Di Maria, Samet Hocanın hazırladığı listede yok" Transfer ve teknik direktör çalışmaları hakkında konuşan Feyyaz Uçar, "Kupa bizim için çok önemli. Görüşmeler mutlaka olacak. Bugünkü maç çok önemliydi. Bu maçtan sonra gelecek sezonun planlamısını yapmak zorundayız. Birçok isim var, hocamız da belli değil. Başkanın çabaları devam ediyor. Bu ayın 23’üne kadar hoca konusunda bir açıklama yapmamamız tebliğ edildi. Buna uymaya çalışacağız. Futbolcu tranfseriyle ilgili çalışmalar devam edecek. Di Maria, Samet Hocanın hazırladığı listede yok. Gelecek hocanın listesinde olur mu bilmiyorum. Bu da olmayacak demek değil. Seneye hedefe oynayacak takım kurmak istiyoruz. Nokta transfer olarak düşünülebilir bu oyuncular" ifadelerini kullandı. Türkiye Kupası final müsabakasını oynayacakları şehrin çok önemli olmadığını dile getiren Uçar, "Vatanımızın her şehrinde oynarız, şeref duyarız. Ülkedeki her stat bizim için uygundur. Hangi statta olursa olsun elimizden geleni yapacağız" diyerek sözlerini tamamladı.