SAĞLIK - 05 Temmuz 2025 Cumartesi 10:19

Çin zulmünden kaçan Uygur Türk’ü Ayşe, Eskişehir’de şifa buldu

A
A
A

Çin zulmü altındaki Doğu Türkistan’da 7 aylıkken eline kaynar su dökülmesi sonucu Çin hastanesinde 15 günlük tedavi sonrası uzvu kısmen kapalı kalan 19 yaşındaki Ayşe Ali, Eskişehir Şehir Hastanesi’nde başarılı bir ameliyat geçirdi. 19 yıl sonra elini açabileceği için çok mutlu olan Ayşe Ali, Doğu Türkistan’daki Çin baskısı ve zulmü için, "Başörtü takamıyoruz, okuyamıyoruz, orada okuyan çocuklar Uygur olarak değil, Çinli olarak yetiştiriyorlar. Babaları ve abileri kamplara gönderiyorlar, kadınları başka Çinli insanlarla evlendiriyorlar" dedi.

Çin baskısı altındaki Doğu Türkistan’da doğan Ayşe Ali’nin sağ eline henüz 7 aylıkken kaynar su döküldü. Eli için Çin hastanesine götürülen Ayşe burada iddiasına göre çokta fazla üzerinde durulmadan tedavi yapıldı. 15 günde tedavi edilen Ayşe Ali’nin eli kısmen kapalı kaldı. 5 yaşındayken Çin zulmünden ailesi ile birlikte kaçarak Türkiye’ye gelen Ayşe burada tedavisi için hastaneye gidecek imkanı bulamadı. Burada ilk ve orta öğrenimini bitiren Ali, üniversite sınavına hazırlanırken Ala Hayat Minik Masumlar Derneği (AHMİMDER) Genel Başkanı Ayşegül Aksu ile sosyal medya üzerinden iletişime geçti.

19 yıl sonra elini tamamen kullanabilecek

Araştırmalar sonucunda Eskişehir Şehir Hastanesi’ni keşfeden dernek ve Ayşe Ali buraya geldi. Eskişehir Şehir Hastanesi’nde muayene edilen Ali, Eskişehir Şehir Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Abdülkadir Calavul tarafından eli ameliyat edildi. Başarılı geçen ameliyat ile 19 yıl sonra elini tamamen açabilecek olan Ayşe Ali mutluluğunu dile getirdi.

Çin zulmünden kaçan Uygur Türk’ü Ayşe, Eskişehir’de şifa buldu

Çin zulmününken kaçıp Türkiye’ye geldi

Çin zulmünü, kendisi bebekken Doğu Türkistan’da olduğu için çok hatırlamadığını fakat babası ve diğer Uygur Türkeri’ne yapılanları anlatan Ali, başörtüsünü orada takamadıklarını, okula gidemediklerinin altını çizdi. Erkekleri kamplara götürdüklerini, kadınları ise Çinli erkeklerle evlendirdiklerini belirten Ayşe Ali, Uygur çocuklarının Çin kültürüne göre yetiştirdiklerine değindi.

"Çin işgalindeyken tedavi gördüm"

Doğu Türkistan’da yaşadıklarını anlatan 19 yaşındaki Ayşe Ali, "İşte, ben 7 aylıkken elime kaynar su döküldü, Doğu Türkmenistan’dayken. Ondan sonra hastaneye götürdüler, zaten Çin hastanesi olduğu için, yani o zamanlar Çin işgalindeydi tedavi gördüm. 15 gün sonra hemen taburcu ettiler, çok da fazla üstünde durmadılar. Bir de zaten zulüm altındayız, çok da üstümüze titremediler, görmezden geldiler. Orada zaten çok fazla zulüm olduğu için çok da kalamadık, ben 5 yaşımdayken Türkiye’ye geldik. Türkiye’ye geldiğimde de çok da fazla uğraşmadık; vatandaşlık da almaya çalıştığımız için çok da hastanelerle uğraşamadık. İlk önce bir vatandaşlık olsun, Türkiye’de yerimi sağlamlaştıralım dedik. İşte o da çıkmadı ama ikametgâh izinliyle kalıyoruz, Türkiye’de yaşıyoruz. Ben normalde İstanbul’da yaşıyorum. Orada kalırken Ayşegül ablaya ulaştı bir yakınımız, kendisini bir sosyal medyada görmüş. Ondan sonra bize numarasını verdi, biz ulaştık, kendileriyle görüştük" dedi.

