YEREL HABERLER - 05 Şubat 2014 Çarşamba 16:53

Iraklı Türkmenlerden Vali Tuna’ya Ziyaret

A
A
A
Iraklı Türkmenlerden Vali Tuna’ya Ziyaret

‘Irak Türkler Haftası’ kapsamında Eskişehir’e gelen Iraklı Türkmenler, Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna’yı ziyaret etti.
Valilik Toplantı Salonu’nda düzenlenen programda bir konuşma yapan Irak Türkmenleri Milletvekili Jale Neftçi, Türkiye hükumeti ve devletinden kendileri için özerklik talep ettiklerini ifade etti. Saddam rejiminin halen devam ettiğini aktaran Neftçi, ‘‘Hepimiz biliyoruz. Osmanlı devleti yıprandıktan sonra o günden bugüne kadar bizim Irak Türklerinin ne kadar sıkıntılar, işkenceler gördüğü hepinizce bellidir. 40 yıl süren Saddam rejimi zamanında insanlarımız öldürüldüler, mapushanelerde işkenceler gördüler, arazilerimiz ve emlaklarımız elimizden alındı. Hala o sıkıntılar devam ediyor. 2003’ten bu yana hiçbir haklarımızı ele alamadık. Irak içerisine yaşayan diğer milletler yeterince ve fazlasıyla haklarını elde etmiş oldular ama bizim milletimiz hep gözardı edildi. Önümüzde önemli seçimler var, sıkıntılarımız çok, onun için buraya geldik. Türkiye’den çok beklentilerimiz var. Her zaman Irak milletine eşit mesafede bakıyorlar. Irak milleti mozaik bir toplumu teşkil ediyor ama biz bir özerklik bakışı bekliyoruz. Beklentilerimiz çok çünkü her milletin ve mezhebin hepsine komşu ve uluslararası devletlerden bir özerklik verildi. Biz Türkiye hükumeti ve devletinden özeklik bakışı ile bakmalarını istiyoruz. Millet olarak biz artık maddi değil, manevi yardım bekliyoruz’’ dedi.
‘‘ECDADIMIZIN EMANET ETTİĞİ TOPRAKLARDA YÜREK BURKAN ACILAR SAHNELENDİ’’
Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna ise konuşmasında, Irak Türkmenlerini her yönüyle tanımak, sevgi ve muhabbet saçmak, aradaki gönül bağını güçlendirmek istediklerinden bahsetti. Vali Tuna, ‘‘Çünkü hepimiz aynı gönül medeniyetinin varisleriyiz. Gelenek ve göreneklerimiz, yüksek insani değerlerimiz, dileğimiz ve yüreğimiz hep birdir. Bu bakımdan bizim dertlerimiz de birdir. Birbirimizin dertleri ile dertlenip acılarını ve sevinçlerini de paylaşacağız. Kendini hakkın ve halkın hizmetkarı olarak gören yöneticilerin torunlarıyız. Zaman içerisinde ecdadımızın bizlere emanet ettiği topraklardan çekilmek zorunda kaldık. Bu topraklarda birçok zulümler, ölümler, yürek burkan acılar sahnelendi. Maalesef bunlara günümüzde de hem 20. yüzyılın son demlerinde hem de 21. yüzyılın başında aynı acılara şahit oluyoruz ve üzülüyoruz ama bizim milletimiz her zaman hep sağduyulu olmuştur. Barış ve huzurdan yana olmuştur. Yaklaşan seçimler var. Herkes kendi kulvarında siyasi yelpazede elinden geleni yapacak ama tabii siyaset bir yana, bizim arzumuz; sadece Irak’taki Türkmenler için değil, tüm Türk dünyasındaki kardeşlerimizle ne kadar çok birlik içinde olursak sesimizi o kadar güçlü duyururuz. Dağılmayız, parçalanmayız’’ diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Erşat Hürmüzlü ise şunları kaydetti:
’’Cumhurbaşkanımız, meclis açılış konuşmasında da Irak Türkmenlerine özel bir bölüm ayırmıştı ve her zaman söylediği gibi Irak içinde bulunan bütün katmanlara dost ve kardeş olarak baktığımız bir gerçektir ama Irak Türkmenlerinin bizim için ayrı bir yeri vardır. Onlar Irak ile Türkiye arasındaki sevgi ve muhabbet köprüsüdür. Dolayısıyla bu köprünün her zaman zinde kalması ve canlı kalması bizim için önemlidir. Türkiye devleti bu konuya böyle bakıyor ve bundan emin olmanızı ister. Bunun için devletimin ve muhtelif illerimizin bu konuya hassasiyetle bakmaları bizim için çok önemli olduğu gibi, insanlarımızın da bunu çok iyi değerlendirmeleri gerekir.’’
