KÜLTÜR SANAT - 08 Kasım 2019 Cuma 11:29

Festivalin son söyleşisinde ’Eğitimde Oyunlaştırma, Drama ve Tiyatro Perspektifleri’ konuşuldu

A
A
A
Festivalin son söyleşisinde ’Eğitimde Oyunlaştırma, Drama ve Tiyatro Perspektifleri’ konuşuldu

Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı tarafından bilimsel araştırma projesi kapsamında hayata geçirilen Uluslararası Tiyatro Festivali’nin son söyleşisinde eğitimde oyunlaştırma, drama ve tiyatro perspektifleri konuşuldu.

Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı tarafından bilimsel araştırma projesi kapsamında hayata geçirilen Uluslararası Tiyatro Festivali’nin son söyleşisinde eğitimde oyunlaştırma, drama ve tiyatro perspektifleri konuşuldu.


Beykent Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Bülent Sezgin konuşmacı olarak katıldığı söyleşi Ergin Orbey Uygulama Sahnesi’nde gerçekleştirildi. Oyun oynamanın, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 31. maddesine göre bir hak olduğunu ve Uluslararası Çocuk Örgütü’nün bu hakkın en önemli savunucularından biri olduğunu aktaran Dr. Öğr. Üyesi Bülent Sezgin, “Oyun bir materyalsizliktir. Herhangi bir materyal olmadan da oyun oynayabiliriz. Oyun dediğimiz zaman, yalnızca güzellemeler yapmamalıyız. Ergenlik sürecinde oynamaya başladığımız takım halinde oynanan oyunlarda şiddet ve rekabet var. Bizi bu şekilde rekabetin içine sokan oyunlar hayatımızda izler bırakabilir. Buna karşın, klasik öğrenmeden farklı olarak oyun oynarken öğrenmede 5 duyu organımızı aynı anda kullanırız. 5 duyu organıyla öğrenme hem verimli hem de keyiflidir. Çocukluk sürecimizde hep oyun temelli öğreniriz. Üzerimizde herhangi bir baskı unsuru olmadığı için öğrenme sürecini daha sağlıklı tamamlarız. Bir insanı iyi tanımak istiyorsanız, onu oyun oynarken gözlemleyin. Freud, insanların bastırdığı davranışlarını oyun oynarken açığa çıkardığını savunur. Bu yüzden oyunlar faydalıdır ve rahatlamaya sebep olur. Tribün kültüründe ve halı saha aktivitelerinde erkeklerin davranışları bu anlamda en güzel örneklerdir” ifadelerini kullandı.


“Ne yazık ki oyunculuk mesleği aylaklık olarak tanımlanıyor”


Tiyatro oyuncularının, normal yaşantılarındaki karakterleri ve sahneye çıktıkları anda uğradıkları duygusal değişimden bahseden Bülent Sezgin, “İnsan normal yaşamda yapamadığı şeyleri oyun oynarken yapar. Oyuncular normal hayatta çok farklı karakterlere sahip olsa bile, sahneye çıktıklarında duygusal olarak başka bir karaktere bürünebilme özelliği, onlarda oynama isteği doğurur. Oyun oynama, farklı toplumlarda her zaman ciddiyet karşıtı ve alaycılık olarak yorumlanır. Ne yazık ki oyunculuk mesleği de aylaklık olarak tanımlanıyor. Bu algının günümüzde hala devam ediyor” şeklinde konuştu.


“Uluslararası Tiyatro Festivali, sanata ilgi duyan herkese soluk getirdi”


