GENEL - 08 Ağustos 2020 Cumartesi 11:07

Doktorları darp ettiği iddia edilen akademisyen, ’Asıl bize şiddet uygulandı’

A
A
A
Doktorları darp ettiği iddia edilen akademisyen, ’Asıl bize şiddet uygulandı’

Eskişehir’de bulunan bir Aile Sağlık Merkezinde doktorları darp ettiği iddia edilen Doç.

Eskişehir’de bulunan bir Aile Sağlık Merkezinde doktorları darp ettiği iddia edilen Doç. Dr. Duran Katar, olayda şahsının değil, doktorun kendisine şiddet uyguladığını söyledi. Görüntülerin izlenmesinin ardından Doktor Aytekin Aykın’ın kendisinin bacağından tutarak yere vurduğu anların görüldüğünü belirten Katar, İHA mikrofonlarına konuştu.


Geçtiğimiz günlerde Doç. Dr. Katar’ın kızına rapor verilmemesi sebebiyle Kırmızıtoprak Aile Sağlık Merkezinde bulunan doktorları darp ettiği iddia edildi. Konu ile alakalı açıklama yapan doktorlar Ezgi Çalıkuşu ve Aytekin Aykın’ın ardından Duran Katar da konuştu. Sağlık Merkezinde yaşanan olayın görüntüleri ortaya çıkarken, doktorlardan şikâyetçi olan Duran Katar, yaşananları İHA mikrofonlarına anlattı.



“Bir hekim olarak burada devletin kurallarına uymak zorunda”


Doç. Dr. Katar, olay günü Doktor Çalıkuşu’nun “Bizim Aile Sağlık Merkezi Derneğimiz var, biz derneğimizde karar aldık. Kimseye rapor filan vermiyoruz” cümlelerini kullandığını ifade etti. Doktor Çalıkuşu’nun rapor vermemesi sonucunda devlet hastanesine de sevk etmediğini söyleyen Katar, “Tatsız bir olay yaşadım iki gün önce. Salı günü Hukuk Fakültesini bitiren kızımla birlikte, staj yapabilmesi için sağlık raporuna ihtiyacımız vardı ve barolar, ’öncelikle aile hekimlikleri daha sonra devlet hastanelerinden alınabilir’ diye ilan etmişler. Kızımla birlikte Kırmızıtoprak Aile Hekimliğine, bizim ailece kayıtlı olduğumuz aile hekimliğine gittik. Kızım içeri girdi, ben pandemiden dolayı içeri girmedim. Doktor yok bugün, hiçbir doktor yok o yüzden bugün veremeyiz dediler. Çarşamba günü saat 11.00 dolaylarında aynı sağlık ocağına kızım, annesi ve ben gittik. Annesi ve kızımı içeri gönderdim, doktorumuzla görüşün rapor verecek dedim. İçeri girdiklerinde bizim aile doktorumuz yokmuş. İzinli olduğu için onun yerine başka bir bayan doktor bakıyor dediler. Hemşireler kızımın girişini yapmışlar fakat kızımı hiç odasına alıp görüşmeden, “Ben rapor vermiyorum, gidin başka yerden alın” demiş doktor hanım. Tabi kızımla annesi geri döndüler ben arabada bekliyordum. Daha sonra gel kızım bir konuşalım dedim. Oradaki hemşire hanıma, “Doktor hanım kim, görüşmek istiyorum. Haber verin” dedim. O arada birisi çıktı, zayıfça genç birisi, elleri kolları hareketli bağırıp çağırarak konuştu. O anda “Bakın doktor hanım ben öğretim üyesiyim. Sakin olun nedir durum, niye vermiyorsunuz, sebebini bana açıklayın ama işlem yapmanız gerekiyor” dedim. Bana, “Bizim Aile Sağlık Merkezi Derneğimiz var, biz derneğimizde karar aldık. Kimseye rapor filan vermiyoruz” dedi. ’Senin derneğin devleti ilgilendirmez, senin derneğin özel bir faaliyet alanıdır, orada ne yapıyorsan yaparsın ama devletin görevini yaparken bir hekim olarak, sen burada devletin kurallarına uymak zorundasın. Eğer devletin kuralları dışında dernekten, vakıftan, şuradan, buradan talimat alıp devletin kurallarını takmazsanız sorun olur. Devlet seni, birinci derecede bana sağlık hizmeti görevini görmen üzere görevlendirdi benim talebimi alacaksın. Ya raporumu vereceksin, vermiyorsanız da gerekçesini belirterek ikinci derecedeki sağlık birimine devlet hastanesine sevk etmen lazım’ dedim. Bunun üzerine doktor, “Etmiyorum da, vermiyorum da” diyerek el ve kollarını salladı.