Ardından konuşma yapan Türkmeneli Dernekleri Federasyonu Başkan Vekili ve Türkmeneli Sağlık Konseyi Başkanı Op. Dr. Aydın Beyatlı da Osmanlı devletinin topraklarından çekilmesinden sonra yalnız kaldıklarını kaydetti. Beyatlı, ‘‘Osmanlı’nın bu topraklardan çekilmesinden bugüne hep yalnız kaldık. Hiçbir zaman eğilmedik, kırılmadık. Dilimizi ve kültürümüzü muhafaza ettik ve bugüne geldik. Krallık ve Cumhuriyet döneminde hep aşağılandık, hep asimile edildik ama Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve Türk dünyasının var olduğunu hissettik ve bir gün gelecek orada yaşayan Türkmenler ayaklarını yere vuracak’’ ifadelerini kullandı.
Programın ardından Vali Tuna, ziyaretçilere Eskişehir Türk Dünyası Kültür Başkenti anı tabağı hediye etti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Tulum peyniri üreticileri dışarıdan getirilen peynirlerden muzdarip Güneydoğu illerinden Erzincan’a getirilerek tulum peyniri olarak satışa sunulan peynirler Erzincan’daki tulum peyniri üreticilerini mağdur ediyor. Erzincan’daki tulum peyniri üreticileri, dışarıdan getirilen süt ve kelle peynir nedeniyle orijinal Erzincan tulum peyniri üreten üreticinin ürününün değer kaybına uğradığını öne sürdüler. Bahar aylarının gelmesi ile birlikte tulum peyniri üreticileri peynir üretim sezonuna hazırlanıyor. Üreticiler kuzuların büyümesi ile birlikte koyunlarını sağmaya başladı. Sağılan koyunlardan elde edilen süt ile Erzincan tulum peyniri ortaya çıkacak. Erzincanlı üretici sağıma daha yeni başlamışken, Erzincan dışından özellikle güneydoğu bölgesinden Erzincan’a süt malı denilen tonlarca peynir sokuldu. Üreticiler, orijinal Erzincan tulum peynirinin hak ettiği değeri almamasının nedeni olarak ucuza başka illerden süt getirip Erzincan tulum peyniri adı altında satılması olarak değerlendiriyor. Üreticilerden Murat Kamay; “Erzincan dışından, Erzincan coğrafi işaretli ürününe uymayan sütleri, peynirleri getirip Erzincan tulum peyniri diye satıyorlar. Başka illerden ucuza gelen süt ve peynirler yüzünden bizim orijinal ürünümüz hak ettiği değeri almıyor. Tüccarın üreticiye verdiği fiyatta güneydoğudan gelen ürünler etkili oluyor. Orada ucuza veriyorlar diye burada bizim orijinal ürünümüz para etmiyor. Üstüne birde bizim ürünlerimizi onlarla karıştırıp ortaya Erzincan tulumu olmayan bir ürün ortaya çıkarıp Erzincan tulum peyniri diye satıyorlar. Coğrafi işaretli ürünümüzün adını kullanarak ticaret yapıyorlar ancak olan biz üreticilere oluyor ve peynirimizin özelliği kayboluyor, bizlerde emeklerimizin karşılığını alamıyoruz.” diye konuştu.
