- 30 Mayıs 2020 Cumartesi 13:11

Twitter ile ABD Başkanı Trump’ın savaşı uluslararası gündemde

A
A
A
Twitter ile ABD Başkanı Trump’ın savaşı uluslararası gündemde

Tüm dünyada yoğun bir biçimde kullanılan Twitter, son günlerde sosyal medya platformlarında dezenformasyonun yayılmasının önüne geçmek için çelişkili bulduğu bazı paylaşımların altına "bilgiyi doğrulama" etiketi ekledi.

Tüm dünyada yoğun bir biçimde kullanılan Twitter, son günlerde sosyal medya platformlarında dezenformasyonun yayılmasının önüne geçmek için çelişkili bulduğu bazı paylaşımların altına "bilgiyi doğrulama" etiketi ekledi. Sosyal medyada yanlış bilginin yayılmasıyla mücadele için attığı bu önemli adımla Twitter, tüm dikkatleri de üzerine çekti.


Twitter’ın bu adımını değerlendiren Anadolu Üniversitesi Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (SODİGEM) Müdürü Prof. Dr. Levent Eraslan, “Bilgi kirliliği, son dönemde sosyal medya platformlarındaki en büyük sorunlardan biri haline geldi. Bu bilgi kirliliğinin önüne geçebilmek için kullanıcılarda oluşturulması gereken teyit kültürünün yanı sıra; büyük sosyal medya şirketlerine de önemli sorumluluklar düşüyor” dedi.



“Bilgiyi Doğrulama Etiketi Savaşın Fitilini Ateşledi”


Bilgiyi doğrulama etiketi ile başlayan ve uluslararası medyada da gündem olan Twitter ve Trump arasındaki savaşı değerlendirerek süreç hakkında bilgi veren Eraslan, “Twitter’ın, ABD başkanı Trump’ın California eyaletindeki ‘posta yoluyla uzaktan oy kullanmanın hileye açık olacağı’ konusunda attığı tweetlere bilgiyi doğrulama etiketi ekleyerek sansür uygulaması, Twitter ve Trump arasında başlayan savaşın fitilini ateşledi. Olayın uluslararası medyada gündem olmasının ardından Trump “Twitter’ın bir içerikle ilgili editöryel duruşu siyasi aktivizmdir” diyerek; sosyal medya şirketlerini siyasi duruşla suçladı. Konuya ilişkin Twitter CEO’su Jack Dorsey, şirket eylemlerinden sorumlu kişinin kendisi olduğunu söyleyerek; amaçlarının bir doğruluk otoritesi kurmak değil, paylaşılan çelişkili ifadelerdeki eksikleri tamamlamak olduğunu belirtti. Twitter’ın gerçekleştirdiği uygulamaları düşünce özgürlüğüne bir saldırı olarak nitelendiren Trump’ın attığı bir diğer tweet yine Twitter’ın sansürüne takıldı. Trump’ın ABD’deki sokak protestolarına yönelik "yağma başlarsa ateş açma da başlar" ifadesini barındıran tweeti ise, Twitter tarafından şiddeti yücelttiği gerekçesiyle kural ihlali sayıldı ve sansürlendi” diye konuştu.



İletişim Uygunluk Yasası’ndaki Değişiklikler Damga Vurdu


Trump’ın, “Sosyal medya platformlarına güçlü düzenlemeler uygulayacağız ya da bunları kapatacağız" açıklamasını değerlendiren Eraslan, Trump’ın Twitter ile tartışmasının ardından yeni sosyal medya kararnamesini imzaladığının altını çizdi. Eraslan, Trump’ın imzasıyla beraber sosyal medya şirketlerinin faaliyetlerini düzenleyen İletişim Uygunluk Yasası’nda da birtakım değişikliklere gidildiğini dile getirdi. Twitter’ın “gerici ve politize olmuş bir yaklaşım” açıklamasını yaptığı bu değişikliklere göre ise, platformlarda yapılan paylaşımlardan sorumlu olmayan sosyal medya şirketleri; yeni düzenleme ile artık paylaşılan içeriklerden de sorumlu olacak. Federal ticaret komisyonuna, online ortamda sansür veya taraflılık şikâyetlerinin iletilebileceği sistemin ise önü açılacak.



