ASAYİŞ - 12 Aralık 2025 Cuma 11:38

Üniversite öğrencileri Eskişehir’in yöresel lezzetleri için mutfağa girdi

A
A
A
Üniversite öğrencileri Eskişehir’in yöresel lezzetleri için mutfağa girdi

Hızır Bey Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) Öğrenci Yurdu’nda kalan 4 öğrenci, "Ninemin Tarifleri" etkinliği kapsamında Eskişehir’in yöresel tatları için kollarını sıvadı. Sorpa çorbası, balaban köftesi ve Kızılinler Mahallesi’nde yetişen balkabağından pişirilen coğrafi işaret belgeli kabak tatlısını yapan öğrenciler, hem eğlenceli vakit geçirdi hem de geçmişten gelen lezzetleri, yapım sürecini öğrendi.


Eskişehir Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, üniversite öğrencilerinin sosyal ve kültürel gelişimlerine katkı sunmaya yönelik projelerini sürdürüyor. Bu kapsamda farklı illerden Eskişehir’e yükseköğrenimlerini gerçekleştirmek için gelen Muttalip Orta Mahallesi’nde bulunan Hızır Bey KYK Öğrenci Yurdu’nda kalan 4 öğrenci, "Ninemin Tarifleri" etkinliği kapsamında Eskişehir’in coğrafi işaret belgesiyle tescillenen yöresel tatları pişirdi. Yurttaki usta şeflerin yönlendirmesiyle kent belleğinde ait, Kırım’dan Anadolu’ya 18. yüzyılın sonunda göç eden Tatarların yerleştirildiği Eskişehir ile özdeşleşen sorpa çorbası, 1930’lu yıllar itibariyle Eskişehir mutfağına kazandırılan Balaban Köftesi ve Kızılinler Mahallesi’nde yetişen balkabağından pişirilen coğrafi işaret belgeli kabak tatlısını yapmak için Hızır Bey KYK Öğrenci Yurdu mutfağına giren öğrenciler keyifli anlar yaşadı.



"Eskişehir’in yöresel yemeği olduğunu bilmiyordum, etkinlikte öğrenmiş oldum"


Van’dan Eskişehir’e gelen Spor Bilimleri Fakültesi Antrenörlük Eğitimi Bölümü 2’nci sınıf öğrencisi Esmanur Demirhan, "Bugün menümüzde 3 çeşit bulunuyor. Kuzu sorpa çorbamız, balaban köftemiz ve kabak tatlımız var. Burada yapılan yemekler bizim oradakiler ile benziyor. Doğu tarafında da yapılan çorbalar yapılıyor. Doğu tarafında sulu yemekler çok yapılır, benzerlikler var. Annem ve babam çalıştığı için ben daha önceden de yemek yapardım. Köfte olarak benzerliğimiz, bizim de Kürt köftemiz var. Bulgurla ve unla yapılan bir köftemiz var. Şekil aldıktan sonra suda haşlanan ve sarımsaklı yoğurt ile salçalı sos eşliğinde yenilen bir yemeğimiz var. Yurtta hocalarımız özel menüler çıkartıyorlar, onlarla besleniyoruz. Düzenlenen etkinliğin benim için katkıları oldu. Mesela, balaban köftenin, sorpa çorbasının ve kabak tatlısının Eskişehir’in yöresel yemeği olduğunu bilmiyordum. Bunları etkinlik sayesinde bugün öğrenmiş oldum. Bilmediğim şeyler öğreniyorum, bence bu güzel bir şey. Ayrıca, yeni arkadaşlarla tanışıyorum. Burada ilk defa tanıştığım arkadaşlarım var. Sosyalleşiyorum, güzel oluyor" dedi.



"Projemizin adı, ’Ninemin Tarifleri’"


Eskişehir Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne bağlı Hızırbey Yurt Müdürlüğü’nde çalışan Eğitim Sorumlusu Şeyma Yenioğlu, "Aslında bakanlığımızın bir sürü projesi var. Ben 9 senedir kurumdayım ve bir sürü proje yaptık ama bu geleneği, göreneği devam ettirdiğimiz güzel projelerden biri. Kız öğrenciler bu projeyi yapmayı çok seviyorlar. Projemizin adı, ’Ninemin Tarifleri’. Bugün biz de öğrencilerimizle hep beraber Eskişehir yöresine ait kuzu sorpa çorba, balaban köfte ve Kızılinler’in meşhur kabağından tatlı yaptık. Tabii ki uyum sağlamakta zorlanan öğrencimiz de oldu ama zaten kendi yaşadıkları bölgelerde benzer yemekler olduğu için aslında hem deneyim kazanmış hem de kendi yörelerine ait yemeklerle kıyas yapmış oluyorlar. Bence bu 3 yemeği, mutfakta ustamızın da desteğiyle keyifli ve başarılı bir şekilde yaptılar" ifadelerini kullandı.



