YEREL HABERLER - 14 Nisan 2014 Pazartesi 10:05

(özel Haber) Yarım Asır Sonra En Büyük Özlemleri Öğretmenlerinden Cetvel Yemek Oldu

A
A
A
(özel Haber) Yarım Asır Sonra En Büyük Özlemleri Öğretmenlerinden Cetvel Yemek Oldu

1970’li yıllarda Eskişehir’de bulunan Esentepe Ortaokulu’ndan mezun olan dönemin öğrencileri, yaklaşık yarım asır sonra yeniden aynı yerde buluştular. Dönemin öğrencilerinin en büyük özlemleri ise, sınıf öğretmenlerinin cetvelle attığı dayak oldu.
1970’li yılların Esentepe Ortaokulu öğrencileri, sosyal medya ve telefon zinciri vasıtasıyla şimdinin Mimar Sinan Ortaokulu’nda bir araya geldi. İlk olarak okul bahçesinde hayatını kaybeden arkadaşları için saygı duruşunda bulunan öğrenciler, daha sonra 'Andımızı' ve İstiklal Marşı’nı okuyarak, günün anlam ve önemine ilişkin konuşmalar yaptılar. Ardından toplu halde fotoğraf çekinen dönemin öğrencilerinin aradan geçen yaklaşık yarım asırlık bir zamanın ardından duydukları en büyük özlem ise herkesi şaşırttı. Şuanda öğretmenden iş adamına kadar birçok değişik meslek grubunda yaşantılarını sürdüren dönemin öğrencileri, toplu fotoğraf çekiminin ardından sıraya geçerek aradan geçen uzun zaman sonra kendilerini yalnız bırakmayan sınıf öğretmenleri Mehmet Hazır’dan sembolik de olsa cetvelle dayak yediler.
Etkinliğe ilişkin açıklamalarda bulunan dönemin sınıf öğretmeni Mehmet Hazır, öğretmenlik hayatına o dönemki öğrencilerle birlikte başladığını belirterek, buluşmanın kendisini duygulandırdığını söyledi.
Yıllar sonra öğrencilerine sembolikte olsa dayak atmasını değerlendiren Hazır, “O zamanlar tabi burası daha geri kalmış bir yapıya sahipti. Öğrenciler olarak değil ama çevre olarak. Bir de bizim yetişme tarzımızdan herhalde, sanki dayakla daha çok öğretilecekmiş gibi bir kaygı taşıyorduk. Halbuki bunun böyle olmadığını ben sonraki yıllarda öğrendim. Daha başka metotlar daha iyi öğrenim görmeyi sağlayabiliyor. Ben bütün öğrencilerimi çok seviyordum ama o dayak; 'dersen acaba bir nebze daha fazla öğrenebilirler mi?' onun içindi. Yoksa hepsini kucaklıyorum, seviyorum” dedi.
“HEP ARKADAŞLARIMIN HAYALLERİYLE YAŞADIM”
Okulun ilk mezunlarından Nermin Çakır ise, sosyal medya ve telefon zinciri vasıtasıyla böyle bir buluşmayı gerçekleştirme fırsatı yakaladıklarını kaydetti.
Duygu ve düşüncelerini aktaran Çakır, “Bu benim bir özlemimdi. Yıllardır hep rüyalarımda okulumu görüyorum. Okulun sıraları, okulun kantini, okulun sıraları… Hep arkadaşlarımın hayalleriyle yaşadım. Şuanda da çok güzel ve duygulu anlar yaşıyoruz. Bu buluşmaları tekrarlamak istiyoruz” diye konuştu.
“O ZAMANLAR KAÇ TANE PERGEL KIRILDI ALLAH BİLİYOR”
Çakır, yıllar sonra cetvelle öğretmenlerinden sembolik de olsa dayak yemelerine ilişkin de, “O zamanlar çocuktuk ve cetvelin acısıyla haksız yere dayak yediğimizi düşünüyorduk. Tabi şimdi ki gibi cetvel değildi, koca pergeldi. Kaç tane pergel kırıldı Allah biliyor. Bizim dostluğumuz o zamanlardan belliydi. Dolayısıyla biri yaramazlık yaptığı zaman hepimiz susardık. O kadar güzel kenetlenmiştik ki biri ağladığı zaman diğerleri de ağlardı. Sağ olsun Mehmet Hazır hocamız da sinirlendiği zaman 'kim yaptı' dediği zaman 'hepimiz yaptık' derdik. Ondan sonra da bizi sıraya dizerdi ve pergelle girişirdi. O zaman çok acıyordu ama şimdi gülüyoruz ve 'acımadı ki' diyoruz” şeklinde konuştu.
Dönemin öğrencilerinden Şaban Bağcı da, buluşmadan ötürü duyduğu memnuniyeti dile getirerek, ilkini gerçekleştirdikleri buluşmayı ilerleyen zamanlarda tekrarlamak istediklerini anlattı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Kimlik dolandırıcılığı gerçeği trafik cezasından ortaya çıktı Ankara’da yaşayan Rümeysa Sivri Nalbat, hiç gitmediği Bitlis’ten gelen trafik cezası hakkında suç duyurusunda bulundu. Ankara’da ikamet eden ev hanımı Rümeysa Sivri Nalbat’a 34 BEM 307 plakalı otomobilden Elektronik Denetleme Sistemleri (EDS) cezası geldi. Nalbat’ın girişimleri neticesinde aracın kiralık olduğu ortaya çıktı. Adını haritalardan bilen, hayatı boyunca hiç Bitlis’e gitmeyen ve kullanmadığı araç ile kendisine trafik cezası gelmesini şaşkınlıkla karşılayan Nalbat, ceza ile ilgili suç duyurusunda bulundu. Hayatından hiç Bitlis’e gitmediğini ve araç kiralamadığını söyleyen Rümeysa Sivri Nalbat, "19 Nisan Cuma günü evimize bir ceza geldi. Bitlis’te Güroymak’ta bir ceza yediğim yazıyordu. Cezayı araştırdığımızda benim kimliğim adına bir araç kiralandığı ortaya çıktı. Hayatımda Bitlis’e gitmedim ve böyle bir araç kiralamadım. Onun için de bugün gelip bir suç duyurusunda bulunduk. Benim TC kimlik numaramdan ve ismim adresim yazıyordu. Bitlis’te bir araç kiraladığım yazıyordu. Ceza makbuzuna baktığımızda ceza 9 Mart’ta gelmiş görünüyor ve 9 Mart’ta ben evimdeydim. Ayrıca ben kimliğimi hiçbir zaman kaybetmedim. Kimliğim her zaman yanımdaydı. Hayatımda hiçbir zaman Bitlis’e gitmedim" dedi. Eşi Enes Nalbat ise, eşinin adına gelen ceza hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ifade ederek, sahte kimliğin herhangi bir olaya karışmadan bu olaydan kurtulmak istediklerini belirtti.