“Trump Seçim Zaferini Sosyal Medyaya Borçlu”


Uluslararası medyadaki genel kanıya göre, Trump’ın ABD başkanlığını elde ettiği seçim zaferini sosyal medyaya borçlu olduğunu dile getiren Prof. Dr. Eraslan sözlerine şu şekilde devam etti: “Twitter ve Trump arasındaki bu savaşa, yaptığı açıklama ile dâhil olan Facebook’un CEO’su Zuckerberg, bu konuda Twitter’dan farklı bir politika izlediklerini söyleyerek şirketlerin her şey konusunda gerçeğin yargıcı olmaması gerektiğini belirtti. Seçim döneminde Facebook üzerinden kampanyasını şekillendiren Trump’ın dijital beyni Brad Parscale, dijital ekibini San Antonio’da kurmuş ve metin yazarları, yazılımcılar, web geliştiricileri ile veri analizcilerinden oluşan yüz personel ile kampanyayı yürütmüştü. Kampanya, Facebook reklamlarında iki milyon dolarlık yatırımla başlamış ve Trump’ın dijital ekibi toplamda yüz binden fazla farklı içerik üretmişti. Bu kampanyanın toplam maliyeti ise yetmiş milyon doları bulmuştu.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Öğretmen Kadriye Deveci, Eyüpsultan’da öğrencisi tarafından öldürülen okul müdürünün o anlarını anlattı Eyüpsultan’da yabancı uyruklu bir öğrenci tarafından vurularak öldürülen okul müdürü İbrahim Oktugan’ı kanlar içerisindeki halini gören öğretmen Kadriye Deveci o anları anlattı. Deveci, “Problemli bir öğrenciydi, öğretmenlerine karşı saygısızdı. En son olayda zaten öğretmenlerimizden bir tanesine küfürlü hitapta bulunmuştu. Aile bunu kabul etmemek için çok direndi ama ‘biz bu öğrenciyi taşıyamayacağız’ dedik. Benim şahit olduğum sadece patlama sesinden sonra odadan çıktığımda hocamla yüz yüze gelerek birbirimize bakmamızdı. Her tarafı kan içerisindeydi, ne olduğunu anlayamadım sadece 2 el patlama sesi duydum” dedi. Alibeyköy Mahallesi Beste Sokak’taki özel bir lisede yabancı uyruklu bir öğrenci okuldan atılmasından sorumlu tuttuğu okul müdürü İbrahim Oktugan’a (74) silahla ateş edip kaçmış, şüpheli çocuk bir süre sonra yakalanmıştı. Okul müdürü İbrahim Oktugan ise kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti. Aynı okulda öğretmen olan Kadriye Deveci, İbrahim Oktugan’ın kanlar içerisindeki halini gördüğünü anlattı. Odasından silahın patlama sesiyle çıktığını belirten Deveci, okul müdürüyle göz göze geldiğini ardından kendisinin üstüne yığıldığını ifade etti. “Her tarafı kan içerisindeydi” Silahın patlama sesiyle odasından çıktığını ve kanlar içerisindeki okul müdürü İbrahim Oktugan’ı gördüğünü söyleyen öğretmen Kadriye Deveci, “Bu ölümü hocama hiç yakıştıramıyorum. Onun hakkı böyle bir ölüm değildi. Cümleler çok yetersiz kalıyor. Benim şahit olduğum sadece patlama sesinden sonra odadan çıktığımda hocamla yüz yüze gelerek birbirimize bakmamız. Her tarafı kan içerisindeydi. Ne olduğunu anlayamadım sadece 2 el patlama sesi duydum. 3 el silahla atış sesi duyan olmuş. O panikle, heyecanla ne olduğunu anlamaya çalışırken hocamla göz göze geldiğinde üstüme doğru yığıldı, tutmaya çalıştım. Öğrenci bir ay bizde kalmıştı. Gönderilmesi yönünde ailesiyle de konuşulmuştu. Ailesi de tabi biraz problem çıkarmıştı ve öğrenci gönderildi. Ondan sonrasında öğrenciyi hiçbir şekilde görmedim. Problemli bir öğrenciydi, öğretmenlerine karşı saygısızdı. Çevresine ve arkadaşlarına olumsuz davranışlar sergileyen bir öğrenciydi. Geldiği okuldan ne gerekçeyle geldiği bize çok yansıtılmadı. Buradaki kimseyi töhmet altında bırakmak için konuşmuyorum. Bazı özel kurumlarda başından savmak için böyle şeyler lanse edilmiyor ve söylenmiyor. Bir de bu öğrencinin ablası bizde 4 yıl boyunca okudu. Öğrenim gördü ve biz böyle bir problem yaşamadık. Problemleri ve psikolojik sıkıntıları olabilir ama böyle hırçın davranışlar görmedik, tanık olmadık. Ona binaen öğrenciyi almış bulunduk. 