“Küfür edip ben seni öldüreceğim diyerek tekmelemeye başladı”


Duran Katar, Doktor Çalıkuşu’na ‘hangi hastaneye sevk ettiğini söylemen gerekmiyor mu’ sorusunu sorduğunu ve “Söylemiyorum, git onu da sen bul. Defol şuradan” cevabını aldığını ifade etti. Diğer Doktor Aytekin Aykın’ın bu konuşma sonrasında kendisine küfür ettiğini, tehdit ettiğini ve tekmelediğini aktaran Katar, “O arada biz konuşurken, yukarıdan başka bir beyefendi indi büyük hareketlerle “Ne yapıyorsunuz” dedi. Bu da doktormuş ben bunu sonradan öğrendim. “Ne konuştuğumuzu, ne yaptığımızı bilmiyorsun, benim üstüme üstüme geliyorsun bir dur, dinle” dedim. “Bakın doktor hanım, suç işliyorsunuz. Siz benim aile hekimimsiniz, ben size geldim, benim kaydımı yapmak zorundasınız, bakmak zorundasınız. Daha sonra ya raporumu verirsiniz vermiyorsanız da sevk edersiniz” dedim. Düşündü, “Tamam o zaman ben sevkimi vereyim” dedi. Diğer erkek doktor da yukarı çıktı. Bu konuştuklarımızın hepsi kapının girişinde oldu, içeri alma filan yok. Doktorun odasına yaklaşamadık. O arada 5-10 dakika bekledim, hemşire hanıma, doktor hanıma sor bakayım sevkimizi yaptı mı dedim. Doktor hanım bir yerleri arıyor, oralardan fikir soruyor ona göre ne yapacağına karar verecek dedi. Enteresan bir şey, bir doktor ne yapacağını bilmiyor da telefonla bir yerlere mi soruyor. Ardından doktor hanım aşağıya indi, hiçbir şey söylemeden geçti gidiyor. O esnada, doktor hanım sevki yaptınız mı dedim. “Yaptım defolun gidin” dedi. Bir numara ya da hangi hastaneye sevk ettiğini söylemen gerekmiyor mu dedim, “Söylemiyorum, git onu da sen bul. Defol şuradan” dedi. Bunun hesabını ben size sorarım, ilgili makamlara şikâyet edeceğim sizi dedim. Sen bize hesap soramazsın filan dediği esnada, yine aynı erkek doktor geldi. Ben dış kapının kenarında bekliyordum, geldi bağırıp hakaret ederek gövdesiyle bana vurdu, diğer tarafa ittirdi. Ne yapıyorsun demeye kalmadan, küfür edip ben seni öldüreceğim diyerek tekmelemeye başladı” diye konuştu.



“Kameralar incelendiği zaman kesinlikle doktorun kılına dâhil dokunmadığım anlaşılacak”


Kızı Beyza Nur Katar’ın olay anında araya girdiğini ve tekme yediğini söyleyen Duran Katar, kamera kayıtlarının olduğunu, Doktor Aykın’a hiç vurmadığını ve kendisini bacağından tutup betona vurduğunu” belirtti. Herhangi bir şekilde Aykın’a dokunmadığını ve bunun bir suç olduğunu bildiğini cümlelerine ekleyen Katar, “Kızım araya girdi, doktor saldırınca. O arada kızıma da bir tane tekme geldi. Ben onun saldırısını engellemek için yer yer ayağımı ve elimi kaldırdım ama doktora herhangi bir şekilde dokunmadım. Kameralar incelendiği zaman kesinlikle doktorun kılına dahil dokunmadığım anlaşılacak. Çünkü ben onun suç olduğu biliyorum. Bu arada kızıma sürekli saldırıyor kızımı da aradan çıkaramayınca, bileğini büktü ve kenara attı. Bununla ilgili gittik rapor da aldık. Bu kez benim sol bacağımdan tutup kaldırdı ve betonun üstüne vurdu. Oradaki yaşlı hastalar tuttu. Allahtan beynimin üstüne düşmedim. Arabada eşim, durumu görüp bağırınca içeri kaçtılar” açıklamalarında bulundu.



"Beni iki kere cama vurduğu çok açık ve net bir şekilde belirgin"