"19 yıl sonra elimi açık halde göreceğim, çok mutluyum"

Eskişehir Şehir Hastanesi’nde yapılan ameliyat hakkında da konuşan Ali, "Buraya geldik, içimde bir umut yeşerdi. 2 gün önce ameliyat oldum, çok teşekkür ederiz kendilerine. Elim normalde kapalıydı, çok bir şeyleri tutabiliyordum ama çok fazla açık değildi. Şu an tamamen açılmış; 19 sene sonra ilk defa elimi açık göreceğim, çok mutluyum. 5 yaşında Türkiye’ye geldim, burada kendim ilkokul, ortaokul ve liseyi bitirdim. Üniversite sınavına girdim, şu an sonuçları bekliyorum. Hepinize gerçekten çok teşekkür ederim çünkü elimi hiçbir şekilde görmedim; 7 aylıkken hiçbir şey de hatırlamıyorum. Şu an açılsa, tamamen açık halde göreceğim, çok mutluyum, anlatamıyorum şu an mutluluğumu" ifadelerini kullandı.

Çin zulmünden kaçan Uygur Türk’ü Ayşe, Eskişehir’de şifa buldu

"Çocukları küçüklükten alıp kendileri onları asimile olarak yetiştiriyorlar"

5 yaşına kadar kaldığı Çin baskısı altındaki Doğu Türkistan’da Uygur Türklerinin yaşadıklarını anlatan Ayşe Ali şöyle konuştu;

"Ben buraya 5 yaşında geldiğim için çok fazla hatırlamıyorum ama babam anlatıyor; kendisi de yaşadı, o zulümleri o da maruz kaldı, hapishanelerde kaldı. Mesela orada şöyle: Başörtü takamıyoruz, sakal bırakmak yasak, okumak istesek okuyamıyoruz, bu da yasak. Her şekilde şu an orada okuyan çocukların hepsi kendilerini Uygur olarak değil, Çinli olarak yetiştiriyorlar. Bizim topraklarımızın tamamını aldılar, aileleri tamamen ayırıyorlar; babaları ve abileri kamplara gönderiyorlar, kadınları başka Çinli insanlarla evlendiriyorlar. Çocukları küçüklükten alıp kendileri onları asimile olarak yetiştiriyorlar. Türk kültüründen tamamen bağımsız bir şekilde yetiştiriyorlar, Uygur kültürünü yok etmeye çalışıyorlar."

"Ameliyatı başarıyla gerçekleştirdik"

Eskişehir Şehir Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Abdülkadir Calavul operasyon hakkında, "Ayşe isimli hastamız, küçükken yanmıştı. Doğu Türkistan’daki zulümden dolayı oradan göç etmek zorunda kalmış ve Türkiye’ye yerleşmiş. Yaklaşık olarak 5 yaşında Türkiye’ye göç eden hastamız, çeşitli tedaviler görmesine rağmen parmaklarını yeterince açamamış. Birçok doktora gitmelerine rağmen çoğu doktor, parmaklarını kaybetme riski olduğu için bu ameliyatı yapmaya yeltenmedi. Ancak hasta bize ulaştı ve dernek aracılığıyla başvurdu. Biz de bu ameliyatı yapabileceğimizi söyledik. Bu tür zorluktaki ameliyatları başarıyla gerçekleştirdik. Kendisi de bize geldi ve ameliyatı başarıyla gerçekleştirdik. Biz, Türkiye olarak da sürekli onların yanındayız" ifadelerini kullandı.