"Beraber güzel yöresel yemekler yaptık"


Yurtta görevli Diyetisyen Zeynep Gölcük ise, şunları söyledi:


"Bugün ’Ninemin Tarifleri Atölyesi’nde buluştuk. Bakanlık tarafından desteklenen bir proje. Öğrencilerimiz ve ustamızla beraber güzel yöresel yemekler yaptık. Kabaki güzel bir tatlı. Tabii ki içinde şeker içeriyor ama yine tercih edilebilir. Balaban köfteye dönecek olursak; yoğurt ve köfte protein, ekmek karbonhidrat kaynağı. Çorbamızın da terbiyesinde protein bulunuyor, içinde et var. Bu şekilde güzel bir çorba. Yağ ve sos oranına dikkat ettiğimiz sürece güzel yemekler."



Üniversite öğrencileri Eskişehir’in yöresel lezzetleri için mutfağa girdi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Beşiktaş Belediyesi’nden inovasyon ve girişimcilik zirvesi Beşiktaş Belediyesi’nin katkılarıyla inovasyon ve girişimcilik zirvesi düzenlendi. Beşiktaş Belediye Başkan Vekili Ömer Rasim Şişman, "Gençler artık yalnızca iş aramıyor. Kendilerini gösterebilecekleri, fikirlerini deneyebilecekleri, katkı sunabilecekleri ortak üretim mekanlarına ihtiyaçları var. Bizim görevimiz, bu ihtiyaca dönük projeler üretip Beşiktaş’ı inovasyon, girişimcilik ve sosyal etkinin üretildiği bir merkez haline getirmektir" dedi. Beşiktaş Belediyesi’nin katkılarıyla Social Business Global tarafından inovasyon ve girişimcilik zirvesi düzenlendi. Akatlar Kültür Merkezi’nde düzenlenen programa Beşiktaş Belediye Başkan Vekili Ömer Rasim Şişman, sosyal girişimci İsmail Hilmi Adıgüzel, Arda Kallen ile uzman biyolog ve sosyal bilimci Ekin İlgün katıldı. Zirvede inovasyon, girişimcilik ve sosyal etki odaklı çalışmalar ele alındı. "Bizim görevimiz Beşiktaş’ı inovasyon, girişimcilik ve sosyal etkinin üretildiği bir merkez haline getirmektir" Programda konuşan Beşiktaş Belediye Başkan Vekili Ömer Rasim Şişman, "Beşiktaş, iş dünyamızın, üniversitelerimizin ve gençlerin yollarının kesiştiği bir merkez. Türkiye’nin dört bir yanından gelen öğrencilerle, ülkemizin en kıymetli üniversitelerinin bilgi ve araştırma kapasitesi Beşiktaş’ta buluşuyor. Girişimcilik dünyamızın oluşturduğu üretim zemini ve burada yaşayan profesyoneller, Beşiktaş’ı kendiliğinden gelişen bir inovasyon, girişimcilik ve sosyal etki ekosistemine dönüştürüyor. Beşiktaş’ın bu potansiyeli inanın ki istatistiklerle tarif edilebilir bir olgu değil. Öğrenen, sorgulayan ve üreten bu enerji çevresine de katkı sunmak zorunda. Biz, yerel yönetim olarak bu potansiyeli seyreden değil, onunla birlikte öğrenen, onunla birlikte üreten ve birlikte dönüşen bir belediyecilik anlayışını kurmak istiyoruz. Gençler artık yalnızca iş aramıyor. Anlam, gelişim ve etki oluşturmanın, topluma katkı sunmanın peşindeler. Kendilerini gösterebilecekleri, fikirlerini deneyebilecekleri, katkı sunabilecekleri ortak üretim mekanlarına ihtiyaçları var. Bizim görevimiz, bu ihtiyaca dönük projeler üretip Beşiktaş’ı inovasyon, girişimcilik ve sosyal etkinin üretildiği bir merkez haline getirmektir" dedi.