Siirt Boğazına çanta kancası kaçan çocuğu öğretmenin ’Heimlich’ manevrası kurtardı Siirt’te boğazına çanta kancası kaçan Fevzi Çakmak İlkokulu 2. sınıf öğrencisi, öğretmenin Heimlich manevrası sayesinde kurtuldu. Öğrencinin kurtarılma anları ise güvenlik kamerasına yansıdı. Fevzi Çakmak İlkokulunda görev yapan rehber öğretmeni Mehmet Akif Eviz, koridorda 2. sınıf öğrencisi Ç.N.’nin nefes alamadığını fark etti. Öğrencinin soluk yolunun tıkandığını anlayan Eviz, Heimlich manevrası ile demir kancayı çıkararak çocuğun nefes almasını sağladı. İlk yardımı herkesin bilmesi gerektiğini belirten rehber öğretmeni Mehmet Akif Eviz, "2/B sınıfından bir öğrenciyle görüşmek için sınıfa gittiğimde bu öğrencimizin öğretmenin yanında ve nefes alamadığını fark ettim. Hemen Heimlich manevrası yapıp çocuğun yuttuğu cismi boğazından çıkardım ve normale döndü. Cismi çıkardıktan sonra çocuk daha rahat nefes almaya, konuşmaya ve normal hayatına dönmeye başlayarak sınıfına gitti. Olaydan sonra ailesi geldi, teşekkür etti. Bütün arkadaşlarım teşekkür ederek, beni tebrik ettiler. Bir insan hayatına dokunmak güzeldir. Benim işim zaten insanın hayatına dokunmak, bu şekilde de olması beni mutlu etti. Ne zaman ne olacağını bilemeyiz. Bu küçük teknikler hayat kurtarır. Bu yüzden ilk yardımı herkesin bilmesi gerekiyor" şeklinde konuştu. Öğrencinin hayatta olmasının en güzel mutluluk olduğunu belirten okul müdürü Cemil Baykan ise öğretmene teşekkür ederek, bakanlık tarafından verilen ilk yardım eğitimlerinin önemini vurguladı. Baykan, "Okulumuzda dün bir vaka yaşandı. Öğrencimiz bir demir parçası yuttu. Rehber öğretmenimiz Akif beyin Heimlich manevrasıyla öğrencimizin tekrar hayata dönmesini sağladı. Allah’a hamd olsun. Tabi ki bu konuyla ilgili özellikle bakanlığımızın, il milli eğitim ve valiliğimizin koordine etmiş olduğu, almış olduğumuz ilk yardım eğitiminin ne kadar önemli olduğunu bizzat gördük ve yaşadık. Daha önce almış olduğumuz bu ilk yardım eğitimlerini teoride aldığımızı pratikte de yaşamış olduk. Öğrencimizin tekrardan hayata dönmesi bizi çok mutlu etti. Bizler isteriz ki Türkiye’nin her bir yerinde bu eğitimlerin daha ciddi manada alınıp, en azında bu tarz vakaların önüne geçme adına çok olumlu sonuçlar doğuracağını düşünüyoruz. Bakanlığımıza, Sağlık Bakanlığımıza ve valiliğimize bu anlamda çok teşekkür ediyorum. Umarım bu eğitimlerin devamı daha da gelir" dedi.
Erzincan Müftülük bünyesinde kurulan atölyede Türk İslam sanatları yaşatılıyor Erzincan İl Müftülüğü bünyesinde kurulan atölyede ney, ud, kanun ve rebap gibi musiki aletleri üretilerek çeşitli kurslar düzenleniyor. Türk İslam sanatlarının tanıtılması, İslam geleneğinde geçmişten bu yana icra edilen sanatların yaşatılması, korunması, yaygınlaştırılması ve gençlerin Türk İslam sanatlarına yönelik ilgilerinin artırılması maksadıyla Erzincan İl Müftülüğünce çalışma başlatıldı. İl Müftülüğü binasında kurulan küçük atölye de İmam Hatip Teoman Kayalar tarafından ney, ud, kanun ve rebap gibi İslam musikinde kullanılan aletler üretilerek her yaştan vatandaşa hitap edecek şekilde çeşitli kurslar düzenleniyor. İmam Hatip Teoman Kayalar, toplumun her kesimine hitap edecek kursların düzenlendiğini belirterek, “Erzincan Müftülüğünde imam hatip olarak görev yapmaktayım. Türk İslam sanatlarının tanıtılması, korunması ve yaygınlaştırılması, gelecek nesillere aktarılması yönünde çalışmalarımız devam etmektedir. Bu çerçevede Müftülüğümüz binasında oluşturduğumuz bu küçük atölyede ney, ud, kanun ve rebap üretiyor, toplumun her kesimine hitap edecek şekilde kurslarımız devam ediyor” dedi. Erzincan İl Müftüsü Muharrem Gül ise, özellikle üniversite ve lise gençliğine bu sayede ulaşmayı, gençlik merkezlerini daha aktif kullanmayı hedeflediklerini kaydederek, “Diyanet İşleri Başkanlığımız Erzincan İl Müftülüğünün Cami Gençlik Merkezlerinde gençlere yönelik faaliyetlerimiz var. Bu gençlik merkezlerini de çok aktif kullanmaya çalışıyoruz. Gençlerimize açtık. Buralarda sosyal ve sanatla ilgili etkinliklerimiz de var çünkü gençlerimiz bu sosyal ve sanatla ilgili etkinliklere daha fazla rağbet ediyorlar ve musiki de gençlerimizi cezbeden ve gençlerimizin ilgisini çeken alanlardan. Dolayısıyla tasavvuf musiki koromuzun şefi Teoman Kayalar hocamız burada hem musiki enstrümanları üretimi yapmakta. Hem üretim yapıyor hem de gençlerimize eğitim veriyor. Dolayısıyla biz gençlerimizin daha fazla buralara gelmesini rağbet etmesini arzu ediyoruz. Üniversite gençliğine, lise gençliğine bu şekilde ulaşmak istiyoruz” diye konuştu.