Salatalardan yemeklere kadar her alanda kullanılan ve güçlü antioksidan özelliği ile meşhur olan nar, taşıdığı vitamin ve mineraller sayesinde pek çok hastalığa deva oluyor.
Sofraların vazgeçilmezi, kış aylarının gözdesi nar, kişiyi birçok hastalığa karşı koruyor. İçerdiği bol miktarda C vitamini, potasyum, demir sayesinde bağışıklık sistemini kuvvetlendirmede oldukça etkili bir meyve olan nar, kolestrol ve şekeri de dengeliyor. Kanser hücrelerinin gelişmesine engel olan ve kalp sağlığının korunmasında da yardımcı nar halk arasında “cennet meyvesi” diye de geçiyor.
Kışın bağışıklık sistemini güçlendirmede narın sağlık için oldukça etkili bir meyve olduğunu dile getiren Acıbadem Eskişehir Hastanesi Uzman Diyetisyeni Mine Şenarslan Toraman, narın kanserden obeziteye kadar birçok hastalığın şifası olduğunu dile getirdi. Narın yüksek antioksidan özelliği taşıdığını aktaran Toraman, “Kışın narla korunmanızı istiyoruz biz. Çünkü narın kırmızı renginin albenisinin yanında güçlü bir antioksidan kaynağıdır bizler için. Hem bağışıklığımızı destekler hem de vücudumuzun antioksidan içeriği ile birlikte kanser hücrelerinin oluşmasını engellediği için de kanserle güzel bir savaşçıdır. Aynı zamanda kolestrol ve kan şekerini dengeler. Tansiyonu dengelemeye yardımcı olur. Vitamin ve mineral açısından da çok zengindir. Bu yüzden bağışıklığımızda savaştığı kadar vücudumuzun direncini de arttırmış olacak aslında. Nar antioksidan ve poliporis açısından da zengin olduğu için obeziteyle de güzel bir savaşçı diyebiliriz. Çünkü bir porsiyon meyve yerine yarım nar kullanabilmekteyiz. Yarım nar içerisinde 7 gram karbonhidrat bulunabilmekte. 0.17 gram kadar yağ bulunabilmekte. 8.17 gram da lif içeriği çok yüksek olduğu için midemize uzun süre tokluk sağlayacaktır ve böyle de acıkma ataklarımızın önüne geçecektir aynı zamanda” diye konuştu.
“Bu kışın meyvesi nar”
Narın yalnızca meyve olarak değil sofraların pek çok yerinde de kullanılabileceğini ileten Toraman, “Narı nasıl tüketebiliriz aslında en büyük problemlerden birisi de bu narı sadece bir meyve olarak değil de aynı zamanda salatalarımıza ekleyebiliriz. Tatlılarımızda kullanabiliriz. Kahvaltılarımızda narla yeşil bol taze yeşilliklerle oluşan salata eklersek hem rengiyle iştah açıcı özelliğe sahip hem de günlük almamız gereken vitamin ve mineraller açısından zenginliğiyle birlikte de bağışıklığımızı güçlendirecektir. Meyvenin içinde doğal şeker bulunmasına karşılık tabiî ki bir şeker oranı var bu yüzden narı tek başına tüketmek değil de yanına süt ürünlerinden bir şey eklersek çünkü biz özellikle diyabet hastalarında bizim için çok daha önemli kan şekerinin yavaş regule edilmesini istiyoruz. Yavaş karışmasını istiyoruz. Çok daha sağlıklı oluyor bu şekilde. O yüzden narın yanında bir porsiyon yoğurt ya da bir su bardağı süt ya da bir dilim peynir ya da kefirle desteklersek çok daha keyifli hale gelir. Kahvaltımıza ekleyebiliriz. Öğle yemeğimizde kullanabiliriz. Ya da dediğim gibi salatalarımızda renklendirerek keyifli bir şekilde tüketmekte fayda var” diye kaydetti.