Çin zulmünden kaçan Uygur Türk’ü Ayşe, Eskişehir’de şifa buldu

"Her zaman yanındayız, aynı şekilde destek olmaya devam edeceğiz"

AHMİMDER Dernek Genel Başkan Yardımcısı Meral Kırcı ise, "Ayşe bize Instagram aracılığıyla ulaştı. Ayşegül Aksun’un, yani genel başkanımızın, ortalama her gün 60 tane başvurusu oluyor; Ayşe de onlardan bir tanesiydi. Ayşe bizim için çok kıymetli çünkü Uygur Türklerinden ve bebekliğinden gelen bir hastalığı, daha önce hiçbir hekim tarafından cesaret edilememiş ve ameliyat edilememişti. Derneğimiz ve Eskişehir Şehir Hastanesi olarak her zaman yanındayız, aynı şekilde destek olmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

Bahadır Turgut - Yüksel Gazi Yumlu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta Kızık kilimi özel ihtiyaçlı çocuklarla yeniden hayat buldu Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi (TOGÜ) öncülüğünde hayata geçirilen "Özel Eğitimin Elinden Tarih Dokunuyor, Kızık kilimi" projesiyle özel ihtiyaçlı çocuklar Tokat’ın coğrafi işaretli kültürel mirasına dokunarak hem sosyal hayata katılıyor hem de geleneksel kilim dokuma geleneğini yaşatıyor. Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi öncülüğünde hayata geçirilen "Özel Eğitimin Elinden Tarih Dokunuyor: Kızık kilimi" projesinin açılışı gerçekleştirildi. Tokat’ın önemli kültürel değerlerinden biri olan Kızık kiliminin yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılmasını amaçlayan proje, özel eğitim öğrencilerinin aktif katılımıyla dikkat çekti. TOGÜ Eğitim Fakültesi, Özel Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi, Toplumsal Katkı ve Sosyal İnovasyon Koordinatörlüğü, Sürekli Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi ile Tokat Halk Eğitim Merkezi iş birliğinde hazırlanan projenin açılışı, TOGÜSEM Binası Taşlıçiftlik Kampüsü’nde düzenlendi. Proje kapsamında özel ihtiyaçlı bireyler, geleneksel el sanatlarından biri olan Kızık kilimi dokuma sürecine dâhil edilerek hem mesleki hem de kültürel kazanımlar elde etti. Etkinlikte, kilim dokuma tezgâhlarında yapılan çalışmalar katılımcıların beğenisine sunuldu. "Özel ihtiyaçlı çocuklar kültürel mirasa dokunuyor" Projenin özel eğitim alanında farkındalık oluşturduğunu belirten TOGÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Yılmaz, Tokat’a özgü Kızık kilimi geleneğinin yaşatılmasına önemli katkı sağladığını ifade ederek, "Biliyorsunuz coğrafi işaretli Tokat’ın kültürel mirası olan Kızık kilimini sosyal sorumluluk vizyonumuz özelinde birleştirerek Milli Eğitim Müdürlüğümüz ile iş birliği halinde bir projeye dönüştürdük. Burada başta unutulmaya yüz tutmuş somut olmayan kültürel mirasımız olan Kızık kilimini tekrar canlandırmak ve gün yüzüne çıkartmak amacıyla özel öğretim bölümü öğrencilerimizin de desteğiyle özel ihtiyaçlı çocuklarımıza burada eğitimler veriliyor. Kızık kilimi dokuma ustaları sınırlı. Bu alanda da bir ihtiyaç var. Geleneğimizin yaşatılması gerekiyor. Bunu daha önemli kılan özel ihtiyaçlı çocuklarımızın eliyle yapmaları oldu. Özel ihtiyaçlı çocuklarımız okullarını bitirdikten sonra sosyal yaşamdan uzaklaşıyorlar. Bunların sosyal yaşama katılmaları açısından bu projeyi çok kıymetli buluyorum" dedi.
