KÜLTÜR SANAT - 02 Aralık 2025 Salı 14:54

’Nakkaş Levni ve Nakkaş İbrahim Fırçasından 1720 Şenliklerinin Yansımaları’ adlı söyleşi

A
A
A
’Nakkaş Levni ve Nakkaş İbrahim Fırçasından 1720 Şenliklerinin Yansımaları’ adlı söyleşi

Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü tarafından düzenlenen ’Nakkaş Levni ve Nakkaş İbrahim Fırçasından 1720 Şenliklerinin Yansımaları’ adlı söyleşi, Edebiyat Fakültesi Prof. Dr. Taciser Tüfekçi Sivas Konferans Salonunda gerçekleştirildi.


Konuşmacı olarak Sanat Tarihçisi Habibe Bektaşoğlu’nun yer aldığı etkinliğe, Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Zeliha Demirel Gökalp, öğretim üyeleri ve öğrenciler katılım gösterdi.



"1720 Şenlikleri, resimli şenlik kitapları Sûrnâmelerin en renkli örnekleridir"


Konuşmasında ’1720 Şenlikleri’ni anlatan Sanat Tarihçisi Habibe Bektaşoğlu şunları söyledi:


"Lale Devri’nin en önemli olayı olan 1720 Şenlikleri, resimli şenlik kitapları Sûrnâmelerin en renkli örnekleridir. Levni ve Nakkaş İbrahim tarafından resmedilen bu şenliklerde, bereketi ve erkekliği simgeleyen 12 metrelik devasa nahıl ağaçları dolaştırılmış ve yaklaşık 4 bin yoksul çocuk sünnet ettirilmiştir. Toplam 55 Osmanlı şenliğinden yalnızca üçü resimlidir: 1582 III. Murat şenliği ile 1720 yılına ait iki nüsha. Nakkaş İbrahim’in nüshasında, Sadrazam Damat İbrahim Paşa’nın öldürülmesinin ardından duyulan düşmanlık nedeniyle Sultan III. Ahmed’in yüzü tahrip edilmiştir. Şenliklerin Haliç manzaralı Okmeydanı’nda düzenlenmesinin sebebi, 15 bin kandilin yandığı gece eğlencelerinde çıkabilecek muhtemel yangınlara karşı tulumbacıların Haliç suyunu kullanabilme imkânıdır. Levni’nin çizimlerinde, Avrupalı davetlilerin kıyafetlerinden, pabuçlarından ve başlıklarından ne kadar Avrupai oldukları; kendilerine özgü emek listelerinin hazırlandığı görülür. Padişah, sünnet için ülkenin her yerine davet mektupları ile hediyelerin türlerinin belirtildiği listeler göndermiştir."


Söyleşi, dinleyicilerden gelen soruların cevaplanmasının ardından sona erdi.