İstanbul Güneş ışığının azalması ruh sağlığını etkiliyor Yazı bitirip sonbahara geçerken havalar serinlemeye, günler kısalmaya başlıyor. Güneş ışınlarındaki azalma doğayı etkilediği gibi insanları da etkiliyor. Hemen hemen herkes bu dönemlerde çevresel ve hormonal değişimlerle birlikte hafif yorgunluk, isteksizlik, keyifsizlik yaşayabiliyor. Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Furkan Bahadır Alptekin, sonbahar yorgunluğu olarak tanımlanan bu belirtilerin oldukça yaygın olduğunu belirterek, "Ancak bazı kişiler bu dönemi daha ağır geçirir. Depresyon olgularına benzer şekilde çökkün duygudurum, enerji kaybı, sosyal geri çekilme, konsantrasyon güçlüğü gibi duygusal ve bilişsel değişiklikler ortaya çıkabilir. Ayrıca ‘atipik depresyon’ özellikleri olarak bilinen uyku miktarında artış, iştah artışı ve aşırı yeme, karbonhidratlı yiyeceklere düşkünlük, kilo alma, sinirlilik, tahammülsüzlük ve kişilerarası ilişkilerde güçlük yaşama gibi belirtiler da bu tabloya eşlik etmektedir. Genelde sonbaharla başlayıp ilkbaharla sona eren bu belirtilerle seyreden mevsimsel depresyonu sonbahar yorgunluğundan ayıran, tablonun ağırlığı ve kişinin özel, sosyal ve iş hayatlarını eskisi gibi yürütememesidir" dedi. Serotonin ve melatonin dengesi Mevsimsel depresyonun ortaya çıkmasında, uyku uyanıklık döngüsündeki değişim ve bununla ilişkili hormonal değişimlerin rol oynadığını belirten Alptekin, "Güneş ışınlarının azalması ile salınan ve kişiyi uykuya hazırlayan melatonin hormonunun üretimi, günlerin kısalması ve güneş ışınlarının azalması ile artar. Melatonindeki artış kişiyi daha uykulu, yorgun ve isteksiz hale getirmektedir. Serotonin aktivitesinin azalması da bu durumu açıklayan bir başka değişikliktir" dedi. Kadınlar, genç yetişkinler ve ailesinde depresyon öyküsü olanların mevsimsel depresyon açısından daha yüksek riskli ve kırılgan olduğunun altını çizen Alptekin, "Ayrıca kutuplara yakın ya da daha bulutlu iklimlerde yaşamak, güneş ışınlarının azalması ile riski artırmaktadır. Risk grubunda olmak büyük ihtimalle mevsimsel depresyon yaşayacağınız anlamına gelmez. Ancak risk grubunda iseniz koruyucu değişikliklere daha fazla önem vermelisiniz. Depresyonu ağır geçiren kişiler için medikal tedavi ve psikoterapi gerekecektir. Yukarıda bahsettiğimiz belirtileri yaşıyorsanız ve işlevselliğinizde azalma olduysa profesyonel destek almaktan çekinmeyin. Mevsimsel depresyon özelinde ise açık havada vakit geçirmek, özellikle D vitaminini vücutta etkin düzeyde tutmak ve ışık tedavisi çözüm sunmaktadır. Bu mevsimlerde sosyal ilişkileri devam ettirmek, gün içinde dışarıda geçirilen zamanı artırmak, düzenli egzersiz, yeterli vitamin ve mineral içeren dengeli beslenmeye devam etmek mevsimsel depresyonu engellemek için koruyucu olacaktır. Her şeyden öte, yanında getirdikleri zorluklarla birlikte dört mevsimi yaşayabilmenin bir armağan olduğunu fark edin. Yağmurlu ya da güneşli günlerin ritmini fark edin. Hayatın içinde akıp giden değerlerinizi yakalayın. Her günü değer verdikleriniz için bir şey yaparak kıymetlendirin" dedi.
İzmir Prof. Dr. Üstün Dökmen İzmir’de ailelerle buluştu Radikal Okulları öncülüğünde düzenlenen ’Ailede ve Okulda Kaliteli İletişim’ seminerinde Prof. Dr. Üstün Dökmen, aile ve okulda kaliteli iletişimin temel unsurlarını anlattı. Etkinlik, aile içi iletişimi güçlendirmeyi ve okul-aile iş birliğini geliştirmeyi hedefledi. Radikal Okulları ile Bornova Belediyesi iş birliğinde, ünlü psikolog ve yazar Prof. Dr. Üstün Dökmen’in konuşmacı olarak katıldığı ’Ailede ve Okulda Kaliteli İletişim’ konulu seminer düzenlendi. Etkinlikte aile