Manisa Manisa’da aile yapısının güçlendirilmesi için toplantı yapıldı Manisa Valisi Vahdettin Özkan başkanlığında gerçekleştirilen Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi İl Koordinasyon Kurulu Toplantısında toplumun temel yapı taşı olan ailenin korunması, güçlendirilmesi ve aile odaklı sosyal politikaların etkinliğinin artırılmasına yönelik çalışmalar ele alındı. Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı Vali Vahdettin Özkan başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıda; toplumun temel yapı taşı olan ailenin korunması, güçlendirilmesi ve aile odaklı sosyal politikaların etkinliğinin artırılmasına yönelik çalışmalar ele alındı. 2025 yılının "Aile Yılı" ilan edilmesi kapsamında Manisa’da yürütülen faaliyetler ve projeler gözden geçirilerek, uygulamaların mevcut durumu ve geliştirilmesine yönelik hususlar değerlendirildi. Vali Vahdettin Özkan, güçlü aile yapısının güçlü bir toplumun temeli olduğunu belirterek, Manisa’da aileyi merkeze alan sosyal hizmet ve destek mekanizmalarının daha etkin şekilde yürütülmesi amacıyla çalışmaların süreceğini ifade etti. Vali Özkan konuşmasının devamında "Aileyi ve insanı odağa almak, sağlıklı ve güçlü bir toplumun temelidir. İnsani değerlerin tabiatına uygun refleksler geliştirmek, toplumsal dayanışmayı güçlendirecektir. Valilik olarak kurumlarımız ve STK’larımız ile yürüttüğümüz çalışmalar, aileyi merkeze alan sosyal hizmet ve destek mekanizmalarının etkinliğini artırmayı amaçlamaktadır. Sosyal hizmet uzmanlarımızın tespitleri doğrultusunda, uygulamalarda iyileştirme yapılması gereken alanları belirleyip daha etkili adımlar atmak için çalışacağız" ifadelerini kullandı. Toplantıda, ayrıca 2025 Aile Yılı kapsamında elde edilen kazanımlar da dikkate alınarak, 2026 yılı çalışmalarının planlanmasına katkı sunmak amacıyla paydaş kurumların görüş ve önerileri alınarak; yeni dönem faaliyetlerinin daha etkili ve koordineli yürütülmesine yönelik istişarelerde bulunuldu.
İstanbul Arnavutköy‘de büyük istihdam seferberliği başlıyor Arnavutköy Belediyesi, Cuma ve Cumartesi günleri düzenleyeceği Kariyer ve İstihdam Fuarı ile iş arayan vatandaşları, 80’den fazla firmanın katılım sağlayacağı kapsamlı bir etkinlikle buluşturacak. Arnavutköy Belediyesi, gençlerin ve iş arayan vatandaşların kariyer hedeflerini desteklemek ve istihdam imkanlarını artırmak amacıyla 26-27 Aralık 2025, Cuma ve Cumartesi günlerinde Kariyer ve İstihdam Fuarı düzenliyor. Arnavutköy Şehir Parkı’nda gerçekleştirilecek olan fuar, 40 farklı sektörü temsilen 80’den fazla firmayı bir araya getirerek iş dünyası ile bireyler arasında güçlü bir köprü oluşturacak. Katılımcılar, firmalarla birebir iş görüşmeleri yapma imkanı bulurken, aynı zamanda atölye çalışmaları ve çeşitli etkinlikler aracılığıyla kariyer planlamalarına katkı sunacak bilgiler edinebilecek. Kariyer ve İstihdam Fuarı, iş dünyasına adım atmak isteyenler için önemli fırsatlar sunarken; profesyonel gelişimi destekleyen etkinliklerle katılımcıların bilgi ve deneyim kazanmalarına imkan tanıyacak. Arnavutköy Belediyesi’nin öncülüğünde gerçekleştirilen bu