Söyleşi sonunda tiyatro öğrencilerine tavsiyelerde bulunan Dr. Öğr. Üyesi Sezgin, Uluslararası Tiyatro Festivali gibi festivallerin çağdaş sanat için önemli olduğunu ifade etti. Sanata değer katan festivallerin artması temennisinde bulunan Sezgin, “Çağdaş sanat için burada olan gibi uluslararası festivaller çok önemlidir. Anadolu Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen Uluslararası Tiyatro Festivali, sanata ilgi duyan herkese soluk getirdi. Bu yüzden, festivali gerçekleştirmede emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara MHP lideri Bahçeli’ye anlamlı ziyaret Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) heyeti ve Ahmed Cavad ailesinin fertlerinden Nicat Emiroğlu Güliyev, Anar Ahundzade, Mehin Banu Guliyeva ve Yılmaz Ahundzade ziyaret etti. Azerbeycan Milli Marşının ve Çırpınırdın Karadeniz’in söz yazarı Ahmed Cevad’ın Doğumunun 132.yılına ithafen TÜRKSOY heyeti ve Ahmed cavad ailesinin fertlerinden Nicat Emiroğlu Güliyev, Anar Ahundzade, MehinBanu Guliyeva ve Yılmaz Ahundzade MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi ziyaret etti. Ziyarette, Türksoy Genel Sekreteri Sultan Rayev, İstiklal şairi ve Azerbaycan Millî Marşının söz yazarı Ahmed Cavad’ın Türk dünyasının mümtaz şahsiyeti ve bir cesaret timsali olduğunu belirtti. Rayev, Cavad’ın hayatının ve ortaya koyduğu eserler ile dönemin en parlak, en güçlü temsilcilerinden biri ve milli duruşlu bir fikir adamı, hümanist ve hayırsever bir entelektüel olarak ismini sadece Azerbaycan’ın ve Türkiye’nin değil tüm Türk dünyasının edebiyat ve düşünce tarihine altın harflerle yazdırmayı başardığını söyledi. Cavad’ isminin bugün bile Türk dünyasının bağımsızlığı ve özgürlüğü ile anıldığını belirten Rayev, TÜRKSOY’un Ahmed Cavad ailesinin isteğini de dikkate alarak Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye Türk dünyasına vermiş ve vermekte olduğu hizmetlerinden, Türk Millî Ülküsü’ne katkılarından dolayı ‘Ahmed Cavad Onur Madalyası’nı takdim etti. Bunun yanı sıra Rayev, Ankara’daki TÜRKSOY merkezi için arsanın tahsis edilmesi ve binanın inşa edilmesinde Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 57. Hükümet Başbakan yardımcılığı görevinde iken inisiyatifleri ve olurları ile gerçekleştiğini hatırlattı. Rayev, bu vesileyle Bahçeli’ye TÜRKSOY ailesi adına şükranlarını sundu.
Denizli Çal’da asırlık gelenek bu yılda sürdürüldü DENİZLİ(İHA) – Her yıl geleneksel olarak Çal ilçesinde düzenlenen Hıdırellez ve Mırtlak Etkinliği, 8 asırdır yaşatılırken bu yıl da düzenlendi. Çal Belediyesi’nin organizasyonuyla imece usulüyle 31 kazan keşkek ve 22 kuzu eti pişirildi. Çal Belediye Başkanı Ahmet Hakan, “Oğuz Boyları’ndan günümüze kadar gelen bu kültüre sahip çıkan ve yaşatan Akkentli hemşehrilerimi kutluyorum.” dedi Denizli’nin Çal İlçesi Akkent Mahallesi’nde Hıdırellez ve Mırtlak Etkinliği, bu yıl büyük bir coşku ile düzenlendi. Sabahın erken saatlerinde Ahmet Hoca Türbesi yanında hazırlanan alanda kazanlar kuruldu, keşkekler hazırlandı ve ardından davetlilere ikram edildi. Mırtlak etkinliğinde geleneklere uygun olarak at yarışı, cirit oyunu ise nefes kesen mücadelelere sahne oldu. Çal Belediyesi, 31 kazan keşkeğin dağıtımını öğle saatlerinde gerçekleştirdi. Tarihçilere göre Orta Asya’dan Balkan ülkeleri ile Türkiye, Türkmenistan, Azerbaycan, İran, Irak, Mısır ve Suriye’ye yayılan Oğuz boylarının geleneği Denizli’nin Çal ilçesinde sürdürülüyor. Kaynaklara göre bilenen Donsuz Ahmet Hoca olarak anılan ve “don” kelimesi gelenekte “don değiştirme”, “şekil değiştirme” olarak bir hayvan kılığında görünme anlamlarında kullanıldığı kaynaklarda bilinmektedir. Ahmet Hoca’nın özgünlüğünü koruduğu ve herhangi bir kılığa girmeyen evliyalardan olduğu belirtilirken tüm bu bilgiler ve gelenekler ışığında, 8 asırdır geleneksel olarak yaşatılan Mırtlak Etkinliğine bu yıl Çal Belediye Başkanı Ahmet Hakan, Bekilli Belediye Başkanı Önder Demir ve çok sayıda davetliler katıldı. “Akkentli hemşehrilerimi kutluyorum” Mırtlak etkinliğini düzenleyen Akkentliler’in tarihlerine sahip çıktığını ve önemli bir geleneği yaşattıklarını söyleyen Çal Belediye Başkanı Ahmet Hakan, “Oğuz Boyları’ndan günümüze kadar gelen bu kültüre sahip çıkan ve yaşatan Akkentli hemşehrilerimi kutluyorum. Asırlardır Donsuz Ahmet Hoca Türbesi’nin yanında toplanan insanlarımız Mırtlak etkinliğini düzenlemiş, Hıdrellez’i hep birlikte karşılamış türbeye gelen vatandaşlara yüzyıllarca keşkek ikramı yapılmış. Mırtlak etkinliği ilelebet yaşatılması gereken manevi bir etkinliktir. Bizim de başlıca görevlerimizden biri tarihimize sahip çıkıp ileriye götürmektir” diye konuştu.