içi iletişimi güçlendiren yöntemler, empati temelli yaklaşım modelleri ve çocuklarla sağlıklı bağ kurmanın temel ilkeleri ele alındı. Seminerde Radikal Eğitim Kurumları Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Avcı, Radikal Eğitim Kurumları Genel Müdür Yardımcıları Sevi Şeneken ve Cem Mert, Radikal Okulları Bornova Kampüsü Müdürü Ozan Çırak, Bornova Belediye Başkan Yardımcısı Cem Arıkan ve Bornova Belediyesi Kadın Aile Hizmetleri Müdürü Rengin Hanım Akşit de yer aldı. Prof. Dr. Üstün Dökmen, seminerde yaptığı konuşmada kaliteli yaşamın ailede, okulda ve toplum içinde nasıl sağlanabileceğine ilişkin görüşlerini paylaştı. İzmir’de pek çok konferans verdiğini hatırlatan Dökmen, "İzmir çok güzel bir şehir. Bugün ailelere, velilere, öğretmenlere ve topluma iletişimle ilgili düşüncelerimi aktarmaya çalışacağım" dedi. Dökmen, kaliteli yaşamın önemine vurgu yaparak, "Tüm canlılar yarına kalmak ister. Ancak insan, kaliteli yaşayarak yarına kalmak ister. Bu kalite ailede nasıl sağlanır, okulda nasıl sağlanır, toplum içinde nasıl sağlanır; bunlardan söz edeceğim" ifadelerini kullandı. Radikal Okulları Bornova Kampüsü Müdürü Ozan Çırak ise seminerin okul-aile iş birliğine katkı sağladığını belirtti. Çırak, "Okullarda verilen eğitim tek başına yeterli değil. Ailedeki eğitimle bütünleşmesi gerekiyor. Bu noktada profesyonel bir desteğe ihtiyaç duyduk ve bunu Türkiye’nin en deneyimli isimlerinden biri olan Üstün Dökmen ile gerçekleştirdik. Bornova bölgesinde bu çalışmayı geniş kitlelerle yürütmekten mutluluk duyuyoruz" dedi.
Manisa Başkan Balaban Kaynak’ta vatandaşı dinledi Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban mahalle ziyaretlerine Kaynak Mahallesi ile devam etti. Esnaf ve vatandaşlarla bir araya gelen Başkan Balaban, "İlçemizi birlikte daha güzel bir ilçe haline getireceğiz" dedi. İlçenin farklı noktalarında yürütülen hizmetleri yerinde görmek ve mahalle sakinlerinin taleplerini dinlemek için mahalle ziyaretleri yapan Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban Kaynak Mahallesi’ndeydi. Ziyarette Başkan Balaban’a Başkan Yardımcısı Haydar İzci, MAYEB Genel Müdürü İlhan Düzenli, MAYEB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cengiz Balkan ile birlikte ilgili birim müdürleri ve Mahalle Muhtarı Adem Açık eşlik etti. Mahallede yapılan inceleme gezisinde park ve yeşil alan düzenlemeleri başta olmak üzere vatandaşların günlük yaşamını etkileyen pek çok konu değerlendirildi. Mahalle sakinleriyle sohbet eden Başkan Semih Balaban, bölgedeki ihtiyaç ve eksiklerin giderilmesi için çalışmaların en kısa sürede başlatılacağını ifade etti. "Mahalle ziyaretlerimiz hız kesmeden sürdüreceğiz" Ziyaret sırasında yaptığı konuşmada mahallelerin ihtiyaçlarını yerinde tespit etmenin ve vatandaşların taleplerini kendilerinden dinlemenin kendileri için önemine vurgu yapan Belediye Başkanı Balaban, "Bizim için sahada olmak, vatandaşımızın sesini doğrudan duymak en değerli çalışma yöntemlerinden biri. Bugün Kaynak Mahallesi’nde hem talepleri dinledik hem de ekiplerimizle birlikte gerekli notları aldık. Vatandaşlarımızın günlük yaşamını kolaylaştıracak düzenlemeleri en kısa sürede hayata geçireceğiz. Mahallelerimizi tek tek dolaşmaya, sorunları yerinde görüp çözüm üretmeye devam edeceğiz. Halkımızın desteği ve önerileriyle Yunusemre’yi birlikte daha güzel bir ilçe haline getireceğiz." dedi.