fuar, gençlerin kariyer yolculuklarına rehberlik etmeyi, iş arayan vatandaşların ise doğru istihdam fırsatlarına ulaşmasını sağlamayı hedefliyor. Öte yandan, İstanbul’un gelişen ilçesi Arnavutköy’de, özellikle Hadımköy bölgesinde artan sanayi kuruluşlarının nitelikli personel ihtiyacı her geçen gün yükselirken; Karaburun’un turizm potansiyeliyle birlikte hizmet ve turizm sektörlerinde de yeni istihdam alanları oluşuyor. İstanbul Havalimanı’na ev sahipliği yapan ilçe, havacılık, lojistik ve hizmet sektörlerinde ortaya çıkan yoğun personel talebiyle de dikkat çekiyor. Kariyer ve İstihdam Fuarı’nın, bu alanlarda oluşan iş gücü ihtiyacı ile iş arayanları aynı zeminde buluşturması hedefleniyor.
Tokat Tokat’ta Kızık kilimi özel ihtiyaçlı çocuklarla yeniden hayat buldu Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi öncülüğünde hayata geçirilen "Özel Eğitimin Elinden Tarih Dokunuyor, Kızık Kilimi" projesiyle özel ihtiyaçlı çocuklar Tokat’ın coğrafi işaretli kültürel mirasına dokunarak hem sosyal hayata katılıyor hem de geleneksel kilim dokuma geleneğini yaşatıyor. Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi öncülüğünde hayata geçirilen "Özel Eğitimin Elinden Tarih Dokunuyor: Kızık Kilimi" projesinin açılışı gerçekleştirildi. Tokat’ın önemli kültürel değerlerinden biri olan Kızık Kilimi’nin yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılmasını amaçlayan proje, özel eğitim öğrencilerinin aktif katılımıyla dikkat çekti. TOGÜ Eğitim Fakültesi, Özel Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi, Toplumsal Katkı ve Sosyal İnovasyon Koordinatörlüğü, Sürekli Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi ile Tokat Halk Eğitim Merkezi iş birliğinde hazırlanan projenin açılışı, TOGÜSEM Binası Taşlıçiftlik Kampüsü’nde düzenlendi. Proje kapsamında özel ihtiyaçlı bireyler, geleneksel el sanatlarından biri olan Kızık Kilimi dokuma sürecine dâhil edilerek hem mesleki hem de kültürel kazanımlar elde etti. Etkinlikte, kilim dokuma tezgâhlarında yapılan çalışmalar katılımcıların beğenisine sunuldu. "Özel ihtiyaçlı çocuklar kültürel mirasa dokunuyor" Projenin özel eğitim alanında farkındalık oluşturduğunu belirten TOGÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Yılmaz, Tokat’a özgü Kızık Kilimi geleneğinin yaşatılmasına önemli katkı sağladığını ifade ederek; "Biliyorsunuz coğrafi işaretli Tokat’ın kültürel mirası olan Kızık kilimini sosyal sorumluluk vizyonumuz özelinde birleştirerek Milli Eğitim Müdürlüğümüz ile iş birliği halinde bir projeye dönüştürdük. Burada başta unutulmaya yüz tutmuş somut olmayan kültürel mirasımız olan Kızık kilimini tekrar canlandırmak ve gün yüzüne çıkartmak amacıyla özel öğretim bölümü öğrencilerimizin de desteğiyle özel ihtiyaçlı çocuklarımıza burada eğitimler veriliyor. Kızık kilimi dokuma ustaları sınırlı. Bu alanda da bir ihtiyaç var. Geleneğimizin yaşatılması gerekiyor. Bunu daha önemli kılan özel ihtiyaçlı çocuklarımızın eliyle yapmaları oldu. Özel ihtiyaçlı çocuklarımız okullarını bitirdikten sonra sosyal yaşamdan uzaklaşıyorlar. Bunların sosyal yaşama katılmaları açısından bu projeyi çok kıymetli buluyorum" dedi. (YK-RM-