EKONOMİ - 22 Ekim 2020 Perşembe 11:01

Telefon israfı milli serveti eritiyor

A
A
A
Telefon israfı milli serveti eritiyor

Pandemi sürecinde dünya genelinde ekonomik buhran yaşanırken, ihtiyaç dışı akıllı telefon alımı ve telefon israfı milli serveti tüketiyor.

Pandemi sürecinde dünya genelinde ekonomik buhran yaşanırken, ihtiyaç dışı akıllı telefon alımı ve telefon israfı milli serveti tüketiyor.


Etkilerini sürdüren Covid-19 salgını nedeniyle dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de ekonomik sorunlar devam ediyor. Türkiye’de tüketicilerin en sık alışveriş yaptığı ürünlerin başında akıllı telefonlar geliyor. Sürekli çıkarılan yeni model akıllı telefonlar, kullanıcıları ihtiyacı olmasa bile telefonlarını yenilemeye itiyor. Diğer yandan maliyeti ucuz olduğu için alınan ve kullanıcıların ihtiyacını karşılamayan telefonlar da milli servetin boşa harcanmasına yol açıyor. Uzmanlar telefonların öncelikle ihtiyaca göre alınmasını ve kullanıcıların ellerindeki telefonların düşük maliyetli yükseltmelerle kullanılabileceğini vurguluyor.



“Harcadığımız sadece kendi paramız değil milli servet”


Akıllı telefon alırken ihtiyacı tam anlamıyla karşılayan seçeneklere yönelmek gerektiğini belirten telefon satıcısı ve tamircisi Korkmaz Sönmez, “Pandemiden kaynaklı olarak bir buhran dönemindeyiz. Bu sebepten ötürü bizlerin de artık bireysel olarak bazı harcamalarımızı kısmamız gerekiyor. Telefon sektörüyle ilgili olarak; telefon ihtiyacımız doğduğunda gidip ihtiyacımız olanı almamız gerekiyor. Benim ihtiyacımı 3 bin liralık bir telefon görüyor, ama arkadaşımda 7 bin liralık bir telefon var ve onu almak istiyorum. Durum böyle olunca zarara giriyoruz. Bunun diğer etmenleri ile birlikte harcadığımız sadece kendi paramız değil. Burada bir milli servet harcıyoruz. Öncelikle bu durumda ihtiyaçlarımızı belirlememiz gerekir. Telefonu oyun, işletme veya farklı hangi amaçla kullanacaksak ona göre almamız gerek. Pahalı telefonlara servet ödemeyin diyoruz, ancak çok ucuz telefonlar da almayın. Bin liraya maliyeti ucuz gelen bir telefon alıyoruz, ancak ettiğiniz masrafla birlikte yine zararda oluyorsunuz” şeklinde konuştu.



“Küçük önlemlerle elinizdeki iyi telefonları değerlendirebilirsiniz”


Akıllı telefon piyasasının genişlediğini ve ihtiyaç dışı alımların arttığını aktaran Sönmez, telefonları kullanırken de alınacak bazı önlemlerle gelecekteki israfın engellenebileceğini söyledi. Alınabilecek önlemlerden bahseden Sönmez, “Tasarruf etmek için ilk yapmamız gereken alımdaki israfı engellemek ve sonrasında da kullanırken israfı engellemek. Aslında kullandığımız telefon güzel bir telefon, bunda yaptığımız bazı hatalı işlemler ya da başımıza gelen kazalar telefonumuzun çöpe gitmesine neden olabiliyor. Bunlara hiç gerek yok. Alacağımız küçük önlemlerle elimizdeki iyi telefonları değerlendirebiliyoruz. Örneğin şarj ve kulaklık soketlerinin pislik dolması. Bunları 2-3 haftada bir rutin temizliklerle çözebiliriz. Telefonlarda kullanmadığımız bir sürü uygulama var. Bunları silerek telefonun şarjının uzun gitmesini, performansının artmasını ve ömrünün uzamasını sağlıyoruz. Çünkü telefon insan yapımı ve insan beyni mantığıyla çalışıyor. Ne kadar çok doldurursanız o kadar çok yoruluyor” ifadelerini kullandı.



“Hafıza yetersizliği telefon değişiminin en büyük sebeplerinden birisi”


Akıllı telefonlarda yaşanan en büyük problemlerden birinin hafıza yetersizliği olduğunun altını çizen Korkmaz Sönmez, hafıza kartı desteğiyle bu sorunun aşılabileceğini belirtti. Hafıza kartı alırken de dikkat edilmesi gereken noktalar olduğunu söyleyen Sönmez, “Hafıza yetersizliği şu anda telefon değişiminin en büyük sebeplerinden birisi. Buna çözüm olarak düşük maliyetlerle hafıza kartı alıyoruz. Burada yapılan en büyük hatalardan birisi kartların biçimlendirmeden kullanılması. Böyle kullanıldığında takıyorsunuz ve hafıza kartım çalışmıyor diyorsunuz. Halbuki bir bilgisayar yardımıyla bunu biçimlendirdiğinizde bu sorunu çözebiliyorsunuz ve telefonunuzu yükseltip kullanmaya devam edebiliyorsunuz. Şuna da dikkat etmek gerek; 16 gigabyte taşıyacak bir telefonu siz 32 gigabyte kartla desteklediğinizde telefon daha çok geriliyor” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Tunç: “Filistin’in BM üyeliğinin Konseyi’nde tekrar görüşülmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır” Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, Filistin’in BM üyeliğinin Konseyi’nde tekrar görüşülmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır” dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun Filistin’in BM’ye üyeliğinin tekrar görüşülmesini talep eden karar tasarısını kabul etmesinin ardından açıklama yaptı. Bakan Tunç, karar tasarısının özgür Filistin için önemli bir adım olduğunu değinerek, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, Filistin’in BM üyeliğinin BM Güvenlik Konseyi’nde tekrar görüşülmesi ve gözlemci statüsünde olan Filistin’e bazı ilave haklar tanınmasını talep eden karar tasarısını kabul etmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır. Ülkemizin yanı sıra 80’e yakın ülkenin ortak sunucusu olduğu karar tasarısının 143 evet oyuyla kabulü, Birleşmiş Milletler üyesi ülkelerin 7 Ekim’den bu yana işgalci İsrail tarafından soykırıma uğrayan Filistin’e desteğini göstermesi açısından önemlidir. 1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin devletinin varlığı kabul edilmelidir. Filistin halkı kendi ata yurtlarında, insan onuruna yakışır şekilde yaşamalıdır” ifadelerine yer verdi. İsrail’in saldırılarının son bulması gerektiğini belirten Bakan Tunç, “Gazze ve Refah bölgesinde çocuk, kadın, sivil demeden 35 bin Filistinliyi öldüren, 78 binden fazla Filistinliyi yaralayan İşgalci İsrail’e karşı uluslararası mekanizmalar artık gereğini vakit kaybetmeden yapmalıdır. İnsan haklarını yok sayan, uluslararası hukuku görmezden gelen, savaş suçu işleyen ve soykırım yapan İsrail’in saldırıları son bulmalıdır. İsrailli yetkililer Uluslararası Ceza Mahkemesi huzuruna çıkarılmalı, gereken ceza verilmelidir. İşgalci İsrail Devletinin Uluslararası Adalet Divanınınca verilen tedbir kararına uyması sağlanmalıdır. Türkiye olarak, Filistinli kardeşlerimizin haklı davalarında yanlarında olmaya, dünyada adaleti ve hakkaniyeti savunmaya devam edeceğiz” ifadeleri kullanıldı.