Kayseri Lokantacılardan ‘servis ücreti’ kararına destek Kayseri Lokantacılar ve Pastacılar Odası Başkanı Altan Aydemir; işletmelerde adisyonlara yansıtılan servis ücretinin kaldırılmasının doğru bir karar olduğunu söyleyerek, "Vatandaşlarımızın mekanlara gönül rahatlığıyla gidebileceğinin işareti olan bir karar" dedi. Kayseri Lokantacılar ve Pastacılar Odası Başkanı Altan Aydemir; "Bizim oda olarak tasvip etmediğimiz bir konuydu servis ücretleri ama şimdi kaldırılması hem vatandaş için hem de işletmenin devamlılığı için iyi bir karar olduğunu düşünüyoruz. Çünkü vatandaşlarımız yemek yemeye ve misafir olarak geldiklerinde gönül rahatlığıyla gelsinler. Servis ücreti olarak değil de gönlünden kopan bahşişi de servis yapan arkadaşlarımıza bırakılırdı. Bunu bahşiş ya da tip box gibi adlandırdık ama son zamanlarda servis ücreti eklendi. Bu da kafa karışıklığına sebebiyet verdi. Birçok esnafımız uygulamazken bazı esnaflarımız uyguluyordu. Bu da vatandaşlarımızın mekanlara gönül rahatlığıyla gidebileceğinin işaretidir bence. Onun için de çok güzel bir karar olduğunu düşünüyorum" dedi. ’Servis ücretinin kafa karıştırdığını kaydeden Başkan Aydemir; "Tabi bu servis ücreti diye eklendiğinde, adisyonun altına bakıldığında vatandaş ‘Buna ne gerek vardı’ diyebiliyor. Çünkü işletmeler sattığı üründen bedelinin üzerinde yansıtılıyordu. Bir de ayrıca servis ücreti adı altında servis elemanlarına ayrı bir meblağ çıkıyordu. Bu da kafa karışıklığını önledi bence. Bir de şöyle bir şey var; biz arkadaşlarımızla bir yere misafir olduğumuzda ben oranın hizmetinden, damak tadından, ilgi ve alakasından memnun kalırsam ona göre de tabi ki 10 TL’lik bir hesap ise 1-2 TL de bahşiş vererek servis elemanlarına bahşiş bırakabilirim. Vatandaşımızın gönlünden koparsa olur. Zorunluluk halinde değil de kendi isteğine bırakıp böyle olmasının çok doğru bir karar olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Kayseri KTO’da uluslararası öğrenciler ile Kayseri firmaları bir araya geldi Kayseri Ticaret Odası (KTO), şehrin iş dünyası ile uluslararası gençleri bir araya getiren Uluslararası Öğrenci-Firma Buluşmaları Etkinliği’nin ikincisini gerçekleştirdi. Erciyes Üniversitesi ve Kayseri Üniversitesi’nde eğitim gören 72 uluslararası öğrenci, 33 farklı ülkeyi temsilen etkinlikte yer aldı. Kentin birçok sektöründen 37 firmanın katıldığı organizasyonda, öğrenciler ve firmalar arasında yoğun bir görüşme trafiği yaşandı. Etkinlik sonunda toplam 637 birebir görüşme kaydedildi. Kayseri Ticaret Odası Başkanı Ömer Gülsoy, etkinliğin açılışında yaptığı konuşmada gençlerin Kayseri’nin ihracat vizyonu için önemli bir güç olduğunu vurguladı. Gülsoy, uluslararası öğrencilerin firmalar için yalnızca bir stajyer ya da aday çalışan değil, aynı zamanda yeni pazarlarla Kayseri arasında köprü olabilecek büyük bir fırsat sunduğunu belirtti. Başkan Gülsoy konuşmasında, özellikle Kayseri’nin ‘Gençlik-İhracat’ vizyonu vurgusunu öne çıkararak şunları söyledi; "Gençlerimiz buraya eğitim amacıyla geldiler; bir kısmı mezun olunca ülkelerine dönecek, bir kısmı Türkiye’de kalacaklar. Her iki yol da firmalarımız için büyük bir avantajdır. Ülkelerine dönen gençler gönüllü ihracat