ASAYİŞ - 21 Ekim 2021 Perşembe 12:25

Mahmudiye halkının başıboş köpeklerle başı dertte

A
A
A
Mahmudiye halkının başıboş köpeklerle başı dertte

Eskişehir’in Mahmudiye ilçesinde onlarca vatandaşa saldıran başıboş köpeklerden dolayı ilçe halkı rahat rahat evlerinden çıkamazken, yetkilerin soruna bir çözüm yolu bulamaması her geçen gün tepkileri arttırıyor.

Eskişehir’in Mahmudiye ilçesinde onlarca vatandaşa saldıran başıboş köpeklerden dolayı ilçe halkı rahat rahat evlerinden çıkamazken, yetkilerin soruna bir çözüm yolu bulamaması her geçen gün tepkileri arttırıyor.


Mahmudiye ilçesinde her geçen gün artan köpek sayısı çok sayıda ısırılma olayına neden oldu. Sabah namaza giden vatandaşları ısırmaları, okula giden öğrencileri kovalamaları, kahvehane önünde oturanlara saldırmaları derken ilçe halkı bu durumdan artık bezmiş durumda. Yaşanan onca ısırılmaya karşı bir önlem alınmaması ve çalışma yapılmaması ilçe halkını çileden çıkarıyor. Bunun yanı köpeklerin toplu olarak öldürülmesi veya zehirlenmesi de vatandaşların korktuğu konular arasında geliyor. İlçe halkı köpeklere zarar gelmesini de istemiyor. Bununla birlikte yaklaşık 15 köpeğin saldırdığı 2 yarış atının tayından biri ölürken, diğerinin tedavisi ise devam ediyor. Ancak sahibi atın yarışlara katılacak bir güce gelmesinin zor olduğunu belirtiyor. Bazı vatandaşlara köpeklerin saldırması ise güvenlik kameralarına an ve an yansıdı.



“Köpekler aç ve bakımsızlar, sağa sola saldırıyorlar”


Köpeklerin aç oldukları için saldırdığını, 14 ay önce yaşadığı olayda beli kırılan Metin Tezel isimli vatandaş, “14 ay evvel sabah namazına giderken etrafımı sardılar. Elimde sopa yok bir şey yok. Ayakkabımı çıkartıp korkutmak isterken düştüm, belim kırıldı. Hala sıkıntı çekiyorum, 8 ay evde kaldım. Sabah ve yatsı namazlarına köpekler var diye gitmiyorum. Ben kendim veteriner teknisyeniyim. Köpeklerden hiç korkmazdım. Bu olay beni korkuttu. Bu köpekler aç, bakımsızlar. Sağa sola saldırıyorlar. Çocuklara daha çok saldırıyorlar. Bununla ilgili kanun da çıkardı hükümetimiz. Büyükşehir Belediyesi bir barınak yaptı mı? Bilmiyoruz.”



“Bir çocuğu öldürünce mi sahip çıkacaklar”


Abdil Sever isimli vatandaş ise, kendisine saldıran köpekleri ve şikayetleri şu ifadelerle dile getirdi:


“Kahvehanenin arkasında telefon ile konuşurken ayağımdan ısırdı. Hastaneye gittim, iğne vuruldum. Ben kurtuldum. Ufak çocuk olsa kurtulma şansı yok. Buna bir çözüm bulsunlar. Her yer köpek oldu. Bir çocuğu öldürünce sahip çıkacaklar. Gece çarşıya, kahvehaneye çıkamıyoruz.”



“Atın yaşaması için elimizden geleni yapacağız”


Köpeklerin saldırması sonucunda ağır yaralan yarış atı tayının sahibi Muammer Bacaksız, “30’a yakın köpeğin saldırısına uğrayan taylardan ikisi kaçmış, biri kaçamamış, yatırmışlar yemeye başlamış. Biz yetiştik, ancak bir süre yanına yanaşamadık. Yaşaması için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Biz de serbest piyasa olduğu için herkesin gözünde bu tayın fiyatı değişir. Benim gözümde 100-150 bin lira arasında. Bizim için yarış koşması. Biz elimizden geldiğince yaşatmaya çalışıyoruz. Durumu çok ağır. Sıkıntılı bir dönemi var” diye konuştu.


Isırılan Durmuş Ünaldı da, “Ben buradan geçerken, köpek gelip kolumdan ısırdı. Hastaneye gittim tedavi oldum. Başkasını ısırmasını istemem” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.