EĞİTİM - 15 Ocak 2019 Salı 17:00

Anadolu Üniversitesi’nden eğitim alanında yeni bir iş birliği

A
A
A
Anadolu Üniversitesi’nden eğitim alanında yeni bir iş birliği

Ulusal ve uluslararası alanda önemli iş birliklerine imza atan Anadolu Üniversitesi, son olarak Odunpazarı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile üstün yetenekli öğrencileri kapsayan eğitim alanında önemli bir iş birliğini hayata geçirdi.

Ulusal ve uluslararası alanda önemli iş birliklerine imza atan Anadolu Üniversitesi, son olarak Odunpazarı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile üstün yetenekli öğrencileri kapsayan eğitim alanında önemli bir iş birliğini hayata geçirdi.


Protokol kapsamında Ahmet Sezer Ortaokulu’ndaki üstün yetenekli öğrencilerin öğrenimlerine yönelik uygulamalar Üniversitenin Üstün Yetenekliler Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÜYEP) tarafından gerçekleştirilecek.



ÜYEP, Türkiye’deki ilk ve tek program olma özelliğini taşıyor


Üniversite Üstün Zekâlıların Eğitimi Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından 2007 yılında bir program olarak kurulan ve 2014 yılından bu yana da uygulama ve araştırma merkezi olarak çalışmalarını sürdüren ÜYEP, Türkiye’deki ilk ve tek program olma özelliğini taşıyor. Sahip olduğu bu özellikler ve nitelikler sayesinde Türkiye’deki üstün yetenekli öğrencilerin öğrenimine yönelik hizmetlerini başarıyla sürdüren ÜYEP, Odunpazarı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile yapılan iş birliği çerçevesinde ise Ahmet Sezer Ortaokulu’ndaki üstün yetenekli öğrencilerin eğitimlerine katkıda bulunacak.



Geleceğin üstün yeteneklileri Üniversitemiz tarafından yetiştirilecek


Yapılan açıklamada, “Üniversitemiz, yapılan iş birliği kapsamında geleceğin üstün yetenekli öğrencilerinin yetiştirilmesine önemli kakılar sağlayacak. Bu kapsamda ise Üniversitemiz tarafından ortaokula devam eden üstün yetenekli öğrencileri tanılamak, üstün yetenekli öğrencilerin tanılanmasına yönelik araç ve yöntemleri belirlemek, geliştirmek ve uygulanacak araçlara karar vermek, üstün yetenekli öğrencilere özgü eğitim modelleri geliştirmeye yönelik çalışmalarda bulunmak ve uygulamasına katkı sağlamak, üstün yetenekli öğrencilere ders verecek öğretmenleri seçmek ve eğitmek, üstün yetenekli öğrencilere ders verecek öğretmenler için eğitim programı hazırlamak gibi çalışmalar gerçekleştirilecek” denildi.



İş birliği sayesinde pek çok hedef hayata geçirilecek


ÜYEP tarafından yürütülecek bu çalışmalar kapsamında ise Eskişehir ilinde üstünde yetenekli öğrencilerin, bilimsel dayanaklı araştırmalar doğrultusunda tanılanmasını sağlamak, üstün yetenekli öğrencilerin eğitimi için çeşitli alanlarda zenginleştirilmiş, farklılaştırılmış ve bireyselleştirilmiş eğitim programlarının geliştirilmesini desteklemek, uygulanan eğitim programlarının etkililiğini değerlendirmek, üstün yetenekli öğrencilerin öğretmenlerinin eğitimini sağlamak, üstün yetenekli öğrencilerin sosyal ve duygusal gelişimlerini sağlayacak çalışmaları desteklemek, üstün yeteneklilere yönelik bilimsel araştırmaların ve etkinliklerin yapılmasını desteklemek gibi amaçların da gerçekleştirilmesi hedefleniyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.