’Nakkaş Levni ve Nakkaş İbrahim Fırçasından 1720 Şenliklerinin Yansımaları’ adlı söyleşi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu El emeği ürünlerini Filistinliler için satışa sundular Bolu’da Gazze için düzenlenen hayır panayırı yoğun ilgi gördü. El emeği ürünlerin satışından elde edilen gelir Filistin’e bağışlanacak. Bolu’nun Mudurnu ilçesinde Filistin’e destek amacıyla düzenlenen "Gazze Yararına Hayır Panayırı" programı, Atatürk Meydanı’nda sabah saatlerinde vatandaşların yoğun ilgisiyle başladı. Mudurnu İlçe Müftülüğü tarafından organize edilen panayırda ilçe halkı el emeğiyle hazırladığı hamur işleri, yöresel tatlar, başörtüleri, kıyafetler ve köy ekmeklerini tezgahlara yerleştirerek satışa sundu. Panayırdan elde edilecek tüm gelir, Gazze’de yaşanan insanlık dramına destek olmak üzere Filistin’e gönderilecek. Mudurnu halkının büyük duyarlılıkla katıldığı etkinliğe yalnızca ilçe sakinleri değil, Bolu merkezden ve çevre illerden gelen vatandaşlar da destek verdi. Gün boyu devam etmesi planlanan panayır, hem yardım hem dayanışma hem de birlik mesajı verdi. "Filistinli kardeşlerimizin yararına panayır düzenliyoruz" Mudurnu İlçe Müftülüğü olarak Filistinlilerin yararına panayır düzenlediklerini belirten Mudurnu İlçe Müftüsü Mücahit Dural, "Hocalarımız güzel bir organizasyon yaptı. Vatandaşlarımız ellerinden geleni yapmaya gayret ediyor. Burada nakdi olarak da yardımcı olmak isteyenler var. Mudurnulu vatandaşlarımızı da buraya bekliyoruz. Panayır akşam saatlerine kadar devam edecek. Güzel neticeler çıkarıp, Mudurnu halkı olarak güzel bir destek vermek istiyoruz" diye konuştu.
Muş Muş’ta 86 yaşındaki Rüstem dede 50 yıldır sadece çay ve gofretle yaşamını sürdürüyor Muş’un Kırköy beldesinde yaşayan 86 yaşındaki Rüstem Balık, yaklaşık yarım asırdır yalnızca çay ve gofret tüketerek hayatına devam ediyor. Muş’un Kırköy beldesinde yaşayan 86 yaşındaki Rüstem Balık, yaklaşık 50 yıldır yalnızca çay ve gofretle beslenerek yaşam mücadelesini sürdürüyor. Dört yıl önce eşini kaybeden Balık, kendi el emeğiyle yaptığı evde tek başına hayatına devam ediyor. Yaklaşık yarım asır önce geçirdiği mide rahatsızlığının ardından yemek yiyemeyen Rüstem dede, bu süreçten sonra yalnızca çay ve gofret tüketmeye başladı. Günde iki gofret yiyerek yaşamını sürdüren Balık, günün büyük bölümünü evinde geçiriyor. Yıllardır aynı beslenme düzeniyle sağlığını koruyan Rüstem dede, durumu duyanların ise hayretler içinde kalıyor. Tek başına yaşamını sürdüren 86 yaşındaki Rüstem Balık, ilerleyen yaşına rağmen çay ve gofretle hayata tutunmaya devam ediyor. Köy sakinleri tarafından zaman zaman ziyaret edilen Rüstem dede, azmi ve yaşam mücadelesiyle dikkat çekiyor. Mide rahatsızlığı nedeniyle yaklaşık 50 yıldır yemek yiyemediğini söyleyen Balık, yiyebildiği tek şeyin çay ve gofret olduğunu belirterek, "Ben Rüstem Balık. 86 yaşındayım. Askerden geldikten sonra mide rahatsızlığı nedeniyle yaklaşık 50 yıldır yemek yiyemiyorum. Yiyebildiğim tek şey çay ve gofret. Bu evde tek başıma kalıyorum, yanımda kimse yok. Geceleri de sobanın başında oturup çay içiyorum" dedi. Rüstem’in öz yeğeni olduğunu belirten Hüseyin Dinçer, dayısının yaklaşık 50 yıldır çay ve gofret dışında hiçbir şey tüketmediğini söyleyerek, "Rüstem Balık benim öz dayımdır. 50 seneden beri çay ve gofret dışında hiçbir şey yiyip içmiyor. Çay ve gofretle nasıl yaşadığını bizler de hayretle izliyoruz. Bu, Cenab-ı Allah’ın takdirinden başka bir şey değil. 50 senedir hiç ekmek bile yememiştir. İnsan bir gün bir şey yemese nasıl yaşar, anlamıyoruz; onun bu şekilde yaşaması bambaşka bir durum. Şimdi yokuşa vursa dağa çıkar; hiçbir şey yemediği hâlde hâlâ yürüyüp tırmanabiliyor. Bu takate, bu kuvvete bakınca insanlar gerçekten hayret ediyor" ifadelerini kullandı.