1 ay içerisinde gösterdiği tavır ve davranışlar çok problemliydi. Allah rahmet eylesin, hocam da ‘biz bu öğrenciyi taşıyamayacağız, bize uygun değil, öğrencilerimize kötü örnek’ demişti” şeklinde konuştu. “En son olayda öğretmenlerimizden bir tanesine küfürlü hitapta bulundu” Öğrencinin okulda öğretmenlerine küfür ettiği gerekçesiyle atıldığını anlatan Deveci, “Öğretmenlerine saygısız, ismiyle hitap edip, küfürlü konuşuyordu. En son olayda zaten öğretmenlerimizden bir tanesine küfürlü hitapta bulundu. Aile bunu kabul etmemek için çok direndi ama ‘biz bu öğrenciyi taşıyamayacağız’ dedik. Gönderilmesi yönünde karar verilmişti. Okulda güvenlik görevlisi var. Güvenlik görevlisinin nerede olduğunu bilmiyorum. Olay sirayet etmeden bir dakika önce moladan arkadaşımla birlikte odalarımıza geçtik. Kapılarımız yan yana. Kapımı kapatıp, sandalyeme oturduğum anda patlama sesi duydum. İbrahim Hoca bizim arkamızdan geliyordu. Yanımdaki oda olduğu için ses çok kuvvetliydi. Ben 2 el ateş sesi duydum. Bomba patladı diye düşündüm. Önceden öğrencinin velisiyle İbrahim Hoca ‘öğrencinizin naklini başka okula alabilirsiniz’ şeklinde bir konuşma gerçekleşiyor. Öğrenci annesiyle Arapça konuşmaya başlıyor. Yani kullandıkları dili. Öğretmenim sadece, ‘Türkiye Cumhuriyeti’ndeyiz. Türkçe konuşmak zorundasın. Senin konuştuğun dili şu anda anlamıyorum. Annene ne diyorsun?’. Bu orada, ona çok sinirlendi. Odadan çıkarttılar. Bir sürü feveranlar yaptı. ‘Annemi küçük düşüremez’ gibi kendince farklı sebepler göstermeye çalıştı. Ama hiçbir şey yoktu. Hocamın üslubu o kadar iyidir ki, ben 8 yıldır onunla birlikte çalışıyorum. Bir kötü kelimesini duymuş insan değilim. Öğrencilerine de çok yakındı. Bu 5-6 ay öncesinde yaşanan bir olaydı. Silahla öğrenciyi ben görmedim. Sadece İbrahim Hoca ile yüz yüze geldiğimde kanlar içerisindeydi” dedi.
Balıkesir Balıkesir’de PKK’ya darbe Balıkesir’de Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ve İstihbarat Şube Müdürlüğü PKK/KCK terör örgütüne yönelik operasyon düzenledi. Yapılan operasyonda silahlı terör örgütüne üye olma suçundan bir kişi ile sosyal medyadan terör propagandası yapan 5 şüpheli yakalandı. Balıkesir İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ve İstihbarat Şube Müdürlüğü ekipleri koordine içerisinde PKK/KCK ve PYD/ YPG terör örgütüne yönelik operasyon gerçekleştirdi. Ekipler tarafından gerçekleştirilen PKK/KCK terör örgütünün Suriye’deki uzantısı olan PYD/YPG terör örgütü içerisinde silahlı olarak faaliyet yürüttüğü ve Balıkesir’de ikamet ettiği tespit edilen bir şüpheli şahsa Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suçundan. PKK/KCK-PYD/YPG Terör örgütü faaliyetlerinin deşifre edilmesi ve engellenmesine yönelik yapılan çalışmalarda, sosyal medya sitelerinde terör örgütünün faaliyetlerini meşru gösteren övücü/sahiplenici mahiyette paylaşımlar yapan ve Balıkesir’de ikamet ettiği tespit edilen 4 şüpheli şahsa ’Terör Örgütü Propagandası Yapmak’ suçundan, bugün sabah 06.30 sularında eş zamanlı olarak operasyon düzenlendi. Yapılan operasyonda 5 şüpheli yakalandı. Ayrıca adreslerde yapılan arama çalışmalarında Türkiye’ye kaçak yollardan girdiği tespit edilen 16 yabancı uyruklu şahıs yakalandı.