elçilerimiz, burada kalanlar ise dış ticaret ekiplerimizde adeta ihracat akıncılarımız olabilir. Bu süreç, hem firmalarımız hem gençlerimiz için kazan-kazan mantığıyla ilerleyen gerçek bir fırsattır." "Kayseri güçlü bir üretim şehridir" diyen Başkan Gülsoy, "Ancak güçlü üretimin yanında yeni kanallara, yeni pazarlara ve yeni akıllara ihtiyaç vardır. Uluslararası öğrencilerimiz tam da bu noktada firmalarımız için yeni bir yön ve yeni bir kapı açıyor. Kendi ülkelerinin dilini, kültürünü ve ticaret yapısını bilen bu gençler; firmalarımıza ihracat yolculuğunda eşsiz bir avantaj sağlıyor" dedi. Gülsoy, Kayseri Ticaret Odası’nın üniversitelerle birlikte yürüttüğü ‘Üretimde ve İhracatta Dönüşüm Programı’ sayesinde genç yeteneklerle sektörlerin ihtiyaçlarının buluşturulduğunu da ifade ederek, "Gençlerimizi bir öğrenci olarak değil, bir yol arkadaşı olarak görüyoruz. Cesaretleri, kültürel birikimleri ve vizyonları Kayseri için çok değerli. Firmalarımızla kuracakları her bağ, yeni pazar kapılarını ve yeni iş fırsatlarını beraberinde getirecektir" ifadelerini kullandı. Global Talent Kayseri - Uluslararası Öğrenci-Firma Buluşmalarında üniversitelerde eğitim gören 72 uluslararası öğrenci ile 37 firmanın dış ticaret, ihracat ve pazarlama birimlerinden temsilcilerle yer aldı. Yapılan birebir görüşmeler, dış ticaret, pazarlama, müşteri ilişkileri ve ülke pazarları hakkında karşılıklı bilgi alışverişine sahne oldu. Görüşmeler, firmaların hedef pazarları ve öğrencilerin dil-ülke-sektör bilgilerine göre önceden yapılan eşleştirmelere dayalı olarak yürütüldü. Tunus’ta bayilik süreci, yeni dış ticaret ekibi ve fabrika ziyaretleri Etkinliğin öne çıkan çıktılarından biri de somut bir başarı örneğiyle dikkat çekti. Geçtiğimiz Mayıs ayında düzenlenen ilk ‘Global Talent Kayseri’ buluşmasında tanıştığı uluslararası öğrenciyle iletişimini sürdüren bir Kayseri firması, Tunus’ta bayilik süreci başlattığını açıkladı. Firma yetkilileri ayrıca, bu etkinlikte tanıştıkları öğrencilerle görüşmeleri sürdürdüklerini, 15 kişilik yeni bir dış ticaret ekibi kurma aşamasında olduklarını ve tüm öğrencileri fabrikalarında birebir değerlendirme görüşmeleri için davet ettiklerini belirtti. Bu örnek, etkinliğin yalnızca tanışma ve ağ kurma platformu değil; aynı zamanda somut iş birliklerinin ve sürdürülebilir ihracat hamlelerinin başlangıç noktası olabileceğini gözler önüne serdi. Etkinliğe katılan öğrenciler, görüşmelerin kendileri için son derece faydalı olduğunu, birçok firma ile doğrudan temas kurma fırsatı bulduklarını belirterek Kayseri Ticaret Odası’na teşekkür etti. Öğrenciler, Kayseri Ticaret Odası’nın bu tür organizasyonlarla hem şehre hem de genç yeteneklere önemli fırsatlar sunduğunu ifade ederek, etkinliğin kariyer hedeflerine yön verme konusunda büyük katkı sağladığını ifade etti. Firma temsilcileri ise bu tür buluşmaların dış ticaret yapma konusunda çok değerli olduğunu vurgulayarak, etkinlikte birçok öğrenciyle kayıt aldıklarını ve bu başvuruları ihracat süreçlerinde değerlendireceklerini belirtti. Firmalar, Kayseri Ticaret Odası’nın sağladığı bu platform sayesinde yeni pazar araştırmaları, yabancı dil desteği ve ülke bazlı ticari temaslar açısından somut kazanımlar elde ettiklerini belirterek organizasyondan duydukları memnuniyeti dile getirdi.