Olay anında babasını korumak için araya giren Beyza Nur Katar, aldığı darbeler sonucunda darp raporu aldı. Katar, Doktor Ezgi Çalıkuşu’nun ise tehditkâr bir şekilde baroda kardeşinin olduğunu ve ismini öğrenmek istediğini söylediğini ifade ederek, “Doktorla direk iletişime geçemeyince, diğer insanlar indi. Ortalık karışmaya başladı, bayan o sırada beni tehdit etti. Biz onun işini yapmadığından dolayı gerekli mercilere kendisini söyleyince, baroda kardeşi olduğunu ve ismimi sordu tehditkâr bir şekilde. Tabi biz orada çok fazla onu ciddiye alıp muhatap olmak istemedik, ama babamla tekrar tartışmaya girip devam etti. Ardından erkek doktor da babamın üstüne saldırmaya başlayınca, vücuduyla vurarak ilk teması yaptı. Ondan sonra babam beni ve kendisini korumaya çalışırken, ben de babamın önüne geçmeye çalışıyordum. Özellikle araya girdim, bir erkek bayana şiddet uygulamaz diye. Çünkü 1,90 boyunda iri yarı bir insandı. Kendisi hiçbir şekilde araya girip girmediğimi önemsemeden şiddet uygulamaya devam etti. Aynı şekilde kolumu, bileğimi bükerek, beni kenara çekti. Zaten görüntülerde beni iki kere cama vurduğu çok açık ve net bir şekilde belirgin. Yani iki doktordan da şikâyetçiyiz. Gereken her şeyi sonuna kadar yapacağımızı söylüyorum” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Isparta Kazada şehit olan polisin cenazesi törenle memleketine uğurlandı Isparta’da görevi başında otomobilin çarpması sonucu şehit olan polis memuru Yonuz Turan’ın cenazesi, düzenlenen törenin ardından memleketi Afyonkarahisar’a gönderildi. Isparta-Eğirdir karayolunun 3. kilometresinde meydana gelen kazada, Eğirdir Dağ Komando Okulu’nda görevli askeri personel İlker A. idaresindeki 17 UY 843 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yolda radar uygulaması hazırlığı yapan Trafik Denetleme Müdürlüğünde görevli polis memuru Yonuz Turan’a ve ardından 32 A 5953 plakalı trafik aracına çarpmıştı. Çarpışmanın şiddeti ile polis aracı ve polis memuru şarampole savrulmuştu. Kazada yaralanan Yonuz Turan, sürücü İlker A. ve otomobilde yolcu olarak bulunan Ali K., Yunus Y. ve Murat E., Isparta Şehir Hastanesine kaldırılmıştı. Turan, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit oldu. Şehit polis memuru Yonuz Turan’ın cenazesi, Isparta İl Emniyet Müdürlüğünde düzenlenen törenin ardından memleketi Afyonkarahisar’a gönderildi. Törende şehit polisin eşi Aynur Turan ve çocukları güçlükle ayakta durdu. Anne babası ise sağlık ekipleri tarafından sakinleştirildi. Şehidin cenazesi cenaze aracına konulurken mesai arkadaşları gözyaşlarına hakim olamadı. Törene Isparta Valisi Aydın Baruş, Garnizon Komutanı Kıdemli Albay Mehmet Kahraman, Isparta Cumhuriyet Başsavcısı Doç Dr. Aydın Turhan, Eğirdir Dağ Komando Okulu Komutanı Tuğgenaral Ahmet Aşık, Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay İlker Şimşek, şehidin ailesi, akrabaları ve mesai arkadaşları katıldı. Şehit polis Turan’ın Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesindeki Alacamii’nde kılınacak cenaze namazının ardından defnedileceği öğrenildi.
Muğla Bodrum’da kedi ve köpek katliamı Muğla’nın Bodrum ilçesinde 5 köpek ve 2 kedi zehirlendi. Hayvanlardan 3’ü yapılan müdahale ile kurtulurken, 4’ü telef oldu. Yalıçiftlik Mahallesi’nde kimliği belirsiz kişi veya kişilerce bırakılan zehir, mahalleye bir ay önce taşınan Gizem Sümer’in köpeğinin zehirlenmesine neden oldu. Köpeğini ölü bulan Sümer, evinin çevresinde ölü halde başka bir köpek ile bir kedi de buldu. Bölgede yapılan aramada Sümer’in komşunun 3 köpeği de zehirlenmiş halde bulundu. 3 köpek ise, sahiplerinin erken fark etmesiyle müdahale edilerek kurtarıldı. Aynı bölgede inşaat işçileri tarafından da bir kedinin zehirlenmesi sonucu telef olduğu belirlendi. 6 aylık Yoda isimli köpeği telef olan Gizem Sümer, "Ben Yalıçiftlik’e yeni taşındım. Bir ay oldu. Dün maalesef köpeğimi ölü buldum, zehirlenmiş. Dün akşam da bir tane ölü kedi buldum. Bu sabah evimin bahçesinin yukarısında bir ölü köpek daha buldum. Bir komşumun 3 tane köpeğini zehirlemişler. Onlar fark edip zeytinyağı içirmişler. Kusunca iyileşmişler, bir tanesi pek iyi değilmiş. Onlara köylülerden birisi köpeklerini öldüreceğini söylemiş fakat kim yaptı, nasıl oldu hiç bilmiyorum. Kameralara bakacağım ama ben başka hayvanların da başka bu şekilde ölmesini istemiyorum. Elimden ne geliyorsa yapmak istiyorum. Bodrum Belediyesi Veterinerlik İşleri Müdürlüğü’nden gelip ölü köpekleri aldılar" diyerek hayvanların zehirlenmesine tepki gösterdi.